&H « daha ço bulundi 1 pa iyaçlarının _"[lilmi;m A değildi #Bil Haj da, tayı da n yi Ollğan t $ Öhteliş " nlar Yoldağu ; (H derdleri, yabuna hül ikt l Idrın' Cük teşek İktusa ğ N Ş MSerileşti A cephe “Bul heyeti Oğrudan d ğ ve Ot Pühim b hU İti K Yol A i. *Tmiyerek, Yerleri tarafları bir mü, bu mü, 4 heyet f tesadü hin e net, l h y K İtte bi Teti atçı _İîmdç 4 z HAR îfıı. Rahmi hasında İsmail Hakkı pa- n geçemediği için iaşe k iyi oluşu da bun Uğunu isbat © n elindeki ği milyon Sayet iş | P yedirdi Va L“ :ı nbul Te Ul heyeti merkeziyesi, &- laşeci arının günü gününe a bir çok noksanlari Bu da büyük bir Halkın ihtiyaçlarının “yen ihmal edilmesi ise bü - at oluyordu. kkı paşanın bu idaresi harb diy uıhîı ve Terakki — içinde '€n münakaşa edilmiştir. Bu rizi ıiılzm_alik sürette İs - ey“_rııı:ıkeı.ıyui yaptı. (1) B ın'dm"kniy'"i İttihat ve ö lemokratik parçası idi. U hı. halkın işleri ile en çok © İttihat ve Terakki inkı- uılt—ler'me mal etmeğe en etkilât parçası o idi. İstan- Madi mesleklerine men- | Pek çok ve alâkalı te- için onların işlerini öğ- | 'ni anlamış, faaliyetle - a l0) etmişti. Bunun için * Merkeziyesinde, o za- Sok düzgün bir iktısadi kül etmiş bulunuyordu b di zihniyet, daha harbin V, en İsmail Hakkı paşanın rme sistemine karşı aldı. M merkeziyesi, İstan - bili Yaçlarının temini bakı - bi işlerde kendisini bir tâ oğruya alâkadar his- ** taraftan da —milletin Mhm_ Tolü oynıyan bir teş- ir parçası olmak sıfa- tdu: Memleketin her N doğruya levazımın , harb cephelerine Ordu iaşesine tahsis yani Anadolunun Mi serbest bırakmak, 'eti merkeziyesinin bu ddet için levazım yaptı. ddet zarfında levazımla 1 Merkeziyesi mütemadi m halinde bulundukla « 1ş İstanbul heyeti mer- Mağlübiyeti ve levazımın icelenmiştir. iki Eyeti merkeziyesinin ü lhsadi faaliyeti " “;nhul heyeti merkeziyesi- Uıunu 'yetine geçiyoruz de- Zaman «laşeciler!» diye endilerine küfredilen it - u İstanbul heyeti mer- alarıdır. bi veîi kalem tutanlardan FSn 'ardır ki Cihan Harbini atıralarını akıllarına ge- I*ğ'un «İstanbul halkını aç “Bürge tohumundan ek « lert» Diye bu İtti - ve İttihad ve Terakkide on sene Ooi No. uncu — kısiım BİN İKTISADİ VAZİYETİ Yazan: Eski Tanin Başmuharriri Muhittin Birgen dsimleri ihtiraslara karıştırılan ' ler ,, tertemiz insanlardı stanbul halkını a;ıyaktılaı!vsiip;l'ğe lîhu;u;ıâı ekmek yedirdiler ,, alarından da “ Çaldılar, çırptılar ,, diye bağırdılar, halbuki çalıp çırpan, AS3ON POSTA 8 İ süpürg tohumu yediren onlar değildi beyin — vali ol.| ) n r. İse yet Ce da- le, ancak Hâlâ, Türk arkasından da açaldılar, çırptılar!» 1 ilâve e'dtrlır, Halbuki bu adamlar, ne çaklılar, ne çırptılar, ne de süpürge tohumu yedir- diler. ç» İstanbul Heyeti Merkeziyesi azası- nın yukarıda - isimlerini saymıştım. Bunların bir kısmı öldü, bir kısmı da hayattadır. Ölenlerin içinde arkaların- da küçük bir servet bırakanı dahi ol- madığı gibi bazıları sefalet içinde git- mişlerdir. Hayatta olanların bir kısmı o tarihten bu tarihe büyük bir hayat 1 ve maişet iztirabı çekerek ya- şıyorlar. Bir kısmı da cumhuriyet dev- rinin her türlü itimadına lâyik insanlar oldular ve şu dakikada onun hizmetin- de bulunuyorlar. Ayni teşkilâta men- sup ve o zamanki işlerde vazife sahibi| olarak çalışmış daha bir takım insanlar var ki bunlar da ayni vaziyettedirler. Hülâsa, ya alelâde siyasi ihtiraslar, yas hut da bilmemezlik yüzünden hakla- seneden beri bukadar küf- rında yirmi k edilen bu insanların hepsinin de hem