i ; z Zaharofun Aşkları Zaharofla beraber hayat | süren kadın anlatıyor Silâh Kralının evi Fransız banknotlarile süslü imiş e ay e m Beşeriyeti sefalete sürüklemekten çekinmeyen Zaharof haya'ında beklediği sevgiyi bulamadığını söyler dertleşirdi. Günün bi: nde bir sukasda uğrayıp kurşunla vurulacağından ödü kopardı Yazan: Sör Bazil Zalarot kendisini çılgmca sevdiğime asla inanmamıştı. Esasen o hiç kimsenin sevgisine belbağlamış bir insan değildi. Zaharof, alış veriş kontu ratından başka berşeye şüphe ile bakar dı, — Onu ilk gördüğüm zaman 19 yaşım da idim. Annemle birlikte Kariton ote- Yinde bulunuyorduk. Bir gün, zayıf, m- ce uzun bir adamın bolden geçip gitti- ğini gördüm. Yüzünde garip bir ifade vardı. Sanki herşeyden bıkmış, bezmiş gibi... Seneler geçtiği halde, o günkü derbeder, pejmürde halini bir türlü w- nutamadım. 1928 yılında idi. Bilemem nasil ol » du. Birdenbire ona mektup yazmaya karar verdim. Ben Pariste bulunuyor- dum, Zaharofun ismi ise dillere destan idi, Nihayet mektubu yazdım ve arası çok geçmeden kendisinden beni yeme ğe davet eden bir cevap aldım. Cevap- ta şunlar yazılıydı: «... Lütfen pembeler giyiniz. Ve hiç mücevherat takmayınız, sadeliği bı - rakmayınız ve elinizden geldiği kadar Leydi Evmi tabii olmaya çalışınız. Gösterişi seven | Zaharofun son günlerine sit bir resim bir kadından ziyadesiyle nefret ede - rim> Küçük bir otomobil beni almaya gel- Zabarofun sevgilisi Evmi nişti. Saçlarımı kabarttım. Gül pem - besi bir rop giydim ve zerrece tuvalet fapmadım. ,gümüz, hahlar kalın tüylü, kadife gibi iidi, ve ayaklarımızın sesini boğuyor, tukıyordu. , Merdivenlerden çıktım. Birçok oda- ılardan geçtikten sonra, beni kirli, in- tizamsız bir yazı odasına aldılar, Za - .harof bu yazı odasının ortasında yük- sek ve kuru tahtadan yapılmış bir :s- kemlede oturuyor, elinde de bir bas - ton vardı. Gözlerimi bana dikmişti. Ürktüm, , Bu ilk ziyafette pek az içtim. Hiç #igara kullarımadım. Ve bana birşey ,sorduğu zaman cevap verdim, konuş - tum. İlk sözü : «Vay canına... Güzelsiniz, |o kadar güzelsiniz ki... Sizden kork: Tum..» demek oldu. Bu hissi de bütün hayatınca devam etti. Hayatının muazzam ve parlak dü zenini bozacak bu sevgi kuvvetimden her an korktu. çekindi. Zaharof, hayatında asla mesut ola - madığını söylemişti. Kendisile ilk gö- rüştüğüm zaman, tam 79 yaşında idi. Bütün hayatında bir başka kâdın daha sevmişti, O da eski karası idi. İlk karısı Otomobilimiz küçük gibi görünen| bir asilzade ile evli bir İspanyol güzeli (Devamı 12 inci sayfada) bir evin önünde durdu. Kapı, dokunul Bekirin diyarından Boğaziçine bir selâm Bay G. R. İstanbuldan Diyarıbe- kire gitmiş bir gençtir. Şimdi orada hem Boğaziçinin, hem de Boğaziçli bir kızın hasretini çekerek oturmak- tadır. — Beni Bekirin diyarına yolladı » Jar, deyişimden de belli ki espirili, ince, oynak (ikirli bir gençtir, ve iş- te bu, böyle olduğu içindir ki, bana sorduğu suale kendisinin cevap bul- — iy —— a — a, GÖNÜL İŞLERİ! — Tarda okurum, Vökiâ ara arada sırada söyliyenler de olur amma işitene ta- nınmış, eski bir şarkı nakarati gıbi gelir. kabul edelim: tanbula gelmek, yahut ta bir yataklı vağon biletini mektubun içine ko - yarak Boğaziçine yollamak, Beki - rin diyarında akitleri muhterem zattan da derhal bir ran- Her neyse durumu olduğu gibi — Yapılacak şey trene binip İs - tescil eden i isini z devu almaktır. mak istemeyişinin sebebini anlıya - madum, zira: Betist Z A © 8 — İki yıldır bir genç kızı sevmek- (8 ö lr cal yes teyim, bu benim ilk ve son aşkım o- (5 ©) Ye: Jacaktır, fakat o şimdi İstanbulda - dır, ben ise Bekirin diyarındayım, ne yapayım? diyor. Merak ederek tahkik ettirdim. Ya- nılmışsınız. Ne bahsettiğiniz isimde bir sokak, ne de bu hüviyete bir * memur yoktur, Aldstılmış olmam:- Ne yapacak? Bir defa ilk ve sen aşk tabirlerini ben sadece roman - dan korkarım. TEYZE fyiniz! i M Tuhaf insanlar bi. <a Dünyada ne tu- LU haf insanlar var.. — Evet. — Hele şu e komşu... o kendisini ike musikişinas (o adde- ; der. Sonra da.. ” — Sonra da... Pau, — Radyoda bir iş- ie tasyon obulmaktan in acizdir. m. 1 ... sal Zarar yok bine — Sizinle beraber ay gelebilir miyim ba- * ka yan? — Evleneceğim kadın beni | Olar — Ben evli bir ka- hakkımda sizden tahkikat yaps | Örs > dınım.. caktı, N va — Bir kere bana yakalanan bir daha kurtulamaz. O — Zarar yok, ben — Geldi görüştüm, Hı — Çok mu sevimlisiniz? hiç kıskanç değilim- — Ne oldu? Mini — Hayır tefeciyim! i ü; - — *n | ÇOK MU H Beni çocuk sanma sen, Bası Çocuk diye anma sen, #de Elin söylediğine, X Aldanıp ta kanma sen Mar Başımın kavak yeli, ni Esiyor deli deli, — Düşünüyorum bugün, — Hangi yola gitmeli? Li Yüreğin yok mu senin? idir, Gülüşün ok mu senin? hade Sevginin yollarında, — Bütün serveti mahvolduktan $0nra dostlarının yarısını kaybetti. fa Geçm'şin çok mu senin? — Ya öbür yarısı. arinç ya — Onlar henüz, servetinin mahvo Iduğunu bilmiyorlar. . — Yangın var (Duy İtfaiye otomobilleri sokağa deki > — Buradan telefon etmişler.. h et Kapının biri açıldı; — Ben telefon ettim, lütfen geri yor misiniz. Müm İtfaiyeciler içeri doldular: : (Cur — Neresi yanıyor? ie — Yanan yer yok, bizim duş bo#! R — Şimdi dilinizi içeri alabilirsiniz, reçetemi yazarken konuşmamanızı du da, hortumla biraz su sıkarsanız İ mı 5 istiyordum da... duş yapacağım! “am ve Kulaktan gitmeyen ses a — Ömrümde bir kere bir kadının p ha isteğini yerine getirmemiştim. Bütün E bir gece sesi kulaklarımdan gitmedi. Yokt, — Ses vicdanınızda yer etmişti öy- Bizin le mi? en ş — Vicdanımla alâkası yok. Karım da eş bir manto istemişti. Ben de yapamam kene deyince sabaha kadar bağırıp çağırmış- Sy Kim bilmiyor Hizmetçi kahve fincanını . eline ak mış, bayana getir migti. Bayan bir fincana bir de hiz- metçiye baktı: — Kahve tepsi i- çinde getirilir, bunu bilmiyor musun? — Biliyorum am- ma bayan, sizin bil .y zer bem diğinizi © bilmiyor- — dum. — k ... Rd; Nasıl p Ke Dam ai Yaşlı adam genç iz e ki isi Yalnız yakayı adam konuştu: v m Smokinini temizletmeye götürmüş-| — İyi oldu da si- tü: ze tesadüf ettim, ya- i — Temizlemek için haç para ister-| zıhanenizde çalışan k; siniz? yeğenimi ( soracak- — — Bir lira... tım.. Nasıl? *nu — Çok değil mi? — İyi hatırladım. I — Yaka çok kirli, onun için bir şey Bu sabah sizin ce || || Kapının önünde bakkalın çırağı ile uzun ur I almıyoruz. nszenize gelmek i- konuşmaya utanmıyor musun? hiz, — Öyle ire yalnız yakayı temizle-| çin benden izin is o — Darılmayınız Bayan; bir daha sefere salona ali | — İtemişti, orada konuşurum bayan! DAĞ İzi İle dk ğin, e ri,