ON YEDİNCİ YIL. NO: 5430 ADIMIZ, ANDIMIZDIR 8 EYLÜL 1936 SALI Son haberler üçüncü sayfamızdadır ULUS SYAT HER YERDE 5 KURUŞ Seyhan havalisinde sıtma müca- delesinin verimli neticeleri Hastalığın yüzde yetmişi yokedildi Geçenlerde bir İ:(an(l:lu_! g sıl İgınının bu havaliyi ıp kavu ldl:'r'ıab:ıauî'zı'yel karşısında çaresizlik içinde kaldığını yazmıştı. Yaptğımız tahkikat bu iddianın t gışlı gitmesi dolayısiyle birçok ıu.bırk sıtma mücadelesinin normalin üstünde azelesi, Seyhan mıntakasında bı;r kasıp kavurduğu ve alâkalı teşki- trsine, havaların ya- intileri olan bu ıalıfıda bir başarı seviyesiyle devam ettiğini ve hastalığın yüzde yetmişinin yokedildiğini göstermektedir. ea Z X APELA Pi yEm Dipdiri bir nesil yaratmak için isminin uıuıl_ıılman. a jim ı;:van olan sıtma ile yapılan mücadeleye ait rakamlar - bil- hassa sıtma kaynağı Seyhan havalisinde - cidden kadar değerlidir: 1936 yılı kışı ve ilkbaharında Sey- han mıntakasında bütün memlekette ol. duğundan fazla yağışlı geçmiş ve bu yüzden geniş su birkintileri, sivrisinek jitleri husule gelmiştir. Kış yağmur ve kar sularma mayıs, haziran aylarında yağan yağmur suları da inzimam edin- ce mentakanın birçok kısımlarında kal- dırılması güç su birikintileri ve göller meydana gelerek sivrisinekleri çoğalt- mıtsır, Yağmur sularından başka Sey- han ve Ceyhan nehirleriyle birçok kü - Sıtma mücadelesi işini en önemli bir yurd davası olarak üzerine alan değerli sıhat bakanımız Dr. Refik Saydam çük derelerin taşarak etrafa yayılma - ları da mıntakanın su vaziyetini çok te. na bir şekle sokmuştur. Mayıs ayı için- de sıhhi kaide ve şartlardan uzak yaşa - yan ameleler mnıasında tek tük sıtma vakaları görülmüş ve haziran ayında sıtma yavaş yavaş yerli halka da sira « yet etmiştir. Haziran ayında Adana birinci İkinci köyler yubeleriyle Ceyhan şube- sinde sıtma salgını baş göstermiştir. Esasen Seyhan mıntakasında her yil bu aylarda mevsimle mütenasip olarak sıt- ma vakaları görülür. Fakat y_ukırdı söylenildiği üzere Su vâziyetinin i“enı olması sıtmanın diğer senelerden yük « vek bir nisbette hüküm sürmesine Se- bep olmuştür. Adana mücadelesi birin- €i ve ikinci köyler şubeleriyle Ceyhan Yubesine bağlı köyler yakınında seller- den gayet geniş su birikintileri mqğı: na gelmiş ve su - satıhlarının gemşl'ıgı' karşısında buralara sivrisinek sürfesi Bldürücü ilâçlar atılamamıştır. Halbu- ki mıntakanın diğer şubelerindeki su birikintileri geniş olmadıklarından bu« ralar (parisyeşili) serpilerek - sivrisi- neklerin neşvünemasma mani olunmuş Ve bu suretle de buralarda sıtma salgı- fima meydan verilmemiştir. Kış ve ilkbahar yağmurları Sıhhat Ve- köletince göz önüne almarak amele ara- Sında çıkması muühtemel sıtma salgınla- Tni önlemek için Seyhan mıntakasıîıa Sekiz amele sıhhat memuru ve dört doktor tayin edilmiştir. Harta adcdmı'ıı fazlalığı karşısında Adanada ikinci bîr dispanser açılmıştır. Sıtma salgının hü- ve övünülecek torları ve sıhhat memurları gece gün - düz durmadan çalışmışlar ve bu suretle salgının önünü almağa mubaffak olmuş- lardır. Son zamanlarda sıtma vakaları gittikçe azalarak yüzde yetmiş nisbe » tinde inmiştir. Srhhat Vekâletince ha- ziran ve temmuz ıylırmdı yalnız l:u mıntakadaki sıtmalılara 708 kilo kinin dağıtılmıştır. Mücadele teşkilâtının da- ima bu tarzda bir salgın ruhuru karşı- sında icabeden tedbirleri almağa hazır bir halde bulunması sayesinde mınta - kanın iklimi ve su vaziyetinin fenalığı gibi sebeplerle çok vahim bir şekil al - ması imkânı olan salgının hemen tama- miyle önü alınmış ve meselâ bundan bir kaç sene evvel Seylan adasında görülen Majeste Kıral Edvard Bulgar toprağında KIRALI GÖTÜREN HUSUSİ TREN DÜN SVİLENGRAD VE FİLİBEDEN GEÇTİ Sofya, 7 (A.A,) — Bulgar ajansı bildiriyor: Bu sabah saat 8.30 da Ma- jeste Sekizinci Edvardı hamil olan huü- susi tren, Svilengrad hudud istasyonu- na varmıştır. Majeste Edvard, durakta, bulgar hükümeti adına hariciye bakari- liğı protokol şefi B. Petrov Çomakof, polis direktörü B, Solibov, eski Zıgîe mıntakası direktörü B. İvanov, drmtr yolları direktörü B. Kalçev ve daha d.ı— ğer sivil ve askert makamat mümessil- leri tarafından gselâmlanmıştır. Gerek şehirden gerek etraftan gelen binlerce halk, ingiliz kıralının vürudunu görtmek üzere durakta toplanmıştı. Ufak bir te- vakkuftan sonra tren Sofyaya hareket etmiştir. i Sofya, 7 (A.A,) — Bulgar ajansı bil- diriyor: Majeste Şekizinci Edvardı h*f' mil olan hususi tren saat 11-15 de çi- çeklerle ve ingiliz ve bulgar hayral»dıan ile zengin sürette süslenmiş Ulvin Filibe durağına vasıl olmuştur. Majeste, du- rakta mahalli yüksek devlet memurları tarafından — istikbal edilmiştir. Durak etrafında toplanmış olan kesif bir halk kütlesi, ingiliz krralını sürekli alkışlarla selamlamıştır. Majeste kendisine karşı çok ağır ve büyük kayıpları ip bir vaziyetin olmasına meydan varilme - miştir, Alman tedbirler sayesinde adedi onbinlere varan nöbetli hastalardan yal- nız dokuz ölüm görülmüştür. gösterilen hüsnü kabulden dolayı teşek- kür etmitşir. Saat 11.27 de tren alkışlar arasında Filibeden bareket etmiştir. en şiddetli Sen Sebastiene yapılan taarruz devresinde Hendey, 7 (A.A.) — Havas muha- biri bildiriyor: Âsilerin Sen Sebastiye- ne karşı yapmakta oldukları taarruz en şiddetli devresindedir. Ciddi bir muka- vemet gösteren tek nokta, Trinçerpe is- tihkâmıdır. Bu istihkâm, hükümet kuv- vetleri tarafından son derece tahkim e- dilmiş olan Pasajes Sanjuan'a hâkimdir ve hükümet kuvvetleri General Mola kıtalarının ileri hareketini fecir vaktin- denberi şiddetli bir bombardıman ile karşılamaktadır. Bununla - beraber âsi- ler, mahsüs derecede ilerlemeğe mü- vaffak olmuşlardır; Şimdi Sen Sebasti- yen yolunu ateş altında bulundurmak- ta ve şehri pek yakında işgal edecekle- FRANSIZ-LEH ANLAŞMASININ CANLANDIRILMASI İÇİN: Bir anlaşma parafe edildi General Rydz-Smigly Varşovaya döndü Rambuyye, 7 (ÂA. A.) — B. Lebrun, general Rydz » Smigiy şerefine bir zi- yafet vermiş ve bunda B. Blum ile B. Dâladiye, B. Delbos, general Guro, ge- neral Gamlen, general Pujo ve gene- ral Kolson hazır bulunmuştur. Varşova, 7 (A. A) — Pat ajansı resmen bildiriyor: Dün Fransa cumur Başkanı B. Löbrön tarafından Rambuy- (Sonu 3, üncü sayfada) küm sürdüğü sahalarda mücadele dok - Âsilere göre, şehir yakında düşecek Hükümetçiler de öteki cephelerde kazandıkları muvaffakıyetlerden bahsediyorlar rini ümid etmektedirler. Saat 13.30 da yollar, âsilerin nakliye vasıtaları, top bataryaları ve otomitralyözlerle - örtül- müş bulunuyordu. Âsiler, Guadelup ka- lesini işgal etmişlerdir. Bombardımana aralıklı surette devam ediyorlar, — A (Sonu 5. inci sayfada) Nöbet bekliyen iki hükümetçi kadın milis On dört v SELEk 6 Eylül 1936 tarihinde, dost Yugos- lavya'nın genç kıralr Majeste Piyert II 14 yaşına girmiştir. Majestenin ne gibi acıklı şartlar içinde tahta çıktığı- 1 nr okuyucularımız unutmamış olsalar gerektir. $e ok ol 9 ilkteşrin 1934 tarihinde Fransada resmi bir ziyaret yapmakta olan şöval- ye kıral Aleksandr 1, Marsilyaya ayak bastığı sırada refakatinde bulunan fransız dış bakanı B. Lui Bartu İle bir- likte bir suikasde kurban gitmişti: Kı- ralımn mevkibi borsa meydanına gel- diği sırada halk arasından ayrılan bir şahıs otomobilin çamurluğuna &ıçraya- Yüukarda sağda: Mafjeste Piyer II. Solda: Majeste Bled'de bir izci kampında tatila lerini geçiriyor. Aşağıda; Kıral Bled'de bir ötomobil gezintisi esnasında Dost Yugoslavyanın Haşmetli Kıralı Majeste Piyer 11 yaşına girdi rak bir kaç el ateş etti. Çıkan kurşun- lar kırala ve yanında bulunan B. Bar- tu ile kıralın karşısında yer almtş olaü general Jorj'a isabet etti. Bütün bunlar, iki üç dakika içinde cereyan etmiş, katil, yarbay Piyolle ta- rafından bir kılıç darbesiyle yaralanmış ve sonradan da bir polis memuru taras fından öldürülmüştü. Kok l Halkın tarifi imkânsız heyecanı aras sında otomobil yoluna devam etti ve viİ- layete geldi. Orada kıral bir divan Üzo- rine yatırıldı. Fakat yapılan bütün İli- timamlar boşa gitti. Yurdu için çalığ- (Sonu 5. inci sayfada) İzmir fuvarı ve yurd kalkınması İzmir, (Husust) — Bir eylülün güneşi doğarken Af« yondaydık, Hemen her istasyonda bir yeni vagon takılarak büyümekte olan treni istasyonda beklemeye ve yeni vas göonlara yolcularını yerleştirmeye br- rakarak bir arabaya atladım, Ayın tam ve gümeşin yarım ışığında zafer âbide- sini sgeyre gittim, Türkiyedeki âbidele- rin en manalı ve en enerjiği olan bu â- bide, insana, İsmet İnönü hâlâ önünde o güzel ve mehabetli cümleleri haykı- rıyormuş gibi, tesir ediyor. Tunca en kuvvetli saygımı orada duydum ve ha- kikf sanatın aslan narası gibi bir erkek işi olduğunu bir kere daha ve en çok orada anladım, İnönü fuvarda Geciken tren saat dokuzda İzmire girdi, Basmahaneyi basan insan selin- den çırpmarak kurtuldum — ve çantamı bile bir yere bırakmadan doğru kültür parkma: sergi yerine mümkün olan son hızla gittim; tahminimde yanılmamış- tım; “Fikrinizi fuarı gördükten sonra söyleriz” diyen aziz Başvekil, fuarım » büyük ve güzel lokantasında, arkasm- [ da genç Türkiyenin refahr gibi yeni patildayan ışıklar ve genç Türkiyenin Fuvarda duyduğunuz şunlardır Hayranlık, heyecan ve ümid enerjisi gibi fışkaran şadırvan, het za manki özlü, samimi nutuklarından bis rini veriyordu: Hep o direktif veren Bütün iş adamları ve inanan | ve yazı adamları bu yeni ve olgun di- rektifi derin bir dikkatle dinliyor. Coş- kun bir akış sesi; İsmet İnönü veda e- diyor; arkasında binlerce halk, pasa- port iskelesine kadar İzmirin haberle- (Sonu 4. üncü sayfada, î