! 400 köyüolan güzel bir şehrimiz: Urfa Urfayı çeviren d;ğla;r;la çok kıymetli madenler saklıdır .. Zonguldak amele birliği lsolîird ]ğ'ğ.uz—l.(ğçz Slhhqt tCŞkilâh a bir çifiçiyi ısırdı, fakat öldürüldü Amelenin parasından maden sahiplerine binlerce lira İyü ballı (Hususi) — Turgut Alp kö- Para verilmiş ve bunlar gayri kabili tahsil imiş. Şimdi andan Ahmet oğlu Hasan tar- e lasına giderken bir keçinin hücumuna sağlık teşkilâtı amelenin hukukunu gözetecek | uğramıştır. Keçi Hasanı bir kaç ha den isırmıştır. Keçinin kuduz ol Hasan tec e_d'h ek üzere İstanbula gönderilmiş - tir. | Havzada Orlamektep | | | Havza (Hususi) — Havza kaplıca- 1 Sam- İsuna 86 kilometre mestafededir. Her| yıl Havzanin havası ve kaplıcaların - larile tanınmış güzel hir kazadır Urfanın umumi görünüşü dan istilade etmek için civar vilâyat - e Urfa, (Hususi) — Urfa Anadolu -|münbit yayla ve vadilerden müteşekkil nün cenup ilbaylıklarından - birisidir. |araziden ibarettir. Urfa ilbaylık mer £ Şarktan Diyanbekir ilbaylığını, şima-|kezinin garbında sulak ve pek münbit len Malatya ilbaylığını — tahdit eden |araziye malik Suruc ovası, şarkında ve |" Havzada bir orta mektep yapılması Fırat nebri, garben Gaziantep ilbaylı- şarkı cenubisinde ise Haran ve Viran- kararlaştırılmıştır. Bu suretle orta tah-|ğını tahdit eden yine Fırat nehri, ce -| şehir ovaları vardır. nuben Suriyeden geçen — şimendifer| — İlbaylık arazisini arizelendiren sil - hattı ile çevrilmiştir. sileler arasında Gömüş, Tektek, Fi « İlerden binlerce ziyaretçi gelmektedir. |Ziyaret müddeti hazirandan teşrini - Jevvel nihayetine kadar devam eder. Zonguldak Amete birliğine bağlı işçiler lelerine yardım — maddesini hasta ameleyi benimsemiyordu. öne koyarak | Aret ü sile devam imkânını bulamıyan vakti e ile Zonguldak amele birliğinin z p Ğ j gi li ve hali müsait olmıyan ailelerin çocuk- “Aühk toşkilâtı husust bir vaziyet almıştır. Amele birliği, 337 de yalnız Zongul - ak maden amelesinin haklarına şüâmil ol- Mak üzere neşredilen bir kanunla doğ - Duştur. Varidatı, maden amelesinin aylık azançları tutarının üzerinden kesilen yüz- ıd: bir ile maden işletenlerin gene bu mik- * üzerinden ödedekileri yüzde birlerden taplanır Havz. Ması, ada işçi spekülâsyonunun çoğal - bu yüzde ikilerden toplanan ame- liği varidatını, - yapılan yardımlar ha- Tiç - 400 bin lira gibi mühim bir yeküna Yükseltmiştir. b Bu teşekkül, fa'al heyet ünvanını alan & idare tarafından idare - edilir. rdüğü vazife, amelenin toplu naden mintakalarında tâli de- ki komisyonların — halledemedikleri Ti tetkik ve kararlar — vermektir. Birliğin yaptığı işler ve hesaplar İktisat V kabesi altındadır. he biri Meselel âletinin r Âmele birliği, bir kaç yü evveline ka -|lan uzvun yü dar kuruluş maksadına uygun iş göremi * ialdu. Başlıca göze çarpan faaliyeti, ticari l'l'imı[.ı Ticaret odasınca tekeffül edilen Mi Carın kefilliği altında işçiye küçük bıkyasta ödünç para vermek, ölen işçinin da:' silelerinin techiz ve tekfin masrafını nekten ibaret kalıyordu. Bundan başka, adı amale birliği e - en âcil bir ihtiyaç kargı- iden ödünç para vermek lan itibarları tasdikli iki kefil den ji eten daha kolay şartlarla, ma- ta , *ten patronlara büyük mikyasta pa- Boti dunlannda bulunmuştu. Sayımı bir di A Gstünde konuşulan bu para yar- tngş dan, gayri kabili tahsil kaydı al- tozlu delterlerin yaprakları arasın - dir n paralar da olduğu söylenmekte- n bu Mücssese, sinda kalan ticaret Odasın Marken, nişb toçaele birliği son seneler içinde kendini İ amak lüzumunu duydu; yenj bir ta- vl. 'me hazırladı. tiyaç CA bu yeni talimatnameda, ücil ih- ç © karşısında kalan bir işçiye ödünç pa- Yerebilmek için, ticaret odasından kredi p::: *::rî taadikli iki kefil formülünü bir Tn h bığ: atlamamıştı. Fakat, çalışan iş- _': silesine de evvelkisine nazaraneda- ı""f'îzzınr,lîiî::lhm ve yardım imkân- ,;';ıu ortada mühim bir vaziyet vardı. huku.,dd“. çıkan Zonguldak amele kanunu 'erine göre, maden İşleten mücsse- 7 Ve patronlar, sadece madan işlerinde Yardıkları işçilere, iş arızalarından do- dL"ı “hhi bakımla mükellef tutulmuşlar - lıiı...-w kanları ve işçi çocukları amele bir- N sağlık teşkilârina bırakılmıştı. Vaziyetin en ciddi mahzuru, her han- 4 acızası olmaksızın hastalanan ma- Sisinin baş vuracak kapı bulamama- Bi bir den İş, * idi, Çünk W iye, ame- azalarında Ü, madenci, böyle bir ( ,__;:;'11 madenciyi yalnız iş Bumu ça #Meleyi tedaviye mecbur tuttu- Bihbi çi Sörerek, ne şekilde olursa olsun möle :7'“'“' yapmıyor, diğer ıırıl_ıuı D mesii Gi sağlık teşkilâtı da, talimatna- sirinde Maden sahasında oturan amele ai- ©a uzak müstakil bir vaziyete girmiş Demek madan müesseselerinin ve a - mele birliğinin s«ıhhi teşkilâti Zonguldak maden havzasında ikileşmiş bir küçük, bir boğucu gaz, bir su patlaması gibi feci ka-| zalarda sakatlananların dışında kalan has- ta ameleye, meselk: hava cereyanlarından öldürücü bir illete yakalanan, ciğerleri bü- zülen işçilere istenilen bakımı gösteremi -| yecek sıhhi teşekküller vaziyetine girmiş bulunuyordu. Bu iki cepheli «ıihhi teşekküllerin en bü- yük Fenalığı, maden kazalarından doğan | malüliyetlerde ve iş arızalarında daha ka- rakteristik bir şekilde beliriyordu. İş sırasında gelip çatan bir kaza sonu da sakat kalan ameleye mensup müecssesenin doklarları, malüliyet derece. sini en bafif bir dereceye İndiren raporlar veriyorlardı. Meselâ; iş kazalarından do - layı Zonguldak mahkemelerinde görülen davalarında, kolu iş kabiliyetini kaybeden bir işçinin raporunda sakat ka de kaç nisbetinde iş kudre- tini kaybettiği zikredilecek yerde kolunun estetik güzelliğinin yüzde 12 sini kaybet- miştir diyen doktor raporları okunmuştu. Bu vaziyet hiç şüphesiz ki maden m eseselerinin doktorlarile amele birliği » hk teşkilâtı arasında uzayıp giden bir ih- tilâf zemini teşkil etmiştir. Bu karışık vaziyetin devamını bulmıyanlar arasında fikrini en evvel ileri atan bugün amele birliğinin sağlık tesek- külünde çalışan bir doktordur. Bu doktor Zonguldak havzasındaki vağ- hık teşekküllerinin birleşmesi lüzumu üze- rinde ıstar etmiş ve uzun yıllar geçirdiği tecrübenin verdiği salâhiyetle — projesinin doğuracağı iyi neticeleri alâkadarlara an -| oldi doğru latmağa muvaffak olmuştur. Yeni çıkan kararname Zonguldak hav- | zasındaki şirketl, hastahanelerini ve sıl hi servislerini tamamile amele birliği sağlık teşkilâtına bağlamaktadır. Bu çok hayırlı bir neticedir. Çünkü, santralize edilen sağ- hk teşekküllerinin bir elden idaresi imkân altına alındığı gibi, artık tazminat dava - larında iş kabiliyeti sıfıra inen bir kol için estetik güzelliğinden yüzde şu kadarımı kaybettiğini mevzuu bahsedan — raporlara ları da mahrum kaldıklatı orta tahsile | devam edebileceklerdir. |iü Belediye kazanın bozuk olan yolla tamir ve diğer noksanlarını ikmal | us n büyük bir gayretle çalışmakta -| ar. sdtk ada d e seR eee AAA a Giköne Mahvoldu Fırtına Uıîıd; dı; mühim tahribat yaptı Urfa (Hususi) —Halkevinde halk i- çin bir irli gaz kursu açılmıştır. Kurs 15 gün devam edecektir. Fırat nehri kıyılarındaki köylerden başlıyan dolu serpintisi Tektek dağı uçlarına kadar gelmiş ve Gİ köyün e- kinlerini kâmilen mahvetmiştir. Ur - fada şiddetli fırtına olmuş ve şehir i - çinde bir çok bahçeler harap olmuş - ricı Bal hüt tur. Yeni hükümet konağı karşısında evkafa ait arsa üzerinde evkaf idaresi tarafından bir evkaf apartmanı yapıla- i ında bşlanacktır. zılcahamam mezarlıkları cahamam (Husust) — Kasa- deki mezarlıkların kaldırılması | kararlaştırılmıştır. Kabirler şehir hari edilecek mezarlığa sul caktır. İnşaata Kı K alt üç cinde yeni teşiş nakledilecektir. sassssseseseeRARE LA MARSASAAAAASA SAA ter lan olmasıdır Bütün bu iyi şeyler yapılırken üzerin. de hiç durulmuyan eheramiyetli bir noktayı daha tebarüz ettirmek lâzımdır. Havzadaki iş hayatının sıhhat işleri, a- Finı nidir, kısmı gereseserA A MAT AAA AAA AAA Diyarıbekirde -Bir kafileye Yıldırım çarptı | Yağmurlânjan ha;bozuldu, rıbekir ve bütün Şark mıntıkasına sü - rekli yağmurlar yağmaktadır. Müna - kalât durmuştur, Diyarıbekir ile Siv- suretile sefere başlamışlardır. Diyarı- bekir, Mardin, Kızıltepe ve Kulpaya yağan dolu yüzünden meyva ve mah- bekirin Hanik nahiyesinden bir saat u- zakta sürü sağmağa giden bir erkekle ğacın kovuğuna ğaca düşen yıldırım üzerine, erkekle ağır sürette yaralanmışlardır. Yağmur devam etmektedir. iş sahibinin menfaatleridir. Nufusu son tahrire göre (370,000) |ruzpaşa, Karacadağ, ve Arat dağları dardır. Mesahası 17,000 küsur kilo-| maruftur. Bunlardan dağ Karaca metre murabbardır. B urakkam tahmi-| (1500) metre yüksekliğindedir. Bütün bu dağlarda tetkikat ve taharriyat ya « İpıldığı takdirde çok kıymetli madenlere rastlanılacağı kuvvetle tahmin edilmek: tedir. Urfa dahilinde bir çok köylerden İçıkan bir çok nehirler ve çaylar var < ar. Urfa merkezi dahilindeki Halilür - rahman gölü 151 metre uzunluğunda' ve 27 metre enindedir. Aynizeliha gö- uzunluğunda ve 97 Urfa mesahası henüz fenni bir ulle tesbit edilmiş değildir. İlbaylığımızın şimal ve şi arizelenmiş ali garbi te silsilelerile lü ise 58 metre metre enindedir. | Urfanın umumiyet itibarile iklimi kuraktır. Teşrinisani ile Mayıs arası yağmur mevsimidir. Yaz ve sonbaha- yın ayı son derece yabistir. Urfanın kışı soğuk, yazı sıcaktır. Nebati hayat itibarile Urfa iki mın: tıkaya ayrılır: Cenup, Şimal mıntıka - ları. Cenup Haran, Suruc ve Viranşeliir ovalarından ibarettir. Bu kisım sıcak -« tır. Sıcak yerlerde yetişen nebatat bu- rada yötişir. Şimal kısmında her türlü hububat, ağaç, sebze ve meyva yetişir. Bu kısımda az mikdarda orman var « dır. Urfa muhitinde her cinsten hayvan: lar yetişir. Bilhassa Urfada yetişen A- rıkan cins atlar hiç bir tarafta bulun - maz. Urfanın Susuc, Birecik, Yaylak, Hilvan, Siverek, Viranşehir, ve Haran adında yedi kazası ve bin dört yüz ka- bir köprü sakatlandı Diyarıbekir 20 (Hususi) — Diya- e arasındaki köprj seller yüzünden tlanmış olduğundan iki gün teeh- rden sonra trenler ancak — aktarma ât büyük zarara uğramıştır. Diyarı- 1 kadın fırtınaya tutularak, bir a - ica etmişlerse de a- kadın ölmüş, ve diğer üç kadın da sakekesssasaseesaa aa AAA kedilmiştir. Bu idare heyetinde nafiz ©- zihniyet te hiç şüphesiz ki iş anhiple - e seçilen murahhasların temsil ettikleri Ölen Boğaziçi — Boğaziçi öldü. Gerek idaresinin ayrılması ve gerek ça- — Cenazesi ne oldu? mele birliği sağlık teşkilâtında toplanmakla vâkıâ bu teşekkül iş sahiplerinin doğru - dan doğruya yapabilecekleri tesirlerden kurtulmuştur. Ancak, idatesi, ve çalışan lışan elemanların işten çıkarma, işe alın- ma hakkının doğrudan doğruya İktisat Ve- kâletine bağlanması, amele birliği sağlık teşkilâtını hiç bir tesir altında kalmadan da rastlanmıyacaktır. Vaziyetin topluca ifadesi: bütün sağlık teşekküllerinin iş sahibinin te- | Havradaki Pazar Ola Hasan B. Dıyoi- KI: — Hasan Beyciğim! Haydi şu Türk kuşuna.. elamanların işe alınmaları ve işten çıka - rılmaları gene fa'al ismini alan — meclise müstakil bir hale getirmek için en kestir - me bir yoldur. * — Ne olacak; yel üfürdü, su götür; dü, * Bir arkadaşım söyledi: — Şu Boğaziçi yazılarını Saat Der « vişe yazdırmamalı idi.. Seni yazdıralım, olmaz mı? borcum var.. derde girerim, sonra! — Neden? — Kadınların — cenazeya bizde âdet değildir da.. * önünde — tutulan üç metre boyundaki balığın kulağına eği- gitmeleri Büyükadanın lip sordum: — Niye Adanın önüne kadar gel - din de Boğuza girmedin? — Demode yerlerden hazzetmem! * Boğazına düşkün çok, fakat Boğa- za düşkün hiç yok! * t karar lacakmış Bakımsız Boğazdaki, çökmüş yalıla- Şirket nihı Vapar vermiş: tarifeleri ucuz © Hasan Bey — Olmaz! Benim uçan kuşa va taşınacaklara müjd. acaklara müjde,