Son Posta 3 Mayıs 1936 sayfa 5 | Gaste Arşivi

3 Mayıs 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

3 Mayıs 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İnegölde mektep sevgisi İnegöl — zenginleri teberruları ile — mektebe yeni tesisat yaptırıyorlar, yakında maarife binanın tapusunu da vercekler İnegöl orta mektep İneköl (Hususi) — Üç sene evvel inşaatı ikmal edilen İnegöl ortamekte- binin bu yıl da noksanlarının tamam- lanmasına çalışılmaktadır. Parti hima- yesinde bulunan memleket smçlı’ğî mektep menfaatine olmak üzere bir müsamere vermiş, bu —müsamereden epeyce hasilât temin edilmiştir. Bun- dan başka bazı yurtseverler mıkte;î için havuzlu büyük bir çiçek bahçesi yapılmasını arzu etmişler, taş, kum, çakıl ve saireyi tedarik ederek tebern.ı etmişlerdir. Bahçenin tanzim ve terti- bine başlanmıştır. İlk teberrdde bulun- nanlar şunlardır: Belediye reisi Nuri, keresteci Hasan, Hatip oğlu Mehmet, Halkevi kahvecisi Ahmet, Vilâyet. u- mumi meclisi azasından Hüsnü, Çem- berli zade İbrahim, nalbur Galip, saraç caddesi yapılıyar zade Ali, yemenici Halil İbrahim, nal- bur Hüseyin oğlu Hüseyin, Semiz oğ- lu Abdi, Adapazarı bankası İnegöl şu- besi müdürü Sadık, ziraat bankası mü- dürü Pertev ve demirci oğlu Sabri. Mektep binasını Maarif Vekâleti adına tapuya kaydettirmek için uğra- şılmaktadır. Yakında muamelesi ikmal edilerek tapu vekâlete gönderilecektir. İnegöl belediyesinin hastane ve or- tamektep önünde açmış olduğu büyük caddenin inşaatı haylice ilerlemiştir. Çocuk bahçesinin de ikmaline uğraşıl- maktadır. İ Şimdiye kadar yapılamıyan şüheda abidesi için Ankara caddesindeki eski Millet bahçesinde büyük bir faaliyetle çalışılmaktadır. Muşta elektrik - !Bigada pirinç ekimi Belediye şehre 3,5 kilo- metreden iyi sü getiriyor Muş (Özel) — Muş belediyesi şeh- in su ve elektrik ihtiyacını gidermek :;îın shummah bir faaliyatle çalışmak - tadır. Muş'a 3,5 kilometre mesafede bulunan Kâniyadengi civarındaki Öz- men menba suyunu gchr;ı ulaştırmâl: İçin kanallar açılmıştır. mand şehir suya kavuşacaktır. Elolı:tnâı ıîın de çalışılmaktadır. Yakında bu e- min edilecektir. Muş'lular sevinç için- dedirler. İzmirde bir gümrük kaçakçılığı | İzmir, 30 (Son Posta) — Gümrük baş müdirliği, gümrük muafiyetin - den istifade edilerek memlekete d'î:: gümrüksüz eşyanın başknlanfın bt suretile kaçakçılık yapılması ihtimal - lerini tetkik etmektedir. . Birinci Kordonda üzüm ve incir ü- zerine ihracat tacirliği yapan ve bir kaç ay evvel taht]îli faa!iyot eden Mr. ii ihtisas mahkemesine ve PaJBıuıhras:atqviki sanayi kanunundan istifade ederek memlekete soktuğu bazı — makinelerle — diğer — eşyayı başka başka şahıslara gizlice satmak- tan suçludur ve 918 numarıalı .kemı - nun 25 inci maddesinin 2 inci fıkra- sile tecziyesi istenmiştir. L zat geçenlerde müessesesini kü- patlî:ağa kîrar verince 125.000 metre demir kurdelâ ile demir kaıa_ları._ böl- me makinelerini, incir ve üzüm işle - meğe mahsus âlât ve makineleri İz - mirde bazı tanınmış müesseselere sat- mıştır. Gizli yapılan bu satış munı:î"- lesinin gümrük idaresi haberdar edil- meden ve gümrük resmi odenmıîden Yyapılması cezayı müstelzem görül - mektedir. Hamdi Beyin mezarı —— Biga (Özel) — Belediyî !