27 Ekim 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

Som İki yüz yıl tarlaların Soma — (Husu si) — Bakırçayının temizletileceği hak- kındaki haber çiftçi yi çok sı tir. Bak; v birer biret inşa edilen dört de açılmış, ğirmen de bu ka « naldan istifade edi » lerek — işletilmeğe başlatılmış- latdır. Kanaldan is: tifade eden arazi sa- hipler? de muayyen günlerde kanalı te- şartile bu sudan isti arını sulamak imkânmı el » de & dir. Fakat aradan zaman geçince kanal âdeta değirmencilerin ta- sarrufuna geçmiş gibi olmuş, pamuk - çu da değirmencinin baziçesi haline gel- miştir. Geçen sene dönüm başına ya - rım lira alınmak suretile pamukçulara su verilmiş, bu yıl bu ücret 75 kurü - şa çıkarılmıştır. Pamukçü bu parayı verdiği halde gene tarlaşını sulıya - mamıştır. Çünkü değirmenlerde müş - teri çok olduğu ve süya değirmenci ta- sarruf ettiği için çiftçiye su verileme- miştir. Sivas cinayetinin Faili me vkuf Sivas re tarafın- dan tevkif edik miştir. Hüseyinin kardeşi Mehmet Katil Hüseyin ikkındaki - taki- t şimdilik gayri mevkuf olarak de- Wam etmektedir. Maçkada mektep ihtiyacı Maçka (Hususi) — Maçkada tam vreli bir ilkmektep vardır. Bu mek- tebe 300 talebe devam etmektedir. Diğer 13 köyde de birer mua! - Te edilen 13 köy mektebi mevcut OİUP bunlarda da 750 talebe okumaktadır. Bu mektepler memleketin ihtiyacına tevap verememektedi y Antepte bulyar Gaziantep'(Hususi) — Şehrin | Metre uzunluk ve 20 metre genişliğin> deki methali henüz bulvar baline so> lamamıştır. Kültür bahçesinden kadar olan kısmı asfalt döşenefi iki tarafı gayri müntazam şekildedir. Buradaki evler biçimsizdir. Bu yolun bulvar hâline gelebilmesi içi Başkarakola kadar döşenmesi, harabe- iTulması, ortadaki fırka — — İstanbul şehri için Çok şeyler söylenmiştir Hasan Bey.. alıların temennisi evvel ıçıî; r istifade ettirilmesi ıçn;ısıımnben E"—,:'?ı Bu gü n cenneti diyenler Ol- duğu gibi. SON POSTA T HABERLERİ || Pekmezi bol güzel bir köy Karaman Pınarbaşı köyün- de Anadolunun en güzel pekmezi yetişiyor Karaman, (Hususi) — Kazamıza yakın köylerden en kalabalığı ve en güzeli Pınarbaşı köyüdür. 102 evi, 350 !küyiüıü vardır. Çok verimli olan köy bağları halkın en değerli geçinme vası- tasıdır. Bağlarının mebzul mahsulile köyde pekmezcilik ileri gitmiş, hariç köy ve kasabalara da her yıl bol sev- kiyat başlamıştır. Köyün şarkından geçen Dereköy, bütün araziyi sular. Ve bu yüzden köy yakınlarında da bir kaç tane de- ğirmen Dereköy suları sayesinde işle- mektedir. Dereköyünün iki yanı sık n Bakırçayı kanalından isteniliyor | | tır. Köyün bir mektebi ve bir tek mu- allimi vardır. Bütün köy halkı kısa bir zamanda okuma ve yazma öğrenmiş lerdir. Mektebe civar köylerden de her gün muntazam surette talebeler gel- mektedir. Köyün Karamanla ve diğer nahiye ve köylerle muvasalasını temin eden | yol çok düzgündür. Bu yüzden köylü mahsulünü eziyetsiz ve sıkıntısız mun- tazaman Karamana sevkedebilmekte- dir. Telefon hattı ile köy merkeze bağ- , Pınarbaşı bütün güzelliği, te- aylarında su al - mak imkânı bulunsa bu kanalın geçti- ği saha pamuk tarlaları ile dolacaktır. Zaten Somada un fabrikası da vardır. Bu değirmenlerin susuz kalması ve yıl- da iki ay kapanması ihtimali varidi ha- tr olabilse bile un fabrikaları saye - ginde kasabanın ihtiyacı karşılanabile- cektir. Somalılar Bakırçayının temiz- nmesi Mmevzüü bahsolduğu şü sira - larda bu cihetin de nazarı dikkate & - lınmasını temenni etmektedirler. Geyvede bir Kaçakçı kafilesi Yakalandı lanm! çe suyunun çok iyi oluşu sa- yesinde bugün Karamanın bir sayfiye- si haline gelmiştir. Karaman halkı yaz gelince ailelerile bu köye yazlığa geh l’erşembwılü_ gaeılacak güreşler Pehlivanlar son idmanlarını yaptılar Serbest güreşte Mülâyimin Tekirdağlı Hüseyini, alatürkada Tekirdağlının Mülâyimi yenecekleri tahmin ediliyor Dün Halkevinin tertip ettiği büyük | linde tecelli ederse, Mülâyim tehlikeye serbest ve yağlı güreşlere girecek peh- İ girecek demektir. ı livanların Kumkapı klübünde yaptık-| ları son idmanları seyrettim. Birkaç saat süren bu sıkı idmanlara, müsabakalara girecek bütün pehlivan- lar iştirak ettiler. Birkaç gün sonra biribirlerine gire- cek, hattâ ihtimal biribirlerini sakatla- yacak olan pehlivanların ayni minder üzerinde çalışmaları, biribirlerile'düel- 10 edecek rakiplerin silâhlarını ayni taşta bilemelerine benziyordu. Bu id- manları seyretmek - pehlivanlarımızın, yardım gördükleri takdirde bizi, 30 yıl evvelki mevkiümize ulaştıral kanaatini uyandırdı. Kılıklarından, hallerinden ve sözle- rinden hayatlarını çok ağır şartlar i- çinde kazandıkları, ve yarı tok yaşa- dıkları anlaşılan pehlivanlarımızın pa zularına tabiatin doldurduğu kudretin sonsuzluğuna şaşmamak elimden gel- medi. İçi inde öyleleri var ki, koca Yusuf- , Filiz Nurullahların dünya min- derlerinde boş kalan yerlerini doldurâ- a: Çünkü o takdirde, kuvvetli enerjisi ,büsbütün artacak olan Tekirdağlı Hü- seyin pehlivan; çok tehlikeli ve çok güç yenilir bir rakip kesilecektir. Fakat ben, hırsına kolay mağlüp o- lan Tekirdağlı Hüseyinin, ölçüsüz hü- cumlar yapmaktan kurtulamaması ih- timalini daha kuvvetli buluyorum, Ve serbesi güreşte kazanma şansını, daha ziyade Mülâyimin lehinde görü- yorum, Maamafih, sakatlık gibi akla gelme- dik ihtimaller de, beni bu tahminimde yanıltabilir. Alaturka güreşe gelince, Mülâyim pehlivan uzun zamandır yağlı güreş yapmamıştır. Buna mukabil son ay- larda, mütemadiyen çok sıkı yağlı gü- reşler yapmış bulunan Tekirdağlı Hü- seyin daha iyi bir haldedir. Bu itibar- ladır ki, onun yağlı güreşte, serbest gü- reşteki mağlübiyetinin acısını çıkara - bileceğini sanıyorum. Maamafih, güreş ten benden dahâ iyi anlayanların da , iştirak ettikleri bu tahminlere rağmen, bilmeleri için üç dört ay lâyikıyle bes- lenebilmeleri ve çalıştırılmaları küfi- dir. Çalışmalarındaki ciddiyetten, yarın- dan sonra başlayacak güreşlere verdik- leri ehemmiyetin büyüklüğü anlaşılı- yor. güreşecek pehlivanlar içinde de zorlu güreşçiler var. Fakat onla- , ne Mülâyime, ne 'Tekirdağlı Hüse- yine, hattâ ne de Kara Aliye ciddi bi- rer tehlike olabileceklerini hiç sanmı- yorum. Fakat Kara Alinim de, yirmi beş, ©- |tuz gün evvel alçıdan çıkan sakat kö- Hyle çok büyük işler görebileceğine çol Geyve (Hususi) — Ât ve eşekler- mektedirler. Ni 5 İle külliyetli miktarda sigara kâğıdı ka- NÜT ç7 çer ; « köliyeli e e kafilsi -| GElip Demirizin darmalar fından ğ Ku Bunlar 14 ;:ıruı.r. Boluda yapılan Cenaze merasımı b'ırırımndıdıîkilııvınikyüıld!o Sivas (Hus- kaçak tütün yakalanmıştır. a) — Sivas, Ere WERTTE ___ı STT İ zurum, Malatya iltisakı hatları in şaatı baş müdürü Galip Demiriz bir ! göçmenleri Tokada | ' | Muş naklediliyorlar Tokat (Hususi) — Bulek n O İalb sektesi eti p ve muvıhkl! » * Teştirilen 700 kadar göçmenin Çorüür “aî” ölmüştü. dıuın.dnnwmnürwr—_ p Demiriz karhhıyoükçommıgö- için burada bü- — Merhum Galip türülmektedirler. yük bir cenaze a- Demiriz layı yapılmış, cenazeye hemen hemen Pılıllıyı iskân edilen WOIİI' bütün Sivaslılar iştirük etmiştir. Polatlı (Hususi) — Romanyadan Merhum Sivasta kendini büyük, küçük herkese sevdirmiş, bir zattı. Ö- irler. Buraya|lümü burada teessür uyandırmıştır. 250 aile iskân edümckiedir. Poksilie| ————— © e. .0 lar büyük bir misafirperverlikle yeni| - Erbaada Çocuk - Esirgeme Kurumunun yardımları Erbaa (Hususi) — Çöcuk Esirgeme Kurumu iki bin lira gibi küçük bir ge- liri olmasına rağmen muhitimizde çok faydalı hi gönmektedir. Mok- teplerde okuyan 25 anasız babasız ço- cuğu tepeden tırnağa giydirmiş, bir de tesis etmiştir. Bu pansiyonda talebelerin bütün ihtiyaçları karşılan- maktadır. Bina, yemek, okuma, istira- hat ve yatma salonlarını ihtiva etmek- tedir. y.şum-k mektebinin de Çocuk Esirgeme Kurumuna devri - tekarrür la götül irmüşlerdir. Göçmenlerin biran evvel faaliyete geçmeleri ve istihsale başlamaları için icap eden tedbirler alınmaktadır. n OD ERE e aç Erbaada ocak kongreleri ususi) — Bir müddetten- Erbaa (aa L C, HL P. öcak et bulmuştur. Bütün kongreleri nihay' iz binası arzedilecektir. Girilması icap etmoktedir. a ef e Te zar Ola Hasan B- Divor Ki: N ,îw.uw% <a Bir hülya şehri di « yenler de olmuştur. Hasan Bey — Hülya şehri diyenler doğru söy- lemişler, çünkü ekseriyet bununla yaşıyor. zel şehre dün « kani değilim. Bu itibarladır ki ben tahminimi, baş Kkazanmaları en kuvvetle mühtemel olan iki pehlivan üzerinde yürüteceğim: Mülâyim ve Tekirdağlı Hüseyin pehlivanlar, Hem serbest, hem de yağlı güreş yapacaklar. fi pehlivan da, kendilerinin de söy ledikleri gibi bu güreşler için mükem- mel surette hazırlanmış bulunuyorlar, İkisi arasındaki siklet farkı, Tekirdağ- hnın lehinedir. Maamafih Tekirdağlı Mülâyimden ancak üç dört kilo ağır - dır, Bu basit farkın müsabakada mü- him bir rol oynaması müuhtemel değil- Kuvvet itibarile de, yaşça da daha genç olan Tekirdağlı Mülâyimden h Fakat buna mukabil, Mülâyim pehliva- nın bilhassa serbest güreşteki tekniği, ve tecrübesi, Tekirdağlının bu güreş- teki tecrübesinden ve bilgisinden hayli fazladır. Tekirdağlı bu usukle birkaç ay id- man yapmıştır. Fakat ciddi hiç bir mü- sabakaya girmemiştir. Halbuki Mülâ- yim pehlivan, serbest güreşe senelerce çalışmış, Avrupanın, Amerikanın muh telif ş—:hklerîndı yaptığı güreşlerle tec rübelerini aritırmış, olgunlaşmıştır. Tekirdağlı Hüseyinin, Mülâyime fa- ik olan kuvveti, Mülâyimin oyunlarını bozabilecek derecede değildir. Bu he- sapça, serbost güreşte, Mülâyim pehli- yanın kazanması ihtimali mantığa da- ha uygun görülebilir. Maamafih, güreş letde, mânevi avantajların dahlini de hesap etmek lâzımdır. Efkârı umumiyeye mütemadiyen fi- rari bir pehlivan şeklinde ilân olun - mak, Tekirdağlı Hüseyin pehlivanın iz| il zeti nefsini hayli incitmiştir. Bu İti- barladır ki, Tekirdağlı Hüseyin pehli- van, halk indinde düşmüş olan itibarı- ni yeniden sağlamlaştırmak azminde- dir. Eğer bu azim onda bir hırs şeklinde tecelli ederse, aleyhinedir. Çünkü © tak dirde, Mülâyime çok sert, çok hızlı, fa- kat az hesaplı saldırışlar yapacaktır. Ve Mülâyim pehlivan, minder üzerin- de teşbihte hatâ olmazsa kızıl çuhayla k hücum savan İspanyalı bir boğa güreş- çisine dönecektir. Tekirdağlı, Hüseyini hesapsız hücumlarını sava sava yora * cak, ve sonunda bastıracaktır. Fakat bunun aksi olur da, Tekirdağ- fının azmi, hırsı, ölçülü bir enerji şek- 'Tekirdağlı ile Mülâyim arasındaki gü- reşler çok iddialı ve dolayısle çok he- yecanlı olacaktır. Benim bütün temennim, bu müsabâa- kalarda iki pehlivandan birinin sakat- lJanmamasıdır. O güreşleri idare ede- cek hakemün, bu ihtimali mümkün mer tebe önleyebilecek şekilde davranması Tâzımdır ! Meydan okuyan Macar Çayaya cevap veren Türk pehlivanları ikileşmiştir. Afyonkarahisarında çalışan Nakkaş- h Hüsnü pehlivan, günlerden beri sıkı idmana — başladığını bildirmektedir. Kendisi vaktile Kızılcıklı Mahmudu, Dinarlının babası Yusuf Hüseyini, da- ha sonraları Mülüyim pehlivanı, Kart Aliyi birçok defalar yenmiş bir pehli- vandır. Bugün altmışını geçmiş olma: sına ve yıllardan beri Afyon tozları i- çinde çalışmasına rağmen dinç ve sağ: lamdır. Kendisine Amerikan usulü güreşme- sini becerip beceremiyeceğini sondum: — Bu, dedi, eninde sanunda güreş değil mi? İster Amerikan, ister Çin, is- ter Japon usulü olsun. Ben o Macarın hakkından geleceğime eminim! Çayaya cevap veren pehlivanlardan birisi de Samandıralı Etem pehlivan - dır. Ustura ile kazınmış kafasının orta yerinde sallanan bir tutam siyah saçi- kıril» livanlar içinde yenmediğim yok gibi. Çaya gibi mütekait pehlivanlarla ba- şa güreşmiye hiç düşünmeden: ki de gençlerin tutuşmala- heyecanlı bir güreş seyret. rından daha tirmiş olurlar! Geçen seler, Mülâyim hakkındaki mütalealarım üzerine, haksız kararla « rıni derhal değwrmfknndın dı anla- şılmıkudır ki makul teklifleri nazarı itibara almakta tereddüt gâeu-mmne_k tedirler. Hele bu teklifi de bir teemmül eyleseler !