- Kiremit çalan tavuklar Suçluya göre camiin damındaki kiremitleri yere tavuklar indirmiştir. Fakat tahkikat aksini göste- riyordu, suçlu Üçüncü sulh ceza makemesinin ka- kılıklı bir adam avı uıdu pısından pejmürde girdi. Zayıflıktan gözlerinin feri sorguları başladı. O, adını ken: — Acaba mahküm olur muyum? diye endişe eder gibi ve çekingendi. Âdeta zorla konuşuyordu. Evrak okundu. Kadırgada Küçük Ayasofya mescidinin damındaki kire- mitleri aşırırken yakalandığı anlaşıldı. Hâkim sordu: — Bak camiin damına çıkmış, ki- remitleri aşırmışsın ? — Hayır efendim, ben şeyettim... — Sen neyettin?. — Camiin damına çıktım, amma şey için... — Ney için? yakalamak için. — Tavuk kümesi mi camiin damı? — Kümes değil amma, bizim ta- vuklar dama kaçmıştı. Camiin damına, Onu yakalamak için çıktım ben de, Onlar da beni yakaladılar. — Peki kiremitleri kim indirdi ye- re? çökmüş, sönmü Hâkimin — Tavuk — Şey efendim. Tavuklar... Şey... Salondakiler - kahkahalarını — güç zaptettiler, Hâkim biraz sert: — Doğru cevap versene dedi. Ta- vuk kiremit çalar mı hiç? Suçlu cevap vermedi. Suçu — sabit ile söyler-| çıktım mahküm oldu — Leman değil mi? — Janet. Mahkemeye Leman isimli bir şahit çağrılmış olduğu için Janetin lüzumsuz ve yersizdi. Fakat biraz tet- kikat yapılınca Lemanın kendi ismini gelişi kullanmadığı ve asıl hüviyetini sakla- |. dığı anlaşıldı. Kendisinin Leman ol- mayıp Janet olduğunda — muhakeme huzurunda da ısrar etmesi suç sayıldı. Müddeiumumt iki isimli kadının ken- disine teslimini istedi. Ve mahkemede yazılı ifadesile birlikte Janet Lemanı istintak hâkiminin huzuruna sevketti. Noter Selâhettinin muhakemesi Noter Salâhattinin muhakemesine dün ağır cezada devam olunmuştur. Dünkü muhakeme ehlivukuftan altın- cı noter başkâtibi Vedat ve dördüncü İnoter başkâtibi İbrahim dinlenmişler- |dir. Her iki ehlivukuf, rapordaki ifa- delerini teyit etmişlerdir. Muhakeme müddetumuminin id- İdiasını yapması için başka güne bıra- kıldı. TAKVIM 1 ci TEŞRİN Rumt sene ğ nt ee W 27 'A:ıbxrşaııe 1 ci Teşrin | Resmi sene SON POSTA — | RADYO | Bugünkü Program 2? Birinciteşrin 936 İSTANBUL ürk musikisi, 1250: Hava- Cis, 19,05: Plâkla hafif müzik, 13,25: Muhte- Hf plâk neşriyatı, Akşam Neşriyatı: 18.30: Çay saati, dans muzikisi 19.30: Mo- noleğ, Hazır Vedia tarafından Türk mi ve halk şarkıları, 2030: Türk musiki heyeti. 21 Plifikla sololar, 21.30: Orkestra. 2230: A - fans ve borsa havadisleri. BÜKREŞ 1615: Plâk neşriyatı (bafif müzik). tından. arkadaşları 1930: Halk kon- Beri, w_sn Haberler, 21,20: Piâk neşriyatı, 2145: Haberler. BUDAPEŞTE YI: Cat musikisi, 17,30: Musahabe, 18: Çin- gene orkestrası, 18,50: Müsahabe, 19,90: O - pera, 22: Haberler, 2226: Plâk — neştiyatı, 2405: Haberler. PRAG 10.10: Askert bando, 19,40: Musahabe, 20: Opera, 22,35: Plâk neşriyatı, 22,445: Haber - ler, 23: Brnodan haberler, VİYANA 20: Halk musikisi, 9,30: Muhtelif 21,45: Okuma, 2210: Haberler, 2220: — Bachtan parçalar, 23,10: Caz havaları VARŞOVA 16,30: Örkestra, 17: Musahabe, 17,15: Beet- hovenden parçalar, 17,36: Bacbdan hevalür, 1750: Muhtelif, 19.20: Örkestra, 20: Müsa - habe, 20440: Haberler, 20,45: Turinden nakll. Yarınki Proegram 28 Birinciteşrin 036 İSTANBUL Öğte Neşriyatı: 1230: Plâkia Türk musikisi, 12,50: Ila- 13,05: Plâkla hafif müzik, 13,28: Muh- | Akşam Neşriyatı: 18,30 Çay anati, dans musikisi, 19,30: Mip- Sovyet filosu İspanyay yardıma gıdecek m Londra, 26 (Ünited Pres muhabiri ) — Sovyet filosunun Madr bbüsler T: |men yalnız bırakacaklarını bi lerdir. 'Tekzip edilen bir şayia Londra, 26 (Hususi) — Ankaradaki Sovyet elçisinin, Karadeniz Sovyet fi- losunun İspanya sularına gitlmek üzere Çanakkale boğazından geçmesine mü- de edilmesi zamnında Türkiye hü- kümetine müracaatta bulunduğu, şayi tur. Maahaza, Sovyetlerin Anka- in doğru olma- dığını İvning Standart gazetesi muha- birine söylemişlir. Diğer taraftan, Sov- elçi surlarından biri de şim- dilik Sovyet filosunun Karadenizde ka- lacağını söylemiştir. * Brüksel, 26 (Radyo) — Havas Ajan- sı, Karadenizdeki Sovyet filosunun Ça- nakkaleden geçmesi için Ankara hükü- metinden müsaade istenmiş olduğuna dair çıkan şayiaları tekzip etmiştir. Alman - İtalyan cephesi Berlin, 26 (Ünited Pres muhabirin- -İden) — İtalyan Hariciye Nazırı Kont (_.mf—r' Almanyadan ayrılırken yap- ığı beyanattan anlaşıldığına göre, Av- upada Sovyetlere karşı bir Alman - İtalyan cephesi vücude getirilmiştir. | Madrit hükümetinin sukutundan son- vyetler, Katalanyada bir Marksist setinin teşekkülüne çalıştıkları at böyle bir hükümeti )ımA)( et. gelme m K Ademi Mudıhale İngiliz Hey'eti Ne Diyor? Londra, 26 (A.A.) — İngiliz eti, ademi müdahale komitesinin #0? yetlerin aşağıdaki noktalarda —d-d müdahale itilâfı hakkını ihlâl etmif duklarını bildirmiştir. 1 — Stary Bolchevik adındaki 5* 4 yet vapuru, 18 ilkteşrinde Cartagt ya on sekiz tayyare, on beş tı 200 sandık silâh ve mühimmat Ç mıştir. 2 — Campache adındaki İsp vapuru, on beş gün evvel Cartağ ya Soavyet Ruaya men'şeli taplaf: fekler ve mühimmat çıkarmıştır. 3 — Kruchtchev adındaki Sovf vapuru, Alicante'ye © kamyon çıkarmıştır. İ Diğer taraftan 7 ilkteşrinde Ü&? talyan tayyaresi Majorca adasına İf miş ve bir İtalyan gemisi de oray8 ! lâh ve mühimmat çıkarmıştır. Nihayet İngiltere hükümeti, vers'ten Barselon'a — harp malzem nakletmiş olduğu iddia olunan B hill ismindeki İngiliz gemisi hakkıtf? tahkikat yapmaktadır. İ ğ y 1 ilkteşrinde Taymis: “ İngiltere — Silâhlanmalı hem de - Sür'atle , diyor H Londra, 26 (A.A.) — ltâlyan -W man itilâfı hakkında tefsirlerde i takdirde, daha başka devletlerin İnan ve İspanyanın vaziyetinden Pnotoğ, Halide tarafından, 20: Müzeyyen ve Tarkadaşları tarafı 'Türk müusikisi — ve (nalk şarkıları, 20,30: Münir Nurettin ve ar- olmuştu de Alman - İtalyan cephesine iltihakı |.0 Jen Times gazetesi, diyor ki: B ay bşiiln brnr ormsilek, v VİRlE muhakkak sayılmaktadır. erenin artık tercih cdeceli lan, jandarma ile tevkifhaneye gönderil di. Leman mı, Janet mi Birinci ceza mahkemesinde Eleni isminde bir kadın muhakeme ediliyor- du. Mehmet kızı Leman adlı bir baş- ka kadın da şahit olarak - çağrılmıştı. Hâkim hüviyetini tesbit etmek üzere ismini sorduğu zaman: — Janet dedi. Hâkim yanlış anlamış olması ihti- malini düşünmüş olmalı ki tekrar sor- du: — Ne dedin, Janet mi? — Evet. D, 11 H ( 81 voştkölüri 45 | İkindi | Akşam| Yalsı | |3 |5. |3 |D ı İ82)| 18|45| 17 liraya kiralık müstakil ev Nişantaşında — Teşvikiye camli arkasında 17|18 |Çinar sokağında 31 numaralı bir antre, tki sota, beş oda havadar, bol güneşli, geniş manzaralı, bahçeli, suyü, elektriği olan ve müstakil bir ev 17 liraya kiralıktır. Görmek ve görüşmek isteyenler bitişiğinde Bay Ah-« met Enise müracaat olunması. “Son Posla,, nın odahi leirikaâı: 12 NJ“UZ Yııım Muızıoı Tıhıln Borkınd Hangi elbisemi giysem dersin? G kurusu entarim mi, yoksa yeşilim mi bana daha iyi yakışıyor? Gül kuru - sunu giyerim, çünkü ayni renkte şap- kam ve eldivenim de var. İlk defa gö- rüşeceğim adamın beni şık görmesi da- ha iyi olur Muallâ bütün bu birbirini tatmıyan vak'aları, münasebetsiz — maceraları dinlemekten usandığı, sabrının tüken- diği bir gün Neziheye artık bundan sonra böyle hususi hayatından ken - — disine bahsetmemesini rica etmişti. Nezihe bu söze ilkin kızıyormuş gi- “ bi bir tavır aldıktan sonra: * — Hakkın var, senin yaşın bu gibi müsait değil; bunlardan bugünkü neslin çocukları ancak zevk duyar. eğlencelere Diyerek Muallâya gücenmekten vaz geçmişti. O gü sinden şikâyetler başlamıştı. nden sonra da evii , anne — Ayda on beş liramı eve veriyo- rum da gene annem «yetişmiyor» di- le Muwllncıgım) Buradan aldığım ma- aştan vergileri çıkardıktan sonra elime altmış lira kalıyor. Tramvay parası da ayda beş altı lira, anneme on beş İira verince geriye bana giyinmek, gez - mek ve eğlenmek için ancak kırk lira kadar bir para kalıyor. Bunun nere - sinden ayırıp ta anneme vereyim? Artık bu sabah kızdım ve bağır « dım: — Ben gençliğimi eizin uğrunuza tüketiyorum; bundan fazla para ve - remem, ne haliniz varsa görün, biraz daha söylerseniz evden çıkar giderim, bir daha da Neziheyi göremezsiniz. Bıktım kardeşim, vallah ta biktim, billâh ta bıktum. Bugün kömür, yarın odun, üçüncü günü Evin vergisi, ta - miri, şu, bu diye annemin sızlanıp ağ- lamasından biktım, her ây on bes lira alıyor, artık otuz li- ra ile dört kişilik bir aileyi de geçin- diremezse ya fakir fıkara ne yapsın İkuzum? 'a İkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk | şarkıları, 21: Solo plâklar, 21,30: OÖrkestra, 22.30: Ajans ve borsa havadisleri, Profesör K. Kömürcanın Modern ve herkese elzem kitapları Krş. x 122,50 105 87,50 Ameli ve tatbik! kamhiye Yeni muhasebe usulü Ticari malümat ve bankacılık ilmi Portekiz Rusyayı ilham ediyor Laondra, 26 (ALA.) — Portekizin ce- vabı, İspanya işlerine ademi müdahale komitesine gelmiştir. Portekiz notası, Sovyetlerin ithamlarını birer birer red detmekte ve İspanyada dahili harbin patlak vermesinden Sovyetlerin mes'ul olduklarını beyan eylemektedir. Porte- kiz notası, Moskovanın İberik yarıma- dasını Sovyetleştirmeğe hazırlanmakta İhtisas muhasebeleri (girket, seneyi, xirant, banka) icari ve mali besap | el kasım Zihai hesep kakleleri Legaritma eetvelleri (yemi rakam) 56 Yeni banahı GBcarf (mufassal eser) 200 Malf cebir (istikrar ve sigorta hesapları) 100 Başhca sutış yeri: İkbal Kitabevi (18ö) 175 20 olduğunu ve geçen sene Mart ayında Barcelane'a bir çok tahrikâtçılar ve mü him mikdarda silâh ve mühimmat gön- dermiş bulunduğunu beyan etmekte- dir. Notada Madrit ve Barcelone hükü- metlerinin hakikatte Sovyet sefiri Ro- senberg ile Sovyet konsolosu Avasoen- ——— kadar etmediğini görünce, bu — sefer yazıhaneye ait dedikoduları anlatma- Ba başlamıştı: — Şu Kartal yok mu? Allahım ne pisırik, ne cimri heriftir o... Yaşı alt- mışa gelmiş te daha bir türlü evlene - memiş. Evinde pis, kokmuş bir Rum kokonasile yaşıyor. Üstüne başına Bak, her halile ihtiyar bekâr adamım diye bağırmıyor mu kuzum? Şu yük- sek yakalık, şu parlak redingot, şu ye- şil mendil... Aman bu adamin surat na baktıkça midem karışıyor. — Ya seleri ötekisine bak Muallâ, elbi - ünden düşecekmiş gibi. Ne omuz, ne kol, ne vücut var adamda... Bir korkuluk üzerine siyah bir ceket giydirilmiş gibi... Hele bu kıyaletin- den utanmadan Matmazel Karayana kur yapmasına bayılıyorum. — Karayan bu sırada müdürle pek sıkı fiki, farkında misin? Allah bilir amma arkasındaki entariyi de o yap- muştır. , Sana patronun ne kadar çapkın bir herif olduğunu söylemiştim ya!l Karı- sından ve üç çocuğundan utanmadan onlara ayrı ev açıyor, döşetip dayatıyor. Amma ne ev Muallâ bir görsen! Bir defa gitmiştim, hâlâ o halılar, o ayna- genç genç metresler tutuyor, ıl:ır o kanapeler aklımdan çıkmıyor. O SA Li ko tarafındanm idare edilmekte olduğu İlerliyeceğini söylemiştir. Adamın ne kusuru varsa var, Al - lah için eli açıktır. Baksana hepimi - zin aylıklarımızı bol bol arttırıyor. Senim maaşın da İki ay geçmeden yöz Kiraya çıktı. Sen aklığın parayı hakediyorsun doğrusu, bu da başka! Yalnız benim değil, Karayanın bile yarı işini yük - lendin gitti. * Muallâ çetin bir tercümeyi başar - mağa çalışırken bir taraftan da kafa - sının garip bir çalışma kuvvetile ayni zamanda bütün bu geçenleri hatırlı - yor, düşünüyor ve Nezihenin bugün kendisine söyliyeceği şeyin ne olaca- ğını tahmin etmek istiyordu. — Bayan Dalmen, patron sizi isti- yor. Patron bugün pek nazik. Muallâyı yanındaki sandalyeye oturtuyor ve en kibar ve tath sesile söylüyor: — Bu sırada sizin işlerinizin pek fazla arttığını görüyorum. Hemen bü- tün müamelemiz Almanya ile olduğu içiörgiln gektikğe baz l alşlir a tacağa bönziyor. Sizin -burada Çalış - tıktan ve yorulduktan sonra bitire - raediğinle tercümmöleri bazt akşamlar eve gö görmekle pek mütehassis oluyorum, fakat bu böyle devam edemez... Bundan böyle el - nizdeki ufak tefek fatura ve saire gibi knîay ışlcn Bayan Neziheye, mııkıne düğünüzü bir şey yoktur. İngiltere, ıilqıhhn kem de sür'alla. Ertatyeti zimenlil tına almak ve harbe mâni olmak İi bunu yapmak mrundır Türk - Yugoslav tıcarat anlaşması Belgrad, 26 (Hususi) — Ankaraöi Türk - Yugoslav ticaret ve klering kavelenamesini aktetmiş olan Yü lav hey'eti Belgrada dönmüştür. Hey'et Reisi Bojko Corceviç galt tecilere yaptığı beyanatta, — Aksedll mukavele sayesinde iki memlzke* rasındaki iktısadi münasebatın —) siniz. Boş yere vaktinizi bunlarla f çirmeyin siz. İ — Teşekkür ederim efendim. Müdür ayni tatlı nezaketle itiraz * lışkan ve terbiyeli bir memureye (r? küre borçludur. Bu minnettarlığımızı size nasıl f bat edeceğimizi düşündük ve neuj aylığınıza ufak bir zam yapmağa ka” rar verdik. Bu ay başında 25 lira Ç la alacaksınız. Gayretinize karşılık ücret pek azsa da ileride daha b“’a zamlar yapabileceğimizi ümit Muallâ söyliyecek söz- bulami hayretle müdüre bakıyordu. Kar$”, daki bu nazik adam, gündelik ve kaba patron mu idi? gl ın odasından çıkarken çt üydi. Bu yirmi beş lira f fazla P ra tam zamanında gelmişti. — Yaş günü için Bediaya BM bir pudriyer yerine mükemmel b*' valet takımı hediye edebileceğim! | Bu sevinçle hemen Neziheye 'lo" laştığı vakit onun gülerek kendif — Tebrik ederim, maaşına zall pildi değil mi ? Dediğini duyunca şaşmaktan k" disini — Bunu nasıl biliyorsun? y alamadı. K İ