h İzmir Sergisinde herkese kolaylık gösteriliyor 1 . İzmir fuarının kapısı :5 yıldanberi yerleşmiş bir İngiliz ai- ıî'.ne Londradan bir misafir geliyor, Msafir İngilterede bir vapur kum - g:n'fışxmn direktörüdür. Türkiyeyi ilk f—'* olarak ziyaret ediyor. İzmirli İn- İ2 ailesi Londralı misafiri fuavrda diriyor. Londralı misafir Gazlantep paviyo - hühda uzun müddet meşgül — oluyor. Ântep mamulâtı yerli bir dokumayı u- Uzadıya tetkik eden Londralı mi - ş!"' izahat istiyor. Yarım yamalak bir M“"Nzca ile paviyondaki amplovayaya Hap ediyor. 4 lı:ıme paviyonundaki genç çocuk is- y 'N izahatı fransızca veriyor. Ve eli dokumayı bir hediye olarak kabul Te rica ediyor. m“î-;âh misafir bu hediye şeklini duğmdgn olacak, Bornuvalı .'kadaşııı gilizce olarak: 'll— Bu nasıl olur, acaba parasını tek- €sem mi? Diyor. Antep paviyonundaki genç ço- ::hbir Robert Kollej talebesidir. Lon- Misafire ingilizce hitap ediyor: — Biz, diyor. Satış yapmıyoruz. Yal- HUz Mal teşhir ediyoruz. Sizin dokuma- 'S::mz önünde durduğunuzu gördük. Haj Uşunuzda biraz da beğenmeyiş var. İ lbuki Antep kumaşları zannetiği - b:dm biraz fazla dayanıklıdır. Tecrü- &derseniz anlarsınız. Londralı misafir cevap veriyor: > Güzel amma, diyor. Ben bir ya- h."")'lxn. Size hiç bir faydam dokuna- Maz, Bir kaç gün sonra memleketime “hefeğim. Ntepli şu cevabı veriyor; m;dsu güzel vesileden daha iyi de is- edebiliriz. Siz oradaki tanıdık - kal 9za bizi anlatırsanız çok memnun Mriz. Esasen kralıniız şu dakikada Temileketimizde bulunuyor. * l'l'ımr emrine verilen polis memur - bir Cidden nazik insanlar. Beynelmilel İvarda nasıl hareket edilmesi icap z'::ztn. çok iyi kavramışlar. On bin- Ziyaretçi arasından yalnız bir ki- i arzusu için saatlerce fuar içinde aktan üşenmiyorlar. 1 ziyarete gelen yabancılar a - zorluk çekenler veya aradık- viyonu bulamıyanlarla uzun t meşgul oluyorlar. ir gelen ziyaretçilerin * fuarına ef7 g VE, ! İzmir (Husus) — Bornuvada yirmi|en büyük kısmı memleket içinden oldu- ğu halde bir kısmı da Mısır, Şam, Be- rut, Kudüs gibi arap şehirlerindendir. Araplar İzmir fuvarını meselâ bir Lâyp- zig, bir Bari panayırına tercih ediyorlar. * Fuar gazinosundaki çigan orkestrası geceleri saat dokuza kadar klâsik par- çalar çalıyor. Dokuzdan sonra oynak dans havaları başlıyor ve gecenin saat birine kadar büyük bir coşkunlukla de- vam ediyor. Klâsik dâns havaları için bu saat ayrılışı insana güzel intıba aşılıyor, Saat dokuza kadar fuar gazinosu salonla - rını dolduran klâsik meraklılarile, da- kuzdan sonraki kalabalık arasında ke- miyet ve keyfiyet itibarile büyük bir ayrılık vardır. Fuar bir de teras kıs - mı vardır. Burada oturanlar ne klâsiği, ne de dans havalarını süküta tercih et- miyenlerdir. Terasta, çiganın bulun - duğu salondan içine sızan müzik ses - leri arasında buzlu içkilerini tellendi - renler, İzmir fuarınm tercih etmek mevkiinde olduğu en cazip müşterile - ridir. Onlar yalnız rakamla görüşüyorlar. Fuar paviyonlarında inceden — inceye elenen nümuneler hâkkında son sözler gazinoda söyleniyor. Üzüm, incir, fın- dık, pamuk, meyankökü ve sair mad- delerin satışları orada yapılıyor. 'Teras gazinosunda söylenen iki üç cümle ile bir, iki vapurun limandan dış memle - ketlere mal taşımak üzere hareketi te- min ediliyor. Bu itibarla en büyük saygı teras gazinosundarır. Oradakileri — rahat - sız etmek kimsenin hatırırdan geçmi- yor. Eskişehirin kurtuluş yıldönümü Eskişehir (Hususi) — 2 eylül Es- kişehirin kurtuluş günü idi. Bu mes'ut günün yıldönümü büyük — merasimle kutlulanmıştır. Halk daha pek erken- den sokağa dökülmüş ve tezahürat yapmaya başlamışlardır. Cümhuriyet meydanında bir çok heyecanlı nutuk- lar söylenmiş ve marşlar okunmuştur. Gece de muazzam bir fener alayı tertip edilmiş ve her tarafta eğlenceler ve müsamereler tertip edilmiştir. Hüviyetini saklayanın sözüne itimat edilemez! stanbuldan postahaneye verilmiş bir mektup aldık, Altında şöyle bir imza var: Bitlis seyahatinden gelen İstanbullu İ. Kaya! Mektubun sahibi Bitlisten kalkmış, 26, 8, 36 tarihinde Diyarıbekir vilâyetine bağlı Bismil kasabasına gelmiş. Orada gördüklerini anla - tıyor. Yazısının bir kısmı cumhu- riyet hükümetini takdire, bir kıs- mı da oranımn nüfuz sahibi yerli- lerinden birini tenkide hasredil - iş! miş! Fakat Bitlis seyahatinden gelen İs « tanbullu İ. Kaya kimdir? Nere - de oturür, ne yapar? Asıl söylen - mesi lâzım gelen bu nokta unu - tulmuş. Bizim bildiğimiz her vatandaş gör- düğünü söylemek, yanlış varsa an- latmak, — düzeltilmesini — istemek hakkına maliktir. Ve bu hakkın adam sende dentmeden kullanıl- ması memleketin lehindedir. Fakat vatandaşlık hakkını kullan « mak istiyen vatandaş her şeyden evvel samimi olmak mecburiye- tindedir. Samimi olmak için de hüviyetini apaçık anlatmak za - rüretindedir. Ancak o zamandır ki söylediği tahkik edilir, doğru görülürse yazılır. Hatalı vaziye - tin tashihine çalışılır. Aksi halde kendisine inanmak mümkün de - gildir, diyoruz. Doğru dağil mi? Erbaa tütün Rekoltesi Erbaa (Hususi) — Taşova mınta- kasının bu yıl tütün mahsulü çok iyi idrak edilmiştir. Yaka köylerinde de geçen yıla nazaran daha kuvvetli ve ol- guün mahsul vardır. Taşova mıntakasında - Erbaa, Nik-| T sar, Tokat'ta - on iki bin ekici vardır. Bunların elde ettikleri tütünler üç mil- yon üç yüz bin kiloyu bulmaktadır. Tütünlerde hiç bir hastalık yoktur. Mahsul cinsiyet, randıman ve te - mizlik cihetinden enlestir. Piya - sanın bu sene de, geçen yıl gibi, alıcı ve ekiciyi memnun bırakacağı ümit edilmektedir. z Gömbede güreş Kaş (Hususi) — Gömbe'de, kaza- mıza bağlı Kasaba köyü ilkıııkıebıl inşaatı için bir güreş müsabakası yapıl- mış, başı ve ikinciliği Balıkesirliler ka- zanmışlardır. Samsunda bir kaza Samsun (Hususi) — Onnnekıepı | müdürünün oğlu Süha, evindeki ağaç- tan incir toplarken gözüne saplanan bir çubukla yaralanmıştır. Tedavi altında bulunan çocuğun bir gözünün sakat kalacağından korkulmaktadır. Samsunda su ihtiyacı Samsun (Husust) — Bir çok mas- raflar ihtiyarile Samsuna getirilen park suyu şehrin ihtiyacını temin etmemek- tedir. Bir çok evlere su sevkedileme- |mektedir. Bunun da sebebi sapa - 80- kaklarda boru tesisatının bulunmama- sıdır. ——— Pazar Ola Hasan B. Diyor Ki: « Şehirde umumi halâ- Hasan Bey — Acayip!. »« Ağzını burnunu tıka- ların azlığından şikâyet e-|Bu muharrir, köşe başların- | yarak, gözlerini yumarak diyor.. arsalardan... dan, duvar _kmırlırındın mı geçiyor acaba? Urfada parlak bir spor Tekirdağı takımları recikle, Urfa voleybol takımı karşılaş- mış, Urfa takımı galip gelmiştir. 200 metrelik sür'at yarışını Urfaspor klü - bünden Necmi, 1500 metreyi gene Ur- faspor klübünden Ali kazanmışlardır. Siverek - Urfa futbol ikinci takımları karşılaşmıştır. Bisiklet koşusunda bi - inciliği Urfadan Abdurrahman, ikin- ciliği Durak kazanmışlardır. Atletizm müsabakalarında tek adım- Memlekette spor haftası yapıldı, Biga ve karşılaştılar. Urfa - Siverek takımları bir arada Urfa (Husust) — Urfa spor bölgesi|da birinciliği Urfa Halkspordan Nee - bir hafta devam eden spor müsabaka - |mi, yüksek atlamada Urfa Halkspordan larını muvaffakiyetle bitirmiştir. Bi -|Lâmi kazanmışlardır. Aynizeliha gölünde yapılan dalma yarışında birinciliği Urfa Halkspordan Celâl, sür'at yarışında hirinciliğ? Bi - recik Fırat klübünden Hasan kazan - mışlardır. Fen kurbanı olarak ve feci bir suret- te ölen sporcu Mustafanın mezarma çelenk konulmuştur. Ve futbol müsa - bakalarında şampiyonluğu Urfa Halk- spor birinci takımı kazanmıştır. Biga - Tekirdağı maçı Biga - fekirdağı sporcuları bir arada y Biga (Hususi) — Tekirdağı Yılmaz -/cutla yaptıkları bu maçta mağlüp ol - İspor klübü birinci takımı ile Biga İd-|maları tabii addedilmektedir. |man Yurdu gençleri arasında bir maç İlk haftaymı sıfıra karşı birle biti - yapılmış, sıfıra karçı üçle Bigahlar ga-|ren Bigalılar, ikinci haftayımda iki gol Hp gelmişlerdir. daha atmışlar ve haftaymın otuzuncu Kuvvetli bir takım halinde ve Trak-|dakikasında Bigalı Yaşarın kuvvetli bir ya şampiyönluğuna mamzet bulunan |darbesile top patlamış ve esasen ka « arın on saatlik deniz ve ka-|ranlık ta basmış olmasile topun seyir ve ra yolculuğundan sonra yorgun bir vü-ıhamkeh'nîn hakemece görülmesine im - Eskişehir At koşuları Eskişehir (Hususi) — Yarış ıslah en- ””” İkân kalmamış ve mütebaki on beş da- kikalık müsabaka zamanının, ertesi gü- - ne tehir edilmek zarureti hâsıl olmuş- tur. Bigalılar ertesi günü sahada isbatı cümeni tarafından tertip edilen at ya-| Vücut etmişlerse de Tekirdağlılar gel- rışları nihayet bulmuştur. İlk koşu tay- lar arasında olmuş ve iştirak eden 4 hayvandan İbrahimin Savulu birinci, Musanın Sülünü ikinci, — Tunçayın Mes'udu üçüncü gelmiş, birinci 225, ikinci 55, üçüncü de 20 lira ikramiye almışlardır. Beş hayvan arasında yapılan ikinci koşuda da Lâle isminde bir at birinci gelerek 150 lira ikramiye almıştır. İkin- ci Eminin Hakâmı olmuş ve 50 lira ik- ramiye kazanmıştır. Hayrinin Çapkını da üçüncü gelerek 20 lira mükâfat al- maştır. Üçüncü koşuda Zekinin Demiri bi - rinci, Talâtın Sarıkuşu ikinci, Mehme- din Konlusu üçüncü gelmiştir. Birinci- ye 190, ikinciye 55, üçüncüye de 20 li- ra ikramiye verilmiştir. Dördüncü koşuda ise İskenderin Seli birinci, Osmanın Yıldızı ikinci, Saded- dinin Düldülü de üçüncü gelmiştir. Bi- rinciye 225, ikinciye 55, üçüncüye de 20 Jira verilmiştir. Ehli hayvanat sergisi 20 eylülde açılacak olan ehli hay - vanlar sergisine hayvan kaydına baş- lanmıştır. Kayıt muamelesine 19 eylüle kadar devam edilecektir. Bergama panayırı Bergama (Hususi) — Kurtuluş gü- nü münasebetile 14 eylülde burada bir panayır açılacaktır. Panayıra — iştirak için şimdiden bir çok müracaat edenler olmuştur. Panayırda istihsalâtımız teşhir edildi- ği gibi hayvan satışı da yapılacaktır. Belediye, panayır hazırlıklarına başla- | miştir. Bigada 200 dönüm çayır yandı Biga (Hususi) — Beyoba çiftliğin- de 200 dönüm çayır yanmıştır. Yangı- na sebep veren şahıs hakkında takibat yapılmaktadır. memişlerdir. Revanş maçının Tekirda- ğında yapılması Bigalılarca kabul edil- miştir. Kuvvetli bir takıma karşı şehir ço - euklarının kazandığı bu muvaffakı - yet, muhitimizde büyük bir alâka u - yandırmıştır. Serlevhalar Günlük gazeteleri karışlırıyor- dum; birinde “bazı serlevhalar gö- züme ilişti, ayıp değil ya manâları- nı pek anlayamadım; x * «Yeni hocalar mekteplerine gi- diyorlar.» — Bu hocalar sarıklı mı, sarıksız mı bu ciheti tavzih etmek icap eder- di. £ * «Bir vapur oturdu.. —— — Bağdaş kurup mu oturdu, yok- sa diz çöküp mü? Ni «Avrupanın yeni mirası» — Avrupa öldü ha, vah vah vah vah; cenazesinde de bulunamadım. * «Havadis ve sucuk makineleri» — Kayseri pastırması da var mı? y «Kadın parmağı» — Bu bir nevi tatlıdır. * «Dinle neyden» — Kim hikâyet etmeğe. Serlevhalardan şikâyet etmede x «Hâlde hallenme» — Sey, nasıl söyliyeyim, ayıp!.. İMSET