Yazan : Orhan Selim KAN KONUŞMAZİi — Son Pastanın Edehi Tefrikası: 27 İngiliz anahtarını fırlattı yere. Bir çe- Kiç akkı ve crvatanm kalasına indirme ğe başladı. Çekici de fırlattı. kuvvetiyle bir tekme attı tezgâha, Can acısıyla: — Memed! diye bağırdı. Al şişeyi, şuradan git yüz dirhem doldurt. Ahmed kaç gecedir içiyor. her yendiği ve maki-| naya her yenildiği günün gecesi, dük- libian “üstünde, keponklari kaparivış Çarşıyla başbaşa kalınca içiyor. Ya bir zaferin neşesini çıkarmak, ya bir mağ- lübiyetin acısını unutmak için içiyor. Fakat bu güpe gündüz ilk çişi olacak. Geceyi beklemeğe tahammülü yok. Memed rakıyı getirdi. Ahmed ço - buğun elladen kaptı gişeyi Tergâha tort tera baktı. Sonra tezgâhın üstüne oturarak şişeyi dikti. Memed korkuyor. Ahmed arka arkaya dört beş yu - dumda şişeyi yarıladı. Başı dönüyor. Şimdiye kadar dön- mediği gibi dönüyor başı. İçinde bir şeyler yumuşuyor -Ağlamak geliyor i- içinden. Tezgühın üstüne kapanıp höo: | gür hüngür ağlamak. | Karşısında başı yana eğik duran Me- mede baktı. Çocuğun ipince bir boynu var. Sanki demin yediği tokat onun başını böyle yana eğriltmiş. Şişeye bir daha sarıldı. Boğazında yutkunmalar. Tezgâhın aynasını ok - şamağa başladı. Tıpkı haşarı atının ba- | şını okşiyan bir arab suvarisi gibi, Memedin korkusu yavaş yavaş ge-| çiyor. Şimdi birdenbire - sarhoş olup, yüzü yumuşıyan bu tek kollu aksi us- taya merakla bakıyor. l Ahmed, gırağın kendine baktığını | gördü. Bu mavi çocuk gözleri karşı -| sında dehşetle zavallı buldu kendini. Sarhoş ve acıklı bir sesle: ' Rak oğlunu dedi, iyi bâk bana.. Ben bakılıp ibret alınacak bir herifim. Benim gibi olma sakın. Kolun kesilir- se kaldır kendini denize at. Fakat kim- senin dükkânında sığıntılık etme. Nu- ri ustayı kötülemiyorum. Hayır. Hayır katiyyen. Nuri erkek çocuktur. Sapına kadar arkadaştır. Ama ben de enayi değilim. Beni ortak aldı. İş çıkarırım düm mi? Yoool Bana acıdığı için, .. Ben sığıntıyım onun yanında. Sakat. Bir kalem ayarını beceremiyen bir sı- gantı.. lizi yadiri daha çti Sözlerini korkunç ve karışık bir ma- sal gibi dinliyen Memede doğru eğil - di: — Benim de dükkânım vardı, dedi. Bundan daha büyük, daha çok iş çıka- rır bir dükkân... Birdenbire gülmeğe başladı: — Dükkân nerde şimdi? Manda yuttu. Manda nerde? Dağa kaçtı. Dağ * me oldu? Yandı kül oldu. Memed farkında olmıyarak cevab verdi: —Savruldu... — Doğru söyledin be çocuk! Külü savruldu.. Haydi bir kerre daha dike - lim. Sıhhatine oğlum, " Ahmed, şişenin sonundakini çekti. Bir müddet sessiz durdu. Sonra, sallan- | di. Sonra, tutunmak istedi. Sonra, yıl- dirımla vurulmuş gibi, sapsarı, yıkıl- dı tezgâhın üstüne. Başı aynaya çarp- t Alm kanadı. Memed, makinaya ve makinanin üs- tünde yatan tek kollu adama baktı. İ- ki şeye karar verdi: Büyüyünce rakı içmeyecek ve ne olursa olsun kolunu | İastirmeyecek. Bütün Makinayı e Usta, yağlıkçılardan kundak takımı, Uzun çarşıdan beşik, Mısır çarşısın - dan bir emzik aldı. Beşikle kun- | dak takımını, küfeciye verip eve gön-| derdi. Emziği kendi götürecek, — Nerde kaldın be usta? Ben de bekledim, bekledim gidiyordum ar - tık. İçeri girdiler. Usta Ahmedi arandı. Yok. Çırak Memed tezgâhı temizliyor, Ahmed bir yere gitmiştir, diye düşündü. — Ne var, ne yok Selim bakalım. Seni görmiyeli bir on beş gün oldu.. Selim güldü: — İşimiz başımızdan aşkın be us - tam. Politikalıcık bu boru mu? Usta da güldü: —Haydi bakalım, dedi, göster ken- dinit, — Sahi mi söylüyorsun usta? —— Niye yülem söylüylen. Müdera tü yazıldın bir kerre. İnsan tükürdüğünü yalamaz. — Aman ustal — Biliyorum, Ahmede yardım i - çin... Her ne hal ise.. Daha ne var, ne yok.. —sihk H mabi'be vta. geç cuma günü bizim çocuklar seni Kızıl- |toprak istasyonunda görmüşler.. — Evet, güvur Cemal hocayla o -| nun bildiklerinden bir paşazadenin köş- 'küne gitti. Ama herifle yarım saatten |fazla konuşmak nasib olmadı. Sana bir| şey söyliyeyim mi Selim, ben kendi |payıma, bizim evkaf kâtibi Nuri bey- den yukarısına dayanamıyacağımı an - hyorum. O bile domuz ya.. Heriflerin her sözü, gülüşleri, kımıldanışları ba- şünmemelisin artık. Yarın öbür g |Talâtla, Enverle ahbaplık edeceksin.. | Selim dargın: — Deme be usta, diye sızlandı, To- punun canına okumuşum. Nuri usta, sırf bahai değiştirmek için sordu: — Ahmed nerde yahu? Çırak Memed atıldı: — Yukarıda ustam. Uyuyor.. Usta şaşırdı: —Uyuyor mu? Hastalandı rm yok-| sa?. Çırak, yorganci Selime baktı. Yor- gancı Selim, bilhassa gayet ehemmi siz bir şey söylüyormuş gibi, çocuğ nun yaramazlığını ört bas etmek isti- yen bir ana gibi izahat vermeğe başla- di: — Hasta filân değil, usta. Biraz başı dönmüş hani, Demin dükkâna gelince şurda tezgâhin üstüne abanmış bul - duüm onu. Yukarı odaya çıkardık. Usta korkuyla sordu: — Sarhoş mıydı? Selim telâşlandı: — Yok canım. Karnı ağrımış ta... L yi gelir diye.. Ustanın fena halde canı sıkıldı. Za- ten kaç gündür Ahmedin geceleri iç - vğinden yüşbileniyör Bülünk' abülle; vötüten Gekçeili bi sarhoşluk düşmanı olduğunu bilir, Sefim hâlü konuşayor: — Gençlik be ustam. İnsan dertli ol T çekiror kabayi. Dort de bi değil ki.. Dert gelirken sabab. akşam, saat, gün tanımıyor ki.. Hani iş zamanı içmek yakışık almaz ama ...Kim bilir delikanlının aklına ne geldi, niye iç - lendi yine.. Hoş gör ustam. GCeçer.. Usta' Ahinedin içmesini hoş görüp görmemeği düşünmüyor. — Ahmedi kurtarmak lâzım, diye mırıldandı. Selim ses çıkarmadı. Çırak Memed başını eğdi işinin üstüne. Çarşıda, kapanan kepenklerin sesleri dolaşıyor. Usta; — Hâydi, gidelim, dedi. Memed sordu: — Yemek almeğa geleyim mi we - ta? — Dükkânı kapat, gel. İtayor bana! Ama sen benim gibi dü -| “SON POSTA İzmitte 17 köylü tevkif edildi (Baş tarafi 1 inci sayfada) seyi çıkaranları yakalamıştır. Bu hâdi- se dolayısile 17 kişi tevkif edilmiş, 31 kişi de muharrik ve müşevvik olarak nezaret altına alınmıştır. Hâdise bir çiftliğe su vermek yüzün- den çıkmıştır. Mehmet Bey - çifliğine Kollar köylüleri su vermemektedirler. |Çiftlik sahibi mahkemeye müracaat et- miş, baftanın bir gününde Kollar kö- İyünden geçen dere suyunun - çiftliğe vesilmesine Hüi almıştır. Bir'iera me- muru ile bir jandarma bu ilâmı tebliğ için köye gitmişlerdir. Fakat köy ihti- yar heyeti jandarma ile iera memuruna muhalefet etmişler, yazdıma giden l lartnalat GÜ gee Yareişklasli Güreşcilerimizin yeni ve parlak bir zaferi Dün gece Almanları 7 - 0 maglup ettiler, müsabaka- ların dördü tuşla bitti hücum ettiklerinden bir jandarma hafif| ! surette yaralanmıştır. Köylüyü hâdise çıkarmaya sevkeden köy muhtarı kaçmıştır. Adliye tahki- kata el koymuştur Bir Doktorun Günlük Cumartesi Notlarından ©) . Yaz sporları Havaların scaklığı arttıkça sivirleri bozuk olan bazı hastalarım sorüyor: — Bu sıcaklara karşı biz ne yapa- lm> — Yaz sporları yapınız. Yazın scaklığını giderecek birinci spor sudan başlar. Evvel& ılık sonraları giltikçe soğuklaşan evde su dökünme- leri sabahları kahyaltıdan evvel bunu yaptıktan sonra bir çeyzek kadar bir beden hareketi ve yahut biraz hızlıca bir yürüyüş bunu takip etmelidir, Soğuk su duşları ve silinmelerde hava cereyanlarına mani olmak için, azami bu duşların dört dakikadan fazla de- vam etmemesine dikkat etmek lâzım- dır. Tatlı sudan başka denizi olan yer- lerde banyolar ve yüzme hareketlerini yarınki saayfamıza bırakıyorum. (*) Bu notları kesip saklayınız, ya- hut bir albüme yapıştırıp kolleksiyon yapınız. Sıkıntı zamanınızda bu notlar bir doktar gibi imdadımıza yetişebilir. Bir amelenin ayağı parçalandı Şark şimendiferleri Yedikule atelyesinde c.ılqın Selâhattin torna tezgâhı üzerine 700 kilo ağırlığın- da bır demir yudeştmdmı bu çalamış mecruh derhal Yedikule Rum has tahanesine kaldırılmıştır. Üç-tramvay birbiri ardına yoldan çıktı Dün saat dokuzda Beşiktaş tram- vay caddesinde Recep eczahanesi önünde Bebek cihetine gitmekte olan 1005 No. ht vatman Enisin idaresindeki 239 No.h tramvay makasın bozuk olması yüzünden yoldan çıkmıştır. O sırada Ortaköyden Aksaraya gitmekte olan 1039 No. l1 vatman Mustafanın idaresindeki 217 No.lı tramvay da bu tramvaya çarparak raydan çıkmış, onun da camları kırılımştır. Bımları raya koymak üzere de- podan getirilen 1153 No.lhı vat- mantn idaresindeki 245 No li tramvay arabasıda makas kapalı olduğu için raydan çıkmaştır. Bu üç tramvayın birbiri arkasına ray- dan çıkması yüzünden seyrü seler 20 dakika kadar durmuştur. Sayın saylavları davet Türk Olümpiyad hazırlık komite - sinden: İstenbulda ecnebi — takmlarla Anahtarı | yapılacak güreş ve futbol mrüs: Vakit akşama yakındı ama dükkâ-|Ahmed ustanin baş ucuna, sefertas - |larma sayın saylavların şercf verme - larıyla beraber, şöyle görebileceği bir|leri rica olunur. na uğramadan eve gitmek istemedi. Dükkân kapısında yorgancı Selim karşıladı onu: yere koyarsın. “Adres m.ılum olmadığı için daveti- Macar futbolcularile maç bugün Berlin Olimpiyadı bazırlıkları — dolayı» tile İstanbula getirtilen Alman güreş takb mı dün gece Taksim stadyomunda güreş takımımızla ikinci defa olarak karşılaştı. İlk Güreş 56 kila: Hüseyin, Şönleben. Minder hakemi: Sadullah, kemler; Alman, İsmail Hakkı. yan ha« Oyunun ilk anlarında Hüseyin rakibini | altına aldı. Alman hakemi tarafeyni bera- bere, Türk hakemi Hüseyini galip ilân et ti. İkinci devre ayakta başladı. Hüseyin, bütün oyun müddetince rakibinden Üstün güreşti, bir iki kere tuş yapacak olduysa da rakibi minder kenarına kaçtı. Hüseyin itti- fakla galip ilân edildi. İkinci Güreş 61 kile: Yaşar, Şönleben Minder hakemi: Alman, yan hakemler: İsmail Hakkı, Sadullah. Alman oyun tatbik edeyim derken Ya- sarın altına düştü. Oyunum yedinci dakikâ- larında Yaşar rakibinin sırtını yere Vdi ise de orta hakemi Alman götmel söyliyerek oyuna devam ettirdi. Biraz son- ra Yaşar Almanın sırtini minder haricinde yere getirdi. Yaşar burguya aldığı sıradın genk çaldı, ilk on dakika “Yaşar galip. 'Yerde güreşmeyi tercih eni 15 inci daki- kalarda Yaşar yine tuş yaptı, hakem ka> bul etmedi. Nihayet Yaşar çok hâkim bir güreşten sonra sayı hesabile galip geldi. Üçüncü Güreş 66 kilo: Serbest güreş Sadık - Mayster Orta hakemi: İsmail Hakkı, kemleri: Alman, Seyfi Cenap. Oyun başlar başlamaz Sadık — muhak- kak bir şey yapmak miyetinde Alman gü- zel bir atılış ile Sadığı altına aldı. — (ukat kurtulmakta zorluk çekmeyen Sadık güze bir oyunla Almanin sittemı dört dakika al- ı saniyede yere uıudı 72 kilo: Nuri - Vikke Orta hakemi: Alman, yan hakemleri: Seyfi Cenap, İsmail hakkı. Nuri de öteki arkadaşları gibi ilk dakika- larda yakibini altına aldı. fakat Alman mütemadiyen minder haricine kaçmağa başladı. Güreş yerde devam ederken Al- man hakem mütemadiyen ayakta güreşil- mesinde verar ediyordu. Fakat Nuri vakit kaybetmeden rakibini altına almakta — ge- cikmedi. İlk on dakika bittiği vakit — Nuri gelip idi, yerde güreşmeği tercih etti. Nuri zakibini mütemadiyen eziyordu. Neticede sayı hesabile Nuri gahip ilân edildi. Beşinci Güreş 79 kilo: Serbest güreş, met » Butner. Orta hakemi: İsmail Hakkı, yan he kemleri: Alman, Seyfi Cenap. Ahmet zakibinin — üzerine Güldö yan ha- mütbiş suretle eziyor, yaptığı bütün ayum- | del Ahmet ları Alman köprü ile kurtarıyıdu. halkın coşkun tezahüratı içinde — rakibinim sıstını $ dakika 37 saniyede yere getirdi. Altıncı Güreş B7 kilo: Büyük Mustafa » Kalncr Ona hakemi: Alman, yan — hakemleri Sadultah, İsmail Hakkı. Messinli Ah- lm)ı geliki altına aldı, ve bir dakika 36 saniyede re- kibinin sırtını yere getirdi. Yedinci Güreş Ağır siklet: Çoban Mehmet « Fogedes Orta hakemi: Sadullah, yan bakemleri: Alman, Daktor Saip. Çoaban arkedaşları gibi rakibimi altına aldı, ve eze eze 4 dakika 4 saniyede u..lı galip geldi. Almanlar Son Maçı Pazar Akşamı Yapacaklar Evvelce tesbit edilen programa göre Alman güreş takunı son müsabakayı pa- zartesi akşamı yapacaklardı. Fakat Almanyaya mümkün olduğu ka- dar çabuk dönmek isteyen Alman takımı bu mazereti dolayısiyle — so0n müsabakayı pazar günü akşamı yapacaklardır. Boçkay bugün ilk maçını yapıyor Berlin alimpiyadı hazırlığı — dolayısile İstanbula çağrılan Macar Boçkay dün sabah şehrimize gelmiştir. On beş gündür olimpiyat hazırlık kam- pinda idman yapan futbolcularımız bir ay sonza yapacakları müsabaka için me dere- cede hazır olduklarını bu maçin — göstere- ceklerdir. İkinci maç da yarın Taksim yapılacaktır. takımı stadında Çarşamba günü oynanacak — son maç Macarlara karşı iki müsabaka yapan takı» Tam ea iyi oyuncularından çıkarılacak bir takımla yapılacaktır. Macarlarla yapılacak maçların — bu iti- barla büyük bir ehemmiyeti olacaklır. Fenerbahçenin 28 inci kuruluş yiltönümü Önümüzdeki temmuz ayının beşinci pa- zar günü, Fenerbahçe sper klübünün 28 in ci kuruluşu yıldönümüne tesadüf etmekte- bu kıymetli klüp te- rafından Kadıköydeki stadında, apor teza- hürleri tertip edikmiştir. Bu tezahürler, gün aat 14,30 da başlıyacaktır. Atletler Bursaya gidiyor İstanbuldan seçme bir atlet takımı Bursada yapılacak şampiyonada — bu- hunma küzere yarım dokuz kişilik bü kadro ile Bursaya hareket edecektir. Galatasaray deniz bayramı tehir edildi Galatasaray spor klübünden : 27 Haziran 996 cumartesi günü Be- bekteki denizcilik lokalinde yapılması kararlaştırılmış olan deniz bayramı - mız ayni — tarihte şehrimizde muhtelif spor hareketlerinin — bir &- esi dolayısiyle 1! Temmuz cumartesi gününe bırakilmıştır. dir. Bu münasebeti o ’lslanhd Atina basketbol maçı Basketbol muçları tertip heyetin - lımılıul - Atina muhtelit basketbo, maçı, bu akşam saat 21;3U da Beyoğs iu Halkevi salonunda yapılacaktır. Bu maçtan evvel, Borkohba Kurtu - luş takımları saat 20,30 da aralarında ibir maç y.ıpuc.ıklurd.ır Mustafa çok güzel bir ayunla- zakibini| F ıyıîlu ve 50 kıuuşnu