Küçük hikâye iyilik edelim derken Atak, o gün :ırkıdnş.nr'.:u başıma topladı: — Çocuklar.. Beni dinleyin, dedi, bu pazarı nasıl geçireceğiz? — Her pazar olduğu gibi kime rast- gelirsek bir muziplik yapacağız. — Olmaz, bu pazar biz iyi çocuklar 'olalım, rasişektiğimize iyilik edelim, bu hafta da böyle gnşm — Âlâl Poazar olmuştu, Atak arkadaşlarile buduştu, birlikte yola çıktılar. Bir adam gördüler, İki tekerlekli büyücek bir grabaya odunlar doldurmuş sürük! ıdu Belli ki adam yorulmuştu. A - — İ:;.c. dedi, yardım edeceğimiz in- san! Hep beraber yürüdüler. Atak ara - bayı sürükliyen adamın yanına sokul- du: — Sen çekil bakalım.. Arabayı biraz da biz sürükliyelim. Sen çok yoruldun! Adam daha cevap vermeden Atakla 'arkadaşları arabayı yakaladılar, koş - turmıya başladılar. Adam hiç sesini çı- karmamıştı. Arabayı öyle hızlı koştu - Tuyorlardı ki arkadan kolay kolay ye- tişmiye imkân yoktu. Ne kadar koştular, kendileri de bil - miyorlardı, Kendilerine: — Dur! Diye bağırıldığını duydular, dutdu- lar.. Bir de ne görsünler arabanın sa - hâbi yanında iki polisle birlikte nefes nefese geliyor. Polisler hiddetli idiler, — Bu adamın arabasile odunlarını çı(lıp kaçmışsınız! sizi gidi çapkınlar Çıocukıar şaşırmışlardı. Atak cevap verdi: — Biz arabasını çalıp kaçmadık, & - rabayı güçlükle sürüklüyordu. Kendi- sine yardım olsun diye arabayı aldık. Hem biz ona da söyledik... — Söytlediniz mi? — Söyledik ya, sen dinlen, senin yerine arabayı biz sürükliyelim.. dedik. Polisler arabanın sahibine dön - düler: s — Bu çocuklar sana yardım etmek sescesasssA ea istemişler.. — Evet çaldılar.. — Neyi çaldılar? Çalmadık yardım etmek istedik, diyorlar. — Evet, evet hem koşa koşa kaçır - dılar.. — Koşturduklarını bilmem.. Fakat [ çalmadıklarını söylüyorlar. — Evet! — Sen evetten başka söz bilmez mi- sin? — Anlamadım. — Nasıl anlamarzsın. Evetten başka söz bilmez misin? diyoruz.. — Evet.. çaldılar. İyi ki ele geçir - diniz. Şimdi hepsini hapse koymalı.. — Canım sen ne diyorsuün, onlar sa- na yardım etmişler.. Tek di AA UC 76*.""' Acğ:l'yıtzt Altın madenlerindeki kadın amele altın memleketidir. Orada zengin altın madenleri vardır. Yakın Odesa zamana — kadar bu — madenlerde hep erkekler ça- lışırlardı. — Fakat şimdi kadınlar da erkekler gibi ma- den amelesi ola - rak çalışmıya başlamışlardır. Memle - ket korkunçtur. İş güçtür. Böyle ol - makla beraber kadınlar da bu korkunç memlekette erkekler gibi güç işi ba - şarmaktadırlar. KA — Şu, başı kasketli afacan yok mu,| Vazifasini Unutmıyan güvercin işte başları o.. Harp zamanlarında bir yerden bir Adam başları diye Atağı gösteri "“î'lyem güverc inlerle haber gönderildi - Alıık atıldı: — Ben sana söylemedi y rni? Sen götürelim, diyen ben degîl n — Sensin ya, başları sensin, arabayı en evvel alıp kaçıran sensin, Polisler gene söze karıştılar.. — Sen şuna cevap ver, bu çocuk sa- na, yardım edelim dedi mi, yoksa de - medi mi? — Evet.. — Şimdi çatlıyacağım.. Dedi mi, de- medi mi, ya dedi de, yahut ta deme- di. — Evet!. — Ben sağır mısın yahu — Evet!. — Hah şimdi anladım. Elile kulağını işaret eder — Duymuyor ha! Adam başını sallar. — Eveti. — Çok şükür anlaşıldı. Gene işaretle çocukların kendisine yanrdım için arabayı aklıklarını anla - tar. Adamın yüz': güler. Alak — Arka: .şlar iyilik ettik am - ma, az kaldı iyilik etmek yüzünden a - dımız hırsiz çıkacaktı. * ni duymuşsunuz - dür. Her - arduda böyle haberci gü - vercinler - beslerler. Bu resmini gördü - günüz güvercin de böyle bir haber gü- vercinidir. Bir maânevrada bırakılmış ve sonra kaybolmuştur. Fakat tam se- kiz sene geçtikten sonra gideceği yere gitmiştir.. Yolda bu güvercini yakala- mıişlar, bir yere kapamışlar, sekiz sene sonra kafesinin kapısı açık kalınca kaç- miş ve yerine gilmişlir. Kedi ile balık Kedi meraklısı bir Amerikalının ça- lışma odasında bit kavanoz içinde beslediği bir de balığı vardır. Kediler balıkla - ra hücum edip paralarlar — değil mi, halbuki bu adamın kedilerinden biri balıfı a ka - dar sevmekte imiş ki her vakit kava - nozun başına gider ve dilile balığı ok- şarmış. Balık ta alışmış, kedi ka' noza yaklaştığı zaman suyun yüzlüne çıkarmış. kesrerayera AA AAA AAA LA AAA AA BAA n A AAAA — Benim bozuk otomobile bir müşteri çıktı amma.. Bakalım hiç işlemiyen bu otomobili alacak mı? — Otomobilden bir motör sesi ge- liyor. Her halde bozuk değil; mel işliyor. — Hakikaten işliyormuş, benim bildiğim bu motör işlemezdi, aca- ba ne oldu? Hııııhpmıııkulıııçlı,lıwm ıçınadımnıılqkabvwvbıldı. geee reeceeA AAA SA AAA SA SAA AAA AAA SA AA SA SAA AAA AAA A AAA AAA DA AAA AA AAAT AR Geçenki bilmecemizde kazananlar BİR ÇİFT ŞOSON sokak 45 de Zehra Özdal, İstanbul Davutpaşa orta mukup 69 Hüsnü | 54 ümcü mektep 5/A dan 230 Rıfkıi, Yalçın. ALBÜM İstanbul 44 üncü mektep 62 Mihri - ban Göçeoğlu, Pertevniyal lisesi 4/C den 127 Sermet Ulusal, Beyoğlu Su - riye apartımanı 5 de Selma Tunaya, Sultanahmet Nalbant sokak 1 de Or- han Ziya, Niğde iskân müdürü oğlu ra Demirel, Akhisar evlenme Mmemuru kızı Güler, Urfa nafia baş - mühendisi Ağabeyin oğlu —Cemil, Çalalca Tümemir subayı binbaşı Esat oğlu Yılmaz Kiılıç. DİŞ FIRÇASI İstanbul 26 ncı mektep $/A dan 675 Fehmi Çöngevel, Mahmutpaşa Yeşil- direk Mollataşı sokak 13 de — Riza, Beyoölu Senpuseri - Fransız mekte - ikâ Ateşoğlu, Fatih Tezgâhçılar BOYA KALEMİ İstanbul 2 inci mektep 729 Cemalet- tin, Üsküdar Ayazma Velioğlu sokak 26 da Şaziye, İstanbul 44 üncü mektep $/B den 281 Mehpare, İzmir Birinci Kordon Şehit Fethi okulu 59 da Emi- ne Eren, Afyon kadın ana mekteb'n- den Mebrure Karamanoğlu. DİŞ MACUNU İstanbul erkek liseşi Ercüment Ce- lâl, İzmir Gazi okulu 107 Kemal İsa, İstanbul Erkek Hsesi 1368 Salâhattin, İstanbul Erkek Hsesi 2/A dan 153 M. Yılmaz, İstanbul T0 uncu mektep 3 ün cü 274 Nejat Mete, İzmit orta mektep 2/A da 419 Helide Bilci, İzmit beledi- ye karşısı Dar sokak 92 de Şevket oğ- du Mustafa, ' (Arkası var) | Şu — gördüğünüz İçesimde on iki dört kiiıe vardır. Bu on İki dört köşeyi ke - siniz. Kestiğiniz parçaları o0 su - retle yan yana ge- tiriniz ki «Tanın - mış üç sinema ko - miğinin» — resimleri meydana çıksın. Bilmeceyi halle- denlerden — birinci- ye bir tane Ziraal Bankası kumbara » sı, diğer yüz kişi -” ye de ayrı ayrı he- dıyılu verilecek - | Yeni bilmecemiz M ga ımm ğ Y .âîv) (© (İRESİMLİ HİKÂYE| © | Motörün sesi — Oh ne de muntazam Ran, Ran, Ransı çıkıyor. — İşliyor mu? Kaç para istiyeyim çok değil, 600 lira ver al. — Bir de şu kapağı açıp bakayım.. Aaaa... Meğer içeriye kediler dol> muşmuş. Ziraat Bankası kumbarası veriyoruz