_Ylillî Mü- : eadele'de şehit düşen Köprülü kayma- kamı Hamdi Beyin mezarını beton o - larak güzel bir şekilde yeniden yaptır- mıştır. Biga (Özel) — Tahirova mevkiin - de bu yıl 1000 dekarlık yere piririç e- kilmesi kararlaştırılmıştır. Buradaki tarlalar Misakça çayından açılan ka - nallarla sulanacaktir. — T SON POSTA Taşköprüde cinayet Bir adam karısını ve halasını vurdu __Tîlşköprü (Özel) — Masadlar kö- YU civarındaki Aygır ormanlığında bir Cinayet olmuş, bir kadin öldürülmüş, bir kadın da ağır sürette yaralanmış - tır. Cinayeti işleyen bu köyden Çerçi oğlu Mustafadır. Mustafa bundan bir müddet evvel köyden Müezzin kızı Şîrife ile evlenmiş ve kızın evine İç - güveyi girmiştir. Fakat bir müddet sonra Mustafa ile kız geçinememişler ve ayrılmışlardır. Bundan sonra da kiz bir başkasile ev - "|lenmiştir. Mustafa da bundan muğber olmuş, eski karısı ile halasına orman- da rastlayınca kızı ve halasını bıçak - la yaralıyarak kaçmıstır. Şerife ölmüş- tür. Halası Kastamonu hastahanesine kaldırılmıştır. Mustafa aranmaktadır. Kırkağaçta Bereketli Yağmurlar Kırkağaç (Özel) — Belediye mec- lisi toplantılarına devam etmektedir. 1936 belediye bütçesi 38 bin küsür li- ra olarak kabul edilmiştir. 7 bin küsür İiralık su ve elektrik işleri tahsisatı ay- rılmıştır. Burada bereketli nisan yağmurları yağmaktadır. Pamuk ve tütün ekimi başlamıştır. Muhasebei Hususiye binası tadil ve tamir edilmiştir. Emlâk ve arazi ver- gilerinin Muhasebei Hususiyeye geç- mesi dolayısiyle binada bu iş için de ayrı bir daire ayrılmıştır. Yalvaçta fakir çocuklara yardım Yalvaç (Özel) — Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından fakir yavrular için verilen müsamereden elde edilen hası- lâtla 25 fakir mektep talebesine elbi- se, ayakkabı giydirilmiş ve daha bir çok kimselere ayrıca yardımlarda bu- lunulmuştur. gelen tezahürlerde bulunmuşlardır. K Antakiyalılar Milli Hâkimiyet Bayramını tezahüratla kutluladılar Antakya (Özel) — Antakyada 23 nisan millt hakimiyet bayramı büyük tezahüratla kutlulanmıştır. Bütün memleket gençleri göğüslerinde ay yıldız- h rozetler olduğu halde İstiklâl marşı söyliyerek sokakları dolaşmışlar, içten Bütün Antakyalılar bu tezahürata iştirak etmişlerdir Resmimiz Antakya gençlerinin milli hakimiyet günü yaptıkları bir toplantıyı göstermektedir. # İKayserid e heyecanlı bir plânör tecrübesi h Sayfa 5 : !, içinde idi, son dakikada Bir plânör talebesi ağaca çarpıyordu, herkes heyğca İ ile vaziyeti kurtardı beklenilmez bir manevra Ş ÇN Kayseri, (Özel) — Tayyareci Veci- hi bir talebesi ile birlikte ve tayyareyle buraya gelmiş, Kayseri tayyare fabri - kasına ısmarlanmış olan bir plânörün tecrübesini yapmıştır. Vecihi plânöre talebesini yerleştir - miş, ve plânörü tayyaresinin yedeğine takarak havalanmış, beş yüz — metre yükseklikten de plânörü yedeğinden bırakarak nasıl yere ineceğini seyre başlamıştır. . Talebe tarafından idare edilen plâ- nör birdenbire feci bir vaziyete — düş - müş, yere inerken tayyare meydanı ci- varındaki bir ağaca çarpacak şekilde istikamet almıştır. Çarpışma o kadar gayri kabili tevakki bir hal almıştır ki uçuşu seyretmekte olan fabrikanın sıhhiye otomobili doktoru hâmil oldu- ğu halde ağaca doğru hareket etmiştir. Bigada pehlivan Güreşleri Biga (Özel) — Burada yetim ço - cuklar menfaatine pehlivan güreşleri tertip edilmiş, başa güreşenlerden Te- kir dağlı Hüseyin, Afyonlu Süleymanı yenerek 80 lira ikramiye almıştır. Gü- reşlere 3 binden fazla seyirci gelmiş, baytar müfettişi tarafından seyircile- re hoparlörle duyurtulan bir konfe - rans verilerek hayvan yetiştirme usul- leri anlatılmıştır. Biga köyleri Biga (Özel) — 90 evli ve 700 kü - sür nufuslu Karadağ köyü, büyük bir meşe ormanının içine gömülmüş, ya- maçta ve güzel görünüşlü bir göçmen köyüdür. Köylüler çok çalışkan adamlardır. Kendileri yalnız rençperliğe saplanmış damlardır. Duvarcılık, yapıcılık, marangozluk, kiremitçilik arabacılık ve daha bir çok işler, hepsinin elinden gelir, Yakında köylerine çok büyük bir mektep yap- tıracaklardır. Karpuz turfandacısı bir köy Şehrin 5 saat doğusunda bulunan Sığırcık nam diğri İkmalite köyü, top- raklarının bire on beş, yirmi mahsul vermesile şöhret almış bir göçmen kö- yüdür. 40 evli olan bu köyün halkı, hep Tırnava ve Razgratlıdır. Karpuzlarını her yerden önce eker- ler ve yerleri kumsal olduğu için her köyden önce mahsul alarak İstanbula turfanda karpuz yetiştirirler. Civarda bulunan «Bozlar» iskelesine yanaşan mavna kayıkları, en önce onların kar- puzlarını yüklenirler. Eskiden civarda sakin Yürük obala- ğa geldiği için «Sığırcık» adını almış- tır. Pazar Ola Hasan B. Diyor Ki: —a aa e e | P İ T ALA y v Ns y S ee? Hasan Bey — Buradan kavarsın, şu- râya konar.. oradan dehlersin, öteye mu- sallat olur.. bir türlü kurtulamazsın. Ne- dir o, bill — At sineği mi Hasan Beyciğim? Hasan Bey — Hayır, bilemedin! Kö- mür depoları| kalmış değillerdir, hepsi sanatkâr a -| | rının sığırları köy çeşmesine sulanma- | | Fakat mahir - tayyarecinin, mahirg talebesi bu tehlikeli vaziyette bile so- guk kanlılığını kaybetmemiş, seri bir. hareketle ağacı iki metre sağına al kızaklar suretiyle 'yere inmeğe, büyük bir fa - cianın dâ önünü almaya muvaffak ol- muüuştur,. ' ya ve sağ kanat üzerine Genç talebe sahayı dolduran yüzler- ce takdirkârın hayret ve alkışları ara- sında gülerek plânörden çıkmış, her- kesin ellerini sıkmıştır. k Tecrübe edilen plânörlerden fabri _jf kaya daha elli tane ısmarlanmıştır. Bunlar tamamlanınca şehrimizde de - bir havacılık klübü tesis edilecektir. — 'si sabah tekrar plânöre bindirerek vo. yedeğine alarak Ankaraya gitmiştir. — P. Amasyada Fırtına Amasya (Özel) — Burada şiddetli bir fırtına olmuş, spor sahasındaki tri- ; bün yıkılmış, fırtınadan sonra sürekli ve bereketli bir yağmur yağmıştır. Burada Kızılay kurumu menfaatine bir müsamere verilmiş, kuruma 200 li- — ra hâsilât temin edilmiştir, k 4 ! F ihtisas hâkimliğine, Bandırmadan Sey- fettin de Sivas ihtişas müddeiumumili- ; gine tayin edilmişlerdir. Radyoda istasyon arıyorum. Liyon — çıkıyor Haryo'nun sesini düyuyorum; a- — laturka bir şarkı söylüyor: Vecihi bu marifetli talebesini erte-* Sivas ihtisas müddeiumumiliği — Sivas (Özel) — İhtisas mahkemesi__»ğ müddeiumumisi Mehmet Esat Antalya | ) sino — * ; Düğmeyi çeviriyorum; Maroğal doğlio'nun sesi geliyor, o da alaturka : bir şarkı tutturmuş: * Eden söylüyor: «Geminin başındayım» «Ön sekiz yaşımdayım» «Ön sekiz yaştanberi» aKızların peşindeyim.» * | Habeşistandan Haile Selâsiye'nin se- — si geliyor: «Nalel cangâhı cânan duymuyor» «Neyleyim takdire tedbir uymuyoru Bd L * z yor: e| * | hat veriyor: — Şimdi Orta Avrupa korosu tara: — fından burada alaturka bir şarkı söy. — enecektir: ri hep bir ağızdan söylüyorlar: «Aman doktor canım — cicim doktor — «Sen de mi bâlk esiri zülfiyar olmaktar © Londrayt buluyorum. Londrada ds » Romada Musolini'nin gür sesi çıkı * — «Her yer karanlık pür nur o mevkir — «Uslan ey dil uslan artık ihtiyar olmak- N tAt martini Debreli Hasan dağlar in - — BN - «Mağrıp mı yoksa, makber mi yarab» hş- Cenevreyi buluyorum; Spiker iza : K L 4 Orta Avrupa devletleri mümessille. — derdime bir çate» «Çaresiz dertlere düştüm doktor aman — bir çare.» —

Bu sayıdan diğer sayfalar: