Sayfa KAN KONUŞMAZ! Son Postanın Edebi Tefrikası: |00 Rum madamı masanın üstünü top"| — Yukardakiler birdenbire ladı. Yamalı bir sofra örtüsü örttü. Üç (aşağıyı dinlediler. Ömer: tabak koydu. Domates salâtası getirdi. | — Ben bu türküyü bir yerde duy- Çiğer getirdi. Zeytin getirdi. Bir şişe|dum gibi geliyor bana, dedi. de rakı getirdi. Said: Sait amca: — Stoyan amca söylerdi, diye ce - — Bu gece ziyafetteyiz desene Se-|vab verdi. Onun çoak sevdiği bir tür - lâmi diye şakalaştı. Sonra Ömere dön- |küydü bu.. belki hatırlamazsın. Sizin sustular. dü: eve ilk geldiğimiz geceydi. O zaman — Rakı içer misin?.. daha kaç-göç vardı. Ama ninenle, a- — Hayır.. nan yanımıza çıktılardı. Stoyan amca — Hiç içmedin mi? bu türküyü söylediydi. Ninenle araları — Bir defa içtim.. çok iyiydi. Selâmi atıldı: Aşağıda plâğı değiştirdiler. Ses bi- — Sarmadı mı?, ter bitmez sanki hatıralar da dağılı - — Hayır.. verdiler. . Said amca sord 1: Selâmi: — Kiminle içtin? — İhtiyarladık be Said, dedi. Bak- — Bizim avukat Kâmranla.. sana dünün yumurcakları büyüdüler.. Selâmi: koskocaman oldular. Şimdi - onlardan — Bizimle içtiğin sarar.. dedi. Hay- di, buyrun.. doldur. bakalım kadehi..| — Said: biz de böyle kırk yılda bir, dostlar ara'| — Hayır, dedi, ihtiyarlamadık.. ben sında içeriz.. gençken içmedim değil.. |kendi -payıma gene onların kırkını bir hem de binlikle... Sonra Said sağ ol -|tek cebimden çıkarırım.. ama bazı iş- sun.. 6, vazgeçirdi beni.. hatırlar mısın İlerde onların bizden akıllı olması lâ - Said? Hani bir akşam gene kör kütük İzım.. bizden bilgili olmaları lâzım.. gelmiştim de, sen: yalnız bizim kadar yürekli olup olma- akıl öğrenmeğe kalkıyoruz.. — Bir kadeh rakıdan vazgeçemi *|dıkları yorsun,, senin gibi raki şişesini bile be- ğenemiyenlerin büyük kavgalara giriş- belli değil daha... — Sizin kadar yürekli olmağa çalı- meğe hakkı yoktur.. - bir daha böyle İsacağız Said amca, dedi. Sizi saygile, sarhoş gelirsen bizi yok bil, demiştin.. İgizden öğrenerek sizi geçemezsek vay hatırladın mı?. — Hatırlamaz olur muyum?. Sto- “yan da vardı.. koca herif.. aslan gibi, ölmüş.. hepimizin haline... Selâmi: — Eh, diye Ömerin sözünü kesti.. meseleye gelelim.. bak kardeşim.. bir Stayan amcayı Ömer, kalbine sap -| davamız var bizim.. onu üstüne ala - lanan bir bıçak ağrısile hatırladı. caksın.. kaçıncı davan olacak bu se- — Stoyan amca ne mükemmel a -|nin?.. damdı, dedi. Selâmi sordu : — İkinci.. — Ha, birincisi, babanın davsı de- — Staoyanı tanır mıydın? Sen o za- gil mi? Sahi işler nasıl, tevkif ettire - “ananlar bir karış bir şeydin her halde.. bildin mi Seyfi bey keratasını?.. Said: — Bir karıştı ama, ha acardı, Stoyanın sağ eli gibiydi mer... Hatırlar mısın Ömer.. hani bir sütcü dükkânı vardı?. Aşağıdaki madama misafir gelmiş olmalı. Gramofon çalıyorlar. Eski bir plâktan kalın sesli Bir komitacı, bir balkan türküsü çağırıyor.. Eir Doktorun Günlük Notlarından Yemek Yemenin usulü Yemek yememiz tarzlarında ekse - riya çok lâkayt davranıyoruz. Sa - bahtan öğleye kadar ve yahut öğ- leden akşama kadar muhtelif şekil- lerdeki çalışmalarından sonra ye - mek yemeğe ihtiyacımız - kat'idir. Sarfiyatı tatmin etmek lâzımdır. Fakat bir