A.R. — IKINCI KISIM — Rasputm 13 yaşında bir kıza taarruz ettiği için quekılın odasına çağrıldığı zaman gözlerini açmış i ipnotize etmişti o sırada zavallı Başvekil kendisini güçlükle toparlamış “Aziz peder sizinle başka zaman konuşalım demişti,, — Hayır.. bunu, ilk delk lüdek ışı-'dız çökecek; belki de onun o iğrenç tiyorum. rt arnaklı ellerine sarılıp öpüverecekti... — Rivayete nazaran bir insan, nelZavallı başvekil, kendini güçlükle to- kadar çirkin olurşa olsun, eğer onda, 'parlamış.. «Aziz peder!.. Rica ederim, cinsi cazibe denilen bu küvvet mevcud| derhal beni yalnız burakınız. — Sizinle, iso, muhitinde müthiş bir cazibe yara-|bir başka zaman konuşalım.» demek tarmış... Ve gene rivayete nazaran; p mecburiyetini Hissetmişti... lqle azi- Rmpuı m denilen bu herifte de, cinstİ|zim; su misal de bize gösteriyor ki; cazibenin en kuvvetli bir kaynağı var-| Rasputinin mârifeti, yalnız kadınları miş... Önün için, onun muhitine gi -| ve zayıf ruhlu insanları teshir etmek - renler, bir daha ondan ayrılarmazlar -|ten ibaret değildir. En kuvvetli seciye- miş. ye malik olanlar bile, onun önünde — Ya, gözlerindeki ipnotize kuv -İtam bir mağlübiyet hissetmişler.. dai- veti.. ondan da bahsetmiştiniz. ma birer adım geri çekilmişlerdir. Hat- — © da başke.. tabiatin tamamile İtâ, bunun içindir ki, onun kanma an - müstesna yarattığı bu mahlükta, o da|sayan düşmanları, ciddi bir şekilde ta- başka.. büsbütün başka, ilâhti bir kud-(erruz edebilmek için, onün hakikt cep- ret... Bakın. Tam sırasında aklıma| hesini keşfedememişlerdir. geldi. Size, bunun da bir misalini an - — Sizce onun hakiki cephesi ne - SON POSTA , Yazan ! Hugh Austin “ Son Posta,, nın zabıta roman : 53 : /DÖRT]İ.E YEDİ a ARAJ NDA İngilizceden çeviren : Hasnun Uşaklıgü Polis çavuşu delikanlının tevkif| edilmek üzere olduğunu sandı Hendriksin kanaatine görer âmiri hata etmek üzere idi, onu durdurmaf'| karar verdi, fakat Kent söylemeye başlamıştı. 4 Mösyö Norman Lang bir kaç saniyeyti. Şimdi hepsi de santin gekliğini'an -|ti de - möddeten £ yapmış olalill için genç kızın oturmakta — olduğu | lamışlardı. koltuğun önünde durmuştu. Fakat Son ikisini yapması için sebab ve ? Madam Arnold bir ok gibi fırlamı-| vardı, fakat birinci cinayeti genç kız gözlerini kaldırıp bakmamış-İya müheyya bir halde, koltuğa büzül-İçin ortada mantıkf hiç bir delil © ; tı. Norman da hiç bir şey söylememiş- |müştü. Sâbit bir nazarla polis memur-(dığından kurtuluyordu. ti. Zaten hiç kimse bir şey söylememiş- | larına bakıyordu. ti, yalnız doktor müstesna olarak. Hendriks gene düşündü: Maamafih o da bir iki kelimeyi mü- teâkib yerinden kalkarak hole çıkmış|man genç kızın yanındaydı, kocasının hkiioh—-hünhiîuir.ohl- de> tı. Vaziyeti o da anlıyordu. * Artık güneş alçalmıştı. Kehribarla - pınyıl“dvımhhınüvelwky:ıdu. Burnu kızardıkca — kızarmıştı, mdisini çükin mi çirkin gösteriyor- Genç kız, ışıkları alnında, yanakları-| du. du. nın üzerinde hissediyor, bazan da ih- tiyatla gözlerini kaldırarak odaya, o - * Bu hareketsiz sahne ancak on sürmüştü. Teğmen Kent yürüf başladı. Merrit aksirdi ve genç U ladı ki, babasının katili şimdi yi da bulunan üç kişiden biridir. Bu müddet zarfında Henâriks Fi ne düşünmeye dalmıştı, içinden; — : — Delikanlı ilk cinayeti müsf) ran bilâhara yapmayı ü — Bu kadın, kocam öldürüldüğü za- Mösyö Merrit çok sakin görünü - Hendriks birdenbire hatırladı ki, ilk latayım... Geçen senelerin, birinde. |dir?.. b Rasputinin büyük bir rezaleti, Mos -| — Gayet kısa... Halkın fikrini, ta- kovanın bütün kibar âlemini altüst et-|biatın fevkindeki kuvvetlerin aleyhine mişti. Henüz on üç yaşlarında kadar| çevirmek.. bu herifin de herkes gibi a- genç ve güzel bir kız, bu canavar ruh-İTelâde bir insan olduğunu isbat et - la herifin sarhoşluğu esnasında feci bir| mek. taarruza uğramış, vücudünün muhte-| — Oool.. Anlattığınıza göre, buna Bf yerlerinden şakır şakır kanlar aka -| kim cesarel edebilir>,. rak hastaneye nakledilmişti... O za-| — İşte, meselenin mühim noktan, man başvekâlet makamını, çok kov -| burada... Kilise, bu herife peygamber vetli bir seciye ve ahlâka malik olân| nazarile bakıyor; her kilisede, onun (S.tobypin) — işgal — etmekte — idi.'namına mumlar yakılıyor.. Çar ve Ça- Bu vak'adan çok müteessir olan baş -| riçe orlu (Romanof Tacı) nın bir hâmi vokil, izahat almak için Rasputini rce- | ve halâskârı tanıyor.. tebildir ki, halk met makamına davet etmişti... Ras-| ve asilzadeler de ona biz ilâh gibi tapı- putin, bu davete icabet etmiş; hiç bir| yor. Ve.. böylece de bütün meydan, bu âr ve hicâib duymadan, pervasızca baş-| koca serseriye kalıyor. vekilin odasına girmişti... Rasputini — Aman yarabbi.. ne gaflet... Bu, kapıdan girer girmez, başvekil öfke ilelâdeta bir facia. yerinden kalkmıştı. Ona en acı sözleriln. — Ona, ne şüphe?.. söylemiye hazırlanmıştı. Fakat'Raa -| —— Pekâlâ, azizim... Bütün bu me - putin, odanın tam ortasında dimdik| seleyi bir tek luışunlı. bir tek bıçak durmuş, bir şeyler mmıldanmıya ve|darbesile halletmek mümkün değil gözlerini ok gibi onun gözlerine sap -| mi?.. cinayete kurban giden sarışın Madam Merrit kocasının çirkinliği ile müte » madiyen alay edip duruyordu ve işte o da öldürülmüştü, ona meftunm olan iki ol Yabancı erkek de öldürülmüştü. Doğ- rusu bu mükemmel bir intikamdı. danın hareketsiz duran sâkinlerine ba- kıyordu. Bir aralık gözlerinin önünden hiç si- linmek istemiyen feci sahneyi kov - muş, çayır biçki makinesinin bir kı #a? deyip duruyorda. f(Arkası nabzı gibi mütemadiyen vuran sesini dinlemiye çalışmıştı. Bu evin bahçesinde bitip tükenmek bilmiyen ne çok çayır vardı? Kim bilir belki de çayır pek fazla değildi, bahçı- yvan sırf unutmak için makineyi işletip duruyordu. Madmazel Patton - bir aralık guyet di. Gözlerini kaldırdı. Güneşin mâil - şıkları balkonun büyük kapısından i- çeriye girerek salonu aydınlatıyordu. | — —— İki salona yekdiğerinden ayıran kapı- nan e$şiği üzerinde dört kişi vardı. Ha- reketsiz duruyorlardı. Mnrhmm:l Patton hissetti ki, polis eğmeni yörümek üzereydi. Ocağın ö- lamazdı. Zira cinayetin yapıldığı sıra- da Mösyö Merrit aşağı aalanda bulu - nuyordu, mütemadiyen aksırıp dur » muştu ve üst kata Patton'dan — sonra | sıkmıştı. Hendriks nihayet Mösyö Norman || vazih ve kuvvetli olarak hissetti ki, bir| Lang'a baktı. Delikanlı her üç cinaye- adam dışardan içeriye girmek üıerq-ı————— Fakat, fakat maddeden mümkün || ©& Son Posta * İstanbul Gelir ve Para BORSASİ 11-12 - 1936 Türk Devlet Borçları Kira K TATB I n.nı * $ Hazine B. X TAT.B. İf 21,15 $ TS'T.B, MT 21,25 RADYO) Bugünkü Program 122 Birincikânun 1986 İSTANBUL ÜEe meşriyalı * 1230: Plâkla Türk musikâti 1280: Huva- lamıya başlamıştı. Başvekilin bizzat| —— Haaan.. siz bana bu suali evvelce|" anlattığına göre zavallı adamcağız, şu anda karşısındaki bu sapsari mahlük- tan, bir çiban gibi nefret ve — istikrah duyüyordu. Fakat; ne bu nefret ve is- fikrahını onun yüzüne Çarpmıya; ve ne de ona bir şey sormıya müktedir ©- lamıyordu... Başvekil, gözlerinde müt» biş bir mağlübiyet; kalbinde acı bir ne- Ja-uc* hissetmişti. Az kalsın, orada, Bir Doktorun Günlük Notlarından Bu halfta içinde sekiz, on iki yaşlar ara- sinda Üç dörct çocukta sarılık hastaliği gördüm. Hakikaten bu kastalık bazen böyle pek zayıf salgınlar yapıyor. Barı - bir daha sormuştunuz. Size o zaman baştan savma bir cevab vermiştim., Fa- kat şimdi, başka türlü cevab verece » İğima... Azizimt.. Asırlardanberi Çarlı- ğin zulüra ve istibdadı altında inliyen Ras milleti arasında, çok kahraman yetişmiştir. Kırbaç, dayak, zindan, Si- birya, darağacı, kurşün, satır; hunların hiç biri, Rus milleti arasındaki kahra » man”t hislerini öldürememiştir... Ko- ça Rus ülkesinde, hamiyetli insanların | başına her gün ölüm yıldırımları ya - |ğarken, gizli bir cemiyetin müfrit âza- Marından (Karakozuf) ismindeki müf rit bir genç, (Çar) m üzerine tabanca ile hücum ctmekten çekinmemiştir., sonra; 1877 de, (Vera Sassoliç) ismin. de bir genç kız, siyasi mahpuslara kar- şt zülüm ve v muamele eden pola müdürünü, bir kurşunla yere ver- miştir... Hiç şüphesiz ki, günün birin- Dk, safra yollarının şiddetli bir nezlesi, dir, ve yahut tübiri müzufile İltihabıdir. Fakat bu iltihabı wezleyidir. Suüra yol - larına barsaklardaki kol basil miktob - Jarı dahli elur ve baztalıktan sonra ıı!- va yolunu tıkar. Yol Ulkanınea aafra barsaklara dökülür, kana karışır ve ldrarla dışarı çıkar. İd - razın rengi tıpki Xoyu çay rengindedir Buaa mukabil sofra barsaklara aktığı i- çin abdest boyaz, Edeta köpelt pistiği ren- gindedir. Hastaya sıkıntı verir, az çok a- teş yapar, bulanti ve kay husule gelir. Sarılık pekâlâ kabili tedavidir. Vasatl o- larak iki hafla sarıında Iyileşir. Yoğurt, süt, Boşaf napı, ihlâmur, ilmo- nata gib! şeylerle hasla beslenir, her gün. soğuk ihtifan yapılır. Maden suları ve bazı hususl sulra dökücü Uâçlar tedavi - nin esasını teşkil eder, —— ——— -- , —— —— (*) Bu notları kesip saklayınız, ya . hut bir albüme yapıştırın — kolleksiyon ,——ı.—__b* de sıra (Rasputin) e de phcekıır Amma, ne zaman?.. İşte onu, hâdisat tâyin edecektir. —E.. bu hüdisat...... Moranof, birdenbire Cemilin sözü « mü kesti: — Mübabhasemizi; hh hayli döndür- dük, dolaştırdık. İşte şimdi, tam bı - raktığımız yera geldik... Size; hâdisat, İhen tabii şekilde seyrini tâkib ediyor; derken, Çarlığın da en kısa yoldan w-| kız onun eşinin yanındaydı, onu da öl- çuruma sürüklendiğini söylemiştim... onun kenarına yaklaşıyor. Jacak?.. görünmiyen uçuruma yuvarlıyacak... Hl—ııı.ı&ıle. Artık, uçurum görünüyor, Çarlık da| bnce babasını öldürmüş olması hatıra — Pekâlâ.. bu sukut, ne şekilde o-| nara bırakalım, öldürdüğü insanların — Tıpkı, Rasputinin dediği gibi... ihtimal doğru değildir. Onun ölümü, bir anda Çarlığı da o dibi| - Hendriks genç kızın nazarlarını tâ- | yyatmdan Türk müsikisi ve halk Şackiları, j&ılıııı_ı ııd—qıppywşşdçüışıqıub ımm»m* '“h'de toplanmış olan gruba doğru i- ,, 1365 Pilkla bafif rmözik. 1848: Muhte- lerliyecekti. Madmazel Patton anladı (ç pak neştiyatı. ki, neticenin vurma saati arlık geliniş | Akşam neşriyalı : ti, gözlerini kakhrarak polisi, mahke-| 1830: Şehir Tiyatrosu komedi Kısmı tara- meyi, jüriyi, kül rengi duvarlı hapis -| fodan bir tomsil 1030; Tusarraf — Hatiamı haneyi ve elektrik sandalyesimi temsil | münasebetile koaterana. 20: Türk musiki ho- eden bu adama bir defa daha baktı. — |yeti. 20.30: Münir Nüreddin :;:—::::: tarafından Türk müsikisi ve ht ÇB Phum Barelrn olma (zi: Orkestra. 22: Afans ve borsa haberleri. sına mukabil saçlarının mütebakisi "'n:n DÜ zabtk. yah ve parlak kalmıştı. Açık ve müp - hem nazarları ocağın önünde oturan - dainr Büü t ı'urı. o ların üzerinde dikili duruyordu. Genç kız polis teğmeninin arkasın - da üniformalı iki polis memuru gör » dü. Güneş üniformalarının bakır düğ- melerini parlatryordu. Neredeyse, şim- di, bir saniyeden de kısa bir müddet Hat drndelerkelin d dan yürü ceklerdi. Polis teğmeninin sağında duran a- dam dört köşe çeneli bir adamdı, yü - YIYANA zü ter içindeydi, gözlerini de genç ke| 17: Plâk neşriyatı. 16.20: Halk şarkıları. za dikmişti. İkisinin bakışları karşı -|1910: Küartet. 2010: Orkostea. 3380: Peet- laştı, polııınh anlamadan, hw Bul .| boven'den parçalar. 23.10: Viyatâa müsikisi, dan araştırıp duruyordu. YARŞOYA MK e eç 16.15: Orkestra. 17: Şarkılar. S1: Viyolom Hendrika içinden düşünüyordu; —| D a aI 2290: Dans ha- — Bu genç kız sarışın kadının kame- valksi, riyeye gittiğini bilemezdi, bilmesi oekestra. 2045: Dana plükları, 233: Orkeastra. BUDAPEŞTE 17: Mühtelif havalar. 1730: Btı.ıudm parçalar. 1815: Macar halk şarkiları (Çigan örkestras). 20lü: Viyanadan nakil, 22.35: Orkestra. 2820: Dans bavaları, FPRAG 1015: Bratlılav'dan nakll. 90: Orkestra, 20.15: Plâk meşriyatı. 22.30: Dans musikisi, Yarınki program mümkün değildi. Birinci cinayette alâ- 18 Birtretkânun 1936 kadar olamaz. İkinci cinayete gelince, İSTANBUL şişman adam öldürüldüğü zaman genç| Öğte ——ı dürmüş olamaz. Üçüncü cinayete ge- Akşam —'hıl 1430: Plükla Gans muzikisi, 1930: Konfe- rans: Tasarcuf ve yerli malı haftast müna- , Orman Mektebi Muallimi Bay Tev- fik Ali wınııdın '20: Selma ve arkadaş'arı gelemez. Sonra bütün bunları bir ke- burunlarını neden kesecekti? Hayır ba kibretti. Müzeyyon ve arkadaşları tarafıaflna 2030: Genç kız şimdi (Madam Amnold) a | Türk muslkisi ve halk şarkıları 21: (Saat â> bakıyordu, derken gözlerini ondan çe- yazı), Orkestra. 22. Ajans ve borsa haberle- üf e- Frangı 17.30: Molodiler. 1840: Şarkılar, 19.90: HXfT | lsterlin tu.ö Y911 Nöbetci Eczaneler | Ba gece nöbetci olan eezaneler ça Ystanbul Ehetindekiler: Aksarayda : : (Barbut), Rasımpaşada * Merkez nabiyede : (Delih Sada, F Şişide : (Nargüeciyan). Taksimdt * monrciyan). Üsküdar - Kadıkây ve (|| müyükadada: tŞinasl). naşi. Kadıköy eski İskele der), WMM K ı—nııııııınıııı’, (Botraki) Kadıköy maııurnıü“” 4