elleri, hem alınları temiz idi. Bütün tarihte, inkılâp devirlerinde — yetişmiş olan insanlar arasından bu kadar temiz adamlar çıkmış olduğu pek nadir gö- rülen ,ıeyleı&endzr.Buuün lj_er nevi ihti- yaslar susmuş, İttihat ve Terakki ta - rihe karışmış, ne İstanbul heyeti mer- keziyesi, ne merkerzi urfıurnîıi kalma- mış olduğu için bu hakikati böyle a - yoktur ve ben de bunun için, sırf ta - yzurunda günden güne adetleri azalan şahitlerden biri gibi, söylüyo sam, Tekrar edeyim: İstanbul heyeti merkeziyesi tarafından temsil — edilen ve bir kısmını çok yakından tanıdığım iaşeciler, hislerle — çalıştılar rih hi tertemiz |buki, Anadoluda buğday ne kadar çok, çıkça ifade etmekte hiç bir. mahzur| --——— Dördüncü Orduda taburlara yemek tevzii zahire ambarlarından biri olan Trak: bu sahada tahşit edilmiş olan birinci ve ikinci orduları ancak besliyobili - yordu. Karadeniz muvasalasından ha- yır yoktu. Zaten zayif olan Marmara havzasındanda bir şey gelemezdi.Akde niz de kapandıktan sonra iş yalnız A- nadolu demiryoluna kaldı, İstanbulun nüfusu bir milyondan fazla olduğuna göre şehrin günlük ihtiyacı 73 kiloluk bilirdi ki o tarihte İstanbulda bu miktar unu temin edecek değirmen ve Ana- olmakla beraber demiryolunun nakil kabiliyeti azdı. Günde lüzumu olan as gari 360 ton buğdayın Anadoludan gelmesi için de en az yirmi dört vago- na ihtiyaç vardı. Halkın başlıca gıda sı ekmek olduğuna göre hükümet ek meğin pahalanmasını istemiyordu. Hal fiyatı da ne kadar ehven olursa olsun iş, nakil kabiliyeti zayıf olan demir yolunun yirmi dört vagonile ölçülme ğe başlayınca buğdayın fiyatı derhal yükseliyordu. Buğday nakli içni vagon tedarik eden tüccar ya İstanbulda buğ dayı pahalı satıyor, yahutta, hiç alış ve rişle uğraşmıyarak doğrudan doğru - ya vagonu bir başkasına devredip işin içinden çıkıyordu. (Arkası var) Haa 'takir olarak öldüler, yahut, eğer yeni devirde bir iş sahibi olmadılarsa, İakiı olarak ve sefalet içinde yaşıyor ar. laşeciler ne yaptılar ? Şimdi size bunların ne yaptıklarını m: a"ı;:::x'ber[:lı başlar başlamaz İstanbu- han tarihi iaşe derdi gene meydana çıkmıştı. İstanbulun o tarihte bir mil- yondan fazla nüfusu vardı. Bu şehir, ötedenberi daima, yalnız bir taraftan gelen yıyeccklule yaşayabilmiş bir şe- Bo geğildi. Onu, biraz Trakye, biraz Ka radeniz, biraz Marmara, biraz Anadolu Bkezi Mumiye de faik bir kav. İbiraz — dâ Akdeniz, hep — bir “:ı er. Ayni zamanda mer-| araya gelerek — beslerlerdi. Bunlar - MA lNuxındıı olan Kara dan bazıları her - hangi bir| I b ' Nesimi, Doktor Rüsür | ebeple eksilecek olursa — İstanbul| — Kadınların ve güzellerin ve ll.,*.unn posta ve telgraf| 4 ima yiyecek buhranına uğramıştır. gençlerin hayati istekleridir. Sabit, leı..ç ) Bibi im t, ".'lld Sar 'm Bey, doktor Hüseyin Yaşla vefat eden Seyil Bu defa da önce seferberlik, sonra da bil sefiri olan,Mem - i Baba ve Ali İhsan nlar vardı. harp, İstanbulun yiyecek membaların- dan bir kısmını birdenbire kurutmuştu. İstanbulun en yakın ve — küvvetli açık, orta ve koyu renkleri vardır. Ruj 60, Allık 35 kuruştur. Hasan deposu: İstanbul, Ankara, Beyoğlu, Beşiktaş, Eskişehir. | Iâakal 3600 çuval unla tatmin edile <| doluda buna lâzım olan buğday mevcut | Peklıkl, Sayfa Yazan: F. Bercmen y Kıza çoktan ondan yüz bu #Ahmetten kıskanıyor ve ÂAyşı ü ovasındaki incir bahçel nin bittiği yerde Menderes ağır ve h: betli bir hareketle akar.. Her yıl ken; göz larını biraz daha oyar; ve her yıl rast: | ayırmak istiyordu. gele bir köylünün iki üç dönümlük| M anın sözleri genç kızın canını bahçesini sularının kuytuluğunda gö- | büsbütün — Ülen » * | Boynunun mer, O gün, Menderes sanki kedı Suları, göz yaşı döken matemli bir zın yanakları gözleri gibi, $ mışti , Hava sıcaktı. İnsan ağaçların di alev çıkıyor sanırdı.. İncirlerin ları, d rından çekilmiş gibi gevşek ve lü çocuğu, se: Ayşe 1önde, pe vücutlu bir kı: Bunlardan öbürü de Mus Ayşe nedense ogün b ezgi duyuyordu. Bir yıldanberi Osman Beylerin kâhyası Ahmetle sevişiyor ve nişanlanmak için bekliyordu.. — Osman Beylerin kâhyası Ahmedi Koçak çayı başında ölü buldum. İrime atmışlar.. kafası bal la yarılmış, o - racıkta cansız uzatı Bu acı haber bir dakil köy evlerin! dolaştı. Mestan tevkif edi Ay: Ahmet onu tatlı sözlerle avutuyor, harmanlar kalktıktan sonra yavukla. nacağını ve Aydından çalgı takımları getirerek bey düğünü yapacağını söy- lüyordu. İşte şimdi ne - Yarınki nushamızda : İyi ki öldü!... B dönük ve | Sul sıkılmış daha Yazan: Kadırcan Kaflı Fi — sikilmiş memek için bir halde bir haf- arını ta böyle di Aygşe çok güzeldi., Bu vak'adan sonra onu gene hir çok delikanlılar istedi. Fakat © hiç birini kabul etmedi. Kö; kızları onun evinde toplan « dıkları vakit hepsi birden: — Etme Ayşe; kendine acı!. Bak ne kadar güzelsin.. duvaksız mı kalacam böyle?!.. derlerdi « bütün bu ısrarları sakin sakin kar şılar ve şöyle cevap verirdi: — Ben Ahmetten sonra kimseye va- ramam gari.. onun kanı benim yüreği mi boğmaz mı sonra? Avrupaya talebe gönderiliyor Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü Genel Direktörlüğünden: 1 — Maden Jeoloğu yetiştirmek üzere müsabaka ile Avrupa'ya «(10> talebe tahsile gönderilecektir. İsteklilerin aşağıdaki şartları hâiz olması lâ- lar gibi akıyordu, Genç kız dayanamı- yarak türkü söylemiye başladı: Menderes başında bir çınar, Hep kuşlar ona konar.. Benim bir Ahmedim var, üreğim ona yanar!.. yü bitirmemişti ki arkasından ir ayak sesi duyarak sıçradı. Ne o Ayşe, yine mi Ahmedi sayık- layon? Hadi şu sevdadan vazgeç diyom sana. Sana ondan hayır gelmez; o zen- gin, bahçeli, kağnılı bir yavuklu arayo.. seni nidecek. Bu sözleri, Ayşelerin duvar komşusu A B — Maden ocaklarında çalışabilecek kabiliyette ve sıhhati tam olmak. «Sıhhi muayene Ankara'da yapılacaktır», C — Lise mezunu olup Fransızca, Almanca, İngilizce dillerden birisini okuyup yazabilmek. D — Yaşı 18 den aşağı 25 den yukarı olmamak. 2 — Müsabaka imtihanı Ankara'da M. T, A. Enstitüsünde 1 Şubat 1937 günü yapılacaktır. Açılacak müsabaka imtihanında kazanmış olmakla be- raber gönderilecek talebelerin ihraz ettikleri derece itibarile «10» arasında bulunmak şarttır. 3 — İmtihan: Riyaziye «Hendese cebirn, Hayvanat, Nebatat, Jeoloji, Fizik, Kimyadan ve yukarıda yazılı - dillerden birinden yapılacaktır. 4 — Tahsile gönderilecek olanlar, ileride tahsil müddetleri kadar mec- buri hizmete tabi olduklarından, bu hususta mükellefiyetlerini tevsik et mek üzere bir taahhütname verecekler ve bunun içir de muteber kefil gös. tereceklerdir. B — İeteyenlerin nüfus hüviyet cüzdanmı, hüsnühal varakasını, mek- tep şehadetnamesini veya bunların tasdikli birer suretlerini, 4 kıt'a fo - toğraf ve dilekçelerini 28/1/937 Perşembe günü akşamına kadar Ankara- da M. T. A. Enstitüsü Genel Direktörlüğüne göndermeleri ve 29/1/937 Cuma günü sıhhi muayeneleri yaptırılmak üzere, öğleden evvel Bay Ha- san Apartmanındaki Enstitü Dairesinde bulunmaları ilân olunur. «2118» (3674v