11 Mayıs 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

11 Mayıs 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

G Sıvfı — Son intihabatta Heryo niçin S arsıldı? Eski Başbakan diyor ki: “Aleyhimde bir sürü tezvirler yaptılar, komünist olduğumu ilân ettiler ve beni İncile hakaret Heryo son intiha- Bbatta çok sarsıldı, az daha kadar görmediği bir mağlâ bugüne biyete uğrayacaktı. 36 senedir Liyon — şehri- nin belediye reisliğini başa- ilk cephe- dok- tor Francillon'dan tam muvaffakiyetle ran bu diplomat, #eçimde milli nin nâfizi olan altı yüz rey eksik alk- dı. Fransada — ilk se- çimde reylerin — sülsa- lâzımdır. © olmazsa ikinci bir yapılır, ve fazla rey alan ka- nını almak intihap daha zanır. Heryo da işte bu sefer bu ikinci se- çimde rakibinden az bir farkla rey aldı ve kötü bir netice ile mevküni muhafaza et- ti. Heryo halk tarafından daima — tutul- muştu; daha 33 yaşındayken, halk onun konferanslarına — bayılırdı. O zamanlar — genç bir profesördü, nutuklarından heye- — cana gelerek önündeki kâğıtları ellecinin tüzgâriyle uçurduğu zamanlar, karşısında, hayretle oturan dinleyiciler, tarihi birer ve- sika gibi o kâğıtları toplarlardı. 33 yaşında Liyon belediye reisi olan Heryo, babayiğitliğiyle, herkesin — kalbini kazanmayı bildi, muhalifleri bile kendisi- ni severlerdi. Buna bir misal olarak ta şu- nu gösterirl. belediye intihabı yapılıyordu, üçüncü da- İrei intihabiyede S er ekseriyeti teş- kil ettikleri için, Radikallar belediye mec- Hsinde ekseriyeti temin — edemiyeceklerdi. Bunun üzı Heryo birinci dairei intiha- biyeden istifa ederek yerini Radikal bir arkadaşa terkelti ve üçüncü dairei intiha- biyede Sosyalistlerin içinde — ve Sosyalist namzede karşı kendisini namzet göstere- yek kazandı. Fakat bu yeni seçimde talih — tersine döndü. Kendisiyle bu sebepten dolayı gö- Liyonda beş on sene evvel söze baş- bir mücadeleye giriştim, fam on beş intihap toplantısı yeptım, ya- ni Hitlerden 6 tane fazla, neticede her za- mankinden 2000 rey eksiğiyle ancak 3600 yey kazanabildim, tabüi bu hal beni çok Mütcessir etti, her şeyden vazgeçerek in- zivaya çekilmek istedim, bir daha siyasi faaliyette — bulunmamağa tövbe edecek- tim. Arkadaşlarım ısrar ettiler: «Mücade- lede devam etmezsen hiyanet olur!l» de- diler, ve beni tekrar mücadeleye sevketti- ler. — Nasıl oldu da bu kadar rey kaybetti. niz? — Ne yapayım, herkes milli menfaatle- zi, henüz, şahsi menfaatlerinin — üzerinde le lekelediler,, Heryo Maaşlardan kestiğimiz — yüzde onlar, halkı aleyhime kışkırttı, Öcüvre ga- zetesinde Tardicu hakkında yazdığım bir yazıdan dolayı, incile hakaret ettiğim söy- lendi. karşı müdafaa tertibatı ve Maginot istihkâmları tahsisatı lehinde rey vermediğimi ileri sürdüler, halbuki, ben kabul etmiştim, yalnız işi tetkik etmak için tutamıyor. Almanla: mühlet istemişdim. Sağ cenah fırkalarının politika hakkın- daki noktai nazarlarını bir türlü anlamıyo- Ba kınız aleyhimde ne gibi tezvirler yaptılar: Bir müddet evvel Jour gazetesinin — sahibi Mösyö Builby bana telefon etti ve K rum. İki yüzlülükten kurtulamıyorlar. nist olduğumu yazdığım bir mektubu ken- Kendisi bu mektubu satın almaktan istinkâf etmiş. Ben böyle bir mektup nasıl yazardım, düşünmeğe başladım ve hatırıma — geldi, eski ahbaplarımdan ihtiyar bir kadın genç delikanlılar tarafından taarruza uğradığını ive elinden çantasının çalındığını bana $i- kâyet makamında yazmıştı, ben de kendi- gine petti. «sizin gibi insanları Komünist yapa- caklar!» diye nükteli bir cevap vermiştim. Bu mektubu aleyhime silâh olarak kul- Janmak istemişler... İşte şimdi yine lıınııdım, Fakat ben bu arada çok üzüldüm.» Fevkalâde meşgul olan Heryo'yu faz- la işgal etmek istemedim, yanından aynl- gdim, halk onun hakkında ne düşünüyor- (du, bunu merak etmek istediğim için, dı- şarda bazı kimselerle görüştüm. Birisi: — Heryo dedi, he olursa olsun fırka- lann üzerinde bir adamdır.» Liyon belediye veisi kendisini öyle zan- mediyordu, fakat son seçimde zamanın de- Biştiğini, düşüncelerin tebeddül edeceğini anlamış olacak ki, istikbalde daha fena bir Akibete uğramamak için bu selerki vazi- yeti tecrühe makamında kullanacak. Vu'den Paul Fernavoles TTEDİNTEN DA KUKT * GÖNÜL İŞLERİ Evliyim Fakat Başkasını Seviyorum uİki senedenberi ailece çok yakım - dan tanıdığım bir kız var. Onu tuhu - a çek yakın buluyorum. Bir gün ba- basından istedim, reddedildim. Bundan müğber olarak değil, fakat bir mecbu- riyet saikasile başka birisile evlendim. Mes'ut değilim. Gönlüm hâlâ öteki kız- /da. Fakat kız artık bana selâm bile ver- Mmiyor. Onu bırakıp başkasile evlendi- #im için benden nefret ediyor sanıyo - sum. Ne yapayım? » 'Taceddin Evlenmiş olmak sevgilinizin gönlünü kırmağa kâfidir. İster kasten, ister kas- Wi olmıyarak siz onu bir defa kırmış bu- kunuyorsunuz. Binaenaleyh Kazan ar'ık sizinle evlenmeğe razı olacağını zannet - miyorum, bu bir. Asıl mühim iş karmı» z boşamanın imkânsızlığıdır. — Ortada hiç bir sebep yokken mahkeme boşan - ma kararı vermez. Bu sebeple boş ha- yal arkasında koşup kendi — kendinizi bedbaht etmeyiniz. * «Bir kızı seviyorum, fakat beğenmi- yorum. Bir diğer kız var, çok beğeniyo- Bu ikisinden birile evlenmek fikrindeyim. tercih edeyim? » rum, fakat sevmiyorum. Hangisini Beğenip sevmemeği anlıyorum. Fa - kat sevip beğenmemeği anlarmyorum. İnsan beğenmediği kızı sevemez. De - mek ki siz sevginizi iyi tahlil edemiyor- sunuz. Beğenmediğiniz kızı bugün sev- seniz bile yarın sevmiyeceğiniz muhak- kaktır. Bugün sevgi bile gözünüzü kör- letmiyorsa, yarın gözünüz açıldığı za - man ne yaparsınız. Fakat bugün beğen- diğiniz kıtı yazın sevebilirsiniz. Onu tercih etmenizi daha doğru buluyorum, TEYZE gisine neşretmek için satacaklarından bah- | Mıyıı 11 —— 1 Almanya Müstemleke ıstıyor... SAA AĞA ARARAZ S LAT Z Büyük Çekmece köprüsü Havadisi okumağa hacet yok. Büyük harfli serlevhası yeter: «Nafianın bir tamimi: Türklere ait me- deniyet eserlerinin bulunduğu — yerlerdeki yollar yapılacakl..» Yol yapmağa hacet yokı sinin bir şaheseri, ve Mimar Sinanın Türk mimari en nefiselerinden, ve Trakya yo- Çekmece ettirelim muazzam lunun üstünden geçtiği Büyük köprüsünü bir gün evvel tamir Mühterem Bayındırlık Bakanı Ali kayadan, Büyük Çekmece köprüsü — yim altı gözünden yaşlar akıtarak yardım isti yor.. Büyük Çekmece gölünün denizle bir- leştiği noktada eskiden bir köprü varmış, fakat zamanla harap olmuştu. — Bilhassa kışın yağışlı havalarda bura! geçmek u. dan ordu. Halk — buradan rdi muazzam köprüye Mimar Sinan Ka pek ziyade zorla perişan bir halde g. dik, nunt'nin Zigetvar selerine çıkacağı sırada Nihayet çim- başlamıştı. Eski köprüyü denizden yana değil, gö- İlün bataklık olan ağzının iç tarafında mışlardı. O sebepten temeli bozulup h olmuştu. Mimar Sinan «derya canibi hem sağ hem sığ yerdirn diyerek — köprünün Çek üçü su içi temellerini deniz cihetinde atmaştı. mece köprüsü ikisi iki sahi de beş paya ile birbirine eklenmiş büyük köprüdür. Bu beş paya, etrafı nhtım yapılmış a- dacıklar halindedir. Köprünün ayakları yapılırken — suyun içine sandukalar çakılınış, ameleler ların içindeki suyu tulumlarla çekip bo- şaltmışlardı. Sonra, #Zibâ muhkem sütun dan iki üç adam boyu kazıklar şahmer- le aralarına kurşun akıtılmış, yekpare Süleyman Çekmeceye gelmiş, inşaatı seyretmiş, Mimar tebrik etmişti. Süleyman seferde vefat et- ti. Çekmece köprüsünü oğlu Sarı Selim ta- mamlattı. Dört büyük köprünün birbirine eklenmesinden vücut bulmuş olan Büyük çekmece köprüsü yirmi altı gözlü idi. «Her gözü kehkeşân âsâ semaya çekmiş, kavsi kuzahtan nişan verir, hep — traşide, musaykal, mücellâ taş ile bina olunmuş bir cesri kaviv idi. 114 yük ve 73,850 akçeye mal olmuştu. di geklirde bağlamıştı.» Kanuni Zigetvar seferine — giderken Sinanı ser Bugün, bu şaheserler nefisesinin — bü- yük paya rıhtımları çok haraptır. Gözlerin kemerlerinden taşlar düşmüştür. Türklere ait medeniyet eserlerinin bulunduğu yer- lere yollar yapılması için tamimler yazılır ken, Trakya ana yolunun üzerinden geçti. ği ve Türk medeniyet eserleri içinde bir pır. lanta gibi duran Büyük Çekmece köprüsü bu haliyle daha fazla bırakılamaz. Ve köp- rünün yanı başında, yine Koca güzellikte eçsiz eserlerinden Büyük Çek- mece Kervan Sarayının son kalan bir par- gası çatısı çökmüş, yürekler sızlatacak ka- dar haraptır. San'at eserleri olan bir küçücük moza- yik karşısında heyecan ile titrerken bu mu- azzam Abidelerimizi, Türk mimarisinin ve medeniyelinin bu yerine konmaz eserlerini bu halde birakmamalıyız. Bu yolda bir tek günlük gecikme, milli bir gönahtır. Reşat Ekrem Koçu / Cenaze nizamnamesi Belediyenin apartmanda ve buna mü- masil cenaze kaldırılması güç yerler - deki cenaze sahiplerine bir kolaylık olmak üzere hazırladığı nizamnamenin tatbikine haziran veya temmuz ayı i- çinde başlanacaktır. Teşkilât için şim- diden hazırlıklar başlamıştır. Şehrin muhtelif yerlerindeki cami |ve medrese gibi yerlerde gasilhaneler tesis edilecektir. Gasilhaneye elverişli |* olmıyan yerlerde yeniden gasilhane - ler yaptırılacaktır. Ayni zamanda cenaze taşımaya muahsus belediye tarafından husust bir otomobil de satın alınacaktır. 650 İngiliz Çanakkaleyi ziyaret ediyor Çanakkaledeki İngihz ölülerini zi - yaret etmek üzere, 650 İngiliz seyyahı, yarın Çanakkaleye geleceklerdir. Harbıumumi'de Anzak kuvvetleri- ne kumanda eden Mareşal Birdword, kafileye refakat etmektedir. dört | Sinanın |: Fransız gazeteleri son günlerde Alman- yamn müstemleke is- | tekleri üzerinde fazla | durmağa ve bu husus- ta lar. Bu yazılardan bi- | rinde şöyle denilmek- tedir: Nümayiş — şekline dökülen, ve uğrunda harp istenilen bir fikir olarak Almanya, hiç bir zaman müstemle- keler meselesini ayak- Tandırmamıştır. Umumi harp bite tiklen sonra, Alman- ya, o kadar mühim meseleler — karşısında kalmıştı ki, Müstemle- keler bahsine — temas bile edemedi. | Fakat Almanya- da cumhuriyet teessüs ettikten sonra hemen hemen bütün partiler davasını idhal siyasal Ko- | münistler, buna traaf- müstemleke programlarına ettiler, yalnız Demokratlar ile tar görünmemişlerdir. Sirezman — firkası olan — halkçılar, manyanın temlekelerin — tekrar elde edilmesi için, mesdi sarfını istiyorlardı. yetperverler ise, bilü kuydu şart eski müstemlekelerin iadesini talep ediyorlar- di. 1920 de (Gottfried Feder) in kalemin- den çıkan Nasyonal Sosyalist programı ise, Alman vatanının haricinde, (toprak ve a- razi) istiyordu. Bu kadar talebe rağmen ne fırka çe- kişmelerinde ne rejim değiştirme mesele- lerinde müstemleke bahsi büyük bir — vol oynamadı. Son zamanlarda yetişen genç- ler bu davaya yeni bir hız vermemiş olsa- lardı belki de yine unutulup kalacaktı. İhtiyaç günden güne kendisi ce, eserler yazılmağa başlandı. Hans Gimm isminde bir Alman müellifi, (yersiz ve isset- millet) ismi altında bir kitap yazıyor bu kitap tam yarım milyon nüsha satıyor. Yohan Lusian isminde bir şâir, ayni mev- zu etrafında halkın heyecanımı — kamçılı- yor. Halkin ruhuna giren müstemlekecilik bu tarihten sonra bir çehreye bürü- nüyor. ** Bugünkü gibi dün de Alman — milli bankasının başında bulunan doktor Şaht, mücadelenin başına geçerek ilmi ve riyazi delillerle müstemleke ihtiyacını — kamçıla- maktadır. Ve 1927 de irat ettiği bir tukta müstemleke sahibi devletlerle müs- temlekelerin nüfusu kesaletini Mukayese etmiş, Almanyanın lehinde neticeler çıkar- muştır. nuü- Açık Pencere İhtiyacı Geçen sene bir toplantı oldu. Bu tep- lantıda Nasyonal Sosyalist şeflerindeni Epf söz alarak şu sözleri söyledi: — Dünyaya bakan bir pencereye ma- Ufak bir millet olmağa — mah- üğimiz şu mralarda, diğer dev- letler, kara ve denizlere sahip oluyorlar. Alman inilletins, yaşamak için, yer, bhva toprak Tâzındır. Bu eksikliklerin sıkıntısı ni düyüyoruz. Yeni koloniler, yüz binlerce Almana iş temin edeceği gibi: o yüzden de yine yüz binlerce Alman vatanının içinde geçinecektir. Bundan başka eski başbakan e: Papen #— Alman hükümeti, müstemleke c> miyetinin meskisini, takdir ve hürmetle ta kip ediyor.v diyerek söze başlamış ve Al- man milletine rtefah verecek müstemleke hayatının inkişafını temenni etmiştir. Çelik miğferliler Reisi Sekdte de ayni | aa Artan Alman nüfusuna toprak lâzım Hitler: — Müstemleke yüzünden harp edecek değiliz, müstemleke istememiz, sulhu hiçbir zaman tehdit edemez, diyor Al Almanlar bugün müstemlekelere malik olmadıkları hakle ihtiyacını eski hatıraları milletin gözünde canlandırmak için Tesme karşılayabilecek, müs- geçit ve merasimlerde Kolonyah kiyafetlere büründür- dükleri bir takım kimseleri halka teşhir ederler mealde söz söyliyerek Almanyanın bütüm eski müstemlekeletini geri istemiştir. 20 Eylül 1932 hava nazırı, Göring de Rayiştag'da: «— Alman milletinin en büyük vazifes lerinden biri, hergün inkişaf etmekte olan milletimizi yerleştirecek toprak istemektir, demiştir. Hitlerin Fikri Hitler, 1931 de verdiği bir da, programdaki sözlerden fazla söylemedi ve besleyecek, arazi ve taprak istiyoruz, dee di. Hitler Alman milletinin başına geçtik« ten sonra, bir müddet bu meseleye hiç te« mas etmedi. 1933 senesinde Daily — Mail muhabiri Warde Prie ile yaptığı ilk mülâ. katta bu zah etti: beyanate bir şey, — Milletin artan nüfusunu meseleye ait fikrini şu suretle i- Almanyanın nüfusu kalabalıktır, Böyle bir milleti yaşamak hakkından mahe rTum etmemek dünyanın da menfaati icar badır. Biz de her millet kadar müstemleka idare edecek iktidardayız. müstemleke yüs zünden harp edecek değiliz, müstemleke talep etmemiz, sulhu hiç bir zaman tehdit |etmez, zira, müstemlekelerin de müzakere« ler neticesinde hakkımız kabul — edilerekç bize verileceğine kanaatimiz var.» gereeen ereneseeneese e sendAsesen ee LE a srersAnEereRAErnenE BUTÜN. ÜLKEYİ | DOLAŞ%XMAZSINIZ FAK A x P BİR. İLÂN, Buıuıı ÜLKEYİ HER GUN DOLAŞIRİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: