27 Mayıs 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Londra zabıtasına karşı 6 muharrir: 3 Yıkıla Son Postanın __Yuan : Ronald Knox İngilterenin en tanınmış altı za- bita romancısı Margery Allington, Anthony Berkley, Freeman Vills Grofts, Father Ronald Knox, Do- rothy Sayers, Russell Thorndike kahramanları meçhul altı zabıta Tomanı yazıyor ve katillerin keşfi- ;u İ':'C'üt!renı'n en maruf zabıta mü- tttişi «George Cornishv e bırakı- Yorlar. Bunlardan Freeman Vills G_" öfts ile Doroty Sayers'in eserleri- n ?*udunuz. Polis müfettişi de fik- Tini anlattı. Şimdi üçuncu muharrir Rovald Kvox'un eseri başlamıştır. Bu eser bitince gene polis müfet- ü.,in'." katili nasıl tayin ettiğini hen- i L ağzından dinleyeceksiniz. A kos İlha Anladığıma göre yüzbaşı Var - © zaman bir kadiına tutkunmuş. den çekip almış! im:—— Ne diyorsun? Kadın kimin nesi g) Ka Iî ek bilmiyorum. Fakat İlham Ynağı denilen galiba bu kadına çok *ök :'_E'f"u“!- Gerr.f'i Bu Gamba o zaman 5 a: zlu değilmiş. Fakat Varkos o- 'iy'şl çok yumuşak davranmış, ve mbîe?, m_ı_ıkavcmet göstermemiş. VMarkos U yüzden onu sevmiş, fakat er ei ON affetmemişti. tzkce n bu kadının kim olduğunu ha- Z Ve sonradan neye uğradığını “ÖYor musun? ko:—bî e:: aîîri bilmiycırum. F_akat Var - D ln]c:fın mutıîmac?ıj.fen bah - b rakip saydığım için hep kı- esini s__osa _l)u kadınınlâfını etme- y öylerdim, b Aî!;m olsun bilmiyor musun? fAdını biliyorum. Loranza idi. :â' Peki Gamba bu kadını al - —. mı — Iinmi:_lay"" Bir müddet onunla ge - < 4, *onra kadın ölmüş! n ölmüş? iyi bilmiyorum. Fakat Var - ok sinirlendiren şeylerden bi- kadının vakitsiz ölümü idi! u kadının burada bir resmi var “OSU en ç T de bu İNı) h e. Belki Varkosun yanında Ur, — vark0mn ba e Haseh & şka kadınlarla mü - B Hme dair bir şey biliyor musun? tık b“hıîîlr:. _Yalmz Loranzadan sık .m:s“n _zünlerdc bu kadından bah - Emi işittiniz mi? ayır| leyhinî ö ka_d"l yüzünden Gamba a -| Muy durîuz];îı beslediğini hissediyor — Galiba.., ayinberg son tenbihlerini verdi: ât'iyye arkosa İîu mülâkatımzdaîı &in tak dn' ı5&!1setı:rııyet:eluıirı. Bahsetti- döstun irde devlete ihanet etmiş ve t'? Zarar vermiş olursun. ; V iYyen bahsetmem. mdaîmnlî_’"g kadından ayrıldı ve doğ- İng rLa Tuya General Almedanın ya- gı.u._ Varkos hâlâ orada idi. derdiği Hcre kısa ve bir adamı ile gön- Yeti bij Dir tezkere ile generala vazi - say dirdi ve Varkosu yanında bir o?t da'!ıa tutmasını rica etti. ham * müdürü doğrudan doğruya İl- | aynağının konağına giderek i etîisu" odasına girdi ve odayı tef - tm'aflnçıi Arıya arıya, Varkosun dostu Tesmi Can mevzuu bahsolan kadının T uı,— buldu ve bu resmi yanına ala- ınedamg'“di;m doğruya General Al - k: evine koştu, Varkosu gene « &ini bildlî-ıâîlda isticvap etmek istedi - Neral razı oldu ve iki adamı kar- Kt ş“_'_“ getirerek Varkosa baktı ve: Yinber Üzbaşı, dedi, polis müdürü Va- Tiniz) Sin soracağı suallere cevap ve- & t bt . -A$ Üstüne general! m Kaynağı bu kadını onun elin g v ç aB MN ADT e L L L A e M " * e A ” * v SON POSTA | Niçin?»Nasıl Para niçin ve nasıl ortaya çıktı? Medeni insanların hepsi, ya made- ni para, yahut onun yerine kâğıt pa - ra kullanırlar. Milletler -barbarlıktan çıkarak takas usulü ile işlerini ve ihti- yaçlarını tatmin edemiyecek hale ge- lince para kullanmağa başladılar. İpti- daf cemiyette, alış verişin en belli baş- İr vasıtası, hayvanlardır. Eskiden in - sanların servetleri de hayvanlarının sa- n Put telrikası : 32 — Yüzbaşı İlham Kaynağı Gamba ile aranızda geçmiş bir kadın ma- cerası var midir? — Yoktuür. — O halde bu kadın kimdir? Yüzbaşı Varkos, polis müdürünün quattığı resme baktıktan sonra cevap|yısı ile ölçülürdü. Meselâ Homer verdi: Diomedin halkından — bahsederken — Bu kadın Loranzadır. dokuz öküz değerinde olduğunu söy- — Münasebetiniz? lüyor. ' — Ben bir aralık bu kadını sevmiş- tim. Gamba da ona âşıktı.Ben bunu an- lar anlamaz çekildim ve kadını Gam - baya bıraktım. — Bu kadıni Gambaya bırakmak yüzünden İlham Kaynağına karşı içi- nizde bir kin besliyor muydunuz? Başka yerlerde tuz, yahut sedef ka- bukları ayni şekilde kullanılırdı. Daha sonra sıra madenlere geldi. Çok eski milletler arasında bakır ve demirin al- tın ve gümüş gibi mühbadele vasıtası olarak - kullanıldığı anlaşılmaktadır. Kâğıt para, fazla gümüş ve altın — Asa... , taşımamak lüzumu ile ortaya çıktı. — O halde bu kadını seviyor muy -| Para, mübadele ihtiyacından doğ - dunuz? duğu için, insanlar arasında çok eski- dir. Mübadele vasıtas zişir, ve me- — Sizin gibi bir adam sevdiği- bir| denileşir, fakat esası ğaîğgî İN kadını mücadelesiz bırakır mı? KO : — Nefsimle bir hayli mücadele et-| ” 5. tim. — Sizi bu kadından mahrum ede- ne karşı kat'i bir teslimiyet mi göster- diniz?. — Hayır.. Fakat bu kadını kolay - lhıkla unuttum. General Almeda söze karıştı: — Yüzabşı Varkos, sizinle Gamba arasında bir geçmiş bulunduğu anlaşı- hyor. Bunu itiraf ediniz. — İtiraf edecek bir şey yok, gene- ral. — Sexiyardum. İN ALÜREAĞĞAĞĞ NRA aalar a gü a gee e ŞA GAŞŞA NASIR İLACI KAHZUK (Arkası var) Pariste haberi olmadan dolandırmadık Banka bırakmıyan genç kız (Baş tarafı Gıncı sayfada) — İsminiz, matmazel, diye sormuştur. — Marsel Tartrie, cevabını alınca da. ” — Lütfen bizi takip ediniz. İkimiz de sivil memuruz. Sizi müdüriyete götürmek mecburiyetindeyiz demişlerdir. Müdüriyette, Marselin bir dolandırıcı - hk şebekesi azası olarak tevkif — edildiği tebliğ olunmuştur. Çeymis İspanyalı bir beynelmilel dolan- dırıcı imiş. Bir çok bankaları Mis Mont Klarkın pek zengin bir Amerikalının kızı olduğuna inandırmış ve Marsele de ban - kerin kızı rolünü oynatmıştır. Zavallı güzel Marsel bu tuzağa düş - DOKTOR ' Nasır ilâcı bütün dünyaca tanın- mıştır. En eski nasırları bile kü- künden çıkarır. İNGİLİZ KANZUK ECZANESİ Beyoğlu - İstanbul 1000 Liraya SATILIK EV 120 lira getirir. Kadıköyünde Yeldeğirmeninde Mahalle bekçisi Şevkiye Tepe sokağındadır. 1635 mürac&at. GieE b e G GSi A Y 7 Pa GA B Yüz otuz kilometre mesafeli bir otomo- bil yarışı hazırlanmıştı. ÂAyni yarışımn ge - çen seneki şampiyonu Viktor, Büzvil fir- masile mukaveleyi imza etti... Yarışa bu şirket adına girecek.. Ve tabii de kazana- caktı. 3 İmzasını beyaz kâğıda aceleyle attığı gün karısı Katerin meseleyi öğreniverdi.. Telâşından ve heyecanından duramadı.. E- vin altını üstüne getirdi. Önüne gelen va- zoyu devirdi... Tabakları yere indiriyor... Amma bunları mahsus yapmıyordu hani. | Telâştan, heyecandan sakarlaşıvermişti ka- dıncağız. Tabaklar kırıldıkça, vazolar dev- rildikçe büsbütün evhamlanıyordu. Yarış- ta mutlak bir uğursuzluk olacaktı. Kocasına gelince, adamcağız karısının bu haline müteessir olmakta. Lâkin ne halt etsin!.: İmza etmişti bir kere.. Bir er- kek için de imzasını geri almak... İş bu ka- darla bitmedi. Yarış numaralarına ait çe - kilen kur'ada Viktora 13 rakkamı isabet etmesin mi?.. Hele bu on üç rakkamı.. Za- ten etekleri tutuşmuş olan karısını büsbü - tün çileden çıkardı. Uğursuzluk alâimi ta- mamlanmıştı demek.. Artık ne pahasına olursa olsun kocasını bırakmamağa karar verdi. — İmkânı yok, gidemezsin Viktor, di- ye ağlıyor, bile bile seni ölüme göndere - mem.. Hayır olmaz.. diyordu. Bu ağlayış kocasına dokunuyor.. Onu teselli ediyor: — Emin al bir şeycikler olmaz. Mu - hakkak kazanacağım. Hem son olacak bu. Müthiş zenginleşeceğiz. Köye gide - riz. Çiftlik alırız... diye karısını teselli et- meğe kalkıyordu. Katerin biraz yatışır gi- bi oldu. Fakat gözlerinden yaş eksik ol - muyordu gene. Kocası elden gidecek.. Kolay mı. Genç, güzel, sapasağlam olan kocası. Matem el- biselerini mi ısmarlasın. Yarış gününe kadar böyle geçti. Viktor da önu görerek için için erimişti. * Yarış günü.. Acaba gitsem mi? diyor... Gidersem kocamın şansı bozulur mu.. Fa- kat gitmeliydi. Evet gitmeliydi. Orada bu- lunup faciayı soğukkanlılıkla karşılamalı. Ölürken kocasını kucaklıyacak elveda bu- sesini alacaktı ondan. Katerin, yarış sahasının en tehlikeli ye- rine yerleşti. Felâket burada olacak.. Mu-| hakkak. Yarış başlıyor. Birinci devrede kaza yok. Kocası sekizinci.. İkinci devre, Vik - tor iki otomobili daha geçiyor.. Kaza ih- timali mevcut değil.. Vaziyeti iyi. — Yarışı | kazanacak gibi görünüyor. Üçüncü devre. Gene kaza filân Viktor hayatta. Toz toprak. Öyleyken ko- casının otomobilini gözden — kaçırmıyor. yok. " Sayfa 9 | y A ? L Hikâye | Kahkaha Ğ «Maurice Leblanc» dan Faik Bercmen ' ljj 4 Dakikalar kaşuyor.. Katerin baygınlıklar içinde. Kalbi du « racak neredeyse. Acaba Viktoru bir daha kucaklıyabilecek miydi? Ötomobiller yıldırım gibi.. Bu geçı:u.x kocası.. Taz toprak içinde.. Onu daha çoq he yakından görmek için dönemece doğrq:q ilerliyor. Otomobil beş yüz metre kadat — uzakta.. Zafer onun. Fakat bu viraj. Vi « rajı düşününce kendini kaybetti. Gözle » rini kapıyor, kulaklarını tıkıyor. Başını alçl leri arasına aldı. Hayır. Şimdi çıkacak kas zayı görmemeli ve işitmemeliydi. Büyük bir gürültü patladı.. Keskin, bas - ğguk, hırıltılı sesler. Kendi kendine #göz « lerimi açayım mı» diye sordu? AÂçayım; dedi ve açtı. Bir de ne görsün. Önundq"; devrilmiş bit otomobil.. Otomabilin ya w nı başında upuzun bir ceset, " Dizleri titriyerek düşe kalka — ilerledi, — Onunla beraber de bir sürü kalabalık ta — koşuştu. , Herkes otomabilin etrafında. —Katesiti — bağırarak kalabalığı yarıyor. Otomobildekıj iki adam ölmüştü.. Sedyeye — koymuşlar kaldırıyorlardı. Hıçkıran genç kadın.. Gi « — dip kocasının yüzüne son defa olarak dos. ' ya doya bakmalı değil miydi? Zorla sedyeyi götürenlere yetişiyor. Elk — leri titriyor. Örtüyü açmak lâzım.. Yavaş — yavaş elini uzatıyor.. Uzatıyor, tekrar yüs — ri yarıya çekiyor. Hıçkırıyor. Nihayet dayanamadı. Birden açtı.. Şaşırıyor.. Seviniyor. Seviniyor ve — tuhaflaşıyor. Kocası değildi. Bu ölen baş kası. Kaocasının arkadaşlarından Lafö - nestrdi. Yüzüne bakıyor ve gene sevini « — niyor, Bu sefer sevincinden — duramıyor., gülüyor. Kahkahayla katıla katıla gülü « yordu. Sinirleri bozulmuştu âdeta.. " Etrafta protestolu bir marıltı. Katerin dört yanına bakınatak: — Benim kocam değil.. diyor. Ben & — öldü sanmıştım. Şimdi.. Ooh ne kadaj JIEî mes'udum.. : Kalabalığın içinden ihtiyar ak saçlı bit —— kadın.. Ona bakıyor. Ve: — ©O kadar s#evinme.. Ah, ölen benimj oğlum, Niye bu kadar gülüyorsun. di üeü hei b e 0 Düt lli a e A Aaddl * 440 l Örtüyü — Katerin kendine gelir gibi oldu. Tatli bir sesle: Mi — Affedersiniz madam, dedi, ben onuü - ;# kocam zannetmiştim. Ah.. Benim sevin © — cimi, saadetimi tasavvur edemezsiniz. eĞ Bu sırada ortalığı bir telâş sardı. Vik « torun otomobili... Bir dakika sonra ko « casının birinciliği etrafa yayıldı. B Katerin iki saadete birden ermişti. Şims r di bütün varlığı sonsuz bir haz ve sevinçls — dolu olarak göz yaşı döken ihtiyar annee — nin beri yanında Katerin tekrar kahkahay« — la gülüyordu. İzi müş, ve bugün sahtekâr ve dolandırıcı o- larak mücrim sandalyesine otürtulmuştur. aaatRyamdan ERBEAREAA AA SAAT CA - Kimse İste dans eden Bayan ve Bayların elbise ve tuvaletleri Akif Lâtif'de KA ŞE EOKALMI Grip - Nevralji - Baş ve Diş ağrıları - Artritizm - Romatizma | - T : Ğ b hem temizlenmiş ve hem de boyanmıştır. Merkezi : Eatih tramvay Durağı Kadıköy, Muvakkithane .IIİIBİU’İ ı Sult;;gmu:v Mesardet Han Na 2 NEBATİ YAĞİLE szE,n NEBATİ' YA , H V a rg yüzbaşıya döndü ve ”r'-J GLVR n aü gıca ..'“vghllh mfraöl a YARDI.

Bu sayıdan diğer sayfalar: