e ep 3 Dil Kurullayı ğe Yazan: F.R, Atsy » çüncü Dil Kurultayında hazır bu- Junanlar, iki kurultay arasındaki © zamanın asla boş geçmemiş olduğunu göreceklerdir. Bizde dil davası iki bakımdan tet - İ . : Resimli Makale İ Sergiler milletlerin istihsal kuvve - İtini gösterir. İstihsal kuvveti ise çalış- İmanın çalışma kabiliyetinin, zekânın, ;hünerin veriminde tecelli eder. Sergi - ler, bu verimin bütün kuvvetiyle gö - ründüğü yerdirdir. Her millet, 4stihsal örneklerini sergilere göndermekle, o örneğin bu memleket toprağında, bu memleket halkının emeği ve zekâsı ile ne derece ilerletebileceğini, ne derece inkişaf edeceğini bütün istihsal âlemi- SON POSTA gustos 39 Sözün Kısası Büyük ve sayın Bir müsafire li E. Talu | kdenizde, hususi yatı ile te: zühe çıkan İngiltere Kralı Majeste Sekizinci Eduar, üç, dört gü sonra bize de misafir olacaktır. © kik edilmek lâzım gelir; Biri, tarihi -İne erzeder. Bu örnek o maddenin is » © “dir. Nasıl Türk milleti, kaynak - millet |tihsalini bütün memlekette yükselt - — ise, türkçe kaynak - dildir. Ve seneler-|meğe yardım eder. Ve bütün memle - © denberi, nasıl milli tarihimiz hakkın -İketlerin o maddeyi müstahsil memle - © euvaşındanberi, Osmanlı lüyatine sa - © türkçenin saflığından uz > gramerin © çıkmazına girdik, daki yanlış kanaatleri düzelimeğe ça- — Jişiyorsak, dil davamızın hakikatini de kendimize ve başkalarına tanimak ve anlatmak mecburiyetindeyiz, İkine'si, bugün kullanmakta oldu - ©» Bumüuz dili, garp medeniyeti âleminin ileri bir ilim ve sanat dili olarak inki - şaf ettirmektir. Tarihimiz gibi, dilimiz de uzün müd- “det ihmal edilmiştir. ümüze gittiği “Ciçin inkâr kelimesini Marımıyoruz, ketten almasına #aik olur. Beynelmilel sergilerse daha büyük değeri haizdir. Çünkü burada yalnız memleket mahsulleri (değil, sergiye iştirak eden bütün memleketlerin istik- isal örnekleri yanyana gelir ve bu sa- yede başka memleketlerin neler yap » mağa muvaffak oldukları bir bakış - ta göze çarpar , Beynelmilel sergiler, milletlerin ça- iniz sergisinde yapılab bizskklerden kö; görülüş İrini tamamlamasını temin eder. Üzümler, nasıl birbirine bakarek kararırsa milletler de birbirine baka - © Fakat pek iyi biliriz ki Türklük tarihi: İlişma kabiliyetini, zekâ ve hünerini rek ilerlerler. ni, yedi asır evvelki bir kaç yüz çadıra » hapsetmek istiyenler türkçenin bir ilim ve sanat dili olmak kakiliyetinden mahrum olduğunu id - © dia edenler yakın zamana kadar ha - yatta idiler. Osmanlı Türklüğü şarklan gurba dördüğü vakit, dil meselesi >ihinleri © Kurcalamağa başlamıştır. İlk garpçılık yısiz ilim ve fen terimleri katılmış ol - duğunu görüyoruz. Fakat osmanlıca nın bu yeni yuğuruluşunda an müd- © dei, medrese hâkim kalmı: retle güzideler dili, balk Jaşa, divan lisanına rahmet okutur bir “sun'ilik başlamıştır. Bu derdi, Türk © milliyetperverliğinin tasfiye cerey © takip etti el “ atarak lü 'Türkçevi konuştuğumuz v © wiz kadar bildiğimiz için, bi © ime tasfiyesinde Korkunç basit eşyayi ve bi Cumuriyet, lisanı karmaşa içinde buldu ve dil çalışmalarını ilmi meğe karar verdi. Tarihte ol “ bu işte de Atatürkün rehberliği #mil olmuştur. Evvelâ, lehçelerden ve metinlerden öz türkçe denen kelimeleri topladık: — İki ciltlik tarama dergisi vücut buldu. - Vesika olarak pek zengin. ber zaman işe yarayan ve hizmeti devam edecek © olan bu eser, maatteessüf, bugünkü “ garp Türklerinin ne konuşmasına, ne “ kullanmasına, ne de ilim ve sanat dil lerinin ihtiyacına kâfi değildi. Türkçe bu kadar fakir mi idi> Osmanlıcaya üş lisandan mürekkep bir dil dedikleri gibi, garp dilinden yeni terimler akma- © ğa başladığı için, yeni türkçeye bir şark © ve garp lisanları mozaiki ünvanı mı ve- > rilecekti? Acaba halkın maddi, mane - — vi nesi var, nesi yoksa bir çoğunu ad - layan kelimelerin, hepsi, idda olun - “duğu gibi yabancı kelimeler mi idi? » Yeniden bir seçme ve kontrol sây! başladı. Bu sâyin meydana getirdiği e- ser de kılavuzdur. O dahi pek kıymetli “bir vesika ve rehberdir: Ancak o ka - dar! Kılavuzun yeniliği, araştırmaları- nı biraz daha derinlere uzattığı için, şimdiye kadar arap veya farsça sandı - © ğımız kelimelerden bir çoğunun türk- - çe asıllardan olduğunu bulmak ve on- “lari lisanımıza, Türk kelimeleri olarak, — maletmektir, Ancak kılavuz dahi, türkçeye, garp © medeniyeti lisanlarmdan hattâ en fa - kirinin ifade kabiliyetini vermiyordu. |dar büyük olan istikbaline başlıyor. 'vanların aç oldukları © Ancak türkçenin kaynağı ile temaslar, © Güneş.- Dil teorisinin vücut bulması ile neticelenmiştir. Şimdi çekinmeksi- — zin, konuşabilir ve yazabilirsiniz: Çün- - kü türkçe konuşup yazmaktasınız, Mü- © kemmel bir lügatimiz, mükemmel bir — terim kamusumuz, bir kac sene içinde - meydana gelebilir. Kurultayda müte - © hassıs arkadaşlarımızın ahlarından anlıyacağınız üzere, garp ilim ve sa - nat lügatinin istinat ettiği iştikaklar, © en eski türkçe kaynaklara karışmakta- dır. Osmanlıca ile gramer ve lügatimi- © zi karma karışık ediyor, fakat gene is - tediğimizi anlatamıyorduk. Müfrit tas- ölçmeğe yardım ederek her birinin di- olduğu Hibi | zerinden istifade etmesini, eksiklikle m Her milletin attığı ileri adım, başka leri hızlandırır. İşte beynelmilel aim e ME (söz Ayağa kalkması İstenen bir kadın Nasıl kaldırılır? I Londralı bir eczacı yaptığı tuvalet suyunu satmak için açayip bir reklâm weulü bulmuştur. Vitrine bir banyo koymuş, içine sa- ““İr saçlı genç ve güzel bir kadin oturt » > İmuştur, Fakat öyle oturmuştur ki, ge- ilen geçen erkekler, kadının başından başka bir şey görememişlerdir. Tabii vitrinin Oönünde ekseriyeti erkekler teşkil eden bir kalabalık top- lanmış bir aralık bu kalabalığın için - den yüksek bir ses duyulmuştur. Bir adam İngiliz milli (o marşını okumıya başlamıştır. Polis derhal koşmuş, sormuştur: — Ne yapıyorsun be adam? — Şarkı söylüyorum. — Milli marşı niçin söylüyorsun ? — İçerdeki kadını merak ettim ve ayağa kaldırmak için başka çare bula- madım: Telefon ve milletler Bir Fransız gazetesi telefonda en| İçok konuşan insanların hangi millet «| ten olduklarını âraştırımış ve bunların ! Balkan devletleri olduğunu tesbit et -| miğ. Yugoslavyada vasati olarak bir te-| lefon makinesi 3185 mükâleme yap - makta imiş, Romanya 2952, Yunanis- landa da 2300 müş, Fransa, Almanya, bunlardan sonra geliyormuş, en az ko- nuşanlar da İngilizlermiş.. fiyecilikle, onü, ancak kekeler bir ba - sitliğe indiriyorduk. Yeni garp Tür - kiyesi, geniş, zengin, vüzuhlu bir ilim ve hiddetle sergiler bu hızlanmayı en güzel,en faydali ve en verimli yolda temin e- derler. Onun için İzmir sergisine hepimiz koşmalıyız. Çünkü bu sergiyi ziya - rette hepimiz için istifade vardır. ARASINDA | KERGUN BIR FIKRA | İki eli ile Ayni zamanda Yazı yazan adam Bu genç hükümdarın adi da, da Türklere büsbütün yabancı de dir. Onu kendi ülkemizde siftah göret ceğiz. Fakat adı, sanı menak.bi ço tanberi bize kadar ulaşmış, sevimli vj güleç siması, İngiliz o mecmuaları görüle görüle hafızamıza nakşolmuş tur. Çünkü Sekizinci Eduar alel bir hükümdar değildir. O, her şeydet önce, kendisini hüsnüahlâkı, sporcu luğu ve daha birçok meziyetleri halka sevdirmiş centilmen bir prenstii İşte, biz Türkler dö, alelitlâk vanmert ve centilmen insanlara mef* tun olduğumuz için, ona karşı semp ti duymuş, onu sevmişizdir. Bu sözlerimin hakikat olduğunu cuma günü memleketimize ayak ba tığı zaman, Sekizinci Eduar, halkıfi samimi tezahüratı ile bizzat göreceli anlayacaktır. Tapma derecesine varan bir aşki) Sır saklamak istidad la bağlı bulunduğumuz Büyük Şefi #fn Büyük Hün imparatoru Alli, Ro- miz Atatürkün bu muhterem misafiri İle ri e al seçtiği ai 'ni içten kopan bir memnuniyet ve #8 a haşkmiliğnn ül k getirdiler. el vinçle karşılayacağız. Aetius Attilânın çekindiği bir a- Hususile ki o, buraya gelmek içi ii Gi ya Envy Çanakkaleden geçecek, ve orada, ğ Mama andaki <Areliyy Körşdnniili ni ebedi huzür içerisinde, yanyana yat” üzere Romadan hareket ettikten son- tan Türk ve İngiliz şehitlerinin me * ra, orduda casuslar çoğalmağı başla” zarları önünde eğilmiş olacaktır. dg dı. Hergün yeni bir haber, derhal At- Avustralyanın Sidney şehrinde Bil-| harp meydanlarının, yaşayan insanlar | | ay meğrz e Aes kinson isminde bir adam ayni zaman-|ra, ilhamı daima büyüktür. .. h Ba e İl ii rm Br Dün Kr Kar apn Nihayet bir gece kendi kendine dü- | | tybu yağdığı ibi. TL el Xa ey e müştereken akan kanları, bazan sa “il şünerek hareket plânunı çizdi, bu plâ- |l,, ;k; Ee “zebil YE 89“) enimi bir dostluğun temellerini tarsin ni hiç kimseye açmadı. Ordu Aetiw B EA e ai etmek gibi bir paradoks gösterir, " sk ünbüle bir dağik irlerile yürü- Bu eşsiz kudret Bilkinson mektep - yeğ İl eğe bagli te iken tezahür etmeğe başlamıştır. Bugünkü vaziyet odur: İngiltere dı Ginekmelir. Ül öbeler se Bir gün hocası Bilkinsona Kitsin| Türkiye tarihin maziye ait kısmunu h veye gideceklerini bilmiyorlar, merak | |bir şiirinden dört yüz satır yazmasını | üzerine bir silği çekerek, istikbale, ek i içinde çatlıyorlardı. söylemiştir. Bilkinson vazifesini da -| ele vermiş iki dost olarak karşı çıkı i Nihayet Aetius'un sevdiği kuman. | ha çabuk yazmak için iki elini birden | yorlar. Ni A A İL A e MİM SE Şalı önalağı ey — Kumandanı, nereye gittiğimizi herne yar A eril ie 2 giyer. sleek wi i bilmiyoruz. Her gün yeni bir istikamet Yetmiş dört yaşında bir ihtiyarı İn-| “© “© arşılamağa yo) “, gösteriyorsanuz. Bana itimad ederek gilterede Reading mahkemesine veri-| (o Centilmen Kral, centilmen Türk# İş ll -aöyine İle Pr SA yorlar. İhtiyarın adı Mihael Reading, | yede, lâyık olduğu hüsnü kabulü görür f iğ . İ İsuçu bir bisiklet hırsızlığı. recektir. ” Sie peri yele e Mihael mahkemede müdafaasını i fi rirsem, hiç kimseye söylemiyeceğine kiza # diyee'kir — ja nim re ey ği manzum olarak yapıyor; diyor ki: a Ke — Yemin ederim. Allahın ismine Adım Mihasl Deveni, m 3. lek, yemin ederim. Bu işde değilim yeni. — Aetins güldü: Ne yurdum vardır ne yerim; TR — İnandım, dedi. Fakat sr sakla Serseriyim, hep gezerim., Biliyor Musunuz? mak istidadını Cenabı Hak bana da Hıruzlıktır benim işim, e e Nİ za ihsan etmiştir!.. İşte böyledir gidişim. 1 — Harbi umumi hangi ayın kaçın) « Evdir bana hapishane; günü başlamış, hangi ayın kaçıncı günü Kurtları kurtarma cemiyeti Bulununca bir bahanc.. nihayetlenmiştir?. Harp kaç ey sürmüş * i Kanadanın şimalinde son zamanlar- Giderim oraya hemen; tür? j da kurtlar pek fazla arttığı için hükü| O Şikâyet etmem kundan ben. 2 — Mütbaanın icadından bugüne ka İğ met kurtlar aleyhinde bir mücadele aç-| Heyeti hâkime bu şair maznunu Üç|İ dar kaç yıl geçmiştir? mağa karar vermiş ve her kurt ölüsü|ay için Reading hapishanesine gön - 3 25 Büken kabeması Our FON getirene 75 frank vereceğini ilân et - dermiştir. Derede doğmuğ, kaç yıl yaşamıştır? i miş, saldırdıkları söyleniyormuş. Şimdi bir (Cevapları Yarın) , Meşhur içtimaiyatcılardan bir dok-| kurda rast gelip de tecavüze mârüz ğ | tor da iddia ettiği tezi isbat için ortaya |kalana 1500 frank mükâfat verecek - * | mukabil bir mükâfat koymuş, bunun | miş, Fakat kurda rastgelenlerin hep-| Dünkü Suallerin Cevapları : İ ve sanat dili olmak üzere, mazisi ka - İSTER İ İsmit muhabirimiz anlatıyor; İzmit belediyesi su sarfiyatını bir ö! Halilin evine giderek saati gözden geç ona göre puru almak maksadile su tesisalı olan her eve İstanbulda olduğu gibi bir su santi koydurmuştu. Geçen gün su fahsildarı inhisar idaresinin eksperlerinden Bay iddia ettiği tezde vahşi denilen hay - zaman insana NAN İSTER İçüye bağlamak ve irdi ve saaün yaz - dığma göre bu evde 398 ton su sarfedilmiş olacağına hük- mederek ev sahibine bir makbuz sundu. Bay Halil bu evde ancak 20 gündenberi oturmakta ol- duğunu ve üç nüfuslu bir ailenin 20 günde 398 ton su sarfedemiyeceğini söylemiş ise de tahsildar saatin yap - tığı kayda inenmak mecburiyetinde olduğu cevubmı ver- miştir. İhtilâf şimdi belediyede tetkik edilmektedir, İSTER İNAN İSTER İNANMA! si parçalandığı için bu mükâfatı kim- seye vermek kismet olmamış. İNANMA! 1 — Fenlândiya İ9 uncu asra d İsveçin idaresi altında kalmış, 1809 Rusların eline geçmiş, 1417 de yani bü * yük harbin sonunda da cumhuriyet ilân * 2 — Brasidas eski İsparta generalların! dan biridir. Meşhur Peleponez harplerin&$ | İsparta ordularını idare etmiş, Amliyop lizde Atinalı Cleon'u mağlüp etmiş, faki bu harpte öldürülmüştür. i 3 — Yeni dünya denilen Amerikan? en küçük devleti Costa - Rikadır. Orta İmerikadadir. "Toprağı 59.570 kilometre "nüfusu da 468,000 dir. Merkezi hüküm İsan Josddir. Kahve ve ananas yetiştirir.