SON POSTA Do kzunacu kısım İtltihad ve Terakkide on sene No, RAK MUHAREBELERİ Yazan: Eski Tanin Başmuharriri Muhittin Birgen —) rasıra inliyen ve kesik kesik nefes a- 2 —— Harp esnasında kuvvet dağıtmak bizi için bir hastalık haline gelmişti İranın işgal edilmesinin Hindistan yolu için ehemmiyeti vardı. Buna Almanlar bilh, assa ehemmiyet veriyorlardı. Başkumandanın da hülyası bu idi: İrandan ve Turandan ayakiandırılacak milletlere Hindistan üzerine bir akın yaptırmak... naşla. Oraya pek az olduğu için sonradan 'da kuvvetler bi- rer birer israf & :ı'i;“_'ln Paşa bir taraftan hasmının ö * 'nden çekilerek öte taraftan kuvvet- ler teşkiline muvaffak oldu ise de İn- ı,:ılıı]r:ın mütemadi ilerleyişini dur - Surmiya muvaffak olamıyarak müte- ;:L“l:;ın Eeri çekildi. Bu kuvvetler de du, Nu::ı; ler içinde eriyip gidiyor lez gö lıîı paşaya yeniden kuvvet- nünaş derildi ve nihayet; Bağdad ö - 'ı'—h tahkim ettiği Selmani Pâki'de h'lf;ç,î';;ı*ı tutuştuğu yeni bir mu- Bt “mlığ ordusunu bozdu ve Kela a v;(ııe_l_ııı boyunca tâkib ettik - Cü v“('â “'“_İîjıırı mevkiünde evvel- çtkil:nu '& getirilmiş istihkâmat içine Si r:?;::uıl Tavı.ıu—nd kuvvetlerini mıılıaı.-!: sara etti. Hayli süren bu Kd esnasında İngilizler cenub - Wen Vei Ve nehir yoluyla mütemadi- Yardıma koştularsa da mütemadi Bayretlerle e Bi a cumlarda ,,f:::ıu.n mütemadi hü reddin paşı tYaffak olamadılar. Nu - ! Müstahkı ikii hü » cum ile zaplermstahkem mevki hü madı ve Küt'un bekledi. İrak cephesinin ehemmiyeti Şat ve Dicle üzerlerinde muharebeler, karargâha cej üni ü vcpbe..sn' ı;ııı #hemmüyetiri göstermeğe e d.omuym. Bunun için karargâh Tada altıncı ordu namile bir ordu teşkilne ve bun açlıktan düşmesini yapılan nihayet İrak eRak ga de Tathim Tüvüdiler göli * m:l:’::"; l'""“l:_le'ı yapmıya baş - t kuv..ğ.ı:hf' bizim taraf ta niha- in bütün Nmiş olduğu için İngiliz- 98 gitti v gayretleri ve hamleleri bo- € General Tavnssend de kü- kte açlıktan teslimi - bur oldu. Fakat, ka- ta vefat etmiş, ynıı evvel — Goliz Pa- di R erine bu ordunun ku- mdanlığına Halil Paşa getirilmişti. Tak muharebeleri ikçe kı - zi İ ikçe kı ,;::o;l_“'l!:'ailîılıı. Küt'ü kurtar - in büyü r lerdi. n“nıal'yuk kuvvetler getirmiş - » hedeflerinde muvaffak bi ıt::d,ıî' _Flkıl, kale sukut ettikten " İngilizler bu havalide manen * ağır bir darbenin altında kal- Taftan azı olamıyacakları için bir ta - 'vam î::;cy'"i kuvvetler getirmeğe zimkiler, JeT ve bu küvvetlerle de bi T G !""mîlş: karşı mütemadi taarruzlara Onlar ta £ rüz, ı"llmlı:ll,; Miya T ndan #hütemadi taar - Müda tarafından mütemadi ı,:d"'“- bizimkiler Bağdadı müda - meği Kiek, ötekiler Bağdadı ele geçir sdef tutarak, harp uzun müd- 'VAM etti. "'“dhn_; 'hı.—ı'lifm hartân nüne gel P sonra Selma: tak Berivm.’ı:' ve orada mağlüp ola - ıuıaıı;ı;_,_dn""'üâleıdi. Küt'ün mu - dar deyg *Onra takriben bir sene şiddet ku;l: €den ve zaman zaman sinde de | 'den muharebeler netice - ngilizler 917 senesi nihayet &d &di zapta muvaffak oldular. b €T€n Ve berim daima bahsedepeldi - î'n"i— ıfüu».aıçıı.ı hastalığının tesirle - lülebîri ' Müharebeleri esnasında da tiz. Bir taraftan, Kafkas cep- küvvet bırakılmış | dilmişti. Nihayet Nu -' «İkuvvet ayrılarak İrana gönderilir, öte 'Ber taraflarda kendisini gös -| Goltz Paşa hesinde olduğu gibi, bu cephede de düşman taarruzu önünde mağlüp ola- -İrak geri çekiliriz. Öte taraftan da bi - zim ordumuzdan kuvvetler ayrılarak İran içine gönderilir. Bir aralık bir AL- man kumandası altında küçük bir taraftan da bu kuyvet geri çekilir; sonra tekrar İran içine dalmıya karar veririz, bu sefer Ali İhsgan Paşanın ku- mandasında kocaman bir kolordu gön- derilir, sonra Bağdad cephesi çıkınca buna gene - «geri gelt» emri - verilir, hülâsa, kuvvet dağıtmak bir hastalık | haline gelmiştir. Bu hastalık böyle mütemadiyen devam edip gidecektir. Izak cephesinde İngiliz kuvvetleri-| ne karşı daima çok eksik kuvvetlerle harbettiğimiz, yalnız bir defa, General 'Tavnsendi mağlüp 'ettiğimiz mralar - da nisbeten kuvvetlerimiz iyi olduğu halde memleketin istilâ yollarmı mu- hafaza için elimizde darlıkla bulunan kuvvetleri acaba neden dolayı böyle İrana gönderip duruyoruz? Bu, bura - da yerinde ve faydalı bir sualdir. ayırdığımız kuvvetlerle yaptık; ikinci defa da Goltz Paşa İraktan ayırdığı rana Eür.dr_-'llrlı küçük bir kuvvetti; İnu İngiltere ve Rusyaya karşı harbe Bu işi bir kere Kafkas cephesinden | kuvvetlerle tecrübe etti. O zaman İ -| sonradan daha büyük bir kuvvet, Ali İhsan Paşanın kumanda ettiği bir kolordu gitti. Demek oluyor ki İranın bir ehemmiyeti vardır. Bu ehemmi - yet, Hind yolu meselesidir. ve buna Almanlar ehemmiyet veriyorlar — ve bizim başkumandanın da bu iş hoşu - na gidiyor: İrandan ve Turandan a - yaklandırılacak milletlerle Hindistan üzerine bir akın yapmak! Bu, güzel bir hülyadır. Almanların şark hakkında masalla karışık bir takım fikirleri var- dır. İslâmlık, Türklük, onların kafa- larında esrarlı birer mefhumlardır. Kuvvetli bir hareket, bunları - kaldırıp bir kere toplamıya muvaffak - olmak | demek, bir çığ hareketi demektir; çığ| bir kere yuvarlanmıya başladı mı, ar- tık onun önüne geçmenin imkânı yok- tur, Yuvarlana yuvarlana gidecek ve her adımda bu çığ büyüyecektir. Eğer İrana giren bir Türk kuvveti orada yerleşir, İranı nüfuzu altına alarak ©- iştirak ettirebilirse elbet Hindistana karşı yapılacak bu hareket daha ko - laylaşır. Hattâ bu hareket Hindistana doğru kat'i neticeler vermese bile İn- giltereyi telâşa düşürmesi ve orada fazla meşgul olarak Avrupayı ihmal | etmesi mümkündür. | Hindistan hülyaları Karadan Hindistan üzerine yürü - mek muhal bir şey değildir. Tarihte görülmemiş bir şey de değildir. Bü - yük İskender bu işi yapmıştır. Büyük İskenderin yaptığını büyük Enver ni- çin yapamasın? Enver Paşa, zanne - dersem, kendi kendisine bu suali bu tarzda bir hayli defa sormuş ve bu » na gene kendi kendisine müsbet bir cevap vermiş olacaktır ki Almanya - dan gelen bu fikirleri o da.gayet ko * laylıkla kabul ve memnuniyetle tatbik ediyor. Belki bu fikir boş değildir. Şark milletlerini ayaklandırmak — kolaydır. Fokat bunun için evvelâ da bizim memleketin her noktaşının — değilse, mühim noktalarının can evlerinin mü- | dafaasını temin etmek lâzımdır. Her tarafta taarruz, hem de büyük kuv - vetlere karşı parça parça kuvvetlerle ACICNAC -AMrr-AODU Öksürük, Nezle, Boğaz ve Göğüs has- talıklariyle sesi kısılanlara — şifai te- sirleri çoktur. 30 Kuruş. Hasan deposu: (İstanbul, Anbara, Beyoğlu, Beşikiaş, ,Eskişehir. yapılan taarruzlar, o zamanki Türkiye küvvetlerinin başarabileceği bir şey de- ğildir. Suriyenin kalbini tutmak, Hi - cazi dost yapmak; İrakı Traklılara mik dalsk ürmek, Senkamiş çılgalığı e güzelim bir kuvveti hiç yere mahvet - memek lâzımdır. Bütün bu işler, em - retmesini bildiği kadar okşamasını da bilen, sade şiddet ve ve cebir ile ae - keri bir disiplin kurmasını değil, gü - leryüzle insanların arasına girip kalb- leri fethetme işinden anlıyan kuman- danlarla olur. Halbuki bizim bütün kumandanlar gençtirler, tecrübesizdir- |makamlarını harbin ayları ile atlıya Vatlıya elde etmişlerdir. Böyle yeni ye- mil bir kumandan evsafını haiz ola - bilirler. Halbuki bizimkilerin ekserisi ©o zaman iyi harbetmesini bilseler bile, bu işlerden hiç anlamazlar, Anlıyanları ise Enver Paşanın her aklına esen rüz- gârla bir emir vermesini kabul edemi- yecekleri için başkumandan onları sevmez ve son zaruret derecesi gel - medikçe bir iş için onlara müracaat etmemeğe çalışır. ÇArkası var) — Hatçe nen var söylesene? Ömer karısının yatağı başında otur- müuş düşünceli düşünceli duruyor.. ÂA- lan karısının üstüne eğiliyor ve ayni suali tekrar ediyordu. — Hatçe nen var söylesene? 3 Emir Hatçe bir haftadır sancılar için de kıvranmaktadır.. Evleneli bir yıl olmuştu.. Mes'uttu- lar.. Kadın neredeyse bugün yarın do: ğuracak.. Fakat işte aksi şeytan, has- talanıvermişti birden.. Bu yıl da kış azgındı.. Yağmur, fır - tına köy evlerini yıkmağa uğraşıyor, seller Çayı taşırıyordu., Allah saklasın | handiyse bir âfât olacaktı.. er, gecede karısının yanından ayrılmıyordu.. Bugün fırtıma sabahla! başlamıştı. Uzaklarda ağaçların ara sında korkunç ıslıklar çalan rüzgâr sanki bir ölüm haberini sürüklüyordu. Hatçenin yüzü gittikçe sarardı.. Ö- mer daha ziyade ona yaklaştı, ve tek- Çay başına yak gir biraz durakladı.. Sula: rı basmıştı.. Ça; la bulanmıştı.. geçmek tohlikeli.. Sudan Fakat Ömer bir kere aklına koy « muştu. muzladı.. Faka h'.ı,ı! van suya bir türlü girmek istemiyors du Ömer tekrar onu mahmuzladı; kır « baçladı. Hayvan çarnaçar ilerledi kaç a ürümemişti, ki boyn dar su yükseldi.. - Akıntını beygirin ilerjemesine mâni oluyr Böylece azgın çayla on beş dakikâ savaştılar.. Öte tarafa geçmeğe uğraşı tılar.. Lükin bir an geldi, ki sular den kabardı; Ömer hayvanile berabes bir tulum gibi suyun üstünde b |kaldı; sonra kâh batarak, kâh çı sürüklenmeğe başladılar.. * Emir Hatçenin sancısı, ve atoeşi fazm lalaşmıştı. Kadıncağızda albomin de | an arali rar sordu: vardı.. Ebe gelmezse mutlaka bir fes Hatçe nen lâket — olacaktı.. ÜĞ senk | Yarınki nushamızda : Çok . zayıftı z « _Knnsı müşfik ten.. B © | KADIN'BUL. | Ce 5e m— İ.Z:.:ikne tîr Yaran: Migesi Z. Avreacolü hâLâ meydanda S e Çeviren: F. Varal Şeke şeyciğim yok. Hatçe — merak- Nerdeyse — çocu- tan da çırpınma- ğumuz çlacak.. g a başladı. Ömer karısının tam doğuracağı sıra-| Komşu Fadime öna ne yaptıysa, ne da hastalanmasından endişelenmişti. — Hatçe, dedi. Ben yarın î'"”?" Aydma gideyim de bir ebe getireyim olmam mı? Sana ilâç ta verir rahatlanırsın. Yağmur taneleri pencereleri dövü yor. Fırtına gittikçe çoğalıyor.. Ömer ocağa sık sık odun atıyor.. Bu gece sa- bahlıyacak ve erkenden ebe getirmek üzere Aydına yollanacak.. Yollar bo- zuk; çaydan geçilmiyordu. Fakat deli- kanlı muhakkak gidecekti. Gün doğ n çok önce hayvanını hazırladı.. Komşu Fadimeye, karısınım yanında oturmasını tenbih etti. * Atın üstünde hem gidiyor, hem de karıcığını düşünüyordu.. Nur topu gıbi bir oğlan doğura lenecek.. Yağmur, Ömerin sırtını ıslatıyordu.. Kasırgalar daha susmamışlı. Genç a - dam fırtinaya aldırmıyor; hayvanımı, Aydına bir an evvel ulaştırmak için rtnala sürüyordu. aktı ona., Ocağı şen-| İnhisarlar U M ü kaynatıp içirdiyse fayda vermedi, Gün batarken korucu köye geldi ve acı bir haber saldı, İ hi anile boğulmuş.. Cesedis köye getiriyorlardı.. Emir Hatçe bu haberi d vücudundan çe ni bulm | | | di.. $ ğal i'nden geçti.. Baygınlık gece yarısına kadar sürdü.. Neticede bin zahmet ve ıztırap içinde çocuğunu ölü olarak doğurdu. Albominin tesirile o da çocuğunun ve kocasının arkasından gitti.. | * Ertesi günü köy kalabalıkla mişti Aydından doktor, müddelumumi? - ve sair tahkikata gelmişlerdi... Köylüler üç hemşerileri için bir mas item alayı yaptılar.. O zamana kadar köyde böyle bir felâket olmam Yağmur altında üç cenazeyi düler.. Taşkınlıktan mahsullerin çoğu bo « zulmuştu.. Bütün köy halkı, yağmu « run uğursuzluk getirdiğinde İltifak et- mişlerdi.. M « üdürlüğünden : Adet Muhammen bedeli Lira K. 699 İspanya mamulâtı 7.65 — Brovning sistemi 4350. — 590 » » 6.35 yuğ » 2581. 25 83 D. W. M. markalı 7.65 726, 25 1 7. 65 Dreyze marka 6. 25 2 6.35 Volter 1525 1372 71679. — Yukarıda cins, miktar ve muhammen bedelleri yazılı «<1372» adet taban- ca şartname ve nümumeleri mucibince 11/1/937 tarihine rastlıyan pazarte- si günü ıul l(? "f pazarlıkla satılacaktır. Bu silâhları alıp satmağa mezun ı...ı,..... ııdılıl_eın nümuneleri görmek üzere her gün ve pazarlık için de tayin olunan gün ve saatte 967,5 güvenme parası olan «576» lira ile birlik- te Kabataşta İnhisarlar Levazim ve Satış komisyonuna müracaatları , Mübayaat Şubesi Müdürlüğündeki 4«37050 * » l—l&mhinhıihh&ıııiçinmmimdıhnu!onm- zot pazarlıkla satın alınacaktır. 2 — Pazarlık 13/1/937 tarihine rastlayan Çarşanba günü saat 15 de ler. Hepsi de yeni rütbelerini ve yeni| Kabataşda levazım ve mübayaat Şubesindeki alım Komisyonunda yapı - 3 — İsteklilerin şartnamesini almak üzere hergün, pazarlık için de tavin İstanbul İkinci İcra — Memurluğundan: Borçta dolayı mahcüz ve paraya — çevril - mesine karar verilen kanape takımı ve aalre birinel açık arttırma le 12/1/937 günleme - , |eine rastlıyan Salı Künü saat 9 ile 10,$ ga kadar Beyoğlu İstiklâl caddesi 280 No, ı İb- rahim Ethem apartman 1 No. lı dairede sa- tılacaktır. İsteklilerin mabhallinde hazır bu- hanacak memuruna müracaatları ilân olu - nur, — (20015) tişen insanların içinde pek azı, ancak | “dilen gün ve saatte 907,5 güvenme paralarile birlikte adı geçen kornisyo- pek müstesna yaradılışta olanları kâ-| ©* gelmeleri ilân olunur. - «3880» İstanbul İkinel İflâs —ı_ı.ı——T—.x Müflik Pamuk ve Nebati Yağlar #irketinin Masasına gelen İstandul Ziraat Bankanın istediği 025 liranın vergi — borcu olmak itibarile mümtazen kayıd ve kabulünüe Anonim İflâs idaresince karar verilerek —sıra defte- Ti bu süretle düzeltildiği İlân olunur. 120018), Kayıp: İstanbul Lisesizden 930 Benes aldığım (uc_duıımeml zayi ettim, ) xume düzdür. — (at) SÜc "