Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Hda —- -.-— D we a B A e A Ödemişte mahkümlara diploma verildi Ödemiş (Hususi) — Ceza evinde, Halkevinin himayesinde (A) ve (B) - nıflarını ihtiva eden bir okutma kursu a - tılmiş, bu kursta dört ayda 210 kigi oku - Yup yazma öğrenmiştir. Yapılan imtihan Sonunda, 126 kişi muvaffak olmuştur. Ce- Za evinde bu münasebetle bir toplantı ya- Pilmiş, muvaffak olanlara şahadetname- leri verilmiştir. Toplantıda şehrimizin en İleri gelenleri bulunmuştur. Mahkümlara bu münasebetle Halkevinin bandosu din- Sivas gençlerinin müsamereleri Sivas (Husust) — Sivas lisesinden bu Yıl mezun olan 45 genç; muallim ve veli- lerine çok güzel tertip edilmiş bir müsa - Mere vermişlerdir. Müsamerede milli o - Yunlar oynanmış ve gençler büyük bir mu- Vaffakiyetle Çoban piyesi He Has Bahçe komedisini temsil etmişlerdir. Sivas ilk mektepleri müştereken 23 ha- ziranda Ziya Gök Alp ilk mektebinde bü- Yük bir sergi açacaklardır. Erkek muallim mektebi talebeleri de S;kında bir veda müsameresi verecekler - t İzmir sigara kâğıdı kaçakgıları mahküm oldular İzmir — (Hususi) — İzmir ihtisas Mmahkemesi şayanı dikkat bir sigara kâ- gidi kaçakcılığı hakında kararını ver- nşiştir. Sabun kâgıtlarını bir matbaada sigara kâgıdı şeklinde kestirerek sat - Mmaktan suçlu Şehsuil iki yıl habis ve altı ay sürgün cezasına, Arif bir yıl l:abîsı ve altı ay sürgün cezasına, Davi Üç ay habis cezasına mahküm edilmiş- tir. Suçlulardan 2360 lira para cezası- mî'ı müteselsilen tahsiline karar veril- Miştir, Kâhta camini soyanlar yakalandılar Kâhta (Hususi) — Bundan bir aç gün önce Kâhta camliinin pence - resi kırılmış ve içerden iki kilim çalın- Mişti. L Zabıta derhal harekete geçmiş, Abu- Zer ve Eyyüp namında iki sabıkalı ar-| k_Bdaş kilimleri Urfa mıntakasına ge - Girip orada satmak üzere iken yakalan- Mışlardır. Adliye bu her iki hırsız hak- çında tevkif kararı vermiş ve hakların- kanuni takibata başlanmıştır. letilmiş, çay ikram edilmiş, ayrığa birer Ceza evinde mahkümlar müuhteltf şu - belere ayrilmüışlardır. Çahktırılmaktadır. lar. Elde edilen mahsul, muhtaç mahpus - lara dağıtılmaktadır. Ceza evinin müdürü Ziya, mahkümla « rin ceza evinden cemiyete faydalı birer un- sur olarak çıkmalarını temin için çalış - maktadır. Zengin hırsız Ereğlide kasa soyan adamın iki portakal bahçesi var Ereğli, «Kon - yada» (Husu- si) — — Tüocar- lunun mağazası- soyan Fızurum - lu Bekir tevkif e- dilmiştir. Bekir — Dört yolda iki portakal | bahçesinin sahibi | dir. Tornacı ve marangozdur. Kendisiyle hapishane - de görüşen Emin Soyluya: — Hakkımdaki davadan vaz geç, hem kasanı tamir edeyim, hem de çal- dığım parayı ödeyeyim! demiştir. Kâhtada yangın Kâhta (Hususi) — Kâhta çarşısın- da bir yangın çıkmış ve esnaftan Os- man ve Adıyamanlı Mehmede ait iki dükkân yanmıştır. Yanginı ilk gören mahalle bekçileri silâh atmak suretile halkı ve zabıtayı haberdar etmiş ve hemen mahalline yetişilerek söndürül müştür. Fakılıda göçmenler Fakılı (Hususi) — Göçmenler gel- meğe başlamıştır. Boğazlıyan kazası - nın bir çok köyleri, gelen göçmenlerle dolmuştur. Geçen gece gelen göçmen kafileleri, iyi bir şekilde karşılanmıştır. Bu vaziyet, bütün göçmenleri mem - nun etmiştir. Buğday alım merkezi faaliyete geç- miş, muhtaç göçmenlere, buğday dağı- tılmıya başlamıştır. SON POSTA Bolâyırda Namık Kemal İhtifali Gelibolu (Husust) — Her yıl oldu- ğu gibi bu yıl da Bolayıra gidilerek Nâ- mık Kemal ihtifali yapılmıştır, Bu yıl yalnız Nâmık Kemalin meza- rı değil, yeni baştan tamir edilmiş o- lan Rumeli fatihi Süleyman Paşanın kabri de ziyaret edilmiştir. İhtifale bü- tün Gelibolu halkı iştirak etmiş, o gün Geliboludan Bolayıre giden otomobil, kamyon, araba gibi nakil vasıtalarının sayısı dört yüzü geçmiştir, Edirneden, Keşandan da pek çok gelenler olmuştur. Mezar başında nu- tuklar, şiirler söylendikten sonra mev- lit okunmuş, bundan sonra Süleyman Paşanın mezarı ziyaret edilmiştir. Bir kadın boğuldu Adapazarı (Husust) — Hacı Mer- can köyünden 65 yaşında Gülsüm tar- lada çalışırken birdenbire yağmur baş- lamış, coşkun bir sel hasıl olmuş ve kadın sele kapılarak boğulmuştur . Şarkışla at yarışları Sivas (Hususi) — Şarkışlada her yıl yapılmakta olan ilkbahar at yarış- ları için yapılan hazırlıklar nihayet bulmuştur. Bu hafta içinde yarışlara başlanacaktır. Sivasta yeni yıl mahsulü Sivas (Husust) — Sivas ve çevre- sine yağmurların zamanında yağması bu yılki mahsulün iyi olmasına çok yardım etmiştir. Yeni yıl mahsulünün şimdiye ka - dar görülmedik bir şekilde bol olacağı ümidi günden güne artmaktadır. Zi - raat Bankası fakir köyülye tohumluk buğday tevziine başlamıştır. Yozgatta ucuzluk Yozgat (Husust) — Burada havalar çok güzel gitmektedir. Yakında yeni mahsul çıkacaktır. Zahire fiyatları u - cuzlamaktadır. Buğday 325 kuruştan 210 kuruşa düşmüştür. Tereyağı 50, kuzu eti 20, yumurtanın yedi tanesi beş kuruşa satılmaktadır. 157 maliye memuru İzmir hususi muhasebesine geçti İzmir, - (Hususi) — Bina ve arazi vergilerinin — muhasebei hususiyeye devri dolayısile 157 maliye memuru muhasebei hususiyeye geçmiştir. Bun- lar haziranın ilk gününden itibaren yeni vazifelerine başlayacaklardır. İzmir - İstanbul hava seferleri İzmir, Hususi) — İzmir-İstanbul ve İzmir-Ankara hava postalarının temmuz 15 de başlaması muvafık gö- rülmüştür. Buna sebep — tayyarelerin İzmirde inecekleri hava istasyonunun tayin ve tesbitidir. İzmir-Ankara hava seferleri haftanın iki gününde, İzmir- İstanbul postaları ise her gün yapıla - caktır. Kızılcahamam sorğu hakimliği Kızılcahamam, (Hususi) — Münhal bulunan kazamız sorgu hâkimliğine Hay - mana sorgu hâkimi Mustafa Remzi Aktan tayin edilmiştir. n EB. Diyor Ki: hm oğlum, seni kaç sokakta defter kalem satarken a ! baka- gündür Hasan Bey — Peki, annen kimle kavga ediyor?. | HALKIN FİKRİ | Lâlelide — Kolleksi- yoncu Bay Reşit Ha- lid: — Gazetede okuduğu- muz ilk hâdiseye ehemmi- ydt — vermemletik, Fakat talebelerin öğretmenlerine karşı yaptıkları bu mün- ferit serkeşlik vak'aları bir çok kereler tekerrür — etti. Ve şimdi hepimizin nazarı dikkatini celbediyor. Hiç şüphesiz ki bu me- selelerin alâkadarları tara- fından lâzım geldiği ehem- miyetle tetkik edilmesi bü- tün bir memleketi memnun edecektir. Fakat bu terbiye işiyle yalnız mektepler alâkadar değildir. Çocuğun terbiye- si mektebe gitmeden evvel babadan iyi terbiye gören çocukların ahlâkı mek- tepte bozulmaz. Mektep- te ahlâksızlık yapan — ço- cukların muhakkak ki aile terbiyeleri bozuktur. O- nun için terbiye ve disip- line çocuklar alle ocakla- rında alışmalıdırlar. Fakat tabit —terbiyeci olmadığım için bu sözle- rin bilmem bir değeri ola- bilir mi? Bu benim ihtisa- sım değildir Bu mesele ile terbiyeciler elbette alâka- dardırlar. Öğretmen Bay Ba- ha Arıkan: teminin sakatlığı bu hâdi- .selere sebebiyet — veriyor. Ve bu sakatlık hem mek- tep disiplininde hem de tedrisat usulündeki zeecri- liktedir. Talebe idaresinde ol- duğu gibi programlarda ve tedrisatta serbestlik lâ- zımdır. Bizde talebe emirle i- dare edilir. Halbuki ted- ris hey'etinin ona bir yar- dımcı gibi görünmesi — İâ- zımdır. Her insan gibi ta- lebe de emir karşısında daima serkeşlik eder. O biraz daha fazla ken- | di kendini idare — etmeli- dir. Hocasının evini taşlıyan talebe ir kaç zamandanberi gazetelerde herhangi bir gebepten dolayı öğretmenlerine muğber olup serkeşlik eden talebelerin hattâ bazan silâha bile el attıklarını okuyoruz. Bu âst talebelerden bugün hapishanede yatıyor. En son olarak da bir ilk mektep talebesi kendisine imtihanda numara vermeyen bir hoca sının evini taşladı. Bu hâdiselerin tekerrü- rü nazarı dikkatimizi celbetti ve bu hâ diseler hakkında halkımızın fikrini sorduk;: — Talebelerin hocalarına karşı yaptıkları bu hareketler üzerinde edilecek bir ehemmiyette midir? Buna sebep nedir?.. Önüne nasıl geçilebilir?. Aldığımız cevapları sıra ile aşağıya dercediyoruz: Çocuk Esirgeme ku- rula Anneler birliği hey'eti idaresinden ba- yan Safinaz Tanrıkut: " — Ben bu hâdiselerden mes'ul olarak yalnız mek- tepleri görmüyorum. Mek- tepler kadar aile ocakları da çocuk — terbiyesinde â- mildirler. Ve tabit aile o- cakları en başta gelir. Çocuklar öyle bir âlem- dir ki onlara nizam vermek için onlarla teker, teker uğ- raşmak icap eder. Halbuki bizim ailelerin çoğu fakir- da, burada çalışan çocuk- lar tabit her gıdadan oldu- ğu gibi ilk terbiye gıdasın- dan da mahrum kalırlar. Maamafih — çocukların böyle âsi olmalarında bir parça mekteplerin suçu ol- malı, bir öğretmen her şey- den evvel çocuğa sevmesi- ni ve saymasını öğretmeli- dir, kendini sevdiremeyen ve saydıramayan hocalara iyi hoca denilebilir mi? Ben bilmiyorum. Bence evvelâ çocuğu is- yana sevketmemeli, Fakat eğer isyan ederse o zaman da çok sert bir şekilde ce- zalandırmalı ki başkalarına ibret olsun. Emniyet Sandığın- da Bay Zeki: — Bu mevzu hakikaten çok ehemmiyetli bir. mev- zudur. Çocukların hocalara karşı olan bu isyanında mu- hakkak ruht bir saik vardır. Belki eski terbiye ile yeni terbiye arasındaki — azim farklar, belki — ebeveynin ihmali, buna saik - oluyar. Şimdilik benim — mesleğim bu şeylerle olmuyorum. olmadığı için fazla meşgul Fakat bu hâdiseler; üzerin- de tevakkuf edilecek hâdi- selerdir. Ve bunların kök- ten halli bu işlerle her — za- terbiye- öne man meşgul olan cilere aittir. Herhalde lar da bunun ehemmiyetini takdir ediyorlar ve bu me- sele ile meşgul oluyorlardır. birisi hocasını ölüm derecesinde yaraladığı için dir. Anaları tütünde, «şura- | tevakkuf Hukuk Fahkhültesin- den Arslan Tufan: — Bir muallimin tale- besine karşı husumet besli- yebileceğini aklımıza bile getirmeyiz. Talebe - haca anlaşamamazlığının, — mu- allimin talebesini iyice tet- kik edememesinden ileri geldiğine kaniim. Talebe- ye karşı vukua gelen hak- sızlıklar, bir husumet eseri değildir. Bu gibi hâdiseler başımızdan çok geçtiği i- çin biliriz. Her muallim ta- lebesinin istikbaliyle kadar meselelerde — çok hassas ve dikkatli olmalı ve her şeyden evvel şef- katle hareket — etmelidir. Her ne suretle olursa ol- sun haksızlığa maruz ka- lan talebelerin de ihkakı hak için muracaat edecek- alâ- leri vasıta taş, bıçak veya | tabanca olmamalıdır. Mağ dur bir talebe muallimden hakkırlın korunmasını bu vasıtaların haricinde a- ramalı ve muallim de hak- kını taleb mevkiünde bu- lunan talebeşini büyük bir hüsnüniyet ve — dikkatle dinledikten sonra hakkını İ teslim etmelidir. 2461 numaralı Sir-| keci taksisi şoförü Bay| Mustafa: — Bence mekteplerde | İyi terbiye — veremiyorlar. Benim oturduğum mahal- lede dört beş tane mek- * tep var, Rastgeldiğim çoe- cukların hemen, hemen bir çoğunda mektepli çocuk terbiyesi yok. Hele bizim - civarda hususi bir lise var onun terbiye ve çocuk ye- tiştirme usulüne şaşıyorum. Çünkü bu yatı mektebin- de çocuklar sabaha kadar şarkılar söyleyip bağrışıp oynuyorlar. Ve bütün ma- halle uyku uyuyamıyar. Biz de vaktile mektep gördük amma, sabaha ka- dar uyumayan ve şarkı söyleyen yatı mektepleri görmedik.