- SON POSTA Cumhuriyet bayramında Bayram Düşünceleri — Yazan: Muhittin Birgen —— i çinde yaşadığımız hayatın günlü ve ekseriya misk i vardır. Bir hayat galli İ yürüyüş hesabı bizi burnumuzdan tut- müş, ükleyip götürür ve biz bu gi- diş içinde etrafımıze bu nereden gelip, nereye gittiğim ne görüp gös- termeğe, ne de hattâ gördüğümüz manzara üzerinde durup düşünmeğe vakit bulamayız. Bunu yapabilmek için arada bir durmak, etrafımıza bakmak, yola çıktığımız noktayı aramak, orü- dan bu tarafa doğru, lanık filmini hayalim:! çirmek ve sonra da biraz düşünmek lâ- zırmndır. n esi, Zannedersem bayramlar da bunun için yapılmıştır. Her hangi bir cemi - yetin her hangi bir bayra )u.m fertleri ıçın alelâde l—r gülme, değildir; bence bir cemiyet ba'.ra'rıı 0 cemiyetin içindeki camia if ıden ve ayni zamanda o c Jüşünürüm tu.u Şimdi gene dü nesiimiz xzd&r hi < |şudur: ere serilmiş il daha şu son bir asır ( ya hayatı için, mümkün de lerimizi hayata & torluğ tık, ha sonra hi rutiyetli yapacağız diye aya! mücadele, dahilde, 5 her ay, her gün devam eden bir bo - Buşma, nihayet bir de baktık ki, orta- da bugün dünyanın her tarafında hör- met ve itibara mazhar bir millet ve devlet meydana geldi: Cumhuriyet! Biz bu hâdisenin belki de hiç f kında almadık. Çekilen şeyler, geçmi- $& karipaca, hâttâ bazan, tatlı bile o lur. Biz de bu çektiklerimizi unuttuk. etile bir ke- yoruz ki let YP; çok şey geçirdik ve (—rk Hattâ şu bayram bile bi Çeyrek asırlık bir zaman defa bayram değiştirdik! dir: de kaç| Abdülhamit zamanın lü| bayram ederdik. Bir m irin : Bu memlekette de bir gün sabah o- hırsa, eğer diye beklediği sabaha ka- vuştuğumuzu zannederek (Ö temmuz bayramını tes'ide başladık, 10 temmuz bize saadetimizi gıık[e değil, yerde aramak Jlâzım geldiğini hatırlatan ilk bayramdı. Fakat, b ©, dalma ve b ma etrafına toplıyacal veti gösteremedi. Nihayet işte kenc mize en yaraşan nkü — bayramı bayram yaptık! Bu bayram, milli bir başka tür et sonra şa- | oldu. Türkü bir araya toplıyan, Türkiyeye ve Türkiyeyi cumhu bağlıyan kat1 bir bayram! Şöyle etrafıma- bakıyorum ve görü- yorum ki millet ola rak esasta hiç bir eksiğim tık burada durabiliriz, ya olmak, ve bu son ve kat'i bayram tamıyarak her sene onun et rafında toplanıp var tatmak ve gelecek iyi gü lışmak zamanı gııru—nr' yramı k Atatürkün huzurunda hörmetle eğilmek... Her Tütk bü vazifeyi bun- | dan sonraki tarihinde, her sene bugün ilk vazifesi bilecektir. Muhittin Birgen - İçıldığını göstermektedir. 1 İginden korunma tecrübeleri -|etmeğe başlamıştır. kuvvetli iradesi, derin bilgisi ve uzak görüşü ile zayıf bir memleke- te yeni bir kuvvı et veren devlet adam- larını çok gö: * Kocasının ceplerini | En seri karıştıran Kadın aranıyor Şu Amerikalı- “|lar doğrusu çok garip insanlardır. G ar ipliklerinin « nümunesini son zamanlarda fev- kalâde acaip bir |müsabaka tertip etmek suretile bir .| daha ispat etmiş kerdir. Bu müsabaka Koca cebi karıştırmak. Bu mü- yalmız evli kadınlar iştirâk eklerdir. sabakay edebi Kocalarının cebini *cn çabuk ve en mükemmel karıştıran | ; | birinciliği alacaktır. Amerikadaki erkek den bazıları bu müsabakayı protesto etmişler, ve kadınları kocalarının cep- lerini karıştırmağa sevkeden böyle bir müsabakanın yapılmaması için teşeb- büsata girişmişlerdir. * Amerikada 19 günde devriâlem biletleri satılıyor yA Nevyorkta seyahat — acentaları 19 İgünde dünyanın etrafını dolaşmak « çin biletler satmağa başladıklarını ilân etmektedirler. Bu ilân beynelmilel se- ,ş.ıhal faaliyetlerinde yeni bir devir a- Bugüne ka- dar dünyanın etrafını dolaşmak için, |39 günlük bilet kesilmekte idi. Fakat |«Hindenburgo balonunun büyük Ok- yanusta uçmağa başlaması üzerine bu |müddet hemen yarı yarıya yani 19 gü- ne indirilmiştir. Tayyarenin ilk uçuşu için bütün mevkiler şimdiden satılmış- * Gazete okuyan insanın başına neler gelir Jozef Rez isimli bir Parisli hiç gaze- aji-|te okumazmış. Seksen beş yaşına gel- miş olduğu halde, Fransanın merke - zinde hangi gazetenin çıktığını bile bil- | mezmiş. İşte bu Parisli zât, bir gece ya- İyısı uyanıp ta, tesadüfen hava tehlike- yapılan İşehirde her yerin zifirt karanlık oldu- ğunu, uzaktan uzağa top seslerinin geldiğini duyunca, harbin patladığını " İsanmış ve korkusundan bayılmış. . Ertesi sabah, kendine gelen Jozef .|hiç te hoşa gitmiyen bir ölüm seyaha- tinden ve korkulu dünyadan — sonra, şimdi hergün dikkatle gazeteleri takip cemiyetlerin- | ». tli bir düşman en ov*duyu yenı-n ve kı karşısında mağlü birçok generallerin isimlerini de detmiştir. SÖZ ARASINDA * Kendi kendisinin T HERGÜN BİR FIKRA | Namzedin vaadi Bu hikâyeyi Yugoslavyada dinle- dik. İntihabat esnasında mebusluğa ğini koymuş olan bir zat, intihabiyesini gezerken bir asabaya gelmiş. Orada, ileri gelenleri etrafına toplayıp ta ken- dilerini kandırmağa çalışırken, bir aralık, demiş ki: — Eğer, reylerinizi bana verip te beni mebus seçecek olursanız, size de, filân yerde olduğu gibi kocaman bir taş köprü yaplırırım. Eşraftan biri itiraz etmiş : — Fâakat bizim nehrimiz yok... Namzet, kemali ciddiyetle: — Zararı yok! demiş; ben size bir | F de nehir akıtırım ! Zengin kadınlara Para yediren dilenci Avusturyanın Ostrann şehrinde zengin — olduğu halde dilencilik e- den bir adam yek kalanmıştır. İsmi Jozef olan bu di- lenci yırtık pırtık elbiselerle gezdi- ği balde bankala- ra para depo etti- ği şayi olduğun- dan bir gün cür- mü meşhud ha- inde yakalınmızş ve — mahkemeye F cevkedilmiştir. Jo zef mahkemede zengin olduğunu iti- raf etmiş; başka bir şehirde mükem- mel evi barkı olduğunu ve bankada da 100,000 dolara yakın serveti bu- hunduğunu söylemiştir. İşin garibi, Jozefin 14 tane zengin kadınla düşüp kalktığı ve onlara para verliğirde <ünklşdaişüi Soemli v0ü. trann'da dilendiği halde başka bir şe- hirde balolara gider, #mokin ve frakla dolaşırmış. * Amerikada şirret kadın- larla mücadele cemiyeti Muhtelif karılarından ayrılan altı Amerikalı milyoner orta - ya her biri birer milyon koyarak (Şir- ret Kadınlardan Korunma Şirketi) i - simli bir şirket tesis etmişlerdir. Bun - lar kanunlardaki nafakaya — mütcallik maddelerin de değiştirilmesini taleb et- mektedirler. Aynı zamanda tahammül vesilelerle edilmiyecek derecede hadlerini aşan ve * |müzkeresini de okumadan imzalamış. Fakat tarih hem ölmeye mahküm bir memleketi dirilten, hem mağlübiyeti zafere çeviren, hem de bütün bir mil- lrh ©! ğ yaşayışından & rak mo- ta kavuşturan yalnız bir tek isim tanıyacaktır. O isim de «Atatürk> tü Tevkif müzekkeresini İmzalıyan hâkim Eski devrin devirde, hâleti Tu- memurlarına da Anado- bir kaza- sında oranın hâ- kiminin evrakı ©-| sinmişti, kanun dığı miş, © sırada ora- ya gelen bir ad liye müfettişi bu şikâyetlerin doğru ©- | lup olmadığını anlamak — istemiş, bir| tevkif müzekkeresi doldurmuş ve di- |ğer evrakın arasında hâkimin önüne |koydurmuş. Hâkim bittabi bu tevkif Meğer müzekkerenin içinde — tevkifi mevzuubahsolan zat bizzat kendisi - miş. * Rovelverin yüzüncü senet devriyesi Bir çok şeylerin yüzüncü seneyi dev- riyesi tes'id edilirken rovelverin seneyi devriyesi sessiz sadasiz geldi geçti. Bundlan'tamn iyüz sene avihbi eşlül 1836 da Amerikalı Samuel Colt is - minde bir genç bizim piştol dediğimiz şeyi islâh ederek rovelveri yaptı. O - İnun bu icadile evvelâ herkes alay et - ti, fakat Colt hiç müteessir olmadı, mâneviyatını saramadı. Uğraştı dur- du, o sırada Meksika harbi patlayınca tabncaların kıymeti arttı ve Colt kısa zaman zarfında Amerikanın o zaman- ki sayılı zenginlerinden biri oldu. * Belgrad belediye reisinin cevabı Belgrad belediye reisi Pariste bu- lunurken kendisine bir ziyafet çekil- miş. Ziyafette yanında oturan bir ba- yan sormuş: — Paristen memnun kaldınız mı? Belediye reisi çok memnun kaldığı için yalnız: — Etr.fimı alan polislerden rahat- sız oldum demiş. Bayan! — Şahsınıza karşı gösterilen saygı ve ehemmiyetin nişanesini tebarüz et- tiriyoruz cevabını — verince, belediye reisi şunları söylemiş: — Bu işi iki sene evvel Marsilyada dâ ):_apmıhyd.ımıl kocalarını bizar eden kadınlarla da mü- cadele edeceklerdir. het cevap vermiş, ——— —<— — İSTER Cumhuriyet bayramı münaseb. e pul takmak istedi. Bu umumi istek te bir ampul buhranı doğurdu. Bilhassa | İNAN Türk vatandaşı evinin önüne hiç değilse birkaç tane am- || çük a ibiydi, bulunduğu zaman da muta- İSTER ayatmcan İSTER den 25 kuruşa sat. pahalı aldık, paha mıza biz ampulleri müuktedir olan her i piyasada muvakkat 5, 10 mumluk kü- okuyucu sen : İNAN İSTER İNANMA! l_—_——————-————————-————J tedir. 1 in kalmadı. halı alındığı için pahalı verildiğine inanmadık, fakat ey ——— İNANMA! ılana 35 kuruş istiyorlardı. Kalmadı, l1 satıyoruz, diyorlardı. Kendi hesabı- için pahalı satıldığına, pa- | kumadan imzala-| € y ve yükselten Te min on dördüncü idönümünü, kun bir sevinçle kutluluyor. i Büyük kasabaların her birinde, seYi gili ordumuz geçil resimleri ve tezâ rat yaparak bu bayrama ayrıca ŞHJ verecektir. Başta sancak ve muzika olduğu h"î de, yiğit erler, çelik adımlarla başli€l caddelerden £ k ve u.—lu teri için alayın tir. Zira bu ma hiyesi o zamanın | ,, bi ilerliye dalarken 1 ğum içindir bulunuyorum: de*—nr. ve onların kud kn let burada kaç yıl hükümran olmuş * tur? htlaff neresi idi? 3 — Danaüz kimdir? (Cevapları Yarın) * Dünkü Sunllerin Cevapları: Na |erden evvel iki vuz Selim zaptetm sında Mısır su 2 — 1196 krallığını Emerik t 3 «Gök “Almanlar iki katlı trenler yapıyorlar Almanyanın Hamburg - Lipek - Tra2* mund demiryollarında bir haftadati * beri iki kath trenler işletmeğe btf lanmıştır. İki katlı trenler ilk defa olW rak bu hat üzerinde işlemektedir ve © lektrik ile cer edilen bu trenin sür & saatte 120 kilometredir. Bütün mütehassıslar iki katlı tref” lerin kullanılmasının pek büyük V© muvaffakıyetli neticeler verdiğini $Ö9” lemektedirler. Ayni masrafla iki mif yolcu ve eşya nakletmekte olan trenlerin umumileşeceği zannedilm