Ü 10 Hiğlzen 'SON POSTA Sayfa 9 | First Vienna Son Maçta Galip Geldi Yaxzan : Suat Derviş Avusturyanın First Vienna takımı, dün| — Seviştiler - bilmem — bunada ıni.mlıı Bu işe; küçük bir gül fidarı gibi vazlı ve | üçüncü ve son maçını Ankara muhtelitile | demek ne kıdııdüı_ H;ı:o l?n mi Taksim stadyomunda ve büyük bir kala- | birbirinden haz edişi, birbirini özleyip is- balık önünde yaptı. teyişi sevişmek telâkki ediyor da, ben de T ieye Vörkm di İA & İlinee YA ) fır. İkinci devre Viyana: 3 Ankara sıfır ol- | landım - seviştiler diyorum işte.. Te mak üzere bitti ve First Vienna, neticede, söanmaz !wı: K :ıtldı Ş maçı 4-0 klllndı_ maranin (güm, : Daha ilk dakikalarda düzgün bir oyun | lar-.. Ve güneş (ufku kızıl) bir r::ıknîmb: SATL baame Vürcen "ulöman'esn İreemi Teinla bon eei Haa aa aactte, kazanmak - gayretiyle rettiler. Ve mor sularda İstanbulun koyu Ha alamal eç eee G Ha ge n aa yammer İ c l y d a ga n ae 'mabtaz eli yekkdıç | ÖSSS ÜN » OO CGR erE L BZi maklı elleri, kadının fil dişi gibi solgun ya- K çann Ti . beş dükilinm ukbetea | z S e n e müsavi bir şekilde cereyan etmiştir. Fa- Pirekskiiri bti değlscar üükünlk ? k._ı bundan sonra şerait değişmiş ve oyun ler. “Erbeğin. valığt bir hayvan igüsü - gibi Viyanalılar lehine dönmeğe başlamıştır. sarı kıvılcımlarla tutuşan elâ gözlerinin üşık İşte bu dakikalarda Ankara sol açığı bakışları kadının simsiyah gözlerinin — bir muhakkak bir sayı fırsatı kaçırmıştır. Bu- Alrika gecesi gibi yakıcı hararetinde eri- na Viyanalıların da kaçırdıkları iki büyük di fırsatı ilâve etmek lâzımdır. Seviştiler işte pekâlâ.. Buna sevişmek Oyun artık tamnmiyle — denilebilecek | 4.zil de başka ne denir.: bir şekilde Viyananın hâkimiyeti altına| Erkek kadına kendisini ne kadar sev- girmiş, soldan yapılan her hücum Ankara | diğini iyi bir jön prömiye sesi gibi tam kalesinde tehlike yapmağa başlamıştı. — |Dozunda titriyen bir sesle söyledi ve ka - Bu sıralarda Viyana sol içinin çektiği | dın onun sözlerini dinlerken yeşil ağaçların kuvvetli bir üt direkten geri gelmiştir. |arasından beyaz köpüklü sulara baktı ve /— Londra zabıtasına karşı 6 muharrir: 5 Bir itiraf Son Postanın tefrikası : 43 — Yazan: Margery Allingham — |olmazsa iki ay dinlen. Kırlara, köylere - i git. İngilterenin en tanınmış altı za- Gözlerini yumdu ve: Bela sömencisı Bargörg allinşkasi İ0 e0 , D e L le A Anthony Berkley, Freeman Vı"ıll:. ölbüz Grofta, Father Ronald Knox, M da xa zetİri Seyana,. aet LA eli Ihe:_':":ö"îkân.“d“ S SEEESliRi kahramanları meçhul altı zabıta en söyledim ve kendimi zaptede- romanı yazıyor ve katillerin keşfi- ||medim. ni İngilterenin en maruf zabıta mü- || — Luiz beni gülümsiyerek dinliyordu Fettişi «George Cornishı e bırakı- |( ve en nihayet: gorlar. Bunlardan dördünün eserleri- — Haksızsın! dedi, sen bu adamı ni okudunuz. Polis müfettişi de fik- anlamamışsın. Galiba da anlamıyacak- rİRİ anlattı. Şimdi bBeşinci mü- || sın. Kusuru, bu ihtiyaçları takdir e- :::;Ir Margerg Ailinghamın eseri der,ncmeıidiı. ( lamıştır. ki elimi Duizi " Bur eser Bitince gene polir müfet- || aç yözüne ak uzlarına dayıya- L a L S S GÜS GÜĞÜ Si at alalm H Ka Di sözürden dinleyeceksiniz. ni feda ediyorsun, Halbuki bu adam Luiz beni görünce: lâyık değil. Seni incitecek bir şey söy- — Polli, Polli, dedi ve gözlerinden |liyeceğim. Fakat eski bir dost olduğu- yaşlar boşandı hayretten dona kaldım. İma güvenerek söylüyorum. Ben Frank Luiz kapıda duran kadına bakarak | hakkında yığın yığın sözler işittim. He- dışarı çıkmasını söyledi, kadın miınil-İle onun Empirede meselesi... dandı ve ancak söylene söylene çıktı.| Luizin rengi uçtu. Ve: lî.u-_dı kapıyı arkasından kapaysrak| — Demek bu meselenin dedikodu- inimini. .. l Onu gördüğü anda ötekinden ne ka " dar usanmış olduğunu anladı.. M Usanmakl.. l Bunun ne demek efduğunu hepimiz uqu liriz değil mi? Bir zamanlar âdeta iştiyakla, seyredilen bir yüzün artık sizin için okunaç | okuna yıpranmış bir kitap sahifesi gibi hef 1 manasının apaşikâr oluşu onda yeni okus nacak bir cümle, yeniden keşfedilecek bir' — mana olmayışı... - AĞ Aşkta mağlüp mukavemet edendir de« dik değil mi?.. Zavallı kara gözlü, ıııl','; zaçlı kadın.. Onda da amma mükavemeğ | varmış... Sevgilisi kendisinden uzaklaştıkçal | ona karşı olan iştiyakı artıyordu. ğ O masada kaybettikçe oynamak hımnîf düşmüş olan bir kumarbaza benziyordu. O bu kumar masasında Allahım ne ilk — oynamıyordu ki. v Evvelâ ümitlerini, sonra haysiyetini, biür — tün duygü, ve enerjisini bu çılgın oyunaf vermişti.. v Ne istiyordu?.. Bilmiyordu?.. İçtikçe — içen bir sarhoşa dönmüştü... Bir müdafaas da #on neferine kadar kaybeden cesur bi — kumandan gibi inatçı idi. # Fakat o ısrar ettikçe öteki uzaklaşıyonu — ğ Fakat topa tekrar hâkim olan so! iç ikinci| elindeki kadife yapraklı ekzotik kokulu bir| du. Uzaklaşanı tatmanın imkâmı var maya © döndüm ve sordum: su yapılıyor. Daha başka neler var ki|yi; şüt daha çekerek Viyanalılara ilk go | karanfili bembeyaz dişlerile dalgın, dalgın | dı?.. — — Hasta mısın? * |saliba farkında değilsin? İü kazandırmıştır. Bundan — sonra — gütler| kopardı. H"'" yaşı, '“' sahne, ber kıskançlliş — — Hayır, dedi, yalnız yorgunum. | - Dışarda kopan bir gürültüden son - birbirini takip etmiş, Ankaralılar da gay-| — Ve bir gece... Karanlık, çok karanlık bir| hüviyeti lime lime ötekinin ayakları altın — — Bugün çok mu, çalıştın? ra Frank içeri girdi. Luizin bütün ser- | retlerini arttırmışlardır. gece... Sahile giden ağaçlı yolda bir da - | seren wıh:îh::" Hq'.m ıııluıı Vöye 4 — Hayır. veti bu adamı şişirmek ve şişmanlat -| — Ankara, Viyana kalesine bir korner| kika duraladılar... Bu küçük tevakkuf a- "'J'”&'L n M'“dfı"!"”"'lîd*n. ğ Ve yeniden ağlamıya başlayarak İmak için heba olmuştu. Odaya girince İçektiyse de bunu Viyanalılar — kolaylıkla | pında ne mi old'u?. Ne hlqın ben... l ;:ek ; u: m: 5 O_Pmığ;ıcuı tü | öne bıçkırıklar arasında: etrafına bakınarak beni görmemiş gibi | atlatmışlardır. Bu sırada Ankara — takımı| — Gece hikâyecinin keskin — nazarlarının | miy he Yeşil gi sebataiil — çıkmıştı. Ve önun tahammülü bitince er « — — Sahneye çıktım mı bir şeyim|hareket etti ve: kek canı ya hatalı oyunu tekrarlamağa, favl'ler birbirini | bile delemiyeceği kadar kalındı. kalmıyor, sahneden ayrılınca fena bo-| — Eva nerede? dedi. takip etmeğe başlamıştır. Yalnız yollarına devam ettikleri dakika bir çocuk masıl anasını ae — Ka DA ü ğ vi . x zuluyorum, Luiz cevap vermedi. Ben atıldım ve: _Nihıyf! Viyana takımı hâkim bir oyun- :::"' ::.::î,.d;:.g::uîâî:ı.îe m;(._,_". '::lb:'::__ erkeğin bütüğ j * Derhal tavsiye ettim: — Dıişarı gönderdim, dedim, çünkü la ilk devreyi | - O neticelendirmiştir. Sonra günler geçti... Kâh sahilde, kâh | lâkaydisine, ihanetine, fenahklarına ta 4 — Sen bir doktora müracaat et, — |Luiz ile biraz konuşmak istedim. ğ İkinci Devre kotrada, kâh yarı çıplak vücutlarile sula -| hammül etmişti. Sabretmiş ve beklemişti.i — Fakat Frank razı olmaz. Frank bana dik dik baktı sonra: Viyanalılar ikinci devre başlayınca ilk rın koynunda fakat daima ve daima be - raber kaldılar. Yanyana birbirlerinden bir an ayrılmadan... Seviştiler diyorum size a canım... Se - Frankın buna da müdahaleye hak -| — Affedersiniz, dedi, fakat bir kim- ki olmadığını söyledim. Luiz güldü.İsenin karımı rahatsız etmesini iste - Fakat onun bu gülüşü beni korkuttu |mem! ve isyana sevketti. Hiddetle bağırdım: | — Frank bu sözleri söylemekle beni — Bu böyle olmaz! Bu gidiş, gidiş İmat ettiğini zannederek karısına dön- değil! dü ve: Luiz, bana korka korka baktı. Ben| — Bu akşam bir klübe gideceğiz. de hiddetimi yenmeğe mecbur oldum. Orada senden parkı isterlerse çok iyi Ve sözü çevirerek sordum: söylemeğe çalış. — Geliriniz nasıl ? İsyan ederek bağırdım ve ağzıma — Fena değil. Gerçi Frank şikâyet geleni söyledim. ediyor ve gelirimizin azaldığını söylü- yor. Fakat vaziyetin dediği gibi oldu- ğunu zannetmiyorum. Bizim bütün iş- lerimizi Frank idare ediyor. — Demek ki eski müdürünüz Tupe gitti. Hâlbuki Frankı da adam eden oydu. Luizin dudakları tekrar - burkuldu. Fakat cevap verdi: — Tupe'nin öldüğünü bilmiyor mu- sun| Eskilerden kimse kalmadı. — Daha doğrusu Franktan başka dakikalarda, netice alabilmek için büyük bir gayretle oyuna başlamışlardır. İkinci devrenin başlangıcında Viyana tol içinin bir şütünü Ankara müdafii fena | D p piT DE bir vuruşla kendi kaleşine yollamış, — top Fakat bir gün?.. ; güçlükle kurtarılmıştır. — — Aşk öyle bir apordur ki diğer eporların F"â'"'t'“'?