çok kimselerde yemek işi- nin bir angarya telâkki edildiğini görüyoruz. Bir öğle yemeğini beş EES (', — Kefaletle kurtulmak istiyor a - e SON P'A Muhakemenin Geri kalması Soğuk kanlılıkla Karşılandı (Baştarafı 1 inci sayfada) Payas hududu fena bir şekilde çi- zilmiştir. Nahiyenin öz malı olan bir çok köyleri hududun dışında kalmış- tır. Hududa bir kilometre — mesafede kalan köyler vardır. Buradaki vatan- daşlarımız yuvanın dışında kalmış ok maktan dolayı büyük bir azap içinde- dirler. Geçenlerde İstanbuldan geçerek Su- riyeye giden Murahhas heyeti gazete- lere verdiği bir beyânatta İskenderun ve Antakyadaki Türkler hakkında şu sözleri söylemişti : «Ekalliyetlerin hürriyetine, hukuku- na riayet edeceğiz.» Bu sözlerden mülhem olan ve Suriye- de uzun müddet oturarak Suriyenin ta- rih ve nüfusu hakkmda malümat sahi- bi olan bir okuyucumuz gazetemize yazdığı bir mektupta şu izahatı ver - mektedir : Muhaceretler karşısında «Tarihin delâletile herkes bilir ki İs- tanbulun, Avrupanın, Kafkas, Irak, Misir ve Arabistan yollarının münte- hasında bulunan Suriye muhtelif mu- haceret ve istilâ sebeplerile nüfusunu kaybetmiştir. Muhtelif ırklara meskeni olan bu yerde toplanan eski ve yeni muhacirler orada Arap istilâsının dini telkinatile takviye edilmeleri neticesile, oranın sakin olan yerlileri ile münase- betlerini tanzim etmek için, oraya mah sus bir arapça konuşmaya başlamışlar- dır. Bununla beraber milli kültürleri- ni ve dillerini de hiç bir zaman ihmal etmiş değillerdir. Lisan meselesi Şu muhakkatır ki Suriyedeki müsta> rapların arapça konuşmaları oradakile- rin Arap olmasını icap ettirmez. Nite- kim bugün Kafkasyada bile taassup sa- ikasile beliğ arapça konuşanlar pek çok tur. Ermenilerin Suriyedeki vaziyetle- ri de meydandaır. Onların oradaki müd deti ikametleri 20 seneyi doldurmadı- bir karışken da- | Ma.. yaksını bırakmıyacğım.. Ö-| Selâmi güldü: — Toy avukat olduğun belli, dedi. Seyfi beyin yakasını bırakmaman için her şeyden önce o yakayı ele geçir - mekliğin lâzım, Seyfi beyin yakası ko- lay kolay ele geçmez gibi geliyor ba- na.. her ne hal ise uğraş bakalım.. biz gelelim bizim işe.. sana meseleyi baş- tan anlatayım.. Bizim bir arkadaş var. Hilmi, Kunduracıdır. Dükkânı filân yok. Kalfa senin, anlayacağın. (......) yanında çalışır. geçen gün evlendi. Dul bir kadın aldı. Kadının kocası öl- müş değil.. ayrılmışlar.. herif serse - rinin biriymiş.. hani fukaralıktan ser- seri değil.. bilâkis babasının hali vakti epeyce yerinde., mütekait.. sonra bir de evi varmış. Kiraya #eriyor. Kadının koca ayrıldıkları vakit mahkeme, oğ - lanın anasının yanında kalmasına ka- etmiş ama dinletememiş.. şimdi, kadın ilk kocasından bir oğlu var. Sekiz, do- kuz yaşında bir şey.. ama o babadan o evlâd nasıl çıkmış.. şaşarsın.. akıllı ke- rata.. açıkgöz.. cin gibi bir şey.. Karı rar vermiş. Oğlanın dedesi mırın kırın ı halde, hemen hepsi arapça konuş - maktadır. Asıl Arap hududu Herkes bilir ki asıl Arap hududu Ammanın cenubundan başlar... Bugü- ne kadar Süriyede yahudiler, rumlar, ermeniler, dürzüler, fellâhlar, maruni- ler, geldaniler, nasturiler, giritliler, çerkesler, kürtler ve Türkler oöturmuş- tur. Şam şehrini mütalea