4 Haziran 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

4 Haziran 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

demişte mahkümlara | diploma verildi Ödemiş (Hususi) — Ceza evinde, Halkevinin himayesinde (A) ve (B) w Taflarını ihtiva eden bir okutma kursu a « Bilmiş, bu kursta dört ayda 210 kişi oku - Yup yazma öğrenmiştir. Yapılan imtfhan Sonunda, 126 kişi muvaffak olmuştur. Ce- Za evinde bu münasebetle bir toplantı ya- Bılmış. muvalfak olanlara şahadetname- leri verilmiştir. Toplantıda şebrimizin en İleri gelenleri bulunmuştur. — Mahkümlara bu münasebetle Halkevinin bandosu din- letilmiş, çay ikram edilmiş, ayrica birer paket te sigara dağıtılmıştır. Ceza evinde mahkümlar muhtelif çu - belere ayrilmtışlardır. Çalptırılmaktadır. lar, Elde edilen mahsul, muhtaç mahpus - lara dağıtılmaktadır. Ceza evinin müdürü Ziya, mahkümla « rın ceza evinden cemiyete faydalı birer un- sur olarak çıkmalarını temin için çalış - maktadır. Sivas gençlerinin müsamereleri Sivas (Hususl) — Sivas Kisesinden bu Yıl mezun olan 45 genç; müsllim ve veli- lerine çok güzel tertip edilmiş bir müsa - Mere vermişlerdir. Müsamerede milli o « yunlar oynanmış ve gençler büyük bir mu- Vaffakiyetle Çoban piyesi He Has Bahçe komedisini temsil etmişlerdir. Sivas ilk mektepleri müştereken 23 ha- ziranda Ziya Gök Alp ilk mektebinde bü- Yük bir sergi açacaklardır. Erkek muallim mektebi talebeleri de ::k.ıııdı bir veda müşameresi verecekler - . İzmir sigara kağıdı kaçakçıları mahküm oldular İzmir (Hususi) — İzmir ihtisas Mahkemesi şayanı dikkat bir sigara kâ- gidi. kaçakcılığı hakında kararını ver- Miştir. Sabun kâgıtlarımı bir matbaada sigara kâgıdı şeklinde kestirerek sat - maktan suçlu Şehsuil iki yıl habis ve ait ay sürgün cezasına, Arif bir yıl Ealıîs ve altı ay sürgün cezasına, Davi üç ay habis cezasına mahküm edilmiş- tir. Suçlulardan 2360 lira para cezası- hın müteselsilen tahsiline karar verik Miştir, Kâhta camüni soyanlar yakalandılar Kâhta (Hususi) — Bundan — bir kaç gün önce Kâhta camlinin pence - Tesi kırılmış ve içerden iki kilim çalın- Miştı V Zabıta derhal harekete geçmiş, Abu- Zzer ve Eyyüp namında iki sabıkalı ar- adaş kilimleri Urfa mıntakasına ge - Çirip orada satmak üzere iken yakalan- Mışlardır. Adliye bu her iki hırsız hak- kında tevkif kararı vermiş ve hakların- da kanun? takibata başlanmıştır. Zengin hırsız Ereğlide kasa soyan adamın iki portakal bahçesi var Ereğli, «Kon - mağazası- na girip kasasını soyan Fızurum « lu Bekir tevkif e- dilmiştir. Bekir — Dört yolda iki portakal bahçesinin sahibi dir. Tornacı ve marangozdur. Kendisiyle hapishane - de görüşen Emin Soyluya: — Hakkımdaki davadan vaz geç, hem kasanı tamir edeyim, hem de çal- dığım parayı ödeyeyim! demiştir. Kâhtada yangın Kâhta (Hususi) — Kâhta çarşısın- da bir yangın çıkmış ve esnaftan Os- man ve Adıyamanlı Mehmede ait iki dükkân yanmıştır. Yangını ilk gören mahalle bekçileri silâh atmak suretile halkı ve zabıtayı haberdar - etmiş ve hemen mahalline yetişilerek söndürül müştür. Fakılıda göçmenler Fakılı (Hususi) — Göçmenler gel meğe başlamıştır. Boğazlıyan kazası - nın bir çok köyleri, gelen göçmenlerle dolmuştur. Geçen gece gelen göçmen kafileleri, iyi bir şekilde karşılanmıştır. Bu vaziyet, bütün göçmenleri mem - nun etmiştir. Buğday alım merkezi faaliyete geç- miş, muhtaç göçmenlere, buğday dağı- tılmıya başlamıştır. SON POSTA Bolâyırda Namık Kemal İhtifali Gelibolu (Husust) — Her yıl oldu- | ğu gibi bu yıl da Bolayıra gidilerek Nâ- | mik Kemal ihtifali yapılmıştır, | Bu yıl yalnız Nâmık Kemalin meza- n değil, yeni baştan tamir edilmiş ©- lan Rumeli fatihi Süleyman Paşanın kabri de ziyaret edilmiştir. İhtifale bü- tün Gelibolu halkı iştirak etmiş, o gün Geliboludan Bolayıre giden otomobil, kamyon, araba gibi nakil vasıtalarının sayısı dört yüzü geçmiştir, Edirneden, Keşandan da pek çok gelenler olmuştur. Mezar başında nu-| tuklar, şirler söylendikten sonra mev- lit okunmuş, bundan sonra Süleyman | Pıpn_ıf_ mezarı ziyaret edilmiştir. | Bir kadın boğuldu Adapazarı (Husust) — Hacı Mer- can köyünden 65 yaşında Gülsüm tar- lada çalışırken birdenbire yağmur baş- lamış, coşkun bir sel hasıl olmuş ve kadın sele kapılarak boğulmuştur . Şarkışla at yarışları Sivas (Husust) — Şarkışlada her yıl yapılmakta olan ilkbahar at yarış- ları için yapılan hazırlıklar nihayet bulmuştur. Bu hafta içinde yarışlara başlanacaktır. Sivasta yeni yıl mahsulü Sivas (Hususi) — Siyas ve çevre- sine yağmurların zamanında yağması | çok | bu yılki mahsulün iyi olmasına yardım etmiştir. Yeni yıl mahsulünün şimdiye ka - dar görülmedik bir şekilde bol olacağı ümidi günden güne artmaktadır. Zi -| raat Bankası fakir köyülye tohumluk buğday tevziine hııl_umıım. Yozgatta ucuzluk Yozgat (Husust) — Burada havalar çok güzel gitmektedir. Yakında yeni mahsul çıkacaktır. Zahire fiyatları u - cuzlamaktadır. Buğday 325 kuruştan 210 kuruşa düşmüştür. Tereyağı 50, kuzu eti 20, yumurtanın yedi tanesi | beş kuruşa satılmaktadır. 157 maliye memuru İzmir hususi muhasebesine geçti İzmir, - (Hususi) — Bina ve arazi vergilerinin — muhasebei hususiyeye | devri dolayısile 157 maliye memuru muhasebei hususiyeye geçmiştir. Bun- lar haziranın ilk gününden itibaren yeni vazifelerine başlayacaklardır. İzmir - İstanbul hava seferleri Husust) — İzmir-İstanbul hava postalarının İzmir, ve İzmir-Ankara temmuz 15 de başlaması muvafık gö- || rülmüştür. Buna sebep - tayyarelerin İzmirde inecekleri lııVf istasyonunun tayin ve tesbitidir. İzmir-Ankara hava seferleri haftanın iki gününde, İzmir- İstanbul postaları ise her gün yapıla - caktır. Kızılcahamam sorğu hakimliği Kızılcahamam, — (Hususi) — Münhal bulunan kazamız sotgu hâkünliğine Hay - mana sorgu hâkimi Mustafa Remzi Aktan tayin edilmiştir. Pazar Ola Hasan E. Diyor Ki: | HALKIN FİKRİ | Hocasının evini taşlıyan talebe B bu birisi hocasını ölüm ir kaç zamandanberi gazetelerde herhangi bir tebepten dolayı öğretmenlerine muğber olup serkeşlik eden talebelerin hattâ bazan silâha bile el attıklarını okuyoruz. Ba Gsf talebelerden n hapishanede yatıyor. En son olarak da bir ilk mektep talebesi kendisine derecesinde yaraladığı için imtihanda numara vermeyen bir hoca sının evini taşladı. Bu hâdiselerin tekerrü- tü nazarı dikkatimizi celbetti ve bu hâ diseler hakkında halkımızın fikrini sorduk : — Talebelerin hocalarına kargı yaptıkları bu hareketler üzerinde tevakkulf edilecek bir ehemmiyette midir? Buna sebep nedir?.. Önüne nasıl geçilebilir?. Aldığımız cevapları sıra ile aşağıya dercediyoruğ: talebelerin öğretmenlerine karşı yaptıkları bu mün« ferit serkeşlik vak'aları bir çok kereler tekerrür — etti. Ve şimdi hepimizin nazan dikkatini celbediyor. Hiç şüphesiz ki bu me- selelerin alâkadarları tara- fından lâzım geldiği ehem- miyetle tetkik edilmesi bü. tün bir memleketi mermnun edecektir. Fakat bu terbiye işiyle yalnız mektepler alâkadar değildir. Çocuğun terbiye- si mektebe gitmeden evvel tepte bozulmaz. Mektep- te ahlâksızlık yapan — ço- kların muhakkak ki aile bozuktur. O- nun için terbiye ve disip Tine çocuklar alle ocakla- rında alışmalıdırlar. Fakat tabif — terbiyeci olmadığım için bu sözle- rin bilmem bir değeri ola- bilir mi? Bu banim ihtisa- sm değildir Bu mesele ile terbiyeciler elbette alâka- dardırlar. cul terbiyeleri teminin sakatlığı bu hâdi- selere sebebiyet — veriyor. Ve bu sakatlık hem mek- tep disiplininde hem de tedrisat usulündeki zecri- Hiktedir. Talebe idaresinde ol- duğu gibi — programlarda ve tedrisatta serbestlik lâ- zundır. Bizde talebe emirle i- dare edilir. Halbuki ted- ris hey'etinin ona bir yar- dımcı gibi görünmesi zımdır. Her insan gibi ta- lebe de emir — karşısında daima serkeşlik eder. mes'ul olarak yalnız mek- tepleri görmüyorum. Mek- tepler kadar aile — ocakları da çocük — terbiyesinde â- mildirler. Ve tabil aile o- cakları en başta gelir. Çocuklar öyle bir âlem- dir ki onlara nizam vermek için onlarla teker, teker uğe raşmak icap eder. Halbuki bizim allalerin çoğu fakir- dir. Anaları tütünde, -şura- da, burada çalışan çocuk- lar tabil her gıdadan oldu- gu gibi ilk terbiye gıdasın- dan da mahrum kalırlar. parça mekteplerin suçu ol- malı, bir öğretmen her şey- den evvel çocuğa sevmesi- ni ve saymasını öğretmeli- dir, kendini sevdiremeyen ve saydıramayan — hocalara yi hoca denilebilir mi? Ben bilmiyorum. Bence evvell çocuğu is- yana sevketmemeli, Fakat eğer isyan ederse o zaman da çok sert bir şekilde ce- zalandırmalı ki başkalarına ibret olsun. — Bu mevzu hakikaten çok ehemmiyetli bir mev- gudur. Çocukların hocalara karşı olan bu isyanında mu- hakkak ruhi bir saik vardır. Belki cski terbiye ile yeni terbiye arasındaki — azim farklar, belki ebeveynin âhmali, buna saik — oluyor. Şimdilik benim —mesleğim olmadığı için fazla meşgul bu şeylerle olmuyorum. Fakat bu hâdiseler; üzerin« de tevakkuf edilecek hâdi- M İ öalördir.” Ve bunlurın Köke ten halli bu işlerle her za man meşgul olan — terbiy cilere aittir. Herhalde — on: — Bir muallimin tale- besine karşı husümet besli- yebileceğini aklımıza — bile getirmeyiz. Talebe - haca anlaşamamazlığının, — mu- allimin talebesini iyice tet- kik edememesinden — ileri geldiğine kanüm. Talebe- ye karşı vukua gelen hak- sızlıklar, bir husumet eseri değildir. Bu gibi hâdiseler başımızdan çok geçtiği i- gin biliriz. Her muallim ta- lebesinin istikbaliyle —nlâ- kadar meselelerde — çok hassas ve dikkatli olmalı we her şeyden evvel şel- katle hareket — etmelidir. Her ne süretle olursa ol #un haksızlığa maruz ka- Tan talebelerin de ihkakı hak için muracaat edecek- leri vasıta taş, bıçak veya tabanca olmamalıdır. Mağ dür bir talebe muallimden hakkınlın korunmasını bu vasıtaların haricinde a- ramalı ve muallim de hak- kını taleb mevkinde bu- lunan talebeşini büyük bir hüsnüniyet ve dikkatle dinledikten sonra hakkını teslim etmelidir. Mustafa: — Bence mekteplerde iyi terbiye — veremiyorlar. Benim oturduğum mahal- lede dört beş tane mek- tep ver, Rastgeldiğim ço- cukların hemen, hemen bir goğunda mektepli çocuk terbiyesi yok. Hele biziri givarda hususi bir lise var onun terbiye ve çocuk ye tiştirme usulüne şa: ym. Çünkü bu yatı mektebin. de çocuklar sabaha kadar garkılar söyleyip bağrışıp oyosuyorlar. Ve bütün ma- halle uyku uyuyamıyor. Biz de vaktile mektep gördük amma, sabaha ka dar uyumayan — ve şarkı O biraz daha fazla ken-İlar da bunun ehemmiyetini kendini idare —etmeli-|takdir ediyorlar ve bu me-| söyleyen yatı sele ile meşgul oluyorlardır. : görmedik. mektepleri Çocuk — Yok Hasan Bey Hasan Bey — Peki, annen in»ı— kavga ediyor?. di dir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: