oi SON POSTA B Sayfa 7 ri Fedakâr bir Çöken Boğaziçi : 14 - n kuyusuna di - ni Bır_ı!ıad"e | v I Genç kız Rumelihisarı... dın gomu en ınsanlar Fransada bir genç kız *&« * İi AŞ e kardeşini kurtarmak için Rumelihisarının belli başlı iki derdi var: Yol —42 metro derinliğindeki dehlizin içinde idik. kendisini feda etti eksikliği, birde su.. Sokak fenerleri elektrik Birden bire müthiş bir gürültü işittik ve bir anda h_F;;n;-d- Lı)ıupıı;... dağlarında mıi:l- feneri değildir. Hâlâ fenerlerin içinde her yer bir toz bulutuyla kaplandı — İ Iyi ee Kui petrol Jimbaları yanar şirirlerken kurtulmuşlardır. Amerikada bir a tın madenini işletmek Üzere şirket teşkil © den üç arkadaş ma- Bu ayın ön dokuzunda 16 ve 15 yaş- larından olan Alice ve Cadi adlı iki kız kardeş 7 ve 8 yaşlarında olan diğer kar- deşlerini gezdirmek maksadile, evlerin- den bir saat uzakta olan Puy dağlarına götürmüşler, ve akşama kadar gezmiş- lerdir. Fakat akşam saat yedi olduğu halde çocuklar eve dönmemişler, anaları ve babaları da komşularından — Pillot ilel beraber çocuklarını aramağa gitmişler- den kuyusuna — indik- ten sonra, — bulunduk ları kanalın içinde yol tıkanıp yıkıldığı — için ©n gün mahpus kabk Mişlardı. Bütün Ame- Tikanin — bü, alâka ile takip ettiği bu he- Yecanlı hâdiseyi biz de okuyucularımıza - bil dirmiştik, Kazazede- tden biri olan dok- tor Robertson bu ya- Zıda Mahpeslerinde Beçirdikleri ümitsiz ha Yatı şöyle anlatmak- tadır: 42 metre derinli- #indeki dehlizin için- de idik, — birdenbire Müthiş bir gürültü - Sittik, girdiğimiz ye Te doğru sekiz on a dim koşunca, müthiş bir toz bulutu nefesi- Mizi tıkadı. Yol ka- Panmıştı. Bir kaç da- Fakat saatlerce süren arama boşa gitmiş, çocukları bulmak mümkün o- lamamış, bunun üzerine polise müra - caat edilmiştir . ı Gece zifiri karanlıkta bir polis he - nısardan sahile oir bakış yeti yola çıkmış, çocukları aramağa, — |A Sturmiüş — İki ber|yardımda bulunuruz dedik yine olmadı. başlamıştır. Nihayet gece saat üçe SOĞ çi e temirediyodlür. Bugün havada| — Evlerimizin ekaerisinde yalnız kuyu bus' ru heyetten doktor Paure bir yarın üst / fif biy tüzgür bile yok... lunur. Terkos tepedeki evlere gitmez yal- tarafında bazı iniltiler işitmiş, hemen 0-| — Kanarda deniz üstünde bir bahçede o-İnız aşağıdadır. Biz yakardakiler, kuyu suyu raya koşmuşlar, Soğukta çakıllara ya- turuyoruz... Bahçenin sahibi denizden ta- |içiyoruz. Bunun için ekserimizde şerit bu. pışmış, üç yavruyu görmüşlerdir. Ço- ze, taze çıkmış balıkları bizim için kızar- |lunuyor. Ve aramızda da tifo ve ilâh gibi cukların bulunduğu yer 800 metrelik (tıp hazırlarken ben kenarda durmuş Ru- | süri hastalıklar eksilmiyor. Kanlıkavak sue bir uçurumdur ve çocuklar bu uçuru-| melihisarının ukilı:ndı.n vl: M:ı:i kvu- ylı:[ııııı-ıdRıı(;ıe"]l ııı:ııı g;lmkeıi lâıxk:î:, & a -İmek istemeyen muhterem bir zatla kanu- | elzemdir. Çünkü bu su bu köyün sdir, mun başında ellerile kayalara tutun İbundan başka bir de fenerler meselesi varı Hisarda sokak fenerleri elektrik fener leri değildir. Hâlâ fenerlerin içinde petrol lâmbaları yanar, evet yalnız beş tane elek- şuyorum: — Burası siz de biliyorsunuz tarihi çok zengin olan bir Boğaz köyüdür. Ve İstan- bulun en mühim yerlerinden biri olan bu muş ve vücutları uçuruma doğru sark- mış bir halde bulunmuşlardır. İçlerin- den Alice sekiz yüz metreden düşerek kika birbirimizin yü- : üldükleri maden kuyusunun mak'ar ölmüştür. Üa di- İtril i içleri: p ö arkadaşın gömüldük Te W RA köy maalesef Boğazın en fazla ihmal edi-|trik feneri asıldı. Bazan sokak içlerinde Haa SÖ ':: Scddinze| bir demir Borudan sızan / sü îü“';v“’d:_' bdçfcukkr hâdiseyi şöyle anlatmış - , bir noktası oldu. petrol lâmbası bile yoktur. Petrol lâmbalı ilk ihlâl eden arkadaşlardan Sca ü klarımıza kadar bu süyün r : Rumelihisarı bir çok yoksuzluklar için« | fenerlerin bir kısmı ar, bir kasmı yane Şimdi topul T y v uümeli gçök yi iç ,, dn yanar, yi Bilber ö ç» ğ bi- İsamurun içine gömülmüştük. —— ideris| , — “Geziyorduk. Alice'nin kucağın- |de çırpımıyor. Bakmız meselâ evvelâ yol- |maz. Halbuki on fener daha ilâve edilmiş . — Bir inmü açlığa kaç gia — daranaa L . hariçler "“""'""“;::ı"' da küçük kardeşim vardı. Uçurumun | dan başlayalım. Hisar caddesi nâtamam-|oluaydı mesele kalmazdı belki değil mi?. lir diye sordu. : ulmuş ( HE inandığımız Üçin Müteraalan e Bo ee İy N L a varmarldır... Ancak Baltalimanınn kadar gider, İHimmet gösterilen yerlerden halk rağbes Bu sual çok yavaş bir sesle — sorulmuş | D LT D n e ll dık. Haşim paşa yalısına kadar parke devam e- | tini esirgemiyor. İşte Bebeki. Görüyorsu. olduğu halde bizdeki şaşkınlığı dağıtmağa D u kuldığımız için kâfi geldi. artk ölümü düşünüyorduk, bu-| , p e Si n ile beni karan- Ş ü Tada kapalı kaldığımın kimse tabmin — e-| | C l e Lutüyordu, birdenbire, u- vazenesini kaybedince uc-'""?:nAlğ- AA NRRRAE SS demezdi, canlı canlı mezara girmiştik. zaktan sağır bir ses' duyduk, bü #ex dar nuındı _ol.duğumuxıı. ç Iırkcnıın.n is S Üraele aB ai SDi ÜReme verdimı vadilerdeki sert — rüzgürların — ukultusuna İkardeşini kurtarmak için AUA de Li | ne de otomobil gelebiliyor. — İki veya üç hafta dayanabiliriz. Fa- | , A İuiraf etmeli ki üçümüzün de|dan fırlattı düzlüğe attı, kendisi de bir |" y yrrr e a kat ben açlıktan evvel başka sebeplerden j gi uçtu. Geçidimiz tıkandığı - zamanda|kaç saniye içinde uçurumun dibinde a AğLda li Vhi yiveğ, — yuvoğ dolayı öleceğimizi sanıyorum. da ayni sesleri duymuştuk, ben — arkadaş. | Çözden kayboldu. | (uzaklaşmasına sebep oluyor. Tramvay Be- Kimse 6 sebeplerin ne olduğunu bana | y çıma kuvvet vermek için: : Biz onun kadar kenarda olmadığı- | ,ekte bitiyor. Otobüs buraya — kadar gek #ormağa cesaret edemedi. Çöküntüyü te-| —— Kurtuluyoruz '—'W_“"' dedim. | hiz için, kaya pııçılınnı ve funda İrmiyor... Bi mizleyerek kurtulmamıza imkân — yoktu. |Burada olduğumuzu keşlettiler. Sonra bu p y n b utunabildik...- Böylece ye-|tramvay başlayınca; oradan kadro harici elimizdeki maden feneri 18 sant kadar -| ziyete dayanamıyarak gözümüzün önün-| /— oe DA K dık. kalmış, tek atlı arabaları buralara — getir- Hık verebilirdi, ondan başka, elektrik — fe* İ de sonraları son nefesini veren Magill: Bu müthiş kaza o civar halkını fev- | dik, Fakat onlar da: «Bu köylerde in yok, herlerimiz de vardı, bu suretle 30 saat ka-| —— Maneviyat namına bcnd_-' hı:_ bir vey kalâde mütcessir etmiştir. cin yok, günde yirmi kuruş kazançla geç dar devamlı olarak aydınlığe malik olabi* | kalmadı, diyş-murıldandı. ezilip- öleceğiz. y aa a L M liyerek kaçıp gitiler. / Buraya lecektik. Uğultu dindi. Ve ııalıd ykiu ı:w:ıuns luıl; Yeni nesil çocukları güzel — (seler b).v::ı wü:»:ııü ü ı:*.ı.dı Bu- kaldık. Bir kaç — saai K t Taya iye mühe! Ti seyrek ge- bi ha a aa aa ba a ç bir çe yaa'ami venidekrer deydak, bu sefer dar —— bir mÜSamöre Verdiler — np baryolar iefüş ediyerler, Hati yel, Türültüsünü andıran —sesler duyduk. |ha yakından geliyordu, bir burgunun top-| — Dün Yeni Nesil lisesinin ilk okul ların bozukluğundan bir kaç kamyon vçuk Magill titriyordu. rağı delmesini, ;:LH' çekicin sür'atli işler | y L p l'ıır:ıı salonlarında nlımd: :ı_ıvu:ın.::kl;ı_ı:_:lıhmnmn en birin- — titremiyorum, üyo- | mesini duyuyor!: bir müsamere vermiştir. ci derdi yol gidir. Tum dîhw NŞ Bizi kurtarmağa çıhırv'h"d“îü'“*"' Müsamerede bütün talebe velileri- ..:İ.-:ı. :—-n:-: başka, su 'thil;;iiin;iı ün n olmuş- |zün de kalbi büyük bir sevinç — duyuyor. || y LA Tnış simaları ve ga-| le söylememi isterim. Burada tu BY.TI:.'::::';“_ Xe Nülbayet üçüncü gece, başımızın üzerinden zcl:iler hazır bulunmuştur. Saat tam b'r:d.ı(ı;rk:"kl:y:.,"ııdh Bu sir Hiza. — Biliyorum dostum dedim, sen üşü- iki büçükta istiklâl"marşıyla başlanan |"0 yollar bozulmuştu. Kimse bu bir kaya yere yuvarlanmış, ve gökyüzüne k y i "açılmıştı. Hepimiz sevini- | bi yolları tamir etmiyordu. Bunu gören esha- ::ııııı Sözümü henüz Hdr:-ıdn'ı(.lıznım dar bir menfez açılmıştı. Hep, müsamere davetlilere iki saat hoş ve a Büyrdir üt ğ di ei ;:'”n._ Çenelerim vurmağa başla: Anunu- azete başlıklarında cölen n a a ğ ü ı::::del.:::k :klinds yazılar okunmaya- |eğlenceli vakit W';::]“L ç yını tamir etti Evvelâ Balta limanma ora- webide denize girmiş gibi yücüdüm Oaaa aa aar a A e eT| İlk olarak Yeni Nesil lisesinin Yurlaan Emirgüka götüdün.Burası. aantu. Scaddinge de ayni / ükibete uğra- Kartlda? e diye münşetler yapılacaktı, — | vasından beş yaşındaki Şu'le «Dilek» İsusuz kaldık. Köylüler müteaddit defalar , birbirimize sokulduk, o sırada Scaddings ıııtıun sanlarla, ve yer yüzü ile böylece te-| manzumesini okumuş, bundan — sonra| vilâyete müracaat ettik resmi — makamlar ..ıde eski bir dinamit sandığı gördü. ."î_' e gel idikten sonra, kurtulmak için bir|iki perdelik «Tarih utandı» piyesi tem- |sonra saylavlar ve halk fırkası bize çok ü- ğ arını birbirine sürterek yakmak — istedi. hafta beklemeğe, aç susuz otürmağa, — ve | Çi edilmiştir. mitler verdi amma... Daha bu güne ka-|bayanlar buralara uğramasınlar... Maazal- Skat muvaffak olamadı. soğuğa mukavemet etmeğe mecbur olduk.| — Bunu müteakip küçük çocuklar ta-|dar susuzuz.. biz köylüler sayun — buraya İlah insan bir yazda en aşağı on kilo nlar yi Nbayet sutubetli tahta y;xlınnı;:n: rafındari bazı güzel numaralar göste-| hakledilmesi için bin beş yüz Hralık - bir Suat Derviş ateşiyle yakmağa muval göĞü, Fakat manlesef Magilli — kurtaramadık, Ateşi 16 aat müddetle muhafaza — ettik, rilmiştir. Seğl e : Hayatta Gördüklerimiz çektiğimiz azabın kefaretini o verdi, san- imiz rutubetli tahtaları üflerken diğeri- Bir hamalın davası ki nefsini bizim için feda etti. AA n İhtiyar bir hamal arkasında yükle ge- — — Sonra caki bir irkın, eski bir an'anes Tirken bir külhanbeyi bindiği atı olanca — sine bağlı bir imanla: nüz nasil şehrin merkezi gibi — kalabalık oluverdi. Çünkü kolaylık var. Nakil vasıta- ları yollar, sular. sokak lâmbaları gazinos lar her şey, her şey. her şey... Bir köyün İyaşamasına veya ölmesine sebep olur. İt« tihadcılar zamanında bir kere bu Hisarın diriltilmesi düşünülmüştü amma o da w mumi seferberlik belâlarile yarda — kaldı. Eski bahriye nazırı Cemal (paşa) Hisar kalesinin bir bahriye müzesi olmasını iste- mişti. Bu karar üzerine bir takım emlâk istimlâk edildi. Fakat bir netice çıkmadı. Umumi harp sonu, o mütatekenin — ana, baba günleri Türk olan ker yeri nasıl pes rişan ettiyse bizi, burasını da öyle perişan yaptı... Şimdi bir parça bimmet edilse yok lavımız düzeltilse otobüs işletilse — bizi hayır şirketinin pençesinden — kurtarsalar © kadar iyi olacak.. öyle hayır işlemiş bu- unacaklar ki... Biz daha uzun müddet konuşacaktık belki, fakat arkadaşlarım — el işaretleriyle beni yanlarına çağnıyorlar... Yemek ha« zırlanmış olacak... Ah şu Boğaziçi havası... Yine bugün de ne iştihamız var.. bur gezintiler — bittik: ten sönra bir kere tartılacağım.. muhak- kak bir kaç kilo şişmanladım... v İştihasız hastaları muhakkak — şu seri ve temiz havalı, yosun kokan Boğazın kı yılarına götürmeli, Fakat şişmanlamaktan korkan modern Alice birdenbire aşağıya doğru mü-|der oradan Rumelihisarına giden yol bo- zuktur. Bu yolun bir zaman asfalt yapıl- Lise imtihanları Bu sene liselerde ikinci yoklamalar yazılı olarak yapılmış ve sualler kül - tür bakanlığı tarafından gönderilmiş - ti. Ara sınıfları imtihanlarının ne şe - | — Gazetenin cene yazısile Buna rağmen ayaklarımız yavaş yavaş bir sötünün iki satırı bir . ği benüz belli değildi sakıyor. di. Kanun benden böyüktür. Garandu.soğukuan », #öeaedei “akibe &ı—n,d_nıw) :::'h- zan - ı"ıdvlıııî'ı':ı:lnlzrm?l taheirl lTek Yakklek Bu yara neticesinde «25» gün yatı — — Müddeiumumi reise sordu: Te ti ilân Fiatı şunlardır: ten geleceği tahmin olunmaktadır. i"dığ::'" ,::"- açıyor. — Günde ne kazanırmış? — im sordu: Davacı cevap verdi: Mak için bu fiktimi de açığa vuramıyor- » KŞ — Neciali dum. Kimsenin hiç bir şey söyliyecek bali Pilsudskinin ölümünün yıldönümü Ne istiyorsun bu adamdan?.. — el kayme, O, vzün biyıklarının kenarlarına ka- Çökük omuzlarına, yılların izlerini ta. dar dayandığı gözlerini kıprtı, düşündü, — şeyan ihtiyarlamış yüzüne « |» lirayı fazı düşündü: la görmüşlerdi galiba: — Siz bilirsiniz beyim. — Yok canım sen bu kadar kazanız — Hayır tbiz biliriz değil, sen söyle. — >msın?. Ti igletiri M Mağrur bir gülüşle başını kaldırdı: — Ne kadar zarar ziyan lstiyorun?. —— Simdi çağıra goçti de böyle oldu. İmamıştı. Derin bir sessizlik ortalığı jsti- İâ Ctmişti. Açlığımızı gidermek için sigara içmek istedik, fakat rutubet tütünleri o ka- dar aslatmıştı ki, yakamadık bile. Su Baskını Tehlikesi İçimizde en zayıf ve tabansız olunumuz Maşgill idi. Korkusunu açıkça izhar ediyor- tan reisi cumhuru in ölümü yıl dö - , dün sabah, Be - yoğlu (Terra Santa) kilisesinde, dini bir âyin yapılmıştır. Âyinde, Lehistan sefareti ve konso- 3 — Bir santimde vasati (8) kelime vardır. 4 — İnce ve kalın - yazılar ha. : tutacakları yere göre losluğu — erkânı ile, diğer - devletlerin — Siz biçin beyim. Yoksa gençliğimde günde altına — para — Su baskınından korkuyorum, dedi. santimle ölçülür. şehrimizdeki mümessilleri hazır bu - — Kanun bunu' sana bırakıyor. demezdim ben. Bu işde boğulmak ta var;. kunmuşlardır. Hakikaten ayaklarımızm. allında « — Ben de kanuma bırakıyorum. M FAİK ci Ş L——ıı—ı ea Bül ee eeei ea e LA süratile sürüyor ve hamala çarparak ya- Ben büyüklere lâf diyemem, de! -