edersek, Sa- Tıcanın adına izafe edilen büyük Türk mahallesi Sırk Sarucadır. Girit, mu - hacirin, Şerabi mahalleleri türklerle meskündur. Bu hesaba gayri müslim- lerin sakinlerini ithal etmiyorum. Şamda bile.. Ben o kanaatteyim ki, değil İsken- derun ve Antakyada, Şamda ciddi ve serbest bir nüfus tahriri yapılırsa A - raplık orada bile isbatı ehliyet ve ek- seriyet edemez, Halep ve Sancak taraflarına avdet edersek Lâzikıyeden başlayıp Cesrişe- kur, Halep, Bab, Fetih kazalarını içi- ne alan ve Türk mezarile beraber ke- sif bir Türk ekseriyetile meskün bulu- nan Baraktan ve Haranın cenubundan geçen hattın şimalinde bugün yaşayan insanların hiç biri kendi arzusile ben B SAT / Birincit ,___ Antakya, İskenderun Cenevrede siyasi komisyonda Tevfik Rüştü Aras Fransız murahhası mühim nutuklar söylediler (Baştarafı 1 inci sayfada) misyonuna teşekkür eden murahhas- lara iltihak etmiştir. Filistin meselesine temas eden ha- riciye vekilimiz, halihazırda cereyan|muhtelif defalar görüştük — ve g eden vukuattan dolayı beyanı tecasür | itilâfın hududu ':o :::k Türk akalli* elmzkk b"dxl' İngiltere hükümetinin İyetinin mukadderatı üzerinde icra dirayetine emniyetini beyan-etmiş veİdeceği tesir itibarile kendisine teminak bu dirayetin Irak istiklâli ile bir kere| yerdim. Ve bildirdim ki eğer Türk hi daha sabit olduğunu söylemiştir. kümeti Suriye istiklâli fırsatı — ile Rüştü Aras bu hususta Nuri paşa- |kenderunda halihazırda cari olan muh nın .vıııfeıının muvaffakiyetinden |tariyet rejimini yeniden tasrih za nikbin olduğunu ve Arapların meşru tini hissediyorsa 1921 itilâfı çerçi haklarının - ve oradaki — Musevilerin (dahilinde kalmak yani aynı mevzü emniyetinin ve ahalinin nüfusca nis-İyani bu ahalinin Türklük karakterini beti nazarı dikkate alınarak Balfur be-|muhafaza etmek mevzuuna temas et” l);lıkı:xıımoun:ı' tam ve munsifane ı;:; mek şartile Fransa bu şekilde müza* sayesinde şayanı memnuniyet bir|kereye girişmekten kaçınmıyacaktır. — şekli bal bulunacağından emin oldu-| —— S:rîvyîbek&ım lan Suriyeye devir edilecektir. Fransızların Teminatı Hiç gizlemeğe lüzum görmem (6 bu mesele hakkında Rüştü Arı ğunu söylemiştir. Fransa hükümeti bu müzakerelerö ıımAı;_ıAıhlıyıMuılınıı Suriyeyi de iştirâk ettirmek niyetin dedir. Mantıki olmak için mandatı devletin üç senelik istihale devrini bit dereceye kadar Suriye devletinin siy &i terbiyesini ikmal için kullanmak zusundadır. Bunun içindir. ki Frâ mandater kaldığı bu devrede Suri) yi beynelmilel mahiyette müzakerele re iştirâk ettirmek niyetindedir.» Rüştü Aras sözlerine şu yolda de- vam etmiştir: 'Fikrimce mandalar komisyonunun raporunda ekseriyetteki tolerans de- recesi hakkında tezahür eden endişe- ler haklıdır. Fakat bu mesele üzerin- de şimdilik 1srar etmek istemem, Çün- kü bu hususta Fransa ile Türkiye a- rasında dostane mükâleme ve müza- kereler cereyan edecektir. Yalnız bu komisyonun âzası sıfatile — mandalar komisyonunun nazarı dikkatini bir mesele hakkında celbetmek - isterim: Mevzuubahs memlekette — ayırmalar kadar birleştirmelerin de büyük bir ehemmiyeti vardır. Bu memlekette hu- sule gelecek siyasi tebeddül neticesi kabul olunacak hal şekilleri dikkatle tahlil edilmek gerektir. Bu noktada istiklâline sahip bulunacak milletlerin erginliği rüştü siyasisi hakkında söyle- nen bazı fikirlere iştirâk — edemem, Fikrimce bir milletin siyasi terbiyesi için en iyi çare kendi idaresini kendi eline bırakmaktır. Bundan dolayı Su" riyenin istiklâle lâyık olduğuna tam emniyetimiz vardır. Bilhassa Suriyede |- yaşayan kesif Türk kitlesinin Tüştü siyasisi tam olduğu zerre kadar şüp- he götürmiyen bir keyfiyettir. Bilâhare söz alan Fransız murah- hası Filistin meselesine dair fikrini söyledikten sonra Rüştü Aras'a cevap vererek demiştir ki: Fransız Murahhasının Cevabı «Fransa - Suriye muahedesi İngil- tere İrak muahedesinden mülhem ol- makla beraber muahedeye siyast ah- kâm ilâve edilmiştir. Bu hükümler Su- riyenin bazı havalisinde müctemi ke- sif akalliyetler kadar diğer dağınık a- kalliyetleri de himayeye matuftur. Bu noktada İskenderun havalisin- de yaşayan Türk akalliyetinin mukad- deratı hakkında Türkiye Baş Murah- hasının düşüncelerini hbaklı bulu- rum, Fransa hükümeti Suriye ile mü- — Son Dakika — Ruslar İspanya . * işlerine karışacak (Baş tarafı 1 inci sayfada) da bundan evvelki taahhütlerine bağlı kalmıyacağı bildirilmiştir. Bu tebliğ Londrada ademi mü « dahale komitesinde Sovyet Rusyayl temsil eden murahhasa da aynen dirilmiş ve alâkadar devletlerin na- zarı dikkati celbedilmiştir. Bunâ 'bu hareketinin hiç yerinde olmuadı - / ğını, İtalyanın İspanya işlerine müs dahale etmediğini beyan etmekte * dir. Diğer taraftan bu tebliğin neşri Cenevre siyasi mahafilinde derin bir heyecan uyandırmıştır. Cenev - rede vaziyet çok vahim görülmekte- ve Rusyanın filiyata geçeceği kana- ati hüküm sürmektedir. Bü vaziyet karşısında Blumun da mevkü ne « zaket kesbedeceği ileri sürülüyor. Çünkü Blum ancak ademi müda- hale siyasetinde Halk Cepbhesinin müzaheretini Rusyanın da bu siya- seli takip etmesi sayesinde temin e“ debilmişti. Türk - İngiliz Dostluğu (Baştarafı 1 inci sayfada) Arasla uzun müddet görüştükten son” ra Türkiyenin, i İngiliz — fabril zakerelerinde bu türk akalliyetine ge- hiyük miktarda harp malzemesi sip rek umumt surette bir akalliyet oldu- riş ettiği anlaşılmıştır. ğu için, gerek mandater hükümet o-| ; £ Türkiyede ağır sınat kuracal ©n dakika içine sıkıştıranlar çok - tur. Halbuki yemeklerimizi gayet ağır ve bilhassa çok çiğniyerek ye- mek lâzımdır. Hazmin yarısı bu su- bizim Hilmiyle evlenince moruk da - yatmış.. mahkemeye başvurmuş. Ço- cuğun anası evlendi. Torunumu iste- relle ağızda olmalıdır. Yemekleri ||T Eyormuş, (Arkası var) çok çiğnemek suretile midemizin a sa K AD Sia. ” karaciğerin, pankreasın vazifelerini Rusy ada tedl!'wım k kolaylaştırmış oluruz. Bu ci - karşı tedbirler *te son derecede dikkat etmek lâ- zımdır. Yemek aralarında su içilebilir. Fa- kat yemek bittikten sonra bardak bardak su içmek hazmin faaliyetini durdurmağa sebep olur. Muvafık değildir, Yemekten sonra pek yavaş olarak bir. miktar gezinilebilir. Fakat , sür'atle yürümek, koşmak, atlamak ve oyun oynamak caiz değildir. Bu- nun için hiç olmazsa bir buçuk iki saatin geçmesini beklemelidir. (*) Bu notları kesip saklayınız, ya - hut bir albüme yapıştırıp — kolleksiyon yapınız. Sıkıntı zamanınızda buü notlar bir dektor gibi imdadınıza (Baştarafı 1 inci sayfada) Sovyet müddeiumumisi tarafından yapılan araştırmalar ve tahkikat neti- cesinde, Radek'in suçlu olduğu tama- men tebeyyün etmiştir. Suçlu hakkın- da idamının istenilmesi muhtemeldir. Varşova, 7 (Hususi) — Mahpus bulunan Karl Radek'in ağır hasta ol- duğu haber alınmıştır. Büyük bir buhran geçirmiş Radek'in vaziyeti çok ümitsizdir. olan dirildiğine göre Leh Nasyonal Sosya- listlerin eski Hderi Dombski, Troçkinin tethişçi harekâtına iştirâk — cürmüyle bazı arkadaşlarile birlikte idam — edil- mişlerdir. Diğer taraftan, Moskovadan bil- Arabım demez. Bu hududun şimalinde |İarak Fransanın deruhte ettiği mesu-| 4, kalan Halepteki mahalle evlerinin 'baş-|liyet dolayısile husust bir ehemmiyet| — Bundan başka Türkiye ile Tngil heaları şunlardır: atfetmiştir. Bu ehemmiyete başka bir| arasında gizli bir askeri ittifak imza” AkyoB:. Hamidiye, gzlz!şıı:. Babülna- sebep daha vardır. Bu da Fransayı lanmış olduğu anlaşılmaktadır. Hriklarla aKt ve belbaşl ç| D Syere betlşyen hei GAŞ | - Te0i KK aeT b allelerinin evleri de şunlardır: Maraşi- | PeYCUL olmasıdır. Bu iti muci-|yinden çok uzak olmıyan Kıbris ad ler, Müdeı:isler. Şerîfîln, Pieyımîaş:. bince Fransa _mızıde bu Tü'.k ıkıl.li— sında da kuvvetli tahkimat — vücud Cattler.. Bundan başka Çerkes, Kürt|Yetine vereceği teminatı tasrih etmiş- | getirmiştir. ve Ermeni mahalleleri de dahili hesap|tir: İngiliz Bahriye Nazırı Sir Samue' edilirse bilmiyerek ve sırf bir lisan ben Fransa Ne Düşünüyor? Hor'un son defa bu adayı ziyareti zerliğile Araplık güden kimselerin sa-| — Bu da 1921 muahedesi mucibince yasında, Türk zabitleri de bazır b yısı herhalde ekalliyette kalır. Türklerin lisan ve kültür itibarile Türk- |Junmuşlardır. (1) Bununla beraber bugün Halepte mil-|lüklerini muhafaza etmek vaadidir.| — Son zamanlarda Türkiyeyi ziya! i uyetled malüm olarak Türkiyeye te-|Fransa mandasının devam müddetin-| 4en bir çok İngiliz fabrikatör ve mayül edenler çoktur. Kendisini Arap | ce bu vaadini daima tutmuştur. Yakın- | mayedarları silâh ve mühimmat fab bilerek siyasetle Aşılanmamış — itma | 4, yeşmen imza edilecek muahede de|kaları tesis etmek için tetkikatta edilmemiş, kendi mesaisile hayatını ka- bu vaadi tutacaktır. v zanan _bin;ok İnsanlu fia_ 1Şlrkiyeye mü Konseyde de ıö;'ıediğim gibi man- lunmuşlardır. EARAYCR S GÜL İRDREYE ÜRÜM NNü dater bükümet tarafından alınan ta- İzmirde u"myai. pîyl!l!l a( İzmir, 7 (Hususi) — Zeytin hasret ateşile yanmaktadır. u a Sancak ş:tkkîndı 'bu kadim malüma- |ahhütler mandater hükümetin varisi o- piyasası borsada (40) kuruştan dı. İlk parti 2000 kilo satıldı. Rekoll! G limereae rarar e sesnnenee emLeARARReseR e BemEsEnAKEncAR ta ve derin tetkik ve alâkaya dayana- |lenleri bu hakayiki derpiş edemiyecek rak bir muhtariyet vermiş olan Fran- |kadar tecrübesiz bir hırsı istilâya tutu- 25 milyon kilodur. Zeytin yağlarımız hariçten taleb çoktur. sız hükümetinin memleket ve millet |lurlarsa, yarın felâketlerine sebep ola- idaresindeki malümatlarının binde bi- |cakları vatandaşlarına hesap veremiye- rine malik olamayan Suriye ileri ge -İceklerini şimdiden zannederim.