5 Ocak 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

107 G--—'—. — “ Son Posta ,, nın tefrikası : 80 — _â LIK ÜLKESİNDE — IKINCI KISIM — R, Cemil ile Emma birer paketten çıkardıkları elbiseleri giymişlerdi, Emma mükemmel bir amele kıyafetine girmiş, Cemil ise Ursktan gelen bir balıkçı olmuştu Prenses Emma, Cemilin hayretin farkına varmıştı. Kısa ve bo- Buk bir kahkahadan sonra, kulağına eğilerek: — Prenses Emma Feodorovna haz- retlerinin hususi odalarını beğendin mi, arkadaş?.. - Diye fısıldamıştı. - Cemil, hiç bir şey söylemiye muk- tedir olamıyarak boynunu kısmış, el- lerini iki tarafa açmıştı. Emma, derhal arkasından o ağır as- tragan paltosunu, başından kasketini, ellerindeki eldivenleri sür'atle çıkar - mış; karyolanin üstüne atmıştı. Sonra, masanın üstünde duran bir paketin kâğıdını yırtarak: — Tamam. Diye mırıldanmış.. başını çevirmi - ye lüzum görmeden, konuşmıya baş- Vlamıştı. — Dostum!.. Siz, askersiniz. İtaat “etmeyi bilirsiniz; değil mi2.. — Şüphesiz. — Şu halde, benim emirlerime de İtaat edeceksiniz. — Hay, haaay.. büyük bir şerefle. — Evvelâ.. şu paketi alınız. — Aldım. — Şu köşeye dönünüz. — Döndüm. — Hadi bakalım. Soyunmiya baş -| layınız. — Sayunmıya mı?.. — Evet... Soyunacaksınız. Sonra © paketi açacaksınız. İçinden çıkan el - biseleri giyerek büsbütün başka bir a- dam olacaksınız. Âk... — Fakat.. arkanıza dönüp bakmı- yacaksınız... Çünkü, ben de soyuna- cağım. — Müsterih olun Matmazel Em - ma.. emirleriniz, aynen tatbik olunâ- tak. d Sessiz' bir faaliyet başlamıştı. Bir kaç dakika, kumaş hışırtılarından baş- ka bir şey duyulmamıştı. — Bitti mi, Cemil, — Bitti Emma. — Benim işim de bitti. Şimdi ser - bestsin. Cemil, şaşkın bir tavırla, mıştı: bit eli ada dird bağar - &.. L LAİ Ü Bir Doktorun Günlük Salı Notlarından — (*) Gençlik ve Cinsi temayüller Gençler, cinsi temayüllerinin şiddetini azâaltmak için kendilerini çok muntazam bir mesaiye, iş ve çalışma harici zaman- | larda da spora vermelidirler. Sporun muti laka koşmak, atlamak ve diğer şekillerde olması şart değildir, Ava gitmek, yüzmek, J| kürek çekmek ve sonra alle oyunları ile, klüplerde toplantı gibi şekillerle de bir | nevi spor temin edilebilir. Hele Mmusiki bu hususta en önde gelir. Gençlerimizin ders ve say harici zamanlarında her hangi bir musiki âleti ile uğraşmaları hissi ve terbiyevi bir çok İncelikleri, yük- selmeyi temin eder. Böylece zaman hiç his olunmadan çok tatlı olarak geçer. Bir defa bu itiyat elde edildi mi artık gençlerin bir çok kirli yerlere gitmeleri- nin, tehlikeli hastalıklarla hayatlarını zehirlemelerinin tamamen -değilse bile büyük bir ekseriyetle önü alınmış olur. haricindeki zamanlar onlar için en teh- Ükeli saatlerdir. Bu saatlerde gençleri meşgul edecek vasıtaları temin etmek içtimat bir vazifedir. (9 Bu notları kesip saklayınız, yahut | bir albüme yapıştırıp kolleksiyon yapınız. Sıkıntı zamanınızda bu notlar bir doktor. gibi imdadınıza yetisebilir, hissettiği | yaparız... Akşamları iş veyahut ders saatlerinin İ| pı, sessizce açılmıştı. . , — Olur şey değil, Emma.. bu a - mele kıyafeti sana o kadar yakışmış ki... — Ya sen.. şöyle bir aynaya bak - sana. Tıpkı, Orsktan gelen bir balık - çıya benzemişsin... Aman, o sana ver- diğim küçük paketi, unutma, Yanına al. Kalpağı başına biraz daha geçir... Hayır olmadı... Azizim, cakalı kal - pak giymiye alışmışsın. Sol tarafına fazla eğiyorsun, Şöyle daha ortalama giy. Biraz daha kafana geçir. Hah.. şimdi oldu?.. Prenses Emma, üzerinde kırmızı güller bulunan koyu güve - rengi bir şalı omuzuna attı: — Haydi bakalım, Mihal.. yola çıkalım. — Mihal mi?.. — Evet, dostum... Bu gece, senin adın Mihaldir. Sakın unutma haa.. Emma, lâmbayı üflemiş; koridora fırlamıştı. Cemil de onu takibe başla- mıştı. Teaodor, elleri cebinde olarak kapı- nın yanında sırtını duvara dayamıştı. Emmayı görünce: — Gidiyor muyuz?., Diye mırıldanmıştı. — Evet.. gidiyoruz. Aç kapıyı.. sen, arkamızdan gel. Bıçak gibi kesen bir hava, E.mma ile Cemilin yüzlerine çarpmıştı. İkisinin de vücütlari bir anda sarsılmıştı. Kol- derhal rümiye .başlamışlardı. Cemil Emmanın kulağına eğilmiş, fısıldamıştı: — Gideceğimiz yer uzak mı? — Niçin sordun?. — Üşüyeceksin'diye korkuyorum, — Merak etme, dostüm. Ben alış- (kınım. Eğer sen üşüyorsan biraz daha bana sokul. — Emmal!.. Bana cidden hayret veriyorsun.., Sen, şimdiye kadar gör- düğüm insanların en harikulâdesisin. — Dikkat et, dostum.. ayağımıza bir taş takılacak. Yüzüstü yuvarlana- cağız. — Seninle beraber, bir mezara bile yuvarlanmıya razıyım, — Eksik olma azizim.. fakat beni korkutuyorsun. — Niçin? — Bu gidişle, galiba bana ilânıâşk edeceksin. — Sana ilânıâşk etmek mi?.. Bu- na ne lüzum var, Emma?.. Görüyor- sun ki senin çektiğin yere sürüklen- mekteyim, Bu büyük itaatin manası, aşktan daha büyük değil mi? — Evet., aşktan daha büyük... |Hiç bir zaman, hiç bir insanı ebediyen mes'ut etmemiş olan, insan aşkından daha büyük... insaniyet Aaşkı.. işte; iseni ve beni, derin bir girdabın tehli- keleri etrafında birleştiren.. ve o gir- dabın başdöndürücü hufresinin verdi- ği heyecana sürükleyen bir coşkun - luk... Ne ise.. bunun felsefesini sonra İşte, geldik. Sağa sap, Cemil, sağa sapmıştı. Tıpkı, eski bir kale harabesine benzeyen bir kemerin altında, oraya zorla sokulmuş gibi tek (katlı bir kulübe vardı. Emma, bu kulübenin penceresin - |deki buz tutmuş camı, parmaklarının ucu ile tıkırdatmıştı. Pencere derhal aralanmış; dışarıya bir baş uzanmıştı, -— Aç kapıyı Manol. Ben.. Emma... — Yanındaki kim?.. — Bizden.. Mihal.. Orsktan bu - gün geldi. — Bu gecenin parolası. — Kremlin. Pencere kapanmıştı. Küçük bir ka- (Arkası var) / N i kola girmişler, sendeliye sendeliye yü-| SAA _=...,v U * SON POS'IA « Son Poıtı » nn Tırıhî Tefnkısı : 19 JMERYILDIİZI. TUNCAYTY. Yazan : Celâl Cengiz Narâşda Tunçayı şıddetle seviyor ve Tanzerden kurtulmak için onu ölüm kuyusuna attırmak istiyordu Tanzer kendi kendine mırıldandı: — Sayıklıyor.. demek beni rüya - sında görmüş. Çölde bir çingene ka * risile evlendiğimi sanıyor. Hele bir uyansın da.. Tungay gözlerini açamıyor, kolla- rını kımıldatamıyordu. Beni bu hale kim koydu? Her ta « rafım kırık gibi; belim, dizlerim tut- müuyor.. Tanzer hazin bir sesle cevap verdi: — Kral Nabo Elâm dağına kaçar « ken seni sihirbazlara ilâçlatmış.. Gu- dea sarayda bulunca alıp buraya ge - tirdi.. Şimdi Tanzerin odasında yatı- yorsun, Tunçay! Tunçay tekrar uykuya dalmış ol - malı ki, bir daha cevap vermedi.., Tanzer: — Onun sesini işitmek te bir saa - dettir. Bugün değilse, yarın elbette u- yanacaktır.. ' Diye seviniyordu. Tunçayın kendi kendine konuştu- ğgunu Gudeaya haber vermek - istiyen Tanzer, ertedi sabah hizmetçilerden birinin koluna girdi: — Haydi, beni amcamın - yanına götür. Yavaş yavaş yürüdüler. Kralın odasına girdiler. Tanzer sevinçle eğildi: — Dün Tunçayın konuştuğunu söy- lemiştim, dedi, o bu sabah ta konuş - tu. Fakat, hâlâ gözünü açamıyor. Sumer kralı Asuları çağırttı: — Tunçay ne zaman gözlerini aça- cak? Diye sordu. Sumerli sihirbazlar Tunçayın ancak bir Suz sihirbazının ilâcile gözleri a - çılabileceğini söylediler: — Onun gözünü Sumerde hiç kim- se açamaz. Tanzer kralın yanında Asularla ko- nuşurken, Nâraş tekrar, Tunçayın yattığı odaya girdi. Tunçay kendi kendine sayıklar gi- bi konuşuyordu: — Gözlerimi açamıyorum.. fakat, karşımdaki iyalancıları görüyorum, Hepsi beni aldatmak için yarışa çık - mışlar. Ben, Tanzerin çölde bir çin- gene kızile yaşadığına inandım. O za. ten Sumer sarayına kolay kolay gi - remez. Gudea onu idama mahküm et- mişti. Nâraş, Tunçayın yanına sokuldu; — Sevgilim, Tanzer ölmüştür ar- tık. Sen gözlerini açınca karşında be- ni.. Nâraşı göreceksin! Elâm kralı Sü- merlilere mağlüp oldu. Biz, seni Suz sarayından alıp Sumere getirdik. Sen benimsin.. benim olacaksın!.. Nâraşın olacaksın! Nâraş tabutun içine uzandı.. — Bak, günlerdenberi başucunda gelen sesler, seni aldatmak istiyen ba- yağı mahlükların sesleridir. Nâraş, günler geçtikçe gılgın gübi sevmeğe başlıyan Tunçayın yanından ayrılmak istemiyordu. O gün Nâraş bir an için insanlık duygularından uzaklaşarak, Tanzere. fenalık yapmayı düşünmüştü. Zavallı Tanzer! _ O, hâlâ, sevgilisinin gözleri açılın- ca; eskisi gibi kendisini seveceğini sa- seni bekliyorum. Arada bir kulağına Bunun için sihirbazın birine bir torba gümüş vâdetmişti. Sihirbaz bu teklifi kabul etti, Tanzer, Tunçayın başında ağlarken, iki adam kendisini Asu'nun evindeti aradıklarını söylediler, Tanzer hançerini göğüsüne soktu ve dışarı çıktı. Öyle ya.. Tunçay ona, Firat boy - larında yattıkları gece: (Ben ölünci- ye kadar senin olacağım!) dememiş miydi? Tanzer amcasının yanından çok ne- şeli olarak dönmüştü. İhtiyar Asular- dan biri ona: «Ben bir ilâç buldum.. bunu Tunçayın gözlerine sürece - giml» demişti. Tanzer odasına döndüğü zaman, Nâraş gene bir gün önce yaptığı gibi, kimseye görünmeden odadan kaçtı. Tanzerin arkasından bir kaç daki- ka sonra kralın yanından inen ihtiyar bir sihirbaz, Tanzerin odasına gider- ken Nâraşla karşılaşmıştı. Nâraş, ihtiyar sihirbaza sordu: — Nereye gidiyorsun? — Tunçayın gözlerini açmağa.. Nâraş sihirbazın kolundan çekti: — Oraya girmiyeceksin.. sana bir |torba gümüş vereceğim! İhtiyar Asu birdenbire şaşırdı.. bir torba gümüşü duyunca geri döndü: — Yazık değil mi şu Tanzere.. sev- gilisinin gözleri açılmasını ne kadar istiyor bilsen | RADYO Bugünkü Program 5 İkincikânun 1937 İSTANBUL Öğle neşriyatı: 12.30; Plâkla Türk musikisi. 12.50 Hava- dis. 13.05: Plâkla hafif müzik., 13.25: Muh - telif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 17: İnkılâb dersleri: Üniversiteden nak - len, Mahmut Esat Bozkurt tarafından. 18.30: (Plâkla dans müsikisi. 19.30: Konferans: Dr, Esat Reşit tarafından, 20: Vedla Rıza ve ar- kadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları. 20.30: Cemal Kâmil ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları. 21: Saat âyarı: Şehir Tiyatrosu operet kısmı tarafından bir temsil. 22: Ajans ve borsa ha- berleri. 22.30: Plâkla sololar. BUKREŞ 17,10: Konser, 18,40: Şarkılar, 19 muhtelif havalar, 19,50: Wagner koöngseri, 20,30: Ha- berler. BUDAPEŞTE 17: Macar musikisi, 17,30: Salon havaları, 18,30: Salon orkestrası. 19,30: Tiyatro, 22,5: Çigan örkestrası. 23,30: Dans plâkları. PRAG 17,10: Sonatlar, 18,10: Almanyadan nakil, 19,25: Örkestra, 20,20: Bachdan parçalar, 22,45: Brnodan nakil. 23: Haberler. VİYANA 17,15: Soprano, 17,80: Muhtelif havalar, 20: Dans plâkları, 21: Varşovadan nakil, 22;.20: Konser, 23,30: Haberler. VARŞOVA 17,25: Sehuman'in — Bonalari, 19,20: Caz havaları. 20: Poznan müzik, 21: Benfoni ör- kestra, 22,30: Kısa temsil, Bll Dans hava- ları. : Yarınki proğram 6 — İkincikânun 1937 İSTANBUL Öğle neşriyatı: 12.30: Plâkla Türk musikisi. 12.50: Hayva- |. dis. 13.05: Plâkla hafif müzik. 13.25: Muh - telif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 18,30: Plâkla dans musikisi, 19,380: Konfe- rans,Suat Derviş tarafından, 20: Sadi ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, 20,30: Türk musiki heyeti, 21: Saat ayarı, Orkestra, 22 Ajans ve borsa ha- nıyordu. — — h berleri, 22,80: Plâkla sololar. . l — Tunçayın gözleri açılmasını btf ondan çok istiyorum. Fakat, ilk ön€ Tanzeri ortadan kaldırmalıyız. — Tunçayı sen de mi seviyaorsu! yoksa..? — Evet. Ben oönu Tanzerden seviyorum. Tunçay onun değil, he nim olmalı, . — Pekâlâ. Vaadettiğin bir torb? gümüşü ne zaman verecekım? ? — Hemen şimdi., haydi yürü.. oda" ma gidelim seninle. Birlikte yürüdüler.. Tanzerin gür ve dokunaklı sesi u ” zaktan işitiliyordu: (Arkası var) ., * * Son Posta İstanbul Gelir ve Para BORSASI â«1 4 1937 Türk Devlet Borçları z Llra Lirâ X T75T.B. 123,05 | 96 6 HazineB. ö0,00 5 15T.B. 11 21,65 © 7.5'T.B. ITT 00;00 Devlet Demiryolları Borçları Lira Lira Ergani 96.75 || Anadolu Iveli39, 5! Sivas Erzurum 95,00 || Anadolu M — 42,20 Dahili istikraz95,00 Sosyeteler Eshamı l Lira: Lira İs, B. Mü. 81.00 || fst. Tramvay 22,5) | » » Hâ, 10,00 || Bomonti 9,50 | » » Name — 10,00 || Terkos MW,5 p | Merkez B. D, 92,50 || A. Çimento — 13,55 | ÇEKLER | Krş. L. T.L. için | İsterlin 618,00 — || Dolar 07948 | , F. Frangi — 17,015 | Liret 150890 |— " NAKİT Erş. Krş. 20 F. Frangi 117,00|| 1 Mark x» | 1 Dolar 176,09 || 20 Drahmi — 23,00 | 1 İsterlin — 621,00 || 20 Leva 23,05 20 Liret 195,00 || 20 Ley 14,0) Borsa Dışında | L. K, LEİSY Kredi Fonsiye Mübadil Bon. — 00,00 |— 1B8L senesi 00.00 Gayri » » 0,00) | 1911 —» 01) 91,00/| Mecidiya < Hiz Nöbetci Eczaneler Bugece nöbetçi olan eczaneler şunlar- dır: İstanbul cihetindekiler: Aksarayda; (Sarım), Alemdarda: (Ab- dülkadir), Bakırköyünde: ( Merkez ), Beyazıtta: (Cemil), Eminönünde: (Hüs- nü Haydar), Fenerde: (Vitali), Kara gümrükte: (M. Fuat), Küçükpazarda : (Yorgi), Samatya Kocamustafapaşada: (Rıdvan), Şehremiininde: (Nazım), Şeh-. zadebaşında: (Halil), # Beyoğlu cihetindekiler: Galatada: (Hüseyin Hüsnü), Hasköy - de: (Nisim Aseo), Kasımpaşada: (Mi'ı-_ eyyet), Merkez nahiyede: (Della Suda), | Şişlide: (Nargileciyan), Taksimde: (Lİ- * monciyan). Üsküdar, Kadıköy ve Adadakiler: İ Büyükadada: (Şinasi), Heybelide: (Ta-: naş), Kadıköy eski iskele caddesinde * | (Sotraki), Kadıköy: — Yeldeğirmeninde | | (Üçler), Üsküdar çşrşıbgyunda: (Ömer î Kenan). A ee aa . -- FT aat — ; —— —a a K — — l *

Bu sayıdan diğer sayfalar: