Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
5 Bot MT b C T Tet Lana F ee e & M a Sp b *” VI1SOd NOS Bir buçuk saat süren bir filmi vücuda getirmek için ne kadar para gittiğini hesap eylemeği hiç düşündünüz mü?.. Bugün yazımızda size bunları anlata- tağız. Bir buçuk saat süren bir filim aşağı yu - karı 1.359,000 franga, yani bizim para- mızla takriben 108,720 liraya malolmak- tadır. Ziyadesile şayanı dikkat olan bu hesa- bın müfredatını aşağıya yazıyoruz: BİRİNCİ FASIL Lira Resimleri — almağa — mahsus 14,000 metrelik negatif film ve developman masrafları 4.480 Resimleri Negatiften çekmek için 8.000 metrelik pozitif film 1.360 Lâkırdıları, müzâkleri, sesle - ri zaptedecek negatif ses fil- mi, Takriben 15.000 metre 2.560 sesli negatiflerden — çekilmek üzere takriben 10.000 metre- Ek pozitif film. 1.600 Pozitif kopyaların tanzimi için - * lâzım gelecek 2400 metre « lik kat'i negatif filmi. Filmin serlevhaları, ilân kısımları, hi- leli kısımlar hep buna dahildir. 1.920 Sinema salonlarına kiraya ve- rilecek ve ana negatif filimden çekilecek asgari 20 adet pozis tif flim, Her bir pozitif kopya- nin uzunluğu takriben 2400 Metredir. 8.400 havi 20 pozitif filim. 400 Filmin çevrilmesi için stüdyo - “ ya verilen kira bedeli. Muhtelif makinelerin kiraları bu mikta- ra dahil bulunmaktadır, 11.200 Filim sahnelerinin tenvirine İâ- ziım gelen elektrik tereyanı, 1.600 Tahtadan ve staftandekorların — —— imali. Maobilye kiraları, ücretle - ri. Dekoratöre verilen ücret. 6,400 Reji ve idare masrafları ve masarifi umumiye. 1.600 Açık havada çevrilen filmin ha- rici sahneleri. İki gün için. _ 1.600 Muhtelif sigorta ücretleri. 8.000 Yeküı 50.720 İKİNCİ FASIL . Ücretler Sahne vaziine (üç - dört aylık ilışma müddeti) 6.400 Adapte edilecek mevzu için ese- rin muharririne verilen 3.200 Adaptaıyon ve —muhavereler için verilen 1.200 P"’dühiyon müdürüne verilen 1.600 Sahne vaziinin — asistanına (6 haftalık mesai bedeli) 960 ne vaziinin emirlerini tah» riren zaptedecek olan kıza 200 Montör ve yardımcısına 640 Oîkeıtraya 56Ü Teknik müdürlük yapan başo- Peratöra yi g.000 İkinci operatöre 640 Başoperatörün muavinine 200 Um“m't' rejisöre 320 Aksesuarcıya 240 İkinci rejisöre ve sahne şefine z200 Makyajcı ve makyaj İevazı « mıina 320 İkinci operatörün muavinine 200 Giniriciye 80 Fotoğrafgı ve fotoğraf levazı- mMmiına 320 Sanatkârlara. — Birinci — roller. * Sesli kısımlar liçin lisans 2.8s00 Yekün 54.880 Gayri memul masarif için ayrı- lan takriben *; 3 3.120 Umumi yekün 58.000 Lira Birinci faslın yekünu 50.720 | İkinci faslın yekünu . 58.000 Lira 108.720 Büyük mizansenli tariht filimler için bu Bir filim yapmak için en aşağı 108 lira harcamak lâzımdır! AA e 460606006 Miki filimlerini vücuda getiren sanatkâr makta idi. Bu kumpanya ile mukavelesi hitam bu- lan Valt Disney bunu yenilememiş R. K. O. - Radio filim kumpanyasına da - | hil olmuştur. (Miki) babası ile kumpan 12 Dd 9 d00 4 64494 ya değiştirdi. . Sanatkâr yeni kumpanyası hesabına ça- Valt Disney uzun senelerdenberi Ünited lışmağa başlamıştır. Önümüzdeki sonba - Artist filim kumpanyası hesabına çalış - hardan itibaren Miki filimleri Rko - Ra - dio kumpanyası tarafından dağıtılacaktır. Resmimiz, Valt Disney'yi, mukavelena- ve meyi imzaladıktan sonra Rko - Radio şir- keti müdürü Ned Depinetin elini sıkarken göstermektedir. KA Malek Eyileşti! Malek lâkabı altında bir çok film - ler vücude getirmiş olan_ , Ve , yaptığı komik rollerde hiç gülmemekle şöh - ret kazanmış, tanınmış Amerikan san 'atkârlarından Buster Keoton bun- dan bir müddet evvel gayet ağır bir si- nir buhranına tutuülmuş ve hemen bir asabiye ve akliye hastanesine kaldırıl- mıştı. — Artık iyileşeceğine pek de ih- timal verilmemekteydi. Alınan yeni malümata bakılırsa tir Hattâ altı komik film çevirmek ü- zere Educational firması ile bir muka- velename imzalanmıştır. İlk — filmin çevrilmesine Mayısta başlanacaktır. Buster Keaton tamamiyle iyileşmiş -|" Marlen Ditrih «Holivudu» Terketmiyor!.. Meşhur sinema yıldızı Marlen Dit- rih, bundan bir kaç ay evvel artık A- merikayı terkedeceğini, Fransa veya Almanyada yerleşeceğini bildirmişti.. Şimdi en son alınan haberlere naza- ran (Marlen Ditrih) Holivudu terket- memeğe kat'i surette karar vermiştir. Bu haberlere göre bundan sonra çevi- recek olduğu filmleri intihaba bile baş- lamıştır. * * * Duğglas Ferbanks Büyük bir İngiliz stüdyosu Lükres Borjiya filmini çevirecektir. Baş rol | Duglas Ferbanks tarafından yapılacak- tır. Stüdyo filme «The Tyant» adını koyacaktır. " — ——— Bir sinema yılîızı Evet! Hiç şaş - mayiınlz.... Bir si- nema yildizi - «ö- dünç» verildi... Tabit tahmin et- miş olduğunuz veç- hile bu vak'a Holi- vutta cereyan etmiş- tir!. Resmini dercet- son (Foks -20 inci asır) film şirketinin en kudretli artistle- rinden biridir San'a- tindeki kudreti _ka— dar güzelliği, iyi kalpliliği ve sadeli- ği ile şöhret bulmuş- tur. Amerikan halkı E | bu artisti çok fazla | tutmaktadır, * Amerikanın bel - panyalarından (Pa- — ramunt) ((Poppyı) adında büyük bir film çevirmeğe karar verdiğinden bu Şirketi ile müzakereye girişmiş ve bu para bittabi artar. O. T. re «ödünç» olarak almıştır. verildi !... “ödünç,, Roşel Hüdson filmdeki baş rolü yapacak olan kadın san'atkârın ancak Roşel Hüdson olduğunu bihakkin takdir ederek (Foks) güzel yıldızı bir film çevirmek üze- Sayfa ti —1 İmparator ben olsaydım ne yapardım? C Baştarafı 1 inci sayfada) | — Bir defa harbi, başından itibaren, başka türlü sevk ve idare ederdim. Ancak dırmak suretiyle izah etmek mümkün ol- madığından bunu başka bir yazıma bıra- kıyorum. v ll — Harbi başka şekilde sevk ve ida- re etmeme rağmen Habeşistanın bugünkü vaziyeti karşısında kalsaydım şunları ya- pardım: A) Angober mıntakasında son bir mu- kavemet ve talih tecrübesine — girişirdim. yağmur mevsimine kadar durduramazsam risine çekilir ve buradan göller mıntaka- sındaki Ras Desta orduüsu aksamı ile irti- bata çalışırdım. C) İtalyanlar bu nehir üzerine doğru da harekete geçerler ve yağmur mevsimin- den evvel bu mıntakaya da varırlarsa şu şıklardan birisini ihtivar ederdim: | — Cenuba, göllerin hemen garbına, leşirdim. 2 — Garba doğru çekilir veya yağmur mevsimine kadar İtalyanları — oyalamağa çalışırdım. (1) Bu suretle bir dafa yağmur mevsimini bulduktan sonra benden ziyade İtalyan ordusu şu iki müşkül ve muhtemel karar karşısında kalırdı: | — Bütün yağmur mevsiminde İtal. yan ordusunu Habeşistanda terk mi etme- k2 2 — Yoksa yağmurlardan dolayı artık harekete imkân kalmıyacak bir — vaziyete girmeden vvel bu seferi nihayete mi erdir- meli?.. Eğer İtalyanlar birinci muhtemel ka- rarın cevabını «evet!» olarak verirlerse o zaman şöyle bir kaç sual mevzuubahsolur- du: Gi eZ İtalyan halkının para bakımından olan tahammülü, mütemadi — yağmurlarla geçen beş aylık bir mevsimde (hiç bir ha- rekât yapmadan gelecek harekât mevsimi- ni bekleyecek olan) 300,000 — kişilik or- duyu ve takriben 100,000 kişilik ameleyi beslemeğe müsait midir?. 11 — Gelecek harekât mevsimine ka- dar ahvalin alacağı şekiller ne olacaktır? İtalyanın bu seferi mutlaka mantıki olarak bitirmesi şimdiden kestirilebilir mi?.. Me- selâ: A — Mütemadi yağmurlar —her ted- bire rağmen— yolları harap eder ve İtal. yan ordusu Habeş — dağlarında mezse netice ne olur? B — Yollar bozulunca tayyareler bü- tün orduya muktezi erzakı yetiştirebilir- Jler, hattâ yağmur mevsiminde muntaza- man uçabilirler mi?, . ©€ — Fransız intihabatının neticeleri Fransaya, ltfllyan—Habeş harbi meselesinde, İngiliz siyasetini kat'i surette takip etmek kararını verdirif ve zecri tedbirler — daha sıkı tatbik olunur; petrol ambargosu ko- (1) Bu iki şıktan hangisine karar ve- Filebileceğini tesbit etmek için Habeş im- paratoru kadar mahalli ahvale vakıf — ol- mak lâzımdır. — C.D. bu ciheti bugünkü yazımızın hacmine sığ- B) Burada da İtalyan şimal ordusunu evvelâ Adisababa'nın 50 . 60 km. cenubu garbisine, Auase nehrinin yukarı kısmı ge- çekilir; Ras Desta ordusu aksamiyle bir- | beslene- nulur; hattâ Süveyş kapatılırsa iş nereyd varır?.. D — Bu sefer neticelenmeden Avrus | pada bir harp çıkarsa İtalya Habeşistan« daki ordusunu ana vatana — celbetmektenm müstağni kalabilir mi?.. E — Hem Habeşistanda harbi devami ettirmek, hem de Avrupada yeni bir har« bi göze almak İtalyan hazinesinin, İtalyan sanayiinin, İtalyan halkının başarabileceği bir şey midir?. ; Hulâsa, Habeşler kâmilen baş eğme« dikçe, isterse şimal cephesiyle cenup cep- hesi birleşmiş bile olsa, İtalyanlar için bu suallere cevap teşkil edecek tedbirler al4 mak zarüreti mevcuttur. ; İkinci muhtemel karara gelince: Böye le bir şey Habeş sefermi yarıda bırakmak olurdu. Görülüyor ki her iki karar da İtalyana lar için cidden nazik ve mühimdir. Ve bu vaziyet karşısında Habeşlerin —mücadele- den vazgeçmeleri düşmanın ekmeğine ken- di elleriyle yağ sürmek olur. Binaenaleyh ben Habeş İmparatoru olsaaydım bu müca« deleye bu sene de, (eğer İtalyanlar devama karar verirler ve siyasi, mali, iktisadi ah« val müsaade ederse) gelecek harekât mev4 siminde de devam ederdim. Habeşistanın arazisinin beşte ikisi işgal edilmiştir; hal'ş kısmen ovalara kaçmiış, ordü tır, hattâ artık elimde küvvet namına bir kaç çeteden başka bir kuvvet mevcut de« gildir; param, vesaitim vardır veya yok« zayıflamış- tur; bunlardan hiç birini düşünmez, harbd ve mücadeleye devam ederdim. — Bu, iki sebepten doğan bir mücadele olurdu: | — On binlerce yıllardanberi müsta« kil yaşayan ve imparator sülâlesinin tari« hbini peygamber Süleyman devrine kadar çıkaran (2) bir millet mücadeleyi terke« demez; ederse istiklâle lâyık — olmadığını kabul etmiş olur. Çünkü yaşamağa lâyık milletler bu liyakati icabında ölmeği bils mekle isbata mecburdurlar. H — Avrupanın ve dünyanın içinda bulundukları siyasi ahval o kadar karışık, jdünyanın teneffüs ettiği hava o kadar ba. rut kokusu içindedir ki bizzat ana — vatan İtalyasını da tehdit edecek olan müstaka bel ve yakın bir harp tehlikesi karşısında Habeş illerindeki —müstemleke hâlâ baş mesele olarak göretek aklı şında bir tek İtalyan tasavvur edilem” Ze Binaenaleyh bu bakımdan da Habeşlc <j yapacakları şey ne yapıp, yapıp dayanus maktan ibaretti ve hâlâ da öyledir. İşte ben Habeş İmparatorü olsaydımi böyle hareket ederdim. dava: Tığ ae C. D. (2) Peygamber Süleyman sülâlesinden ol miyan Teodoros bile Lord Kiçner ordusu« nun Magdala kalesini muhasara etmesine v& kendisinin yanında ancak 17 kişi kalmas (sgina rağmen mücadeleyi terketmemiş; Ö Tümü tercih eylemişti, Polonya Dış Bakanı Belgrata gidecek Varşova, 2 (A.A.) — Polonya * bakanı Beck, Mayısın son 15 güni zarfında Belgrada resmi bir ziyaret ya- pacaktır. ; AAA N v V V SO (Baştarafı 6 ıncı sayfamızda) kahveci gazeteci olduğumuzu görünce da- ha seviniyor: ların güzelliğine buraya kadar gelecek yol- _lırr olursa insanlar buraya gelmekten çeki- mnirler mi. Bizim gibi insanların hâlâ bu- ralarda kahve açmış olmaları buraya bü- gün bakımsızlığına rağmen rağbetin çok şolduğunu isbat ediyor. , Boğaziçi neden ölüyor diyorsunuz bu- ,jpun cevabı gün gibi âşikâr. Boğaziçi ba - ikımsızlıktan ölüyor. Belediye şu dereyi temizliyemez mi?... Busada — sandallarin (|dolaşacağı yer ancak bir tek sandalın ge- ,çebileceği bir geçit gibidir. Oldukça geniş şolan bu dereden sandalların birer birer geçmesi icap eder, geçen sandalda teknesini ikırmak tehlikesine maruzdur. Bütün mesi- e yerlerimizi böyle öldürmenin manası mı yvar?.. Hem işittiğimize göre şehir bütçe- sinde bir zaman buranın temizlenmesine mahsus olan para da ayrılmış diyorlar am- ma bilmem yalan bilmem doğru eğer doğ- yu ise buraları neden temizlenmiyor.. , — Hiç müşteriniz oluyor mu?, r - ğ N y * , — Adman efendim diyor bakınız bura- birinci Beyazıd'a bir SRSRrüLürürü Güü-ddüöüüü-üü Güüüüüüüüüüğ ddd0 ddd d ddd d dd0 5 6 8 A ŞS üüü dd dd — Arada bir oluyor amma pek fazla değil.. ayın başında pazar günleri, * Sandal bizi yavaş, yavaş bu ıssız derec« (den dışarlara doğru çekerken — çalıdan, (çalıya konan kuşların ötüşlerini dinliyo - yuz.. Küp ve testi yüklenen kayık çıkmış, artık yerinde değildi. Dere bomboş, yalnız toprağın üstünde kırılmış bir küpün parça- Jarı dağılmış... Güneş battı, sarı kırmızı ufkun üstüne karakol | vazifesini görmüş ve Fatih Mehms<t tarafından ku - rulmuş olan Rumelihisarının eski ve ihti « yar silueti ile yeni yapılmış köprünün genç ve modern çizgileri birbirlerile ne bü- yük bir tezat teşkil ediyorlar. * Bu gezintiyi yapmak işin otuz kuruşa pazarlık ettiğimiz kayıkçının bizi sahile bi« gaktığı ve o parayı aldığı dakikada yüzün- ide okuduğumuz memnuniyet bize Göksu (âlemleri yapanların ne kadar azalmış ol « Jduğunu pek açık gösteriyor.. MA e - ) Tei i B . b Ka Ai a T " Vl t Ce Ş Ü mila d A2