2 Aralık 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

2 Aralık 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tarihten Sayfalar : Yıldırım emretmişti, 80 kadı yakılacaktı Bütün bunlar Sadrazamın adamı idiler, etekleri tutuşan Her kadın güzeld_ir Sadrazam Padişahın Habeşli maskarasına koştu ve ona verdiği rüşvetle adamlarını; kurtardı Yazan: Turan Can Yıldırım Beyazıt şan ve kuvvetinin Bon derecesine gelmişti. Anadoludaki bütün beyderi sındırmış, Bizans impa- ratorluğunu titretmiş ve İstanbulda bir Türk mahallesi kurdurmakla bera- ber bunların işlerini görmek üzere bir de kadı göndermişti. Bundan başkâ Bizans imparatorile Sırp kralının kız- krinı almış, şehzadeliğinde — aldığı -Kermiyan beyinin kızı- Sultan Hatu- nun kızile birlikte üç karısı vardı. Son zamanda Sarıca Paşa, Akdeniz boğazı açıklarında yakaladığı bir gemide Bi- zans imparatoru Manoelle evlenmek üzere gelen bir prenses bulmuş, çok güzel olduğu için saraya göndermişti. Yıldırım Beyazıt bununla da evlenmiş ve birbirinden güzel üç düşman pren- sesinin saraya soktukları çeşit yeşit se- fohet âlemlerine kendisini kaj nıştı. * Vaklile şarap içmeyi, rüşvet almayı, haksızlık yapmayı, başkasının matına Bgöz koymayı en büyük fenalık sayan Osmanlı paşaları şimdi bunları bol bol yapıyorlardı. Bu hal kadılara bile geçti. Ve Osmanlı devleti bu en genç ve en dinç zamanında bir uçurumun kenarına doğru yuvarlanmağa başladı. Padişah kendisi herşeyi yapmakla beraber başkalatınrın yapmajarına hiç göz yummazdı. Fakat bakmaz ve kolla- mazsa nereden bilecekti.? Vezir Ali Paşa ile bu fenalıkları ya- panların başında bulunuyordu. Padi - şahin karıları olan ecnebi prenseslerin her arzularını fazlasile yapıyor, onların bher birini padişaha tek başına sahip ol mak davasına sürükleyordu. Tarihçi (Arapşah) da şöyle bir fıkra vardır: «Yıldırım Beyazıt bir gün saray bah- çesinde eğlenirken hizmetçilerin bu - lunduğu taraftan bir gürütü duydu. Kızarak o tarafa gitti ve orada bir koca karının bağırdığını gördü. « Ne bağ, - rırsın?» diye sordukta saray hizmetçi- Terinden birinin onun sütünü içerek pa- ra vermediğini söyledi. Hizmetçi inkâr etti. Padişah da onun doğru söyleyip söylemediğini anlamak için hizmetçi - nin karnını yardırdı.» Fatih için de böyle bir hikâye anla- tırlar: Güya bir kaca karının hiyarları- ni yediler diye yedi uşağın karnı yat- dırılmış. Bunların birer masal olduğuna şüp- he yoksa da Yıldıram Bayazıdın bu sar- hoşluk zarnanında memlekette korkunç bir ahlâksızlığın başladığına da şüphe yoktur. Yildırım Beyazıt bir gün Bursada do- Taşırk oş bir yeniçerinin sürülüp göt ü. Kızdı ve: — Vurun boynunu! Dedi. Fakat yeniçeri — Padişahim h: öyle haykırdı: gözetmek gerek - tir. Sen de içe Vezirin de içer. Kadılarm da içer. Üstelik Tüşvet de alırlar. Halkın malini zaptederler. Suç yalnız benim midir ki boynumnu vur- durursun?.. Asker ve halk da kadılarla memur- Jardan şikâyet ettiler, Padişahın aklı başma geldi. Askeri bıraklırdı ve arlık içkiyi bıraktı. Onun en çok kızdığı şey kadıların rüşvet almaları, kötülük etmeleriydi. En çok güvendiği âlimleri Anado - luda ve Rumelide teftişe çıkardı. Rüş- vet aldıkları, haksızlık ettikleri anla- şılan seksen kadı hemen Bursaya, ora- dan da Yenişehre gönderildi. Padişa ferman buyurdu: — Bunları ahşap bir eve koyarsız ve diri diri yakarsız... Rüşvet alanın cezası cehennemde yanmıştı. Yıldırım Beyazıt da bunu ya- pıyordu. Fakat vezirlerin - ve başlıca âlimlerin etekleri tutuştu. Zaten bun- ların çoğu vezir Ali Paşanın adamları idi. Ali Paşa kadıları kurtarmak istiyor fakat korkuyordu. Onları kurtarayım derken kendi kellesini kaybetmek ih- timali de vardı. Nihayet bir kurnazlık buldu. Padişahın pek sevdiği ve işi şakaya getirerek her şeyi söyleyen bir maska- rası Vardı. Bu, Habeşli bir köleydi. Lâ- kin zeki bir adamdı. Vezir Habeşliyi çağırdı. — Çok para kazanmak ister misin? — Elbet... — Kadgların diri diti yakılması için #erilen fermanı geri aldırmalısın! — Bu çok güçlür. — Parası da çoktur. — Ne kadar? — On bin akçe... Habeşli o gün düşünmek için izin taldı. Ertesi sabah vezir Ali Paşaya: — Yirmi bin akçe (beş yüz altın) ve rirsen bu işi yaparım. Bedi. — Kabul... Habeşli paraları cebine indirdi. He- men yol elbiselerini giydi ve padişahım karşısına çıktı: — Padişahım İstanbula geçmek için izin vermenizi yalvarırım. Habeşlinin hiç kümsesi yoktu. — İstanbulda ne işin var? — Oradan yüz kadar papas getire - ceğim. — Onları ne yapacaksın? — İşittim ki seksen tane kadıyı diri diri yakıyormuşsunuz. Papaslar onların yerlerine geçsinler. ! — Abdal, benim adamlarım yok mu? , —— Kadı olmak için âlim olmak gerek. Âlimlik ise pek çabuk olmaz. Bunlar diri diri yanınca diğerleri de kadılık yapmaktan korkacaklardır. Rüşvet al- mışlarsa eibet bunun sebebi vardır. Ve. zirinizden sorulmak gerekti. Padişah yumuşamıştı. Vezir Ali Paşayı çağırdı. Habaşliyi göstererek: — Bunun dediği doğru mudur? Diye sordu. — Evet padişahım; kadıların maaş - ları ve gelirleri yoktur. Geçinmek için rüşvet ahrlar. Onlara münasip maaş bağlansa ve yaptıkları işlerden üçer| beşer akçe almalarına izin verilirse | lirse haksızlık kalmaz. Seksen kadı bir Habeşlinin kurnaz-| liğiyle kurtulmuş, ondan sonra da ka-| sa zamanında yaptırmak istı dcilden |lar bu modelden çok istifade edebilir- retler|der. Yalnız yuvarlak yüzlülere tavsi dıların Hüccetten yirmi beş, & yedi, nikâhtan on iki akçe gibi ü almaları için ferman çıkmıştı. - 'Turan Can |'_îızeııuı bahsi —| Bu genç kadın, tabiatin nadir yetiş- tirdiği fevkalâde mahlüklardan biri de ğiklir. Eğer isterteniz onun güzelliğine sahip olabilirsiniz. İstiyorsanız, diyo - rTum. fakat bu isteyiş yalnız dudakiarı- nızda kalan bir arzü değil, uğurunda birçok zahmetlere hattâ fedakârlıklara katlanılan bir dilek olmalıdır. Ancak o zaman en alelâde bir vücut ve yüzden bile hoş bir İnsan meydana çıkar. Geliniz beraber, onun güzelliğini ya- pan şeyleri birer birer tahlil edelim: Hafifçe boyanmış temiz bir yüz. İyi düzeltilmiş ve dağılmıyan saç - lar. Kaşların fazla tüyünden kurtarıldı- B için hemen göze çarpan bir çift gü- len, samimi göz. Güzel boyanmış bir ağız, ve bu ağıza ayrı bir güzellik veren neşe ve emni- yet dolu bir gülüş. Bir dirhem yağ bulunmıyan idman- h bir vücut, işletilmiş adâleler. Dik duran omuzlar üstünde düzgün bir boyun. İşte, genç kadının güzelliğindeki u- mumi çizgiler. Bunların haricinde ka- lan şeyler teferrüat sayılır. Varsın göz- Jerinizin rengi onunkine benzemesin. )yunuğ biraz daha kısâ yahut biraz daha uzun olsun. Zararı yok, Sarışın veya esmer, iri veya minyon hebiniz bu kadına güzel dediğimiz mânada gü zel olabilirsiniz. Saydığımız bütün şey leri kendi kendinize birer nünüz. Bunların hangisini yap nizde değil. Yalnız bazıları meselâ du- dağınızı güzel boyamak, saçlarınızı gü zel tanzim elmek bir gün meseledir; halbuki bazıları, bilhassa vücudün in- celeşmesi, uzun bir zamana bağlıdır, di- yeceksiniz. Size sözüme başlarken de emiştim: Güzelleşmeyi isteyişiniz sözden ibaret kaldıkça kıymetsizdir. Saç tuvaleti Son kuvafürlerden orijinal bir mo - del Bütün saçlar tepede, yanlarda ve ensede ulak ufak bükle yapılmıştır. Hiç bir yanda «saç ayrımıs yoktur, Altı aylık ondülâsyonlarını saçlarının en kı en bayan etmeyiz, Çünkü bu kuvafür yüzü büs- bütün yuvarlaklaştırır. Siyah, saten kadi- Feden şapka — Kalo- tun sol yanı yüksek bir kasket biçimin- dedir. Sol taraf siv- Ti bir şekilde göze doğru iniyor. Arka- sında kendi kuma- şından — yapılmış u- fak bir — fiyongosı var, Öğleden sonra kı- yafetlerile beraber giyilmelidir. Model- deki gibi beyaz ve » ya açıkrenk bir e şarp ile büsbütün güzel görünür, Bu şapka ile kısa kesil- miş saçlar pek iyi gitmez. Saçları arka ya doğru tarayarak ensode toplamak, yanlardâ bükle yap ' mamak çok doğru olur. Çünkü ön kızım biraz uzundur. Yan larda da kesik veya bukle 'yapılmış saç . bırakılınca çehreye dağınık ve perişan bir manzara verir — Blü. Halbuki saçların ba şa yapışık ve muntazam durması kadar yoktur. / yüze incelik veren hemen hiç birşey Bir manto modeli Sade ve kullanışlı bir manto, Cepler, kol kapakları ya- ka ve öndeki banş kürkten yapılmış tır, Ceplere ken- di — kumaşından kapak konulmuş- tur. Yaka yuvar- lak ve pek büyük değildir. Belinde siyah deri kemer maşı diyagonal -« dir. Karışık renk li bir kürk bu ku maşa düz bir kü- rkten daha iyi gi- der. Maamafih ay ni modeli düz bit kumaştan — yap - mak ta fna olmaz Arkası tamamile düzdür. Bu modeli bil- hassa kalın bir kumaş için kul - lanmabıdır. O- muzlar dar, be - den vücude uy- gun — olduğu için kumaş kaba gö - rünmez. Vücudü şişman — göster mez, Rahatça giyinilecek pratik bir nı0 deldir. Bilhassa mektepli genç kızlar- la, her gün giyecek manto yaptırmak arzusunda olanların işine yarayabilir. venmerereneee e ee sake n ee ea nekerr eee eee rererne rrseeene ( YEMEK BAHİSLERİ | Cevizli Börek Biraz tereyağını eritip bir litrenin 1/6 sı kadar süte katınız. - Yumurtayı - sarısı beyazı bir arada - çalkalayıp bu na ilâve ediniz. İçerisine yarım çay ka- şığı tuz, dört çay kaşığı maya tozu, bir yemek kaşığı şekeri ve 300 gram unu katınız. Hamur tahtasını unlayıp üze - rinde bu halitayı iyice yoğurunuz.İn- ce ince açınız. Bu yufkaların üzerine dö külmüş kuru cevizle, kuru üzümden yapılmış harcı serpiniz. Ulfak ufak dört köşe parçalar kesip bu parçaların her birini kendi üzerinde yuvarlayınız. Ve iki uçlarını parmağınızla baslırıp kapa- yımız. Bir tepsiyi yağlayıp içine bu par çaları muntazam bir şekilde diziniz, Bir yumurtayı çalkalayıp içine biraz da soğuk su katınız. Bunu elinizle çörekle. rin Üzerlerine sürünüz, Tepside 15 da- | Akşam giyilecek elbise En son ve güzel Paris modellerinden? Orijinal bir akşam tuvaleti. Omuz * lardan itibaren yere kadar - sarkıtılâll sire şeritlerden yapılmıştır. Rengi yeşil (şanjan) dır. Üstünden giyileni bolero da ayni şe“ ritlerdendir. Kenarına geçirilen saçak ayni şeritlerin incelerinden üçer tan€ bir araya dikilmek suretile yapılmış “ tın. Ufak büzgülü kolların altı tamami” le açıktır. aa raraamr nn a amaa ae name eee şean A kika durduktan sonra fırına yollayınız Orta bir ateşte yarım saatte pişer. x Piliçli domates dolması Domateslerin içini dolma yapar gibi oyunuz. Bir tarafla piliet haşlayıp yur muşak taraflarının etini küçük küçük doğrayınız. Bunu bir avuç ekmek £ 4 ve bir parçacık tuzla karıştırıp mates dolması yapar gibi domateslerili içine doldurunuz. İsterseniz bibet d€ koyabilirsiniz. Domatesler su vereceği için dolmaların Üzerine az su döküP kaynatınız. Orta bir ateşte (20) daki * da pişer. Güze| ve besleyici bir yemek olur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: