4 Sayfa e SON POSTA Nisan 27 © " -— - -— ——— —RE—a ae — - —- Hergün Resimli Makale ; KW Yanlış tahsil B Sölün Kısasi ;_ İtalyadan Geçerken .. Boğaziçinin Yüzkarası. Yazın 3 Fe R. Atay E. Ekram-Tali - arbiumumi'de zaruret, mül kede gayri mes'ul kimse cebir ve şiddeti, daha sonra şun nun nüfuzu, güzelim Boğaziçinin sevimli noktalarında kömür depolâ nı, cömert bir tabiatın yüğüne vul muş kapkara bir leke gibi tutup d yordu. Bir zamanlar, zevk ehli İstanbu ların teferrücgâhı olan Kuruçi Kanlıca körlezi gibi yerler - tanı gibi yığılı duran maden kömürleri! kasvet verici manzarasile, — öldürüle Boğaziçinin matemini tutuyorlard Halk sızlanıyor, muharrirler yor, yabancılar ayıplayor.. fakat aarruz harbini sevmedikleri dikleri için Afrika sergüzeştinin baş- dangıcında İtalyaya karşı vaziyet — alanlar, Habeş mukavemetini lüzumundan lazla he- saba kattılar. Nerede ise üç yöz bin ki - şilik makineli ordu, modern silâhlardan — bir kısmına henüz el dokunduran, — ve — Şmuntazam askerlik terbiyesi almıyan çete — yığınları karşısında eriyip gidecekti. Hele İtalyan cephesinin, esash bir hare- ket hazırlığı ile geçen. durgunluk haftala- yında bu edebiyat o kadar aldı yürüdü ki, — eğer Habeşliler bir iki harp kaybedecek olurlarsa, İtalyanların hakiki zafer şenlik leri yapmak hakları olacaktı. Ayni telâkki lerin tesiri altında bulunan Habeşliler, var kuvvetlerini birbiri arkasından, tayyarele.- — min, ağır topların, tankların ağzına sür - — düler. Ne kadar kahramanca çarpışmış ol- * yar da. ağır mağlübiyetlere uğradılar. Diğer taraftan harbi menetmiyen zecri tedbifler, İtalyan vatandaşlarını, reileri - — min etrafında ve bütün dünyaya karşı bir- — leştirmek hizmetini gördü. Zafer, yalmz — Afrikada Habeşlilere karşı değil, bu hare- ketin bütün aleyhtarlarına rağmen kaza - — milmiş olacaktı. b Halbuki sömürgeler tarihinde — şimdiye kadar hiç bir devlet İtalyanların yanısı de- — göl, eğer yeni ordu cihazlarınımn kiymeti de — düşümülecek olursa, dörtte biri kadar isti- Vâ kuvveti kullanmamıştır. Ve bir sömürge zalerinden dolayı da hiç bir metrepol dev- heti baştanbaşa donanarak, milli bayram yapmamıştır. İtalyadan geçerken gördü - #gümüz coşkunluk havası, Habeşistanda bir Avrupa zaferi kazanılmış olmasından de - Kil, vaziyetin yukarıda saydığımız husu * siyetlerinden geliyor. Harbi yakından takip eden — İngilizler, Habeş ordularının noksanlarımı, hiç bir za- man bir karargâh bile kurulmağa muvatf - — fak olunamadığını, askeri hareketler ara. — ginda beraberlik olmadığını, Negösün ku - — Mmandanlık hassasından mahrum olduğunu yazmaktadırlar. Habeşlilerin bir kaç tay- b yaresi bile, uçurmasını bilmedikleri — için, toprak üstünde âdeta kurşuna dizilmi; dir. Siyasi ve mali vaziyetin ne şekil alaca- A D '. *'İ.'Ğ_i:'.ğı YA Dolgun bir program, yorucu bir tahsil, anlaşılmıyan kitap - | 1 xahvederse, çocuğun taze dimağına fazla malâmat yüklemek te :dnr_ -yahuıkig:?ğ;:,w lar, çocukların kafasını çöp küfesi haline getirir. Çocuklar ser- | —— ll * glll v mahradaci makamlar n | T, semler, aptallaşır. rine kulak asmıyorlardı. benzer. Bu fidana fazla gübre atmak veya onu fazla sulamak, | durmalı, ona lüzumsuz, farzla, yaşının kaldıramıyacağı ağır bil- ket Aşıkı, güzellik - l ee e in » güzellik meftunu, müt veya fazla güneşe maruz bırakmak nasıl çürütür, kurutur ve | - gileri yüklememelidir. bir kahraman.. Salih Münir te geldi. Konu, komşu namına ladığı bir mazbata ile dayandı meye, lç'ı'ndc "Ehdçd bfl'ç azim ile bu davayı, bu memleket * Kalorifer ne işe gararmış. Oynanan otomobil tabiat davasını güttü. Milletler Cemiyeti binasının komisyon Seki K ı,lmı Oldu? mahsus bir otomobil getirtmiştir. Bu oto-|bedeceğini söyleyen Prusya kralı gazeteciler için ayrılan bürolar henüz ik- Salamom, gazetede bir hırmz vak'ası mobilde, her türlü konfor meveuttur. İçe. | deriğin karşısında: ş A HÇ TU Bunu zor yaparsınız! Unutmay örüyerdi için tertibat olduğu gibi, bir düğmeye ba- |— —— S d $ mıyor, ortalık buz gibi. Buna mukabil van- m"î“ı iuı;uıhk fena şeydir, vesselâmi | | *nca da, önünüze bir sofra açılmaktadır. ki Berlin'de hâkimler vardır! tilâtörler yerleştirilmiş. Bir aralık bu man- bevduğu Bir delili hti anadörledi Y çaldı mı idi, ömrünün sonuna kadar nir adlı yurtdaş da, Boğaziçi gibi — Murahhaslar müzakere canasında : s. maktadır. Ufak bir frigider daima emre a- : a A Ğ lm.ıuoıhr. onun için kalorifer yanmıyar. plamanlikğş “duyaj, cevherin kıymetini takdir etmek İ ğ isedi K * mektedir. Hususi tertibat sayesinde, ara«| - ea ükü lâtörün hikmeti vücudu acaba nedir. Son- A Y:ıh;n: aüi DDi h_m'_ banın içi antıldığı gibi, mcak günlerde de | OMhuriyeti mahkemelerinin yük€ş ra mühim bir meseleyi halleden bir adam k Salamon, ciddi bir tavırla atıldı: ... Uğraştı.. didindi.. can tüketti; m'î;':d::*":* konuşulan mevzuları yel|| — — . iyi mi oldu sanki? diye bağır- || Bir Macara Göre Habeşistan |kat muvaffak oldu. Çocuğun kafası henüz inkişaf halinde iken taze bir fidana Çocuk dimağını tahammülü derecesinde malümat ile dol- Kurâ ö Takidlerindek, miell - muhterem bir hemşeri bu aralık g İdeal sahibi insanlara hâs olan Milletler Cemiyetinde "En“u" Bm FıKM Öi izinci Edvar Amerikadan kendisine| Kendi malına göz dikerek zorla ve içtima salonları ikmal edilmiş, — fakat peağiilir. yi CN ŞERTEMAR AĞA okumuş, karısının önünde mütalea yü- | |'ide dört kişinin rahatça btiç oynamaları gezen bir seyyi naş alorifer yan- diyordu. İnsan ne olursa olsun, bir şey | | Baska bir düğme, mütenevvi içkilerin bu-| Diyen değirmenci gibi, Salih Mi zaraya bakmış ve sonra yanındakilere: N Ka S selle ni İ İA D Eelamelu d eti ae F zi Padre muntazaman konter ver- İmeyen bir belediyeye karşı, — Tü gönlümü nasl çaldı İdin? serinlik verilmektedir. anlayışına sığınıyordu. tavrile: dı. Ben de gimdi ömrümün sonuna |( — Negüsün ahırlarına müdür olan bir Ma-| — Temyizin tasdik eylediği mahi “ğz bilinemezse de, şimdi mütehasaıslar, yağı ... I| kadar bu sebepten dövünüyoram!!. — |lcar memleketine dönmüştür. Kendisinden| kararile güzelim Boğaziçi, dün mur mevsiminin bile, artık Habeşlilere de Evlenirken Ve Ölürken R A * İmalümat almağa gelen gazetecilere gu be- | , eşsiz incisi, hasis menfaatlerin, Gil, ancak İtalyanlara yanyacağını yaz - Giyilen Elbise ULMACA yanatı vermiştir. ber yüzüne sürmüş oldukları y Bi Gekü yolami Ünsalai | oden ti Körinle e İ ldel | — LA AM K O LECİ Habeşistanda otuz “sile kadar Macar|rasından artık kurtuluyor. — ğa, yeni sefer hazırlıklarını yapmağa, cep - Be Vhelerini tahkim etmeğe vakilleri olacaktır. İtalya için mesele, Habeşliler - karşısında — yalnız malidir. Sefer pahalıya malolmuştur. Süveyş —- aşırı 300 bin askerlik ve 100 bin amelelik — bir cephânin ana vatanı nasıl derin derin sörmürdüğü kolayca tahmin olunabilir. Yu- karıda, bir metrepol memleketinin böyle zaferlerden dolayı milli bayram yapmadı - ğini yazmıştık. Fakat gene bir metrepol — memleketi, böyle bir seferden dolayı, şim- diki İtalya kadar umumi zorluk çekme - | mistir. Şimendilerle geçerken bütün asfalı yollara bakınız; istasyon etrallarına — yöz gezdiriniz: Tek tük otomaobil göreceksiniz. Benzinli vasıtalar, garaja çekilmiştir. En pahalı erabalar, hiç fatına satılmaktadır. | Eğer Habeşistanda her hangi küçük — bir — Avrupa devletinin madern ordu mukave- metine tesadüf edilmiş olsaydı, vaziyet kim bilir ne olacaktı? ) Faşlet reislerinin, rejim vahdetini daha — kuüvvetlendirmek, gençliği ve halkı kendi- ne daha çok inandırmak ve şeflerine daha gok bağlamak için, Habeş mağlübiyetle - sinden, bu muharebenin ve zaferlerinin de- — gkevi olmadığı kadar istifade etmelerine hak — vermelidir. Çünkü dünya karşısında yal - D niz kalmak, gençliği ve halkı hiddetlen - — dirdiği ve onlan, müşterek tehlikeye karşı birleştirdiği kadar, cepheden uzun müd - det sükün baberleri almak ve zecri ted - — birlerin, sinsi bir yağmur gibi. yavaş ya - vaş, fakat içe işlediğini hissetimek, havayı az çok zehirlemişti. Dışarının duyacağı li- — gan, tek ve parolalı olduğu için, bu umu. sanın hakikati ne olduğunu ölçmek elimiz: Ü Yalnız İtalyanlar değil, Fransızların bir — kısmı dahi Afrika zaferlerini bi j Ve onlardan, ayrıca kendilerinin de işlerine yarıyan neticeler çıkarmakta Komşularına — uymaktadırlar. Vaktile Kemalist Türkiye a hakkında Tempe gazetesine pek güzel ya- 4 zılar yazan ve şimdi ayni gazetenin Roma mubabirliğini yapan P. Gentizon Ahika so- — fer ve zaferlerinden alıman deralerden bi- varmış. Genç kızlar evlenirlerken mrtları - na giydirilen elbiseyi, bir de öldükleri za- man arkalarına kefin gibi geçirirlermiş. Bu havadisi veren bir Alman gazetesi şa malümatı ilâve etmektedir. «Evlenmenin ölmek olduğu bundan da- ha veciz bir surette izah edilemez. » vardı. Macaristanın zecri tedbirlere iştirak etmemesi üzerine, Habeşliler — tarafından fena muamelelere maruz kaldılar. Ve hep- | Memleket namına, beda) si birer birer kaçtılar. tâ Boğaziçinin güzelliğine mcft_un Tn SA l lan bütün bir kâinat namına Salih Negüsün — Avrupalılara büyük paral j Ki li, mifi Yerlik yüzkün W m_myun:;i.;ıqekkmmı Habeşistana gitmesin. ... Ve Kuruçeşme caddesinin De! “Oğlum Bir Cinayet İşlerse dırl:ur:ıuh:îı;ı nohııındl:n Ercümend Ektem Varşovada maslâhat- | Yetköyü h 'ma kadar olan güzar iken, suçlu çocukların lah edildiği |Pa teberrüken «Salih Münir c: bir ıslahhaneyi geziyormuş. Çocukların ter-| adını verirsek, bence kadirşi biye ediliş tarzlarını 6 kadar beğenmiş ki|lur! yanında kendisine refakat eden zata: ; — Ah, demiş, bizim oğlan bir cinayet "& Z a işlese de şurada gelip terbiye görse. Ğ N “.l.“__ ... Spikerlikten Papazlığa İtalya radyosunun maruf spikeri Facchi- netti Tllllı- ’G*w. ._ ve sırtındaki #k elbiseleri atarak, uzun cübbelere bü - rünmüştür. Eğlence — âlemlerinde — şöhret yazdı? kazanmış, musiki cemiyetletinde neşe saç-| 2 — Klemanso ikidar mevkünd* * mış olan bu adamın şimdi bu mühim vazi-| pendisinin harbiye nazırı kimdi? — feyi nasıl baraşaribleceği merakla beklen-| 3 — “Türk tarihinde Mehmet AF mektedir. kimdir? 4 Tez, aka. 7 — Tahan 8 — Et, 4, ek| 4 — (Sophocle) in en merhi CĞ 9 — Salata. hat ür. y Dünkü Bulmacanın Halli: Yukarıdan aşağıya: (Cevapları *7 — ( | — Kamn, ses. 2 — Adalet, tâ. 3 — * eĞ Bar Rehavet. 4 — An'ane, âlâ. 5 — Kat, e| — Dünkü Suallerin Cevaplar'” donanma gibi, milli müdafaa kuvvetleri a-| | — Karakter. 2 — Adana, tat. 3 —| hat. 6 — Saika. 7 — Et, nane. 8 —Ra-| | — Dönt tanedi rasında fi'li ve kat'i yerini alıyor. Rahatsız. 4 — İlân, il. 5 —- Navarin, 6 —İzı, 9 — Lâla. e J_n':,_'ğ: BAD ——— ——— e ı eei a de doğrmuş olan lirik bir şairdir. — , ISTER İNAN ISTER İNANMA! b — Jan Jak Rousseau, Cent ğan ve Franiız ihtilâlini hazırlırı” lardan biridir. Mukavelei İçtimsiy”;, Geçenlerde — Kozyatağında oluran bir ü ğ isimli kitaplarile meşhurdür. 17? o ağını on yaşında çocuk evine dönmüş. Çocuğunun ağlamasına dayanamayan — anası komşusunun bahçesine girmiş ve erik ağacının üzerine çıka- | oğlundan iki ham eriği esirgeyen hasis komşusunun bahçesine || n rak ham erikleri cebine doldurmağa başlamış. Bahçe — sahibi | gitmiş. Evvelâ erik ağacını taşlamış, sonra hirsını alamamış, bu erik hırsıznı bahçesinden kovmuş. Ve çocuk ta ağlayarak | eteğine doldurduğu taşları komşusunun başına savurmuş... e . Teodar Rammamıi BU İASTER' İNAN İSTER İNA_NMAİ 5 » Önce İstanbul namına, sonrâ; memleket namına, bedayi namına, duğunu yazıyor. En başta bu irkin fizik mukavemeti sabit olmuştur. İtalyan kıt'a- ları Assab'dan Sardoya kadar, çöl ortasın- da, ve 50 hararet derecesinde, 350 kilo - İkinci âmül, faşist disiplinidir. Habeşis - tan seferine giden askerler, ki 1922 de 10 yaşında idiler, tamamen faşist terbiyesi gör- müşlerdir. Bunlar, bir yandan askerlik ve harp, bir yandan vatanperverlik disiplini altında yetiştirilmiştir: altalyadaki on beş senelik yığın terbiye- si, işte seferin çabuk muvaffakiyetini izah eden ikinci unsur!» P. Gentizona göre Habeşistan seferinin İtalyaya başlıca iyiliklerinden biri, ordu - nun, orada, büyük harptenberi meydana gıkan teknik icatlarla bir çok yeni dok - tirinlerin İtalyan ordusu tarafından hakikf bir tecrübeden geçirilmiş olmasıdır. Bu tecrübelerin ilk tesiri olarak, dünya ordularında ilk defa, İtalyanlar mecburi tayyare hizmetini kanunlaştırdılar. Daha doğrusu, kısmen apor ve tecrübe mahiyetini muhafaza eden tayyarecilik, artık, ordu ve Soldan sağa: | — Hatırlamak. 2 — Kaplamak, be- yaz. 3 — Sözün aslı, Baş 4 — ÂAlimler. $ — Ezki arap Barflerinden 'biri memle' « ket, yarım. 6 — Minarede okunur, «nev manasına kaba bir talâffuz. 7 — Uysal, duvarcı aleti. 8 — Mektup, nota, 9 — Alanyanın eski ismi. Yukardan aşağıya: | — Topal Türk hükümdan. 2 — Halk, «new manasına kaba bir telâfluz. 3 — Ev, bir meyva. 4 — Atatürk bizim neyimizdir?. Dest. 5 — Uzağı gösteririz, kederler. 6 — Klâsik şairlerimizden biri. 7 — Göz. 8 — Mutfaklarda bulunur, bir işi yerine vermek. 9 — Toprağı kazar, Bilişor Betiraer | — Faust eserini kim ve kaç * lefile şöhret kazanan bir TeKAMÜNTR d doğmuştür. G aat Va PFilip Roszsedki a8 rencaii di VEAgR İde döğmüştür. Dahilir resimlef, İ | maniftür. — üi AMĞ AAA AAA LAT — TT OG A A G DA aa ae — eg eee eee g e a eee ae —— b &