adim SAN fa AR Me 4 SR şe O Mükemmel bir A da Bir gün Kuzgunlar memleketini altüst etti. Bir Palmiyenin tepesine çıktı, Bir türlü in- Miyandu, Ağacın dibine.ne fareler, ne Ciğerler koydular... Hayır imkânı yok.. küçük kara kedi inmedi, Onun Kuzgun anne hemen telefonu AÇ. İtfaiyeyi buldu. « Bizim ka- M kedi ağacın tepesinde kaldı, Aşağı indiremiyoruz. Kuzum gelin, şu- Bun bir çaresine bakın.» dedi. Neyseki itfaiye boşta İmiş, yapacak de yokmuş, talimde imişler.. He- iç bir gürültü bir patırdı ile geldi. GE. Yangını ile Y Jülide kendini topraklara atıyor. « OL, aman, ölüyorum yorgunluktan » Ni Ağabeyisi Avninin yorgunlu- da Jülideninkinden aşağı değildi, di. yorulacağız. Çok dik bir tepe Me ne güzel manzara değil mi Jü- « İyi ki gittik.» dedi. e iki kardeş anneleri ve babalari'e ber Anadolu orinlarında bir orman Öyünde oturuyorlardı Babaları Bay ehmi orada kereste fabrikası müdür- Yapıyordu. Jülide ile Avni o sabah eskiden ke - kestikleri dağa kadar bir gezinti! yeleği düşünmüşlerdi. Epeyce uzun dik bir yoldu. Fakat tepeye çıkınca ğe r fayyareye binmiş gibi oldu - » Görünmedik yer kalmadı, Her ta - Gi Öyle güzel, öyle yeşillik idi.. «İyi ki diki, diyorlardı. Bir taraftan Jülide “ çabukluğu marifeti Yapabilir misiniz küçük arap kedi, bütün A arışi 4 1 KARA BONCUKLAR O | yangın «Biz yalmız yangın söndürürüz ama.. değişiklik olur diye bugün kediyi in - dirmeğe geldik» dediler, hemen işe başladılar. resimde de görüyorsunuz. Kimi su sıkmağa, kimi tırmanmağa, ki- mi kesmeğe; kimi de merdiveni tırman- mağa başladı. Fakat tam itjalye ça - vuşu merdivenin tepesine: çıkıp da kediyi alacağı sirada bizim kara kedi ne dese «Teşekkür (ederim, zühmet et - tiniz, ben kendim ağaçtan aşağı sıyrılıp inerim.. bu benim için dahâ kolay.» Eh | artık ölür müsün, öldürür müsün?.. | yemek paketlerini açmağa uğraşıyor - du. Pek acıkmıştı. O sirada Avni de et- | SON POSTA Geçenki Bilmecemizde Kazananlar 20 Ağustos tarihli bilmecemizde birin- ci ikramiyemiz olan ,bir mücessem hen des şeklini İstanbul Çapa Kız Muallim mektebi C/1 den 481 Muazzez kazanmış” br. Talihli okuyucumuzla İstanbulda o bu- lunan diğer kazananların : pazartesi “per gembe günleri öğleden sonra hediyelerini bizzat idarehanemizden almalar İâzimeir. Taşra okurlarımızın hediyeleri | posta ile gönderilir. OYUNCAK İstanbul 2 nci okul 4/B den 164 Ya- sar, Sultanahmet Dizdariye çeşme sokak 6 da Güneş Özman, Diyanbekir Asliye Ceza mahkemesi hâkimi Sadık oğlu Hay- dar, Kozlü P. T, T. memuru Hakkı Çetin oğlu Yılmaz. DOLMA KURŞUN KALEM İstanbul Erkek Lisesi 1/B de 291 Sır kı Elçin, Samatya 43 üncü mektepte 4 de 173 Müfide, İstanbul Vefa erkek © lisesi 4/B den 833 F.Yidirim. BOYA KALEMİ Konya Kız Muallim mektebi caddesi 82'de Orhan, Tokat Kolordu hâkimi Ces mil oğlu Cihat, Fatihte Hüseyin ağa ma- hallesi Hoca sokak 22 de Dersi beğenirsiniz?. | Kadıköy Süreyya sineması karşısında 14- şi sokağında | Osmandı... Fakat deni? kenarına yak-|bu oyunu oynayan üç çocuğu da meyx de Bedri, Balat 24 de Hasen Fevzi MÜREKKEPLİ DOLMA KALEM Beyoğlu Rum ilk mektebi 3 de Ars A-||, nagnostidu, Fatih Eskialipaşa © Mütercim İsokak 13 de Nuran, Sultanahmet Mahınut- | ğine inecekti ... paşa yokuşu 13 de Lütfullah, Hayriye ii- sesi 633 Haydar Fevzi. LOSYON Sultanahmet Kapısğam Mustafapaşa s0- kak 3 de Tahsin kızı Dutnisa, Divanyolu 167 de A. Özemel; İstanbul 43 üncü ilk| Onun başına her zaman böyle şeyler İmektep 52 Ömer. MUHTIRA DEFTERİ Samatya 43 üncü ilk mektep 5 de 155)gi Onun için ikide bir ona bu oyunu Beria Bekir, Arnavutköy Seğbanlar sokak 24 de Rezan, Eskişehir maliye ymüsmele tahakkuk şube memuru Bedri oğlu Tur - gur, Ankara Çankayada binbaşı | Zekinin oğlu Muammer, Eskişehir Ülkü ilk mek - rafa, güzelliğe bakmaktan hâlâ kendini tep karşısında 7 de Muallâ, İzmirde Mv. alamıyordu. Birden gözüne tâ ileride Mat. mat kâtibi Nazif kızı Nevin, Cihan- mavi bir duman tabakası ilişti Gözle-|sir Akarsu yokuşunda 21 de Hasan kizi rini dört açıp baktı. Hemen kardeşi Jülideyi çağırdı. Ona|sokak-22 de Mehmet da gösterdi.. evet duman. her halde bir orman Yangını başlamış olacaktı. «Hemen köye koşup haber vermeli - yiz. Yoksa bir iki saatin içerisinde bu güzel ormanların hepsi süprülür, gi - derıy diye düşündüler. Fakat sanki &- yakları geri geri gidiyor, bir türlü iler- lemiyorlardı gibi geliyordu onlara... in- san acele edince öyle olur. Bilirsiniz de- gil mi?.. Avni ile Jülide biraz dalış koştuk - tan sohra Avninin gözüne havada bir takım teller çarptı. Bunlar dağlarda ke- silen odunları kereste fabrikasına gö - İ se|türmek içindi. Dağın tepesinden odu- nu bu tellere bağlarlar, o kendi ağırb- Evet, dunandı.. | Şaziye, Kadıköyünde Yeldeğirmeni Asma oğlu Muzaffer. LASTİK TOP Taksim Talimhânede Şehitrhtar cad- desinde Şermin ( apartımanında Muallâ, Şişlide son istasyonda Kamer apartıma - nında doktor Kâmilokızı Semiramiş, Di * vanyolu 45 numaralı evde Bedri kızı Sa- me, ALBÜM Kadiköy Mısırhoğlü Meltem sokak 21 de Cevat kızı Melâhat, Alayköşkü cad desi İİ de İstanbul kız hisesi talebesinden Muzaffer Doğan, Beyoğlu İstiklâl caddesi Güzide terzibane Müzeyyen Çal, Aksa - rayda Cerrahpaşa caddesinde 28 Rüstem kızı Melâhat, İzmir Eşrefpaşa — Yenişehir sokak 5 de Müzeyyen, Çoslu tahrirat ka * mmm lim ağ iş Aslan, | Yavrum. iile yokuş aşağı inerdi. Telin üstünde iemsinde Ahmet Cenger, Ankara Haram: bir de kocaman kütük durup duYUYOT- | önü Tacettin mahallesi İhsan sokak 3 de İ Cahide, Ankara Cumhuriyet Merkez Ban: Ayni akıllı bir çocuktu. Gözü de pek” kas vezne servisinde Meliha vasıtasile Or. Geçen gün bizim yaramazlurdan bi- a “üme geldi. bir maskaralıklar yap- du. bana sen de yap deyince ka- Kaldı.. bakalım siz yapabilecek mi- İZ). Her halde benim kadar becerik- “Olmayın da yapmağa çalışın. Ming ın nedi Baş parmaklarınızı re- Song