2 -— x!Resimli Makale W Şansı değil, şa Sayfa Hergun Yuımnlvlan Balhan paktına Sadıktır unanistanda gürültüsüz bir Yazan! n milletini bı Muhittin Birgen aa lan politik dırmak iste rına tâlih i denberi memleket cılık ve tahrikât h olan büyük politikacıla sa fasılalar bırakı ben hayata gözle iken ne kendiler ini kapadılar. ahat etm nefes dünyada , ne de etraflarına rah nunla beraber, var ol bulunan bugünkü dünyada Y rahatlamış olsa gerekt kalkınca, bir fırka ı değil, bir millet eyen k.al, ği ordunun ba ('Pneral Mı vıkmş cl.lcv YJnanıslamîd bir rejim değişikliği ilân ediverdi. O günden buügüne kadar Yunanista: sıkı bir tazyik altında — tutulduğu hissedilmiyen efkârı umumiyenin, bu değişme karşısında almış olduğu vazi- yete nazaran, !ev rdır bir daha le_vnh bir nizam vüc ırhı g hakkında kuvvetli ümitlere dur_muş - tür, * Yeni rejimin istinad edeceği esaslar hakkında şimdiye kadar Metaksas ta - rafından muhtelif zamanlarda söyle - göre pada gündi ne ilerleyen bir harekete ayak uydur yi girmiştir. Bu bareket, | rini fırkalar ve profesi n gil- eden bir parla- vermek yerine İ: müuhte- | müş, - SON POSTA nssızlığı insan kendisi yaratır... k bu a0 ediniz, tün başka old Recikmez. damın hayatını bilenlere ş olan hâ Ş te: dislerin hakikaten büsbü türlü cereyan € çekten talihli adam uğunu — anlamak! Hayatta talih v denilen şeyin kıymeti lunduğunu görürüz. 'Talihi insan her yaratamaz. Fakat şa eya şans ok, n ya kabahatimiz den, yahut ta herhangi bi ihmalimizden doğmuş bir ların bu- Sarhoş olmadığını Mahkemede nasıl İsbat etmiş Londrada çok garip bir dava ol - sarhoş ola- rak otomobil sür- düğü için mah - keme huzuruna çıkarılan Law - iminde bir adam müdafaa - rTence sını şu yolda yap- mıştır: Ben sarhoş değildim. Sarhoş olmadığımı da karakolda, iki satır ya- zıyı tersine yazmak ve harfleri şaşır - mamak suüretile isbat ettim. Bundan başka sizin ayık olduğunuz zaman da- hi yapamıyacağınız bir marifeti gös - terdim, dolu bir bardağ damlasını | * dökmeden üç kibrit çöpü üzerinde mü- vazenesini temin ettim. Mahkeme Lawrence'in bu işi yaptı- mündericatından ğını zabıit - varakası “İanlamış ve adamcağızı beraet ettir - miştir. bf ış teşkilâtlarının doğrudan doğruy ssillerden mürek .|mun hiç hoşuna gitmemiştir. .*”.. Madam Gurle niçin Istifa etmiş Madam Curie'nin istifası Leon Blu- Esasen İmadam o mevkie geldikten sonra, va- Ş an bu ş na gelinceye da, Almanyada, Avusturyada ve i olduğu gibi, Yunanistanda d rlük devri hüküm sürecektir. Yu- | nanistan bu devre girmiş ve şimdilik bundan etci değildir. Başvekil, taraftan eski firkalar: ve ların tahrikâtçı politikacılarına ve — diğer — taraftan . da hâlen her taraft: sız. eti başlıyan k rşı vaziyet & miş, Mütemadi surette, kitleyi teşki eden küçük ve örta sınıflar lehinde tedbirler alarak, kendisine memleket i- lam bir istinatgâh kurmay ışıyor. Komşu Mmemlekette sâkin ve feyizli bi t kurulmasından, ve nun sâkin, fakat devamlı bir gay eksiklerini her sahada ikmâl ederek mütemadiyen ilerlemesinden menün olacak Türkiye, General Me - taksasa da, Yunan milletine de bu hada ancak muvaffakiyet ternenni ey » ler, * Bir taraftan bu dahili hareket kuru- lurken diğer taraftan da son günlerde Almanya propaganda nazırının kalaba- lık bir turist kafilesi Halinde Yunanis- tana gelmesi zihinlerde bazı izler bı .- rakmaktan hâli kalmadı. Devlet rejimi itibarile Alman ve İtalya sistemine me- yil eden Yunanistanın dahili siyase - tindeki tebeddülden. acaba harici si - yaseti de müteessir olacak mı? Bütün Avrupa milletleri iyaseti, hâlen henüz bir lülecinin elinde kat'i şeklini almamış bir hamur halinde bu- lunduğuna ve her gün çıkan yeni bir 1 hâdisenin tesirile de bu hamur başka bir şekle girmekte olduğuna göre Yunanistan haric! siyaseti için de bun- | dan müteessir olmak fikri hatıra gele bilir. Fakat, bu siyasette ne gibi bi tahavvül vâki olursa olsun, biz emi ki Yunanistan her şeyden evyel Tür - ancak |" zifesinden bir türlü hoşlanmamış, dün |yada, hakiki ve tabil işler yüzüstü du |rurken, insanların nasıl olup ta devlet idaresi namı verilen işlerle meşgul ol duklarına akıl erdirememiştir. 1dık kalmayı d v“ın»ı—vk ve daima bu siyasetin icablarını takib etmeği ter - cih eyliyecektir. Bizi böyle düşünme - Be sevkeden sebeb çok kuvvetlidir: Son Cihan harbi milletlere şunu öğretmi tir ki eğer küçükler siyasetlerini kendi arâlarında sağlam tutma: Jeti için tabif olan yollardan gi yerde büyüklerin kuyruki t ma tarafını iltizam eder klerin elinde alelâde bir oyuncak olmak mevkiine düşeceklerdir. Bu siya setin fenalığını biz, Balkan milletler herkesten iyi biliriz. Bunun için, Bal- kan devletleri kendi aralarında bir Bal- (kan Devletleri Siyaseti yapmanın lü - zumunu her şeyden iyi anlamış bulunu- yorlar, Bizce, Balkan Pa geçici bir siyaset ületi değil, belki de derin ve ta- bil ihtiyaçlara tekabül eden bir siyaset temelidir. Bunun için Yunanistanda dahili ve harici hareketler her ne olur- sa olsun Yunanistan kendi menfaatini Balkan devletlerinin umum! ve müşte - rek menfaatlerinde arıyacak ve her şe- ye, ancak onlarla karar verecektir. | HERGÜN BIR FIKRA Esinin ; pnrmığı l | Ercümend Ekrem Talunun cin gibi bir kızı vardır: Esin. Geçenler- de bir gün, Ercümend, çocuğun o - dasına girdi ve onu, mosmor olmuş parmağım oğuştururken gördü. — Vah, yavrucuğum! Ne oldun? diye sordu. Esin cevab verdi: — Parmağımı kapının aralığına sıkıştırdım, baba, Ercümend, çocuğun yüzüne hid- detle baktı. — Fakat ben senin bağırdığını duymadım. Yoksa, acımadı mı? h, gayel tabil bir tavırla: — Yook! dedi. Acıdı.. acıdı ama, seni evde yoksun sanıyordum da, nııım için bağırmadım! 't Mahkemede Jüpiterin Başına yemin Eden adam Londra mahkemelerinde garip bir dava olmuştur. Bir kişi mahkemeye müracaat ederek başkasından 4000 İn- giliz lirası alacağını sö; Borçlu hiç borcu olmadığını anlatmış. Niha -| yet mahkeme borçluya borcu olmadı- ğına dair yemin teklif etmiş, borçlu: Ben demiş, biristâyan değiliri, | kadim ile çok meşgul old için Jüpiter ilâhına tapıyorum, seniz onun üzerine yemin edeyim. Mahkeme düşünmüş, herkesin iç - ister- tihadında serbest olduğu — kanaatine varmış ve borçlu da Jüpiterin başı ü- Zerine yemin ederek işin içinden çık - miş. ... İnsanlara rekabet eden maymunlar Hindistanda Kalenkanda hindistan- cevizi müstahsilliği yapan adamlar, bu cevizleri toplatmak için yeni bir usul bulmuşlardır. carlar bu işi maymunlara gör - d filhakika maymunlar oğaclara tarmarıyle a bisenlarla gi e hei di Göle çlalıa 'elir'aidei burcerirle | ti-topluyorlarınış.. Yalnız. kaçınama < ları için bellerine ip bağlanıyormuş. Maymunlar cevizleri aşağıya attıkları yorlarmış, zaman, âğaçların altında dolaşmağa imkân yokmuş. Zira, hindistancevi; « leri yağmur gibi aşağı yağıyormuş. Oradaki bu vaziyetten gayri memnunlarmış, fiatları indirme- ğe razı olacaklarını bildirmişlerse de, ne maymun gibi boğazı tokluğuna ve ameleler Lsöz ARASINDA Ağzında tam 55 tane diş Bulunan delikanlı 56 dişli insan olur mu? Evet Ati - na üniversitesi hukuk - fakülte - sinde bir delikan- lının ağzında tam 55 tane diş var - dır. Yunnnîıun dişçilerinden mat> mazel Pontazo - pulos bu dişleri tedavi — etmekle meşguldür. -De - likanlı çiğnemekte, yemekleri rahat ye- mektedir. Ancak telâffuzu biraz bo- zuktur. Dişçi matmazel dişlerin çürük oldu: ğunu, çok dayanamıyacağını ve de - cağını söylemektedir. MA Gazetecilerin elinden nasıl kurtulmuşlar Fransız bankası idare meclisi fran- nasebetile mühim mü- şnİşti. ceyi kapının önünde bek üç mük mesi Gazeteciler neti- ve karanlıkta zakerelere f zat dışarı çıktılar, otomo- bile binerlerken, içlerinden bir tanesi: — Bay reis, böyle bir karar almak muhakkak lâzımdı, dedi, O sırada gzeteci ileri atıldı: — Müsaadenizle efendim. e aa — Demin söylediğiniz cümleye de- vam ediniz... — Evet, benzine su katıştırmak ka- rarını vermek Tâzımdı. diyorduk.. Dünyanın en hassas baromet reslı Örümcek Örümceği sevmezsiniz, ona pis der- siniz değil mi? Halbuki bu hükmünüzde tamamile yaniliyotsunüz. Çünkü örümcek dülü- yanın en Haydal bayvamıdır. Va bir hassa hassasiyeti ile en mükemmel ba- Törötreleden' ö ti Eğer yağmur yağacak veya rüzgür kopacak gibi ise örümcek gerdiği ağ - ların tellerini küçültür, — ve sıkıştırır, hava iyi ise ve iyi kalacaksa, uzun te- ler hiç bozulmaz. ne de maymun kadar sür'atle iş gö - temiyecekleri için talepleri reddedil - UT A L PN İ Bursalı bir arkadaşımız anlattı: Geçen hufta «Orhan ve Haraçcı» kütüphanesine uğ - ramıştım, meşhur Vunus Emrenin divanını gözden geçi- recektim, okumak üzere bir zât sened mukabilinde aldı, dediler. Sekiz gün farkla bu hafta bir defa daha uğra - İSTER STER İNAN İSTER İNANMA! Yağmur yağdığı halde örümcek faa- liyetine devam ediyorsa bir fırtınanın kopacağına alâmettir. - dım, bu defa da kitabın henüz gelmediğini - söylediler. üzere evlere kitab İNAN İSTER Kendi hesabıma ben umumi kütüphanelerden okunmak verilmesini pek doğru bulmadım. Son- ra da bu sekilde giden kitabların geri gelebileceklerine pek inanmadım. Fakat ey okuyucu sen: İNANMA! likanlıran herkes gibi 32 dişe kavuşa- liyorlardı. Sabaha karşı kapı açıldı, | Bınnııırçnn 2 Sözün Kısası 9-1 E. Talu B izim futbolcü çocukların ihracat na olmadıkları artık yeni işitilen, d mesi okunmıyan gol yediler. Anadolu Aj pederane bir ga bını birazıcık hava yağmurlu diyor. yerler de E kuz £ di. Hayır do la tesir etmeli Bizim fut- r bu bi âmil tan Mesele o değil İst memlekette, veriyorlar, Her biri oyunda'ken na bu, & olüveriyor. Ve n kukla oyununun; palyaçosu Sanki bizim için imiş gibi... na day nilmek Bu vaziyet bana şu fıkrayı hatırla' vazife üçükten alır uşağını tel ş. Bu terbi- ca, delikanlı, kendi yaptığı t 'e dair kimden bir — Tabii, efendim! şa, yanına yetiş - bir şitirse : Vazifem, efe Delikanlı, alelüsul cevabı yeti. Gti Onlar için yenil /mek, o kadar tabli hale geldi ! Ne y Londrada viski yerine ıuı hâkim oluyormuş Muhafazakâr gazetelerden bir ta - nesi Londra halkının viskiyi terkede İrek süte merak sardığını teessüfle gör mektedir. Şimdi Londrada her köşeba- şında bir sütçü dükkânı açılmışmış, ye ni açılan bir sendika, beş yüz tane da * ha dükkânın açılmasına karar vere cekmiş İngilizler, sütlü çorba, sütlü kok « teyi, sütlü likör içiyorlarmış. Hâdiseyi nakleden gazete: «Bu me- rak geçici bir züppeliktirn diyor. Biliyor musunuz ? BE ea eiilininillllike | — Ehrar karşısında: lerim, bu ehramlar sizi dört asırdan - beri bekliyordu!.. nutuk yen kumandan kimdir <Asl söyli - 2 — İdam edilmek üzere kiyotine götürülürken arkasından «kahrolsun, an — hal de iti- gebertin, öldürün!» diye ba; ka bakarak: «Burjuvaların gi bar kazanabilmek için bir tek yol var! Kiyotine doğru yürürken halka altın serpmek...» diyen hangi romanın kah- ramanıdır?. Ve bu romanı kim yaz mıştır?. $ — öl tave Feuillet kimdir? (Cevapları Yarın) * Dünkü Suallerin Cevapları: | — Meşhur Türk amiralı Barbaros Hayreddin İstanbulda Beşiktaşta ya - tar, 2 — «Alferin ey rüzigârı şehsuvarı safderi» mısraile başlıyan şiiri şair Ba- ki, Genç Osman için yazmıştır. 3 — Due de Buckingham İn kralı birinci Jak ve bir Şarl gözde adamlarından biridir. 1592 ere en de —iit yi lüşdşas ati BLADRME,, 1428 80 Gürüliğila,