“"!,f"“" battı da hücumlarını sıklaştırmağa b*ohh“n.nh*mh“m ıı—.-uv..uı..u.,...ş.g. mış, sağ için güzel bir şütü direğin —Üze-| lır. Ni rinden geçmiştir. Bu oyunda da öyle oldu. Günün birin-| t olur?. a 4 Hâkimiyeti bir türlü bırakmayan Viya-| de... Pek iyi hatırlıyorum. Bir sonbahar Mtıum'-hı ı.uuıdıı_ ıı.lıı... Siz h nalılara karşı Ankaralılar çok çalışmışlar- | günü sert bir lodos rüzgürzi; zengin bir gü- m-h'vm_lngıgd— hangi biçarede müsa dır. Oyun bir aralık didinme şeklini almış, | vey gibi cönertti ve ağaçların sarı yaprakla- | aha gördünüz. j Viyana sol açığının güzel bir şütünü Anka- |rından koruya bir altın yağmuru serpiyor- | *O avdet etmişti ammal.. Kadın bu gör — ra kalecisi bir plonjonla kurtarmıştır. Fa-|du. İşte o gün erkek sahile giden yolda ki- | lişten sevinmemişti... Kalbinde en ufak bf — kat Ankara kalesi etrafında dolaşan teh.|remit renginde tayyör giymiş bir başka ka- | heyecan bile duymuyordu. Ve onun içlif — Hike bir türlü uzaklaştırılamamıştır. dına rastgeldi. Kendi sevgilisinin siyah göz- | erkeğe: t Viyanalıların hücumu baş döndürücü|leri sapsarı saçları vardı. Bu kiremit Ten- | — Dönmeğe çok geç kaldın... Seni artık bir şekil almış, topu kendi — kalelerinden | &i e#vaplı kadın kara saçlı ve yemyeşil göz- | sevmiyorum dediği zaman yüzde yüz doğr — Ankara kalesine kolaylıkla götürmüşlerdir. | üydü. ö Ve Y ruyu söylemiş bulunuyordu. : Sol tarafın her fırsatta ortaladığı topu| — Onun sevgilisi taze bir servi gibi ince ve yakalayan Viyana sol içi 28 inci dakikada | "Tundu. takımının üçüncü golünü yapmakta gecik- Ve öyle hafif, öyle zelil anları olmuştu ğ «O bana avdet ederse onu korkutmi ı onu bıktırmamak için ses çıkarmadan ong — kabul ederim» diye düşünmüştü. (Arkası var) Bu Akşamki Program ; İSTANBUL 18: Hafif musiki (plâk), 19: Haber - ler, 19,15: Mühtelif orkestra — eserleri (plâk), 20: Türkçe filim ve operet mu- sikisi (plâk), 20,30: Stüdyo orkestraları, 21,30: Son haberler. Amma erkek buna inanmadı. Bu reddel — dişi o bir intikam telâkki etmişti. da kırmızı fanelâ ile çıktılar. duğu kendi kalesiğe gol attı. e İstanbul ilk dakikalarda İzmir kalesini | — İstanbul | . İzmir 0 biPNÜNNE kalaadı. Sı:ııllduu:r:r:üw.ını' Vmıııhlınnlıki:ı'—““.::ı-':: ablüka içine aldı. Mor takımın bay bos itis| — Fuat topu Saide geçirdi. O şüt ( Üirsüler Li 5d İdeğiştirdi've: :kwm lere mahsus havi verile Aıkın“l"_. “:"_’_ ww. V z bariyle bir hayli kuvvetli olduğu bundan | — Avut olurken sol açık yetişti. — Frank ta hasta, dedi, hem de göğ- LARRA KOŞ K CARNŞ oi da her şekilde istifade ile tehlikelerin önü- | golünü attı. Vaziyet bira karşı bir, ne geçmeğe çalıştığı görülüyordu. İzmir yine akına geçti. Sol açık çel ğ - sünden.. ” 12,30: Plâk yayımı ve ajana baberleri, | den güzel bir şütüyle dördüncü sayıyı yap- | — Fikretin ortaya geçirdiği topu Haşim | Mehmet Ali kurtardı. İstanbul ıhıdı..kuî ) Sözü ben de değiştirerek: 19,30: Hafif müzik, 19,50: Tayyareci ko- | mışlardır. kaptı. Kaleye doğru çok güzel —akarken| — Şeref müdafaayı geçti. Şüt. Avut, — Geliriniz, dedim, yolunda olduk- nuşuyor, 20,10: Karıgık müzik, 20,40: O- peret plâk yayımı. ! BÜKREŞ 18: Hafif musiki, 19,15: Konserin de- vamı, 20: Konferans, 20,20: Şarkılar, 20,40: Yeni plâklar, 21,30: Oda musikisi, 22,05 Şarkılar, 22,45: Salon musikisi, 24: Konser nakli. Viyanalılar son dakikaya kadar güzel | İzmir bekleri tarafından yere — düşürüldü. İki taraf canlandı. Yağmur başladı. : bir oyun göstermişler, gol sayısını arttır- |Penaltı. Üçüncü dakikada hiç yoktan ge- İzmir oyuncu doğiştirmek istediler Ü mak için fazla gayret barfetmişlerdir. —— İlen bu fırsatı Fikret kaçırdı. Yavaşça sağ | »<obul itiraz etti. Münakaşa uzadı. İ Bu arada üzumeuz poslaşan, boş yere İköşeye attı. Kaleci atladı. Blüke etti. Hakem: Ba şartlar altında maça devani güt çeken Viyanalılar bu oyunla daha faze| — Bu kaçan fıreat özerine İzmir akına geç- edemem» diye oyunu yarıda bıraktırda —— la göl yapmak için uğraşmışlardır. Dört|ti. Fuat güzel bir güt çekti. Direk., ö PK a gole rağımen oyun Ahengini bozmamış, za- | - | Yine İstanbul akında Hasim yerinde| | Oyun 27 dakika moksan oynanımış ll man zaman müsavi bir vaziyet almıştır. | yakaladığı bir pası şüte çevizdi. Fakat di- tan sonra telâş edecek bir şey kalmaz. Halk sizi sevmekte devam ediyor. Luiz, tereddüt etti ve: — Para, dedi, pek iyi bir şey değil. Çünkü çok mükellef, çok muhteşem bir hayat sürüyoruz. Luizin ellerine baktım. O da elleri- ni bir çocuk gibi sakladı. BUDAPEŞTE Viyana takımı da İstanbulda yaptığı en|rek topu geri gönderdi Fıı:._;ıı. ü Eret İbekim DAĞ z Ahlalar karkdik n Ürüdumei 20.30: Radyo salon orkestrası, 21,10: | son maçı güzel bir oyunla kazanmıştır. Bir ı_::;..m Mahmet Ali gü kür. İ yeri, Şerel, Haşim, Fikret. ğ — Muhteşem yaşamaktan maksa -| Muhtelif, 22.25: Viyolonsel, piyano kon-| — Maçıl Galatasa aa a brrdli m İzmir takımı: Mahmut, Ali, Fethi, As din ne? eri, 23,05: Cazbant, 24: Çingene musikisi, | miştir. Eğeği I . — İki kere Niyazi İzmir kalesine aktı. Bi-| di, Hakkı, Nurullah, Hakkı, Said, Fustç — — Şöhretin icabı.. maksadım, bi - PRAG İzmir - İstanbul Fini direk önledi. Diğerini kaleci kornere | Basri; Şükrü. Z raz da kumarda para kaybettiğimizi| — 20,20: Tarihi akeç, 22: Radyo orkestra- | — İstanbul =—ı w;: edenler — dünaeta GA Hakem: Ankaralı Sedad. . “Beki irdiğimi: 1 Plâk, 23,45: Fi haberler, | yeni bir garabet gösterdiler. , Haşim yine bir şüt yut. k ;îı:ı îhmâğ'::;":"îî:ıîı SD KN 7 hatanbul - İzmir maçında İatanbul / onl — Birinci devre sifıra mhır berabere biti. Bir dünya rekoru kırıldı —— Sonra ben de artık yoruldum, ZYi BV ikisi, 22: Os -| oyuncu ile sahaya çıktı. Her an, herkes on İkinci Devre Kahire, 9 (A.A.) — Khadretouml, birinci oyuncunun kim olacağını merak e- İkinci devre başladığı zaman Nürezi | 152 Kilo 500 gram ağeliğ BEn iliyor. Öözlerini Gekedes evnarenda. . İgkmet verine Malih gizmişii. İstaşbol takis| ci kaldına,, çe .f_.hî.:. reı.'.:i'.:.:"..“î Ka K yarande gea |t ber Bedene oo kisi oynamak, kırmıtır. Eski vekorun sahibi 150 kile 500 hık bir kırmızı gömlekli çocuk yanında sivil | 4, irmıtır. rel ü o bir adamla sahaya doğru geldi. Fakat yine| — Bütün takım uğraşıyordu. Hele İbzas| #f ile Alman Hapshuff idi. geri döndü. ginl BK 'bim hem geriye ve hem de ileriye yetişi- | "T F Nihayet ikinci devrede on ©- İyordu. verici N K yüncü sahaya koşarak çıktı. Alkış, alkış.. | Kaleye bile şütler çekiyordu. ngiliz Fransız Fericiye P< zırları — İstanbullular on kişi oynamalarına rağ-| — Soldan gelen bir akınla Fikret — İzmir buluşacaklar mı ? —Demekbirlenambîvhçpuı koymuyor musun?. — Hayır! Bir şeycik saklıyamıyo - ruz. Üstelik de yaşlandık. Yaşlılığı a- dam akılh hissediyorum. Gerçi bugün kazanabiliyorum. Fakat bunun deva- mı imkânsız. Sonra yeni şarkılar yok. ı 'azılanlar hi iyi il, 0,30: Stüdyo orkestraları, D K — Bı:nahlî;,e :ıî:ı.:.h mütema- ;în;;";.. :.ı.uı.ı. men İzmirliler hayli uğraştılar. ? müdafaasını geçti. Şüt. Kaleci kornere ata- diyen çalıştın, kazandın ve paranı ko-| — Sant 22 den sonra Anadolu ajansının | — Fikret çok güzel oynadı. Hüsnü canla | bildi. cana telef ettirdin. Şimdi de yorulmuş | gazetelere mahsus havadis servisi verile- |başla çalıştı. ü K Kon:fdın gelen topa ":f" kafa — vur- bulunuyorsun. Sana bir tatil lâzım. Hiç |cektir. ” İzmir sahaya mor gömlekle, du'lhlııaçıhı. h_imııvııılıbqb:i, vald Kabastanın idaresinde senfonik kon- ser, 24,05: Straus - Lanner kuarteti, 24,05; ğ Ca Israr et 'ans, 11 Haziran Perşembe İSTANBUL 18: Dans musikisi (plâk). 19: Haber- ler, 19,15: Muhtelif plâklar, 20: Sıhhi Paris, 9 (ALA.) — Petit Parislen gae zetesi, Eden'in Montreuxye giderken Pa rise uğradığı zaman Delbos ile gürüşmesi — mtükteklel eli yazmaktadır.