gördüğünüz gibi tutacaksınız. a bunlardan bir tanesini bir halka Ba, Ccevireceksiniz ama dışarı doğru. Dara dışam doğru durmadan halka yo- — * çevirirken öteki parmağınızı da i doğru çevirerek halka yapmağa Br nasıl yapabildiniz yni?., Pek ei ven ama, epeyce uğraşysanız ti, Hemen kütüğe tarmandı. Krdeşine «Sen de Jülid kütüğün ipini çözü- ver. Ben bu kütükle beraber tellerin üstünden kayıp gideceğim, Başka ça- resi yok,. yangınla yarış etmeli, Baka- lm ben mi önce varacağım, o mu evvel yayılacak?.» Avni sımsıkı kütüğün zincirine sarıl- dı. Ayaklarımı iyiçe üstüne yerleştirdi. Jülide ipi bırakınca kütük tellerin üs- tünde aşağı doğru öyle bir kaymağa başladı ki Avninin içine bile korkaklık geldi. Şimdi bakıyor, bir ormanın üs - tümden. geçiyor, şimdi bakıyor, yi ce melre derinlikteki tarlaların den kayıyor, Başı dönmeğe, kulakları uğuldamağa başladı. Dayanamadı, göz- lerini kapatlı, öyle kapalı gözlerle uç - pi har, sanarsasurannananasasarnea! örlık Avni kendini tutamıyacak zan - netli, «Ne olursa olsun dayanamıya - cağım, kendimi aşağıya bırakıverece * gim» dedi. Azıcık gözlerini açtı. Arlık düzlüklere gelmişti. Kütüğün çabuklu- ğü azalmıştı. Yalnız tren kadar hızlı pi- diyordu. Biraz sonra Avni kendini babasınm fabrikasının önünde buldu. İşciler filân bunu görünce şaşırdılar. Avni hewen gördüklerini anlattı. Ne ise ateş yayık madan yetiştiler, Bütün ormunlar kur» tarıldı.. Jülide de herkes kardeşini methettik- ce sevincinden çıldıracaktı, Böyle ce - sur bir ağabeyisi olduğuna pek sevini- mağa başladı. Öyle bir zarnan geldi ki |yordu. raasaaeasesaseieee Bu Haftaki Bilmecemiz Yelkenler, kürekler ve dümen nerede? — Mademki istiyorsun,. Tabii, ta-| oynarlardı. Şuraya yelkenleri, Artık çavuş da alışmıştı... buraya baktı... Dümeni, Bu sözleri söyleyen ihtiyar kayıkçı |kürekleri hepsini buldu.. Ondan başka bii, Yelkenle şöyle bir dolaşınız, gel laştıkları yakit bir de baktılarki ka -|dana çıkardı... Aynur da kayığa bin yığın ne yelkeni kalmış, ne küreği, ne diği zaman sevinçten uçacaktı... e dümeni... Aynurun az daha yüre- Siz de Osman çavuş kadar kurmaz mısınız acaba ?.. Eğer öyle iseniz, siz de şu resmi her tarafa çevirip dikkatlice bakınız. Yelkeni, küreği, dümeni ve üç çocuğu bulunca yerlerini işaret & diniz. Resmi kesip gazeteden çıkarı « nız. Bir kâğıda da adresinizi, isminizi yazıp resimle beraber bize yollayınız, Biz de size güzel, güzel hediyeler yol - layacağız. — Şimdi gidemiyecek miyiz?... di- ye sordu ...Fakat sesi âdeta ağlıyor gibi çıkıyordu. Fakat Osman çavuş hiç aldirmıyordu. gelirdi. Etraf muzip çocuklarla doluy- du. Osman çavuşu da pek severler - Resimli Hikâye: GÜNERLE DADISI 5 — Şu torbada ne var İ —iyiki yanımızda bu torba 6 — Ben şöyle bir dolaş varınış. İçine şu elmaları dolduru - TUZ. dakileri. 8 — Böyle hayvanları bağlı gör mek biç hoşuma gitmez. 9 — Hey! 3 — Ay bu adam da ne istiyor? 4 — Bekci galiba.