İspanyada boğa güreşleri 1 niçin ve nasıl yapılır ? Bu meraklı hıkayeyı en meşhur güreşçi Belmonte'dan dinleyiniz!.. Boğa güreşinde netice İspanye... Kaynıyan kanların, ihtiras « İların memleketidir. 'Orada herkes heyesan ve mücadele arar. apanya, Tikırdıyan bir tencere gibidir. Vakit vakit kapağın: üs - fünden utar... Fazla enerjisini boşaltır. İs- panyada herkes kavga eder gibi konuşur. Ölümle biten zorlu mücadelelerden zevk salır. Onun içindir ki Rema devrinden kal- »ma, iptidai bir dövüş olan bağa dövüşü İs- gpanyanın belli haşlı ağlencelerinden biridir. Boğa güreşçilesi halk arasında kahramanlar gibi dolaşırlar. çocuklar onların eteklerine sürünmek için yarışırlar. Bunların içinde inde bir tanesi vardır ki yal - kspanyol Tuhunun sin- Aliği har yerde. cenubi Arnerikanın hemen her mamlekelinde meşhurdur. — Belmente başından geçenleri şöyle anlatmaktadır: — Boğa dövüşüne h idim. Onun için ilk me silimi bırakarak bu işl *dim. 'Çök ta iyi etmişim. Zira Tire attâ dünivemaite hocası bile elsaydım bu - gün kazandiğımı kazanamazdım. Ne di - yordum. Mektebi terketmiştim, işe, evvelü, imeşbur güreşçileri seyzetmekle başladım. | Sonra bir iki tansinin yanına sukuldum. Joselito isminde meraklı Bir arkadağım daha vardı. O da benim gibi işe mrktep İkaçaklığı ile başlamıştı. 1914 den 1920 ye kadar, altı sene süren dövüş çağı zarfında mberi merak- pten Si mezunu, gezeteler, bulk omunla aramızı uçmak içi “çok uğraştılar, biz düç Ghemmiyet verme - *dik. Dostluğumuz çok kuvwetli idi. Niha- et onun bir bağa boynuzile ölümü, halka Mmeranun etti. Boğayı alkışladılar, benim üçim kan ağlarken dedikoduların da niha- Jyeti galdi. Beraber mukavele imzalar, beraber otu-, arur, bezaber dövüşürdük. Senede en aşağı 4050 boğa devirirdik. Tehlike geçirmiyen ve emniyetle dövü - gen güreşgilerden halk hoş ummaz, İspan - yollar daha ziyade bağan n insanı nasıl ök Gürdüğünü seyretmeğe geliyor. Onun için Ge bizim mütevuli muzafleriyetlerimizden bıkmışlardı. Aman hele Joselito diyorlardı, scson beğalara olyon yütt vuvor Ha düyle, mrı dörüziyoz, koca koca hayvanları, öyle Mealaylıkla yakıyınır ki... Bir akşam Madridde Palazzada boğala- g devirmiş istizahat adasına — çokiliniştik, birdenbire hakkın ellerinde biletlerle kapı- — Haırsızlar. bizi sayuyurlar. ygaramızı geeti isteiiz diyorlurdı. Nümayişçiler at — ©. brepai ayrı ayrı sövdüler we mihuyet bizi Aarakıp 'ta gittikleri zaman ben: — Bana z gelir diye boynumu büküp Yürüdüğüm zaman Şoarlito yazıma sokul- du: — Belmornte dadi. Ben çoktanberi sana bu meseleyi açmak üstiyordum, işte şimdi TKangfınızza Tirsat çiktı. — zammedivomum bi meydana çikamıyacağımız gün gelecektir ve belki de gelmiştir. — Ne yapalım. — Müdridde dövüşmiydlim, başımızı a- p güdelim. Bir kaç mevsim tüç uğrumıya- hm, başka güreşgiler gelip talinler.” dane- minler. Ertesi gün ibir kere daha dövüşe - cektik. Fakat mukaveleyi feshettik ve Ta- Taveroya gittik. İlk müsabakayı Josalito yapacaktı, © - mun için sdhaya gitmedim ve bulunduğum pamsiyonda akbaplarla poker — oyuamağa başladım. Birden telefon çaldı, urkadağlar dan biri telefona gitti, gibi okmuştu. geldiği zaman kül — Bir boğa Joselitoyu öldürmü 'Ben kafamı bile kaldırmadırm. Öinanmamnıştım. — Tıraşı bırak. Seni kandırmışlar. Telelon bir kere daha çaldı, bu seler ben | dedi. Havadise a tah-| uğruşmağa başla -| güttim. Evat hâdise doğru idi. Joselito ölmü tü. Bu hkdise beni gok mütesssir etti. Nlus- deği terkettim. rençper gibi çiltliklerde ça- Ön sene kadar piyasadan şekildim. Ben mözden kayboldukça —menakibim halk azasında yayılıyordu. O kadar ki bir zamanlar nefret edildiğim Madridde beni özliyenler oldu. — Belmonte hadi gene meydana çik di yorlurdı. Bazı İlletler verdır, be etse o işten vaz geçemer, Boğu güreş - çiliği de bizim iliklerimize öyle geçmiştir. Nefsimle uzun mücadeleler yaptım. Sırmalı kızmazı elbiseleri, üç baynuzlu şapkayı kaç defa aynanın kazşısında giydim ve çıkar- kdım. “Nefsimi yenemedim ve insan ne kadar *ö zayıf tarafıma geldi ve kabul ediverdim. öldürem İbir boğaya Takip bul, Bu dö- vüşü kime teklif et reddetmişti. |Madzid beni alkışlamağa hazırdı, bir za - |manlar üzerime hücum eden halka kendi - mi alkışlatacaktım. Bir tereddüt devri geçirdim — ve sonra bizdenbire gözlerim — parladı, şan. şeref... Önümde hepsi vardı. 'Beni ikna etmek için uğraşan adama: — Peki, dedim. Dövüşeceğim. Şimdiye kudar |2 tame güreş İlânlar asılmıştı. İsmim ağızdan ağza do İlaşıyordu. Kalbimi iftihar hissi dolduru - İyordu. Mahut pazar günü geldi çattı. Sa - hada, gu kovulduğumuz, üzerimize — larsz diye yün en binlerce halk teibünleri dolduzmuştu. Bir | zamanlar hiç kalkim titremeden oralarda dövüşürken, şimdi soyunup giyin: dada istavroz çıkarıyor, dualar ediyordum. Bamı ufak tebek müsabakaları pencere- nin demir parmaklıkları arasından seyret - fira, halk ta İbenim gibi müteheyyiçti. Bi- risi kapışı açtı Belmönte «man geliyor. de- | di m © - Sahanın karşısındaki parmaklıkların ö - nünde gardiyanlar benim boğayı hazırlı - yorlardı. 'Bando çalmağa başladı. Hlalk: — Belmonte, Belmonte... diye 'bağırı - yordu. 'Kalbim Gduracak gibi idi. — Gözümün önünde şimşekler çeker - ken sabaya fırladım. — Belmonte, kahıaman 'Belmonte, fe- dakâr Belmonte, hadi görelim sesleri kula- ğima çalınyordu. Şapkamı çikatdım, tallkı selimledım. Birden ortalurda Âdlayen meydaner: — Belmomte dikkat! dedi. Kudurmuş bir bağa ağzından köpükler zak düzerime dağmı geliyordu. Yaşlan- mştım, Eaki çalâki kalmamıştı. — Kırmızı , | kumaşı elimde bir kaç kere salladım, © yer- leri tazutarak üzerime dağru geliyor ve /be- ni bo)mııılıınnu vast getiremediği zaman da- tü ve hırsla kuduruyordu. Bir kere çok ciddi bir tehlike geçirdim, boynuzları kaburga kemiklerimi on san - tim uzaktan yalıyarak geçti. Artik hayacanım kalmamıştı, on Bbinler- ce insan scssiz ve sadasız duruyorlardı... Hayvan Ga, wan de “yorulmuştuk. Kılıcımı çektüm, bir keze nişam «aldim, getiremedim. Ortalığı: Tuhkh... Ah... sedleri doldurdu. İkinci defasmda 'ben oma kılıcımı sap « rast larkean o da boynuzunu sırtıma geçirdi. O büyük bir gürültü “le yerlere — yakdırkan ben de sırtımdaki sancının acısı Te bayila- cak ibi oluyordum. Bir azalık yalnız — Yaşa Belmante we saha inliyoz. cök- lera mendiller, şapkaler atılıyazdu. lışmak istiyordum. Sözümü — tatbik ettim. | ükleri sahada mızıka çılıym'du.— Ç! hJ ihtimali yüz binde Holivutta 100,000 müptediyi i tecrübe ınemada muva —-/” fak olma 17 dir!,, 'eden ve çalıştıran muallim Olives Hindsel “Yıldız olmak için güzel olmak şart değildir !,, Amerika muhabiri mahsusumuz Tevtik Sadullah yazıyor: Size bu mektubumla sinema dünyasının, e marul simalarından Olives Hindatl'in bir makalesini gönderiyorum. —Makalenin tercümesi şudur: Bir muharrir arkadaşım geçenlerde ba- ma, İnsanın aklıdı başından alacak güzel Tür genç kız resmi gelirdi: — Bu kız, ünemada bir hürika olmaz- a hayret aderim! Gedi. Mektebinde — de güzellik kraliçesi seçtiler. — O mühakkek, dedim. Gören güz kı- lavuz istemez. Fakat acaba mektebinin en popüler kızı olarak —da seçilmiş — midir? Derelerinde ileri midir? nnetmiyorum. Oldukça bir tal vardır. Herkesle başı hoş dedil dür. Deralerinde de © kadar parlak Fakat bunların bizle ne alâkası var? We fotagrafa uzun uzun baktıktan son- ya ilâve et — ulâde değil mi? —Öyle, dedim. Fakat kenı nuşmadan evvel kal'i bir şı "Yalnız gördüğüme biraz da ekuş konmaze cimsinden. — Kuş konmaz mı? — Evet toptan satılacak — nesmneler Meselâ bir balette falım fevkalâde olabi Ve zannederim ki bütün — olabileceği bundan ibarettir. Arkadaşım, ne deı. ek ist mağrur * İhüküm verdiklerimle beraber, bu 17 senede TAZ n kın genç ve yodı Bazılarını, ilk b Jounz, Iın. ha .nım— Karçu Moflay, Willizm Etemn. | “İGertnide Midhael, Ray Milan, Michael fi WX»'hd n, ve Amn Dvorak'tır. Bu isimlerin belki bir çoğu size yaban- | daha, onlar da — ilerleyeme- püler kızın rosmini iete — D evlenecek, ded Hkle alâkadar olacağını Hem, öyle pek güzel bir kız da de; — Nat Uzutter gö mirdi sire icee) Sinema ve zannetmi cıdır. Çüzkü, miştir. Holivud'a ilk yeldiğim abeş senede, bir muvaffak artisi zaman — bana dıyor Olivos Hindsel ve talebelerinden bir kaçı İddia ve ısrarını takdir ederek kendisi- ne yardım etlim. Fakat anlayış göslermedi. liği para ve randır. Bir kaç ay kızla konuşi ev Ten bir Ce İye'çalşamık, v T Jıı'r başlamış. Güzellğine de dı,-m |Fakat çok şükür i dönüşki almak akıllılığını n bürüm iyi hassalarımı unutturacak kadar manâsız ki, bilı göstermiş. Çünkü ba we dutgun bir hali vardı. Avustralyada Güzellik müs sı ka geleceğine dalr a zanan bir kızdan Holivu bir mektup aldım. Evce hât oturmasını tavsiye için bir cevap yaz” ardum ki, geldiğini ve beni gözmek İ& ile berabet inde rahat Mektubu ğunu herkese anlatmak isterdim. Fakat ol- bilirseniz, bize küfi» dediler. Her beş se- İt âni bildirdiler. sene i- İyola çikmış. Manasızlık, daha kilik kıyar mede bir artist istemiyorzlar. İl gey yür Sü)|ikü sonlar da bir devrede artık sona eriştik- çinde, uzun tecrübelerden sonra b muyor. Güzellik kraliçeleri, ümütle ve eni- miystle her tardftan Halivada — akıyorlar. Onları kışkırtan biraz da etrafmdakiler: «O kudar güzelsin kil Sinemada hâzilm olunume Hümdt hatlâ emmiyet veriyor. Fakat sonunda | bütün bu güzellik ilâk ve ilâhaları, ola ola;ij STdir bir fgüraritlan yukarı çıkamıyorlar. S ei Film âmillerinin düzinelerle vana Teti el NS DA LAİ Te SYA SEelüle NÖ İNorma Shenrer olabilecek — bünlerce kız. Angeles'c Yadar, en 'Büyük şökiflerde ol- Guğu ibi, en Wfek kumbilerda Kati meselâ bir Olark Guble kabiliyetinde bin- DK l S am b derce erkek vardır. Hattâ, belki bu satırl gö m ekuyan sizler oulardan birisinizdir. Fe- Bu gözcüler, amatör veya profesyönel, - ç b İN l se pakşerasn şunu hatırlayın: — Şansınız — 100 KSN ae dyoa binde birdir. :"'"'k"' bislercesi Holivuda — göndefi”| — (40 Dinü. birin, kendiniz olduğunu dü- : şünüyorsanız, bugüne kadar Bunların tekrar gözden geçirilmesinden sunra, “diğeflerine misbetle daha kabiliyetli götülen, yüzlerce genç Holivuda — çağrılır. Daha ince tecrübeler için çalıştıtılır. İçle- rinden 6 tanesi muvaffak — olabilirse ae mutlu... pabileceği kanaatini uyandıran bir tek artist ile kanaat ediyorlardı. Dikkat edin: Bütün hu zahmetler, slar elinde uzan çal: dum. Arkadaşımın büsbütün —canı siki- mıştı. Bana garip garip baktı ve zesmi aln- zak çiktı gitti. Sinemanın dünyanın en güzel kız veya efkeklerini aradığı kanastinin yanlış oldu- | | onlura | E |popüler bir astist evsafını kazanabil Bugün alelâde bir adam. eramsl Bir yıldızv kanaati tamamiyle | v bir bir malar, mek i- Yarm göbi ancihişeler, çok imütaha gözcüleri P" seçilememe- nizin yeğâne sebebi mühim bir — kabiliyet | noksanıdar: Kemiğine dişlerinin bütün — kuyveliyle satılan ve onu hiç Bir kuvvete kaptırma-! yan bir bolduğum ilitiras ve inadı. Tddia sahibi olduğumuzu kubul edelim. ! 'Gürellik Helivudda en müptezel nes-|Fakat ya ailenizin srarile, ya meseli Ho- medir. Her dakika, firüranlar bürosu, iste- İivudun mzaklığından, veya iyi bir meslek diğiniz kadar güzelle doludur. Ve bu kazİve yahut ta hayrrlı bir izdivaç uğrunu iddi-. veya erkekler o kadar güzeldirler ki, gü- vtenler hayretlerini ifade edemez, âdeta ne- fesleri durur. Fakat güzellik, hakikt bir artistte ara- nilan esas vasıf değlidir. Yıldızlar arasında, cidden güzel Jar da vardır. Fakat güzellikleri, —onların muvalfakiyeti üzerinde, tesir — etmemiştir. Muvaffakiyet için asil esas — cazibedi Güzellik ise filmi alanın, makyajcına, ber- berin, dişçinin, masajğcmın, terzinin marife- ııdır 17 senedir, yeni istidatları tecrübe tim, seçtim, çalıştırdım. Çalıştırdıklarım a- anızı terkedersniz. Holivuda erişememeniz, gözcülerin na- zarı dikkatini celbetmek madığınızdandır. Fakat, bir firsatını — kazan- tecrübe filmi min, ekseriya sizi büyük bir sukutu hayale | uğratacağını da unutmayın, Bununla beraber, artist olabilmek için olan- yorulmak bilmeyen bir ısrar, hattâ bir fik. Ti sabit esastır. Geçenlerde bir genç haber vormeden yazıhaneme geld — «Artist olmak orumu dedi. İçeri nasıl sordum. girebild #Duvan aştıme cevabını verdi ve ilâ rasında, tanınmış yildızlar da var. — Çün- |etti. «Tü Şarktan geliyonum. Şimdi, boğar, tokbağuna bulasık yıkıyorum. Fakat vaffak olıhlıııı'»: için, ucunda ölüm de ol- sa 5ı.lı cağım.n leri ve daha üleri gümenin imkânı olmadı- İğ) kanaatine varıyorlar. — L Resimlerine ve el yazılarma — bakarak mu- j | İresim, stüdyo şeflerinden Liçin belli başlı esaslardan biridir. fet, konuguş ve harekâtında aşikârdı. Bu gün Los Angeles'de bir mağazuda çahşır yor Günün birinde, gazetelerde çıken bif birinin — nezari dikkatini celbetti. «Bu kaında bir şeyler varı diyezek zesim sahibini bana gönder* İdiler. Genç kız nadir bir zekâ ve iddia 8 hibiydi. Muvaflak olacağına ka: dı. İki-sene hiç bir film çe da üç gün beraberce çalıştık. elince ketdisine ufak bir rol verdi Rolünü © kadar sevimli ve tabü yir şek başardı ki lar arasına katıldı. Bu genç kız Jean Par ker'dir. Virgisla Bruce, .çok güzeldir. Fazla &* Tarük kuvvefli Bir zekâ, ve pek çok sinemâ derhal el -üstünde tutulan artistinde olmayan bir sadelik ve sıraklığa sahiptir. Fakat asil muvaffakiyeti zarafetidir. Virginin bu hüssasından istilt* tle ederek çalıştı. konuşmakta olduğu gibh şaikıda da kabiliyetini amtıran, kuvvetli bi! yıldız oldu, Bunun aksi, gayet güzel sesli şarkıcılar rin, hemen ekserisinin konuşma kabiliyeti komasusunun olmamasıdır. Temiz konuşma, kelimeleri doğru telâfi -rmek basit fuz ve onlara lâzım gelen aheng demeoktir. Arzu edilince alfabe ka: bir şeydir Fakat bu basit kabiliyet muvaffakiyet Roberl Young, atı aylık tecrübe konlturatı biter * ken, 'daha bir kimsenin gözüne çarpı i vekit ; bu konuşmanın İüzümsuzluğı Bana gönderdiki hevasi Fakat bunu be iddizli ölurak Asıl k m basit rolü sime . Bilâkite , Bü yetti. ndisinü ma çıkan bütün heveskârların he* ölüye” Jert men hepsi ikendilerine evutldum, sums gibi kısa bir Yol verdiğimde yer uzmup kıvrandılar. Robert Yomng, yerlett