10 Temmuz 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

10 Temmuz 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayfa c N 'SON POSTA İalalA KA Rper ci bir. ada fadam Bir mühendis karısını, kaynanasını ve karısının âşıkını öldürdü Faciadan sonra teslim olan katil başından geçenleri anlatarak bütün zabıta memurlarını ağlattı Milânoda tüyler ürpertici bir aile fa- clası olmuş, bir mühendis karısını, ka- yin valdesini ve karısının âşıkını ök dürmüştür. Facia .akkında şu tafsilât veriliyor: «Mühendis Mariyos son zamanlara kadar karısiyle gayet iyi geçiniyor, ka- rıkoca komşular - arasında iyi bir çift olarak tanıyorlardı. Fakat bir kaç aydanberi bu vaziyet değişmişti. Mühendisin evinde için için yanan bir ateş vardı. Bu ateş nihayet feci bir cinayetler silsilesine sebep ol- du, ve Mariyos karısını, kaynanasını ve karısının âşıkını öldürdü.. Mariyos bu kanlı hâdiseyi şöyle anlatmıştır. « Kaynanam evimize gelinciye ka- dar, karım ile pek mes'ut bir hayat ge- giriyorduk. Herkes bizi model bir çift telâkki ediyordu. İşim iyi idi. Karımın bütün arzularını tatmin ediyordum. Bir de çocuğumuz dünyaya gelmiş- t Ben de hayatımdan fevkalâde mem- nundum. Günün birinde karım yanı- ma geldi. Onun hatırını hiç bir zaman kırmıyacağımı bildiği için: — Mariyos, dedi annem kardeşimin yanında rabat edemiyormuş. Ben de kendisini buraya davet ettim. Artık bizimle beraber oturacak. Ben muvafakat ettim, karımın ha- tırını kırmak istemedim, nihayet ka - yın valde geldi. Bir müddet hiç dırıltı çıkmadı. Hat- tâ evin işlerine yardım ediyor, karıma polise Nişanlım Para istiyor Vereyim mi? «4 ay evvel nişanlandım. Bu kız da- ha şimdiden benden para çekerek gi - yinmek istiyor. Ben ise kendisine sabret- mesini, beş on kuruş toplayıp düğünü - müzü yapmamızı, sonra bu kabil mas - raflara bakmamızı söylüyorum. Sonra ben nişanlanmadan evvel bu kızın bir iki etkekle daha düşüp kalktığını öğrendim. On beş gün içinde benimle yüz göz ol - du. Ben ise bir kızın bu kadar çobuk yır- tılmasını anlamıyorum. Nişanı bozsam mi dersiniz?» Beyoğlu İ. Döner Anlattığınız sebepler bu kıza simma- Mıza manidir. Siz mütemadiyen ondan şüphe edeceksiniz. Kız da daha şimdi - denden sizden para islemekle hata et- miş. Nişanlı hediye alırsa alır, fakat ni- şanlıdan ne para, ne de eşya İstenmez, Başka erkeklerle görüşmüş olması, siz sevmesi şartile affedilebilir. Kızı bir müddet daha tecrübe ediniz. E- ğer yıldızlarınızın barışamıyacağım an- Tarsanız ayrılırsınız. arkadaşlık ediyor diye memnun da ©- luyordum. Ara sıra göğsünden bir resim çıkarı- yor: — Ah Pizani, zavallı yavrucuk diye ağlıyor. Ve o gençten bahsediyor- du. Bir gün eve o fotograftaki genç gel- di. Karım gene yanıma sokuldu: — Pizani, annemin yeğenid tanberi işsiz, onun bir iş bul: dar burada kalmasına müsaade Hattâ sen de ona bir iş ara. Zavallı çocuk, çok bedbaht! dedi, Ve delikan- h da eve yerleşti. Ben işe güce gidiyordum. Pizani iş arayacağına tembel tembel evde otu- ruyordu. Sonra karim ile alâkadar ol - duğunu gözlerinden anlıyor ve karı -| mın da kendisine karşı çok lâübali ol- duğunu seziyordum. | İçime kıskançlık girdi ve Pizani de-| nilen adamın kim olduğunu tahkika | başladım. İlk öğrendiğim şey, bu deli- kanlının kaynanam ile hiç bir alâkası bulunmadığı oldu. Bu sefer fena hal- de şüphelendim ve içime kurt girdi Tahkikatımı derinleştirince Pizani ile karımın benimle evvel tanıştıklarını bir müddet beraber gez- dikten sonra, evlenmeğe karar verdik- lerini, fakat sonra Pizaninin karımı terkederek gittiğini öğrendim. Bu hakikatleri anladıktan sonra, maksadım evdeki eşyamı alıp gitmek (Devamı 8 inci sayfada) » Çok- et evlenmeden Kararınızı vermekte acele etmeyiniz. * «10 senelik evliyim. İki de çocuğum var. Karım tabammül edilmez bir mah- lük, iki defa mahkemeye düştük. İki de- fada da mâhkeme barışmamıza karar verdi. Ben bu kadınla bir dam altında yaşıyamadığım için evi bırakıp kaçtım. Şimdi ayrı yaşıyorum. Çocuklarımı ida- re edecek kadar para veriyorum. Fakat serseri ve perişan bir haldeyim. Boşan- mâanın bir yolu yok mu? » * Salâhaddin Mahkemeden karar almadıkça ayrıl- mak mümkün değildir. Demek ki mah- kemeyi kandıracak kadar kuvvetli ta- lâk sebepleri ileri süremiyorsunuz, Ço - cuklarınızın hayat ve tahsilini temin edi- niz ve bir müddet sonra ayrı yaşatınız. Bu tecrübe belki sizi yakınlaşmağa sev- kedecektir, ncıya ka-, CÜDÜ Engüzel sne aktörü kimdir? H Ü N Holivutta en maruf sinemacılardan hey'etinin verdiği karar kurulan jüri Kadın yıldızlar karara ne diyorlar l (Holivot) un en mühim sinema mec -| mualarından biri, erkek sinema san'atkâr- | | ları arasında en güzelini tesbit eylemek ü -! zere büyük bir müsabaka açmıştır. Bu müsabaka pek büyük bir alâka uyan- dırmiştir. Müsabakanın ciddiyetini anlamak üze- tesbit etmeğe memur edilen jüri hey'etinin isimlerini 2- tağıya yazıyoruz: | — Sesil dö Mil. Meşhur film pro « düktörü. Samiel Goldvin. M. G. M. stüd- yoları sahiplerinden. Valter Vanger. Meşhur, film ya-| panlardan. Miçel Leisen. Meşhbur sahne vâ.- zi Make Faktor. Holivut'un güzel - lik enetitöleri sahibi. — Cek Dawn. Baş makyajcı. re müsabakanın neticesini S- 6 7 — Erm Vestmur. Baş makyajcı. Türi bir hayli uğraşmıştır. Vardığı neti- güzelliğin bütün vasıflarını taşıyamaz. Ya- ni «tam manasile bir güzel» tipi bulmak im- kânsızdır. Fakat, buna mukabil sinema san'atkâr- ce şudur: Belli başlı bir sinema san'atkâzı | ları içinde muhtelif azaları itibarile en zi- yade şa; kaydolanlarını tesbit eylemiş tir. Jür mıza bildiriyoruz. Yapılan tasnife nazaran gu neticeye varılmıştır: En güzel baş: Klerk Gebl Rober Taylar En güzel eller: Şarlo Lesli Hovard in vardığı neticeleri okuyucuları - | En güzel vücut: En güzel göz: Buster Kreb Şarl Buaye Ronald Kolman En güzel ses: Ronald Kolman » Herber Marşal n V!ıı'çı'mli erkek: En (üıelîiız.- Klerk Gebl En sevimli: Errol Fiyn Lesli Hovard Fred Aster |En güzel burun: Con Barrimur Rober Taylor | — Şarl Busye ; Ronald Kolman Geri Kuper ı Fred Aster İ Lesli Hovard Klerk Gebl Bu jüri heyetinin bir hayli uğraştıktan sonra vermiş olduğu kararlar bilhassa ka- din san'atkârlar arasında bir hayli dediko- dulan mucip olmuştur. Jüri heyetinin kararları hakkında ne dü- şünmekte oldukları başlıca sinema yıldız- Tazına sorulmuştur. (Marlen Ditrih) şu cevabı vermiştir: keğin güzelliğini anlıyamaz... Banu kadınlara sormak icabeder. Jüri heyeti kadınlardan ibaret almalı idi. Ya- hut heyetin içinde bir iki kadın bulunmalı âdit... Bir kadın bin erkek içinde en güze- lini derhal seçebilir!... (Norma Şerer) ise şu cevabı vermiştir: — Bu haberi sizden duyuyorum. Şaştım. Ben erkekleri daha ciddi sanırdım! Bi- zi bu hususta tenkit ederlerken kendileri de bu gülünç hale düştüler... Aralarında güzellik müsabakası mı tertip etmek isti - yorlar?...» (Klodet Kolber) in cevabı ise şu ol - muştur: — Tam manasile, yani güzelliğin bi « tün evsafını hâiz bir kadın bulunamıyacağı gibi bir erkeğin dahi-bulunamıyacağı ga - yet tabiidir. Bunun için jüri heyetinin gülmekten başka bir çey yapılamaz... Canet Mak Donald: kararlarına — Beyhude yoruluyorlar... Erkek er -| — Bana sormuş olsalar idi ben tam ma- nasile güzel erkeğin kim olduğunu kendi- lerine bildirirdim. Sormadıklarından dola- .TEYZE yı süküt ediyorum... demiştir. o, T. Şarl Lauton'un faaliyeti Sonbaharda (Holivut) ta (Vatanper - wer) adında bir filim çevrilecektir. Baş - rol Şarl Lauton tarafından yapılacaktır. Şarl Lauton'un İngilterede çevirmekte olduğu Rambrand filmi bir bayli — ilerle- miştir. Bu filim önümüzdeki Sezonun en kuvvetli eseri olacağı muhakkak addedil - mektedir. Amerikalılar deniz altında filim çevirecekler 1915 senesi mayısında, İngilizlerin en büyük yolcu gemilerinden biri olan Luzi - tanya, (İrlânda) sabilleri açıklarında bir Alman denizaltı gemisi tarafından torpil lenerek batırılmıştı. Gemi halen yüz metre kadar derinlikte yatmaktadır. Geçen sene bir dalgiç kumpanyası ge- mide kalan malları ve geminin bazı mü - him kısımlarını çıkarmağa teşebbüs eyle- miş idi. Bu ameliyata ağustos ayında devam e « dilecektir. Mühim bir Amerikan filim kumpanyası dalgıçların deniz altında çalışmalarını fil- me çekmek üzere dalgıç kumpanyası ile anlaşmıştır. Amerikalılar yeni icat edilmiş olan bü - Yük bir âlet sayesinde bu filmi çekecek - lerdir. Rus - Japon harbinin filmi Mühim bir Japon stüdyosu (Rus - pon) harbini filme çekmeğe karar vermiş- tir. Bu hususta muavenet gösterilmesi için hükümete müracaat eylemi: Japon hü- kümeti stüdyoya vâsi miktarda yardım et- meği vadeylemiştir. Japon donanmasının mühim bir kısmı bu filimde «Çoşimas de- niz harbini canlandıracaktır. Ronald Kolman Ronald Kolman «Kayıp Ufuk» adında bir filim çevirmek üzeredir. Klodet Kolber yeni bir tarihi filim çeviriyor Klodet Kolber yeniden bir tarihi filim çevirecektir. Arüstin bundan sonra — bir müddet için istirahate çekileceği sanılmak. tadır. Süzi Vernon Süzi Vernon Berlinde büyük bir fikm gevirmek üzeredir. Filmin ismi Ville A - matol'dur. - Amerikan yıldızlarının içinde sevimliliği | ile meşhur: Roşel Hüdson zarif bir plâj kıyafeti ile

Bu sayıdan diğer sayfalar: