10 Sayfa SON POSTA Gâvur Mehmedin Yeni Macer aları Ci Son Posta'nın BALI ZINDANLARI zabıta romanı: 64 —E.. Doğrusunu isterseniz sev -)lataya açılan kapıya geldi. Oradan da, gilim!.. Ben de bu fikirde idim. Ne ya-| Yüksekkaldırıma doğru ilerledi.. payım?.. Sevgililerime karşı, bazan Yokuşu sür'atle tırmanarak” eskici böyle insafsızca hareket ederim. Am-| Samuelin dükkânına girdiği ozaman, ma şunu da söyliyeyim ki; bu, bir em- niyet meselesidir. Bir kere emin ol - duktan sonra... — Yalnız, ben de bir şey öğrenmek isterim. — Sorunuz. — Bakınız.. Sevgililerim, diyorsu - nuz. Benden başka sevgiliniz olacak mı?.. — Bu gece rüyamda hepsi ile veda bitim. Ben de anamın, obabamın hattâ Hıristonun.. Ve hattâ, elindeki gambak kadar pâk ve masunı olan Pa- nayanın üzerine beş bin yemin ediyo- tum ki; şu dakikada, gözlerim sizden başka hiç bir kadın görmüyor... Eğer zerre kadar tereddüt ediyorsanız; Hav- yar hanındaki un mukavelenamesini imzalamadan evvel, şurada sizinle de bir mukavele imzalıyabilirim. — Hayır, hayır.. Bu teminatınız, kâ- Be. Bozuk kaldırımlar üzerine çarpan hal seslerile, demir tekerlek gürültü - İeri işitilmişti... Amorfiya, derin de » fin içini çekerek: — Ah.. Araba geldi. Nihayet gidi- #zorsunuz, ha... © Diye söylenmişti!.. Milyoner misa- fir de, sanki bu ayrılığın acısı içine şökmüş gibi cevap vermişti. - — Ne çare sevgilim!.. İnsanlar, is- tikbaldeki “saadetleri için bazan feda- kârlık etmek mecburiyetinde kalırlar.. Çok değil. Yedi, yedi buçuk.. Nihayet, sekiz gün sonra, karşındayım.. Am - ma, bilinmez. Belki, daha evvel de... — Evet. Evet... Daha evvel olsun. — Bakalım. Gâvur Mehmet, parmaklarının u « cu ile yeleğinin cebini karıştırdı. Pa - ril parıl parlıyan bir Fransız altını çı » kardı. Kahve tepsisinin içine bıraktı, Yarı mahçup bir vaziyetle mırıldandı: — Bunun kahve getiren kızcağıza ve- rirsiniz... Size gelince.. Şimdi, sizden bir ricada bulunacağım... Buraya gel diğim z#nan, bazı arkadaşlar, yanım- da fazla para bulundurmamamı tav - siye ettiler. Ben de, öyle yaptım. Pa- ralarımı bankaya biraktım... Tabiidir ki, vapura giderken, uğriyacağım ala- cağım. Lütfen vapura birini gönderi » niz. Size, bir miktar para takdim ede- yim. Amorfiya, o güzel ellerile derhal ki- bar ve cömert misafirinin ağzını ka- padı: — Rica ederim, susuryuz... Eğer bu- na dair bir tek söz daha söylerseniz; beni, misafirlerini para ile kabul eden bir kadın zannettiğinize hükmederim. Ve.. Çok gücenirim. — Amma... — Rica ederim, susunuz. — Pekâlâ, sevgilim... Ancak, em - rinize itaat etmiş olmak için susuyo -| rum. Veda merasimi; bir hayli firaklı su- rette cereyan etti. Amorfiya; değeri, çeki taşı ile dahi tartılmak ihtimali ol- mıyan bu kıymetli misafirini teşyi et- rock için, sokak kapısına kadar indi... Araba uzaklaşırken, kalbinde bir şey- ler kaynadığını hissetti. İşte, nihayet.. Servet ve sandete,! merdiven dayamıştı. Şiradi, artık bü - tün o birer, üçer, beşer gecelik âşıkla- rına şöylece kuvvetli birer tekme vu İ râcak.. Hepsini sağa, sola fırlatacak.. Renk renk, çeşit çeşit adamları mem- Samuel ile karısı Roza karşı karşıya o- turmuşlar ,derin derin düşünmekte - lerdi. Gâvur Mehmedi görür görmez, he- yecanlarını zaptedememişler; yerle » rinden fırlıyarak: — Ah, Mehmet ağa.. Sen, geldin, hâââa?... Diye bağırmaktan kendilerini me - nedememişlerdi. Gâvur Mehmet, bu heyecan ve sua- lin ihtiva ettiği manayı tamamile his » setmişti, Onun için gülümsemiş, ve: — Evet, geldim. Hem de, aldıkla - Son Posta'nın siyasi tefrikası * görebilenlerin dillerinde: — Canım; prens ile cemiyet ara - sında bir itilâf akdedildi. İki kuvvet bir- leşti. Halbuki, prens ile cemiyet er - kânı arasında, bir türlü samimiyet te- essüs edemedi. Prens, bir türlü faali - yete geçemedi. Acaba, bunun esbap ve hikmeti nedir?., Suali dönüp dolaşmakta idi. Buna verilen cevaplar, çok muhte- lifti. Ve sözleri (mevsuk) telâkki edi- len, muhtelif zatlar bu cevapları şöy- e a İttihatçılar Devrinde . MUHALEFET ©ör Nasıl doğdu, Nasıl yaşadı, Nasıl öldü? ağ Herkesin, meşrutiyet adını verdikleri garip nesneye, İttihatcılar, gizlice başka bir isim koymuşlar: “ Münevver istibdat ,, diyorlardı Herkes merak içinde idi. Hâdisatı | haldeyiz. Müci riz?.. Eğer ileri atılsak, memlekette bir vak'a çıkacak. Belki de her taraf kana boyanacak. İyisi mi?. Hele şim- dilik süküt edelim. Hattâ bir müddet te fedakârlık gösterelim... Geceler, ge- bedir. Bakalım, ne doğurur?.. Halbuki; otuz dört sene devam e - den gece, (10 temmuz 324) tarihin - de, doğuracağını doğurmuştu. Buna, herkes (Meşrutiyet) adını koymuş - tu... Fakat; hâdisatın zorla doğurttu- ğu bu garip nesneye, İttihatçılar gizli- adeleye nasıl girişebili - Jsinin de felâketine sebebiyet veriri a Yazan: Ziya Şakir Onun için biz (velâyet) ve (veseyei) vazifemizi ifa edeceğiz. Bir eli meşrutiyeti, diğer elimize de milleti * larak ikisini müsavi adımlarla yürüt” ceğiz. Diye, düşüncelerini | söylüyorler” (34) senelik idaresi zamanında, iki Sultan Abdülhamidin ağzından sık #* işitilmiş olan sözlere pek müşabih bi şekilde idarei kelâm eyliyorlardı. i İttihatçıların en büyük kabahatla * rından biri de, bu sözü açık ve iğ baterin rimı tamamile getirdim. (Arkası var) lece izah eylemektelerdi: 1 — İttihatçılar, etliye sütlüye ka- RADYO rışmıyacağına dair Pariste Ahmet Rı » Bu A i za Bey vasıtasile prensten teminat al- migren Program dılar, Onun üzerine memlekete sok - tular. Tabiidir ki, prens harekete ge - çemez. 2 — İttihatçılar, prensten evvel İs - tanbula gelen onun adamlarını bir kö- şeye çektiler. Ya, bizimle birleşirsi - niz, ve yahut; derhal memleketi ter- kederek, reisinizin yanma gidersiniz; dediler. Onlara, cebren bir kâğıt imza ettirdiler, Hattâ bu kâğıt imza edilir- ken, ben de mevcut idim, Artık, prens ne yapabilir?.. BELGRAD 3 — Prens İstanbula gelirken, ce - 20,50: Şarkılar, hafif havalar. 2130 Pik, miyet tarafından da Çanakkaleye bir 23: Haberler, 23,20: Radyo orkestrası. istikbal heyeti gönderilmişti. Halbuki VARŞOVA maksat, prensi istikbal etmek olmayıp, 17: Solis konseri, 18; Silezya şarkılarından | büsbütün başka idi... Bu heyet arasın- Ferma er ei 19İda Yusuf Bey isminde bir binbaşı bu- mii ni Maiye sizi LEE AK lunmakta idi. Bu binbaşı, prens Sa e aziz i bahaddin Beyi boş bir kamaraya çekti. Belindeki katır topu gibi koskoca ba- rabellam tabancasını göstererek: — Yââ, prens Sabahaddin Beyt... Meşrutiyetin bâni ve sahibi, hürriye - tin de nigehbanı olan arkadaşların kat'i bir kararı var. Kendilerini bir parmak bile geçmek şu tarafa dursun; hattâ onlarla müsavi adımlarla yü- rümek bile yasak... Daima bir adım geriden geleceksiniz.. Ve hiç bir za - man; akıl, fikir ve hamiyet yarışma girişmiyeceksiniz. Eğer bu teklifi ka- bul ediyorsanız; hoş geldiniz, safa gek diniz. Yoook eğer, İstanbula gider git- mez, Paristeki gibi münakaşalara giri- şecekseniz; şuraya oturun da, valideniz sultan hazretlerine hitaben vasiyetna- menizi yazıveriniz. Dedi... Zavallı prens, ne yapsın?.. Ahret penceresi gibi açılmış olan ta- bancanın deliği karşısında titriyerek dut yemiş bülbül gibi süküt edeceğine söz verdi... Bu hal karşısında, prens pasıl harekete geçmiye cesaret gös- terir, 4 — Cemiyet, prensle bir ınuka - vele akdetti... Bu mukavele mucibin « © 18'T. B. I0121,85 ce, prens kat'iyyen fırkacılık yapmı - —— Deha Demiryolları Borga İ yacak. Ve, Paristeki programının ka- Lira ra | pağına bile elini dokunmıyacak.. Bu- Ergani 97.151 anadotu Ive11 44,19 İ na mukabil cemiyet te kendisine lâ - Sivas Erzurum 100.00| anadol M. 45,00 | yık olduğu mükâfatı verecek; meclisi Soryeteler alimin meb'usan riyasetine geçirecek. Eh, Lira tra (| böyle parlak bir mukaveleden sonra, 85.00/) tat. Tremvay 22,90 İl artık prens fırka mücadelelerine giris 10,90 Bomor.d 9,25 w : .. 10,00|İ Terkos 1,75 || secek kadar safderunluk gösterir mi?.. 61,00) 4, Çimente . 12.6 Bu rivayetler, daha bir çok şekiller- © ÇEKLER ide devam ediyordu. LT teb Prens Sabahaddin Beye mensup ©- ianların, kendi dostlarına ve mahrem İ âşinalarına vuku bulan ifşaata' gelin- 70: Babah neşriyatı, 1330: - 15: Orkes - tra konseri ve haber servisleri, 19: Konuş - malar, 19.20: Plâk konseri, 20: Konferans, 20.20: Çift piyano, 20550: Aktümlite, 2055 : Şarkılar, 31,18: Konuşmalar, 2130: Senfo - nik konser, 23,20: Plâk, 23446: Yransızca ha- berler, BUDAPESTE 19: Budapeşte konser orkestrası, 7020 : Şen fıkralar, musiki parçaları, 22.20: Haber- ler, 22,50: Cazband, 23,50: Radyo salon Or - kestraları, VİYANA (494 kisa dalga) 18,25: Piyano musikisi - Konuşmalar, 20: Haberler, 2010: Viyana - Grat arasında reportaj, 21: Eğlenceli Viyana musikisi, 2236: Iaftanın haber iemâli, 23: Haberler, 23,10: Çift piyano, 2405: Dans mu- sikisi, MOSKOYA 19,M: Sovyet kömpozitörleri, 21; Karışık konser, 22: Yabancı dillerle neşriyat, — PRAG 19,05: Bohemya şurloları, 1045: Almanen haberler, 19,55: Plâk, 20: Konuşmalar, 20,10: Hafif musiki, dans parçaları, 21: Konferans, 2120: Çek halk şarkıları, 2150: Skeş, 22,05: Beethoven'in oda musikisi eserlerinden, 23: Haberler, 23,15: Plâk, 23.45: İngilizce haber- der. İstanbul Gelir ve Para BORSASI 7.9.1938 Türk Devlşt Borçları Lira Lira 4 18T.B. 1 73.65 || 97, 8 Hazine B. 46,00 © 15T.B.N 22.10 '| Dahili istikraz 95,75 İş B.M .. HA. » » Name Merkez B D. Kış, 633,00 İl Eiret F. Frangı (o 12,66 İl Dolar NAKİT nün etmek için o üzüntülü ve meşak-/f. katli hayata veda ederek, bir milyo - nerin karısı. Hadi; karısı olmasa bir le,-o milyonerin metresi olacaktı, İ * Gâvur Mehmet, caddedeki kapısı önünde arabadan in- di. Arabacıya, parasını verdi. Kapı » dan içeri girdi. İki tarafa sarrıflar ve tüccar yazıhaneleri sıralanmış olan da- ve dolambaçlı yolları geçti. Ga- Havyar hanının | | 10,0936 0,725 ce; yüz bin kişinin alkış tufanları a- “eli rasında İstanbula giren (pir) lerinin 23.06 || birdenbire aldığı hazin süküt tavrının 25,9) İl gayet tabit olduğunu söylüyorlar : 160 İİ — Acele ettik. Memlekette, haki - katen meşrutiyet ilân edildi, zanney - İlledik. İstibdadın; Yıldız sarayından, Şeref sokağına nakli mekân ettiğini farkedemedik... Bu adamlar, bütün kuvveti ellerine almışlar. Onlar, gök demir içinde. Biz ise, çırçıplak bir Ers. 20 F. Frangi 16500) 1 Mark 1 Dolar 126,00! 29 Drahmt 1 İsteriin o 635,00) 20 Levm *0 Liret 170,0) 20 Ley ye Bora Dinde LK Mübadll Bon. 00.99 Gayrı » Altın Mecldiye LK. Kredi Fonsiya l 188. senesi 00,00 $ » 101. m 9 96 vesaiki görebilecekleri ilân olunur. ce başka bir isim koymuşlardı. Ona: — Münevver istibdat. Diyorlardı. Ve bunun sebebini de, şu süretle izah ederek: — Meşrutiyet, umumi bir isimdir. Halbuki bizim doğurttuğumuz çocuk, bir hususiyete maliktir... Bu çocuğu tevdi edeceğimiz millet henüz, (rüştü siyasi) sini isbat etmemiştir... Binaen- aleyh, eğer (meşrutiyet) ile (millet) i başbaşa ve başları boş bırakırsak, iki- bir şekilde söylememeleri idi... Mil | tin rehberliğini ve idarenin mes'uli)” tini kabul ettikten sonra, millete N beyanname neşrederek: — Etendiler!.. Biz, otuz dört #0“ diyoruz amma; hakikatte, asırlarda” beri istibdat altında inlediniz. Seref” | bir haldesiniz. Bu sersemlikle, meş” tiyetin hürriyetini bir anda miyeceksiniz, Birbirinize gireceksi: (Arkası var) Bolu İli Orman Direktörlüğünden: Bolu İlinin Gerede ilçesinde hudutları şartnamede yazılı Geyik göl j Devlet ormanından “ sekiz ay içinde imal ve ihraç olunmak üzere * mumaralanmış ve ölçülmüş gayri mamül 3684 metre mik'ab ve 19 desimetre mik'aba denk 2387 adet devrik köknar ve 359 metf* mik'ab ve 967 desimetre mik'aba denk 183 adet devrik çam ağı bir ay müddetle kapalı zarf usulile arttırmaya konulmuştur. 2 — Arttırma 25/9/9386 Cuma günü saat 15de Bolu Orm” Müdürlüğünde yapılacaktır. 3 — Beher gayri mamül metre mik'ab köknarın muhammen bedeli 232 kuruş ve çamın 282 kuruştur. i e İİ ii k i 4 — Muvakkat teminat 718 liradır i 5 — Şartname ve mukavele projesini görmek isteyenler bu müd det içinde her gün Boluda ve İstanbulda Orman Müdürlüklerine "9 Ankarada Orman Umum Müdürlüğüne müracaat edebilirler. em) İstanbul Dördüncü İcra Memur luğundan: Hasanın tasarrufunda olup Emniyet Sandığına birinci derece8? ipotek edilmiş ve yeminli üç ehli vukuf tarafından tamamına (1686) lira kıymet takdir olunan Cumartesi pazarında Akşemsettin i sinde Çukurçeşme halen Keçeciler Fırın sokağında kayden eski 6 yeni 83 numarlı üstünde üç numara bulunan ve salılmasına kari verilen bahçeli evini evsafı aşağıda yazılmıştır. Zemin katında: Zemisi kırmızı çini bir antre ahşap döşemeli bir sofa üzerine üç oda bir beli” bodrum katında: Zemini toprak bakkal tavanlı iki oda ve bir # ocak yeri, gömülü bir küp ve bir kuyu ve zemin katındaki altında bir kömürlük, bahçede meyva ağaçları mevcut olup pencereli” demir parmaklıklıdır. HUDUDU: Sağ tarafı takunyacı Hacı Mehmet efendi ve bineedii Akşemsettin mektebinin bahçesi arkası kabristan ve bostan kapısi tarafı merhum Şehabettin ve Numan vereseleri bahçesi ve arsası ve Mostafa ve Mahlül arsası, cephesi Çukurçeşme mahduttur. Mesahası umumi 554m? olup bundan 71 m? bina kalanı bahçedir. Binanın dışı sıvasız kâgirdir. İçinde elektrik vardır. İşbu bahçeli ev açık arttırmaya vazedilmiş olduğundan 2114 tarihine (o müsadif Salı günü saat I4ten 16 ya kadar de birinci arttırması icra edilecektir. Arttırma bedeli hammenenin “6 75 ni bulduğu takdirde müşterisi üzerinde lacaktır. Aksi takdirde en son arttıranın taahhüdü baki üzere arttırma I5 gün müddetle temdit edilerek 11/11/936 müsadif Çarşamba günü saat 14 ten 16 ya kadar keza dairemizde cak ikinci açık arttırmasında arttırma bedeli kıymeti mı 9 75 ni bulmadığı takdirde satış 2280 No. lu kanun ahkâmına geri bırakılır. Satış peşindir. Arttırmaya iştirâk etmek kıymeti muhammenenin “© 7,5 nispetinde pey akçesi bankanın teminat mektubunu hâmil bulunmaları t il Tapu sicilli ile sabit olmıyan ipotekli alacaklarda diğer ve irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını ve hususile faiz aribinde rife dair olan iddialarını evrakı müspiteleri ile birlikte ilân itibaren nihayet 20 gün zarfında birlikte dairemize bildi Aksi takdirde hakları Tapu sicilli ile sabit olmıyanlar satış paylaşmasından hariç kalırlar. Müterakim vergi, tenviriye, | den mütevellit Belediye rüsumu ve Vakıf icaresi ile 20 lik vakıf icaresi tavizi | bedeli müzayededen teni Daha fazla malümat almak isteyenler 10/10/936 tarihinden herkesin görebilmesi için dairede açık bulundurulacak mesi ile 934/2485 No.lu dosyaya müracaatla mezkür vEki İ rk Li