SON P(lSTA_ Mayis**27 — —) Resimli Makale SözünKuan l Sarılı, Kırmızılı Senfoni s enelerdenberidir dargındılar.. A* ralarından kara kedi — geçmiştik Birbirlerile yüz yüze geldikleri zamali -aman Allah! - yer yerinden oynuyofa meydanlar, sokaklar birbirine geçiyoli ortalık toza, dumana boğuluyordu. Bu husumet - bari ciddi bir sebebif dayansa- vakit vakit azalıyor, vakit vâ* kit artıyordu. Biri diğerinden bahse * derken dişlerini gıcırdatıyor, istihza vE istihfafla dudaklarını büküyordu. Sanki ayni kökten yetişmiş, ayni topraktan sürmüş, ayni daldan filiz * lenmiş değildiler. Dünyada bunun kâ” dar garip, bu derece mânasız, gülünü Bit dargınlık; fakat ayni zeranda'tğ türlü derin bir nefsaniyet olamazdı. Her iki tarafın da yakın akrabası of İduğum 'için bu vaziyete en çok üzüll lenlerden biri de bendim, yukarı tü * kürsem bıyığım.. aşağı tükürsem, © zaman da sakalım vardı. Belki saka * lım bana bıyığımdan daha yakındı.« Lâkin ne de olsa ötekine karşı da iğ * birar duyamayor, birini hakk, diğerini kaküz çıkaramıyordum. Ben ve bütün benim gibiler bu va* ziyetten müteessirdik. Evlenip te bo* şanmış amca çocuklarının, hısım, akra” bası nasıl hep birden üzülürlerse öyle üzülüyor, nasıl kendilerini — için içi | yerlerse kendi kendimizi öyle yiyor * duk. İ Ne ise, çok şükür.. Barış görüş oF du! İkisini bir arada kol kola takılmı$ı elele vermiş, er meydanında «koltuk? yaparken gördük, gözlerimiz yaşardiı gönlümüz memnuniyetle doldu, göğ * sümüz kabardı. İrfan güneşinin emektar ve feyizli bir kaynağı olan Galatasaray spor gil* meşini de tekrar içine alacağı günü, biz. ağabeyler sevinçle karşılıyacağız Ve o mürüvvet gününde pilâv - zer* de değil, bizim şerefli renklerimize da” ha uygun olsun için, zerde ile vişne He 'u n H Spor hayat kaynağıdır! Bi Sıygııh!ara— Ayrı kambiyo . Sayım vergisi S Sayım Vergisi Tuıiıymin en mühim servetlerinden bifini de hayvanları teşkil — eder. Memlekette 28 milyon hayvan vardır. Sa- yım vergisi hayvanların çoğalmasına mani eluyordu. Hayvan başına bir lira vergi vermek ağır geliyordu. Sayım — vergisi a- zaltılınca hayvan miktarının derhal dörtte bir nisbetinde çoğaldığı görüldü. Nüfusu 17 milyona varan Türkiye için düşmemesi mühim bir meseledir. Biz etimizi haricten getirtmeyiz. Yalnız kurban a bir kaç milyon koyun keseriz. Geri kâlan adam buşına iki hayvan bile bayramında koyunların da bir kasmını harice sevkede- riz. Şunu da unutmamalı ki 28 milyon hay- vanın içinde eti hayvanların miktarı belki bunun yansını teşkil eder. Demek ki bir sene içinde eti yenen hayvanların miktarı on milyonu yenmeyen orcu, hayatı zehirliyen böyük, küçük dertle- vin bigünesidir. Açık ve temiz hava, daimi hareket hastalığın ve melâlin en birinci düşmanlarıdır. Çocuklarımızı daima şen ve daima gürbüz görmek istersek, küçük yaştan spora karşı kendilerinde alâka uyandırmalıyız. Insanlık medenileşip, mtıfaya doğru gittikçe, bedenini de ru- hu gibi kuvvetlendirmek ihtiyacını duydu. Spor, temiz heyeca- [ mı ile bu ihtiyaca cevap veren yezâne vasıtadır. Yirminci asrın genci de, ihtiyarı da, kadını da, erkeği de, hayatlarının intiza- | mini sporda arıyorlar. Spor yapan insan kendini bir çok hastalıklardan korur ve (GöÖz ARr Frak ve smokin * Giyen sütçülerle Karmanyolacılar Kanada'da Ha- milton'da bir hâkim gu- acayip karan wermiştir: geçmez. Yani adam başına bir senede on kilo et bile düşmez. Bu kadar az et istihlâki her- halde refah ve s«hhat alâmeti sayılamaz. Halkın sıhhati ve serveti namına mem- | lekette hayvan miktarını çoğaltmanın ça- resine bakmak Mâzımdır. * Seyyahlara Ayrı Kambiyo ecliste bütçe müzakere edilirken meb'uslardan Berç Türker turistler | için ayrı bir kambiyo fiyatı tesbit edil- mesini teklif etti. Ecnebi seyyahlar mem lekete geldikleri zaman Türk parasını da- ha ucuz fiyatla alabilmelidirler. Maliye Vekili bu teklifi reddetti. Dün- yanın hiç bir yerinde yerli için başka, ecne- bi için başka kambiyo fiyatları olmadığını söyledi. Halbuki seyahat edenler bilirler ki, A- | vusturya, Almanya ve İtalya gibi seyyah- Tara kolaylık göstermesini bilen ketlerde turistler için ucuz kambiyo — var- | dır. El bankaya götürür, pasaportunuzu göstererek seyyah olduğunuzu söylersiniz. Yerli parayı ASINDA HERGUN_B'R HKBA Alman balıkçıları Bundan sonra Bir hayret ve bir sua Üniforma giyeceklermiş Bu bayancağız, Şişli salaonlarının mü- Almanyada ba- hkçılar cemiyeti re- davimlerine çok iyi tanılan bir tima- isi Glacscr verdiği dır. Yapı epey ilerlemiş, gözlerinin ke- bir kararla bütün marı kırışmış, öksijenli saçlarının diple- Alman balıkçıları- ri ağarmağa yüz tutmuş olduğu balde, mı üniforma giyme- bir türlü gençlik saltanatından ferağat ğe mecbur tutmuş- edemez. tur. Geçenlerde bir salonda, müstakbel Kendilerine rütbe harbin dehşetinden ve bilbassa tayya: ve derece — verile- relerin o harpte oynıyacağı rolden bah- cektir. Ve boyun- sediliyordu. Bayan, kınlarak ve ağzını larında hususl işa- büzerek: — İstanbul üzerine ilk tayyare hü- cumu vuku bulduğu gün ben on yaşı - mı bitirip, on birime basmıştım da, ba- bamın evinde bu münasebetle ziyafet veriliyordu.. Deyince, orada bulunan Ercümend Ekrem: — Ayl dediş 93 muharebesinde tayyare icat olunmuş mu idi?1.. , «Kanun sever ve aklı başında vi daşlar gece yar dan memle- | sonra ya ya- taklarında veya ev- lerindedir, dışarda- larsa muhakkak bir suvareden gelyorlar demektir. Bu itibarla gece on ikiden tonra nizdeki ecnebi parasını size retler olacaktır. borsa fiyatından yüzde otuz daha ucuza suvare elbisesi giymemiş vatandaşlar hak- İşin garip tarafı bu karara hiç bir Al- man balıkçısı itiraz etmemiştir. Almanlar Uniformayı seviyorlar. verir. Bu sayede siz o memlekette lerden 'daha ucuz şartlar içinde yerli- yaşarsı | kında serseri muamelesi yapılmak lâzim- dir.» Bu güzel karar üzerine sabaha SÜt tevzi eden sütçüler, karakollarda niz. karşı da- yak yememek için frak giymeğe mecbur olmuşlar, ve bir çok hırsızlarla karmanyo- lacılar da birer simokin tedarik etmişler- dir. Biz memlekete seyyah celbetmek isti- yorsak onlardan bu kabil kolaylıklan e- sirgememekliğimiz lâzım gelir. peltesi yiyeceğiz, inşallah! — K ea aP — Galalasaraylılara: Gelecek pazar güzü mektepte pilâvımız var. O gün oraya gelmek her birinize faradır. Bire nimet'erin en bÜ” yüğü olan irfan nimetini bağışlıyan mekte” bimize karşı çözülmez bağlılığımızı göster * mek için yılda bir bu toplantı yegâne fır * sattır. Davetiyenizi, vakit geçirmeden, Yf mektebin kapısından, yahut ki Beyoğlund pizlm cemiyetten gidip “Hnız, —ii ” M Biliyor Musunuz ? — 1 — Ehlisalip ordularile senelerce haf” beden Salâhaddini Eyyübi Avrupanın baf* hca hangi krallarile boy ölçüşmüştür? 2 — Ayasofya kaç tarihinde kimin tâ* edilmesi Fransız mecmualarının birinde çalışan bir muharrir, puse hakkında bir anket ya- parak, polia, ahlâki polis teşkilâtı gibi bir de puse zabıtası ihdas etmenin za- ruri olduğu kanaatine varmıştır. Muharri- tin yaptığı tetkiklere göre cenubi Rusyada Özlü sözler Kadına dair Bir kadının ilk âşkı asla sonuncusu de- ildir. Andrien Dupy Kadından kadına olan fark, — cennetle gehennem arasındaki fark kadardır. 'Tenmyson Kadın kötü, fakat lüzumlu bir şeydir. Menander Bir kadının kölesi olmaktansa bir şey - tanın kölesi olmak daha iyidir. İngiliz darbı meseli Kadınlar acı çekmek için doğarlar. Seneca Kadın kemale ermiş bir iblistir. Viktor Hügo Kadın, insanla meleği birbirine yaklaş- Z ai Kadın dUşmanı bir zengin Her sene bir şarkı müsabakası yapıla- rak birincisine on bin frank mükâfat Dünyanın yaşı Bazı Astronomi keşfettik- vsüllerle ve- dileği üzerine, beş on senedenberi bu müsabaka alenen öpüşme 15 frank nakdi cezaya tü- bi imiş, eğer öpüşenler nişanlı iseler ceza miktarı 12 frankmış. Kont Sforya zamanında Milanoda da bu yasağı koymuşlar ve 721 çift bu yüz- den para cezasına çarpılmıştır. Amerika- hlar daha şiddetli hareket etmişlerdir. Bos- ton'da bir barda artistlik yapan on bir de- likanlı on beş gün hapse mahküm olmuş- lardır. Minnesota'da ise öpüşmek için halka vesika verilmektedir. Ve bu vesikayı al- mak süri âlimleri, leri yeni dünyanın yaşını he- saplayacak — bir ta- kim vasıtalar elde etmişlerdir. Bu he- saba nazaran dün- ya bir milyar sekiz yüz rilmesini vasiyet eden bir Fransızın yapılmakt: inde bi mazel müsabı e ekseriya Matmazel Lelü kazanmakta idi. Bu sene mat- ayı yine kazanmış fakat kendisine mükâfat verilmemiş, ona muka- bil şu sözler söylenmiştir: — Biz farkına varmadan size mükâlat vermişik. Halbuki mükâfatı veren vasiyetnamesinde yalnız erkekleri itibara almış bu milyon — scne adam yaşamıştır. nazarı ibarla maalesef hediyeni- bran — mahlüktur. Balzac Allahın yaptığı en büyük hata, kadını yaratımasıdır. Sehopenbaner Kadın daima bir saadet menbadır. Marnsilya suikastına kurban giden Kral Aleksandrın tarihi otomobili, Belgradda müzeye konmuştur. Otomobilin içinde, krala ve Bartu'ya #it kan İekeleri vardır. Otomobil büyük bir camekân içinde muhafaza edilmekte- dir. * Kıymetli ressam ni Meşhur ressamlardan biri bir mağazada kendisinin yapmadığı tablolardan bir tane- sinin kendi imzasiyle satılığa çıkarıldığını görmüş, gitmiş ve mağaza sahibinden — fi- yatını sormuş. Adam yüksek bir fiyat iste- Mmiş ve imzayı methe başlamış ressam fena halde asabileşmiş, «bu tabloyu ben yapma- dım, taklittir.» diyerek resmi yırtmış. H lekâr tüccar ise, dava etmemesi için tab loyu satmak üzere isted parayı, — resa- ma hakkı süküöt diye vermiş, ve sonra da arkasından söylenmiş; — Herif kıymetli adam! Resim yapma- dan bile resimlerinin bahası değetinde pa ra alıyor. zi veremiyeceğimiz gibi, hey'etimiz şimdi- ye kadar size verilen mükâfatların geri a- hmap alınmayacağı hakkında da bir karar verecektir. * On dördüncü Lul şeftali yiyemezmiş Fransız kralı on dördüncü Lui, pek usa- bi imiş, şeftalinin kabuğunu — tutamadığı için şektali yiyemezmiş, ömrünün hemen yarısına kadar, kendisine şeftali yedire - memişler, nihayet bir gün soyup önüne ge- tirmişler, o da yemiş ve fevkalâde mem - nun olmuş, o tarihten itibaren sofrasından şeltaliyi eksik etmezmiş Saf ırk yalnız İskoçyalılarda varmış Elyevm Amerikada bulunan Bernar - şov bir Çek gazetesine gu beyanatta bu- lunmuştur: - Ben şimal ırkına mensubum. Bu iti- barla ırk meselelerine benim de karışmak- Fal uk davası o ka- dar ehemmiyetini kaybetmiştir ki bugün o- hığım Vâzım gelir. nunla meşgul olmak bile değmez, Avru - İpada sâf ırk denilen bir şey yoktur. Al - manlar şu iddinmı cerhedemezler. Sâf âri ırk olan olsa, hiç bir kimse ile senelerden- |beri ihtilât etmemiş olan iskoç zencilerinde vardır, o kadar! M. Adnan adında bir okuyucu yazıyor konsolosunun başından geçmiştir. «Aşağıda bahsettiğim vak'a iyi ahbabım olan Arjantin baş- Başkonsolos geçen idman bayramı münasebetile stadyomunda yapılacak şenlikleri görmek arzusunu izhar etti. Kavasını göndererek iki bilet aldırmak istedi. Taksim stadında bilet satılmadığını, içeri ancak davetiye ile girilebileceğini söy- lemişler. Kavas başkonsolosun Türkiye işlerine çok meraklı İSTER için de bir — hastalığı etmek gerektir. * Mikrop devrinden evvel doğan adam İspanyanın cenubunda yüz sekiz yaşı- na gelmiş olan ihtiyar bir köylüye bir ga- zeteci sormuş: — Nasıl oldu da hastalıklara karga mu- kavemet ettiniz ve shhatinizi böyle iyi mu- hafaza ettiniz. Adamcağız, cevap vermiş: — Ben doğduğum zaman, bu son - radan hastalık yapan mikroplar yoktu. Biz sağlam yetiştik, demiştir. Nerede o eski zamanlar. İSTER İNAN İSTER İNANMA! t olduğunu, hattâ Türkiye hakkında bir kitap yazdığını söyliye- murlar: Taksim isabete, artık, İNAN İSTER rek bir davetiye vermelerini rica etmiş. Orada bulunan me - İdman şenliklerine ecnebilerin gelmesi yasak edilmiştir, diye cevap vermişler. Başkonsolos bundam mütcessir olmuştur.»| Eğer bu moktupta yazılan vak'a doğru ise, stadyomda bay- ram şenliklerini idare edenlerin görüşlerinde ve kararlarındaki İNANMA! madığını sıhhi bir muayeneden soara isbat rafından yapıldı? 3 — Hem şair, hem filozof, hem d€ devlet adamı olan Yunanlı kimdir? 4 — Jan Sobyeski kimdir? 5 — Adam Smith kimdir? (Cevapları Yarın) Dünkü suallerin cevapları: bi 1 — Corncille'in sayılı eserlerinin isimi” leri şunlardır: Horace Le cid, Cinna, Pol * yevete, Rodogüne, Heraclius, Attilâ. 2 — İskoçya kraliçesi Mari Stuart ikif” ci kocası Damley tarafından ve kraliçe kzabetin teşvikile öldürülmüştür. 3 — En kısa hat hattı münha: Alman riyaziyecisi Aynştayadır. 4 — Piyerloti Raşeforda 1850 de doğ” muş, 13 sene evvel ölmüştür. $ — Napolyonun donanmasını Ebukırdt bozan İngiliz amiralı Nelsondur gazeeae ee SAAt eEERSEmLERa a SiKenRerE G llâç alamıyan hastalara müjd? Chartre'li bir doktor tıbbın halledemt” diği büyük bit zorluğu yenmiştir. İlâç içemit yen hastalara, şu nasihati vermektedir: — » çavuk dir diyet Evinizde ne cins olursa olsun bir besleyiniz, onun yemeklerine, doktorufl” zun verdiği ilâcı karıştırınız, tavuk yumurt” ladığı zaman, © yumurtaları yiyiniz, bürüü ilâçlar o yumurtaların içindedir. Bu sur&H” le istediğiniz ilâcı; biç duymadan, bur'” nuzu tkamadan içebilirsiniz?..