olivudun garip h SON POSTA areke t ve s0 maruf yıldızı Dolores Del Rio İsminden de anlaşıldığı üzere, aslen #eubi- Amerikalı olan Dolores Del Kis, Holivudun en meşhur fakat ayni Digi en eksantrik yıldızlarından ir, Kocası, Holivudun en tanınmış si - Nema dekorotörü Cedric Gibbonstur. Evinin duvarlarını tamamile camla anlatmış, kapıları ince kromlu ma- ender yaptırmış; yerleri hep siyah Kak parkelerle döşetmiş; odalardaki leri kırmızı taşlardan yaptir - rinin her tarafı en nadide çiçek - ılar; biblolarla süslenmiştir, büyük zevki gayet'uzun etekli teriden robla evinin içinde do - ak; misafirlerini yarattığı bu ek- tik muhit içinde ağırlamaktır. hPibir kılığa giren, bu kılıklarda bir türlü fotoğraf çektiren arkadaş- Sinema yıldızlarını biç çekemez... Daimaj şık gezer.. Saçları daima Yük bir itina, ile taranmıştır. te İğ ; İğe. #, Hergün mutlaka makyaj ve elleri- e, e ikür yapar... Tuvaletinin en teferrüatını bile ihmal etmez... samimi dostu, hattâ kocası bile a tuvaletsiz, makyajsız zamanları- Bözmemişlerdir denilebilir... plajlar, yıldızlar, deniz kenarinrına; dal Tar Eittiklerinde kumların içine “vi T; denizde gösterişler yapar- ii, Dolores del Rio ise şâhane bir eda hafifçe uzanır... Tıpkı bir eski za- Mân kraliçesi gibi. di girmek arzusunu hisseyle- pi vakit öyle yapmacıklar yapar ki > onu dikkatle seyreder... Tuhafı ki onun bu'tayırları bu yapma- an kendisine karşı etrafında bir t hissi uyandırır... iş Dolores geliyor diye herkes yol ve- We Bir kenara çekilir ve... Büyük hürmetle selâmlar verirler... Kendisi bu hale çok memnundur ve ilen selâimlara kibarca cevap verir.. di, Dolores gayet parlak esmer renkte- Beyek mevzun bir vücuda maliktir, tig, bilir ki ellerinin ve ayaklarının aç ri ile parmakları dünyanm en bilekleri ve parmaklarıdır. Tam di, le bir cenubi Amerikan tipi- baş özelliğini ve fevkalâde kıvraklı- İyi bihakkin bilen Dolores bunları Mamak, etmek için biç bir fırsat kaçır- tadır. taşima beyaz renk kumaşları tercih Bağ” Gardrobu Holivudun on zengi- «Son Postay okuyucularına ares Na fevkalâde garip bir hareket İfşa edeceğiz: ve esmer güzelliğini lâyıkı eden Dolores bu güzel- bir kat daha tebarüz ettirmek İ- Hami arkadaşlarını esmerler ara- seçmez fakat sarışınlar arosin- NE Nü zeki, çok çahşkan olan Dolo- #İhemada muvaffak olmak için ne ere sahip bulunmanız lâ- sorulmuştur. Verdiği ce- maz ğ çi, Sinemada muvaffak olmak için de dört vasfa malik olmak icap e- — hayatta da mu- İş “Olmak için en mühim ömiller- > Fena huylu olmak! > Mağrur olmak! > İnadçı olmak! > Hodbin olmak! Phygi #amayınız... Takbih edilen bu! İbi, ör» hayatta muvaffak - olmanın ihtiva eder... EA * 4» .Cenubi Amerikalı san'atkâr, sinemada ve hayatta muvaffak olmak için dört şey tavsiye ediyor: I— Fena huylu olmak, 2— Mağrur olmak, 3 — İnatçı olmak, 4— Hodbin olmak! Dolores Emin olunuz ki şayet çocuklarım olsaydı onlara bu «vasıfları» aşılamak için uğraşırdım... Bu «vasıflar» 1 size izah edeyim: 1 — Fena huylu olunuz!.. demem tam manâsile bir karakter sahibi olu- nuz demektir!., Mutlaka kendinize mahsus bir ka- rakteriniz olmalıdır. Bir uşahsiyet» ol- mağâ bakınız.. Cesur fikirlere malik olunuz ve bunları müdafaa etmek ce- saretinde bulununuz... Kadınlar ya çök sıkılgan, ya iki yüz- Yüdürler... Çok zaman hareketleri çizmeğe uğraşırlar... Sevdiklerini, seviştiklerini ler; yorgunluklarını gizlerler; lendiklerini gizlerler; çok mes'ut duklarını gizlerler... Hep gizlerler... Bu ugizlemeleri” de hüsnü ah- âk namına yaptıklarını sanırlar... Halbuki bence bunlar hep «düz me şeylerdir»... Hep cilâdan ibaret- tir.. Bu düzme şeyleri atmak, bu cilâ- ları kazımak cesaretini göstermeli... Bunlar tatbik edildikte bir çok ki- şileri rahatsız etmiş olursunuz... Bun- lar size düşman kesilirler... Her hal ve hareketinizi tenkit ederler... Bunlara sldırmamalı. Bu suretle kuvvetli bir karakter edinmiş olursu- nuz. 2 — Mağrur olunuz... Her şey gu- rura istinat etmektedir. Şunu nazarı dikkate alınız. ki dakikalar, saatler, günler çabuk geçmektedir. Bunlar pi- bi güzellik, gençlik dahi çabuk geç- mektedir. Bir kadın, hususile genç olursa vü- cuduna ne kadar itina etse azdır. Bir kadın fena taranmamalı, gizler- öfke- ol İ#ena Del Rio giyinmemeli, siluetinin kıvraklığına dikkat etmelidir, Bir çök kadınlar baştan savma gi- yinişleri, tarz ve hareketlerini mağ- zur göstermek için bin bir sebep bu- lurlar... Küçükken ebeveynim beni sörler mektebine vermişlerdi... Sörler daima vücuda bakmamak lâzımgeldiğini; vü- cut ile ruhun ayrı ayrı şeyler olduğu- nu telkin edip dururlardı., Ben ise o vakit eteğimin içine küçük bir ayna saklar; gizli gizi saçlarımı kivirir- Çok defa sörler beni cürmü meşhut halinde yakalarlardı... Hapsederlerdi... Beni diğer çocuklara fenalık, jüppelik timsali diye teşhir ederlerdi. Halbuki bu cezalar, bu teşhirler be- nim güzelliğime karşı olan kanaatimi kuvvetlendirir beni âdeta mağrur ya- pardı.. Binaenaleyh güzelliğinizi ber an takdir ediniz; güzelliğinizi koruyu- nuz; muhafaza ediniz; onu çoğaltma- ğa bakımız. 8 — İnatçı olunuz: Evet inatçı olu- nuz... Kararlarınız kat'i olsun. Herkesin mukadderatı kendi elin- dedir. Başkaları belki tutulan yolu doğru bulmazlar... Sarfınazar ettirme- ğe uğraşırlar... Bunların sözlerini na- zarı dikkate olmamalıdır... İnsan iste- diğini bilmelidir ve tesbit eylediği gayeye, mânialara rağmen varmağa azmeylemelidir. Ekzotik roller yaptı ğım vakit dostlarımın vermekte ol BEN BÖYLE DÜŞÜNÜYORUM: Profesyonel sporcu demek mücrim demek değildir! Köy düğünlerinde zurna ile güreşerek ancak geçinebilen pehlivanlarımız arasında nice “Yaşar,,lar var ki bizden yardım yerine hakar et görüyolar, ayıptır! Yazan: Naci Sadullah Sporda profesyonellik, dünyanın / bir çok yerlerinde, en meşru, en tabii bir hak şeklinde kabul edilmiştir. Profesyönelliğin aleyhtarlari da dır, lehtarları da. Fakat dünyanın hiç bir yerinde, pro- fesyonellik, bir süç sayılmaz. Halbuki son günlerde bizde, profesyo- nel sporcu, mücrimden de aşağı bir mah- lük muamelesi görmektedir. Profesyonel sifati makamı O hakarette kullanılmaktadır. Profesyonel sporcu, pa- ra mukabilinde satılmıyacak hiç bir gaye- «, biç bir rabıtası olmıyan aşağılık bir be- zirgân sayılmaktadır. Ve bu telekkinin kök leştirilmesine o kadar çalışılmaktadır. ki, günün birinde, kendisine: «Profesyonel» diye hitap edeceğiniz bir adam, nefsinde «izi zabıtaya vermek hakkını bulacaktır. İnsan, kökünü mantığa değdiremeyen bu acayip zihniyet karşısında teessür ve- ci bir hayret duyuyor. Bütün dünya yüzünde his, fikir, nük- te gibi elle tutulamıyan manevi mahsulle- rin bile, et gibi, sebze gibi, meyva gibi pa- zarlara çıkanldığı bu zamanda, çaresiz kal- maş bir sporcunun, pazusunun emeğini #a- tarak geçinmesini ne hakla bir ayıp say” yoruz? * Kaldı ki amatör geçinen bir çok spor- cularımız, gayretlerinin maddi omahsulü. nü, profesyonel tanınan üç beş sporcudan çok daha fazla termin etmektedirler. Ben, bu satırlarla, ihtiyaç içinde kalmış amatör sporculara iş, paro verilmesini ten- kit etmek istemiyorum. Bilâkis, bando müzikayla (o kaışılanan koca şampiyon Yaşarın, ev şeklinde bir mezarda oturmaktan kurtarılması için ilk evvel; ve en fazla bağıranlar arasındayım. Fakat bugün, köy düğünlerinde zurna ie güreşerek ancak geğinebilen pehlivan. larımız arasında nice «Yaşar» larımız var ki, bizden yardım yerine hakaret görüyor- lar. varı Onları bir yumrukta dört milyon ka tanan birer Dempsey sananlar bilmelidir. ler ki, bizim peynir ekmeği güç bulan bi- çare pehlivanlarımıza takılan © «profesyo- İngiliz aykın dur- nel» sıfatı, aç dilenciye giydirilen kumaşından bir frak kadar maktadır. Bu itibarla, sırf sihsan» istememek için çalışan, ve bazı gözde amatörlerimizin fakat inadımdan da vazgeçmedim... Evvelden uzun boylu düşünüp ta- şındıktan sonra tesbit edilen karardan vazgeçmemek icap eder... — Hodbin olunuz!... Bunu bilerek söylüyorum... Size yabancı olanlarla alâkadar olmayınız. Bir kadın; kendine; kendisini se- ven erkeğe; seçtiği dostlarına âittir. Herkesle samimi olunamaz; herkese karşı cörnert davranılamaz... Binaenaleyh «seçmek» gayet mü- him meseledir. Alâkadar olmyanlara karşı çok te- bessüm etmeyiniz... Çünkü tebessüm çok kıymetli bir nesnedir... Tebessü- Üç küçük oğlan çocuğu. Üçü de bahçelerde yemiş ağaçlarına tırmanan haşarı mektep > kuçaklarına benziyor lar, Kendilerini adliye ( koridorlarında jandarmaların ortasında görünce şaşır- dım. Küçüklerden birinin kolundan tam: — Neye geldiniz buraya). O, pervasız: — Ne bileyim ben, yakalayıp getir- diler, dedi — Ne yaptınız da getirdiler). — Hiç, ehemmiyetsiz bir şey. tut- duklaerı nasihatlerin hiç birini tutmam, Günün birinde bana fevkalâde bir rol verildi. Fakat bu rol bir habeşi ka- din rolü idi. Bu rolü kabul etmedim, İ- nat ettim... Bir sene film çevirmedim — İyi ya, söyle. Bu mükülemeyi dinleyen arkadaşı: — Sus vlan dedi. Neye mişsin?. Öteki aldırmadı söyliyecek- mütevazi refahına bile hasret çeken fakir profesyonellerimize o hiç değilse gölge et- miyelim! —ememesenamsanssenesenemesnresnseapeeen sare mamasmanma Kadınk0feti aaa an Mevsimlik pardesü Sonbahar one üm, rede ise gelecek. Eğer bu bazan yağmurlu, ba - zan soğuk, ba - zanda bir yaz günü kadar sıcak mevsimi. karşı - lamağa hazır de ğilseniz, pek çok şeylerden mah - rum olabilirsi - niz. Serince bir pazar günü bel - ki de çok mühim bir O gezintiden #rf o pardesünüz olmadığı için ge « kalabilirsiniz . Onun için şimdi. den o hazırlan - mağa başlarsa - niz, fena etmez » siniz. Bir çok ih- ri timallerinde ö - bünee geçmesi o» NV labilirsiniz. Resimde gördüğünüz model ince yünlü bir kumaştan yapılırsa parde -| sü, kalın yünlü bir kumaştan yapılırsa kışlık manto olabilir, Yüz kırk santim enindeki kumaştan iki metre yetmiş beş santim lâzımdır. Gayet zarıf ve de bir modeldir. Yalnız yakası bir düğ- me ile tutturulmuştur. Aşağıları fazla birbiri üzerine bindiği için düğmeye fi- lân lüzum kalmamıştır. Düğmenin işi ni geyik derisinden yapılmış ayni renk- te bir kemer görmektedir. Bu model omuzları geniş fakat vü- cudu ince göstermesi itibarile çok şa- yanı tavsiyedir. mü sırf sevdiklerinize bezlediniz Evinizdeki, odanızdaki, mutfağını; daki işlerin iyi görülmesi için hizmet- çilerinize karşı müşkülpesent olunuz ki işleriniz daima iyi görülsün Her evinize gelene şeker şu veya bunu ikram etmeyi İk. ramda hodbin ölünüz... Bu st e iks ramlarınız daha fazla kıymet peyda e der, dahâ makbul olur... Sözümü bitirirken şunu ilâve ede yim; Hayat denileh şey çok kısadır, Hayatta «vesaitimiz) çok mahdüttur, Binaenaleyh bu kısa devrede noksan vasıtalarımızı büyük bir bilgi ile kul lanmah.» — OT. hediye, İ Hayatta Gördüklerimiz Kurşun hırsızları — Ne olsa içeride duyacak ya. Bu defa üçüncüsü itti: — Yek, yok, çocukların muhakeme si gizli oluyormuş. Duyamar, söyleme yin. Benim konuştuğum: — Gel darılma. Söyliyeyim dedi. Bir camiin parmaklıklarına tırmandık. Saçaklardan kurşun aşırdık. Ben, yalnız: — Siz mi?.. diyebilmişim Küçük mütehakkim, cevap verdi: — Evet biz. Beğenemedin mi? — Fakat © çöcüğum onar yaşından fazla yoksunuz! üç de iz Küçücük omuzalrnı silkti — Sen yaya ne bakarsın”. dedi. Bi böyle şeylerde babadan ustuyız.