26 Nisan 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

; B AÇ el0i LN v y oS ler sir . S S b F İiz TÇ ŞT 2 Sayfa a M derr * < ğm r SON e— Nmî—c.-_.-f-' f,_ f İ Hergün Şayanıdikkat Birkaç Rakam y — Ne Kadar Üzüm Yiyoruz? T yinden biri üzümdür. yanım en az üzüm sarfeden milleti biziz. Şu rakamları okuyunuz: Bizde adam başına senede 310 gram üzüm sarfedilir. Halbuki Amerikada sene- de adam başına istihlâk edilen üzüm mik- tarı 800 gram, Avusturyada iki kilo, Yu- nanistanda bir kilodan fazladır. İncir için de ayni sözü söyliyebiliriz. Bizde adam başına bir senede sarfe- dilen incir miktarı 125 gram olduğu hal- de Yunanistanda 860, İspanyada 830, İ- talyada 1,220 gramdır. * Kaç Yumurta Yiyoruz? Hattâ ihraç maddelerimizin en mühimle- ürkiye üzüm memleketidir. Buna rağmen dün- Fakir sınıfın çocuğu ise bunun tamamı tamamına zıddı bir şekilde yetişir. O tamamen ihmal edilir. Ne yiyeceğine, ne gi- yeceğine, ne tahsiline, ne de yaşayışına ehemmiyet — veren vardır. O kendi kendine yetişir. İstirap içinde pişer. Hayatı karanlık tarafından öğrenir. Çocuk ne bu kadar ihmal edilmeli, ne de bu derece Biz çocuklarımızı ya kafeste ya sokakta yetiştiririz. 'Az çok müreffeh ailelerin çocukları pamuklar içinde, çiçek gibi bin itina Üe yetiştirilir. Lokması ağzma boslenir, Elbisesi mürebbiyesi tarafından giydirilir. Sokağa çıkarılmaz. Havadan ve güneşten korunur. Bu sun'i, bu yapmacık terbiye içinde çocuk maddeten ve manen hasta yetişir. Ne hayatı öğ- İsayısı ilâmaşaallah bizde yüzde 10, 76 e | Sözün Kısası | Radyo bizde, İçler acısı! E. Ekram-Talur— ” e i ngilterede çıkan haftalık World Ş Radio gazetesinden naklen, Son — Posta geçenlerde bir istatistik egn“i '_ Bu istatistiğe göre bir sene içerisin- — de, Cezayer, Fas, İzlanda ve Tunus da dahil olduğu halde yedi iklim, dört kös — şede artmış olan radyo abonelerinin nisbetinde azalmış imiş! ' ' Nasıl azalmasın ki bizim radryo!l" zun neşriyatı içler acısıdır. lnsanlll" bu medeni nimete alıştıracak, ısındı * racak yerde bilâkis soğutmak — için ©* Hnden geleni esirgemez. : Bir kere, kuvvetsizdir; her taraftan kolay kolay duyulmaz. — Sonra neşrit — yat saati hayat şartlarımıza uygun d"' î Ü ei B P ; k , m düşülmelidir. Onu hayat içinde hayat için yetiştir. dö B; B ç trtay renir, ne istırabı tadar, ne de saadeti anlar. melidir. : gildir. Bir çoklarımızın tam evimize dö“ — : ihraç ederiz. Tavuk köylünün kum- — — İnüp, kafa dinlendireceğimiz saattei — K barası gibidir. Yumurta onun sermayesini YU Tesüm ” zazbenilikla de y.' İ ÇAT TT iş _W: teşkil eder. Hemen de her köylünün bir kaç tavuğu vardır. Bu sebeple bizde yu- murta istihsalâtı fazladır. Böyle olduğu halde, biz adam başına 45 yumurta sarfediyoruz. Halbuki Kana- dada adam başına senede 360, Amerika- da 260, İngilterede 160 ve yumurtayı biz- den alan Almanyada 120 yumurta sarfe- dilir. " * Balık Ve Şeker Btıtbik ederek uzatabiliriz. Meselâ sahillerinin uzunluğu 3,000 mili aşan Türkiyede yalnız 20 bin ton balık çıkar, balık yiyen evlerimiz pek — azdır. Başka memleketlere bakılırsa bu rakamın de u rakamları diğer maddelere 8 . 10 kilodur. Halbuki diğer memleket- lerde 20 ile 60 kilo arasındadır, * Kıssadan Hisse u rakamlar bize şunu gösteriyor: Ya- şayış seviyemiz çok düşüktür. Medeni insan ihtiyaçlarının. çokluğu ile tanınır, İptidai adamın ihtiyaçları da iptidat ve basit olur. İnsan ilerledikçe |İhaber getiren Habeşli bir elçi imparatorun - |Wings ölmüş ve cenazesini tek bir adam, SINDA | ' RERGON BİR FIKRA | drceyen Y” Sevkini İsteyen Dürüst çocuk Amerikan generalı Kaliforniyada bir otomobil haddinden Mişonaçinin iki oğlu da ayni mek- | |fazla sür'atle gittiği için arkasından moto- tebe devam ederler. sikletli polisler takibe başlamışlar, uzunca Geçenlerde bir gün aylık notlarını | , bir kovalamacadan sonra nihayet otomo- babalarına getirip gösterirlerken, bun- lardan Avram'ın kendi numaraların- bili durdurdukları zaman şoförün yanında General Pershing'in oturduğunu dan birini tahrif eylediği meydana çık- tı. söz ARA Habeş imparatoru Theodoros'un Adaleti Habeş krallarından Theodoros suçlula. rı bizzat muhakeme edermiş. Bir gün ken- di hayatma kasteden bir Habeşlinin mu- hakemesini yaparken, İngilizler namına bir yanına sokulmuş, Tteodoros gelen şahsın, ienmlağı İngilizler tarafından şefaatçi olarak geldi. ğini zannederek daha ağzını açmadan derhal kafasını uçurmuş. Sonra yanlışlığı ler. Polisler: — Alfedersiniz, generalım, — demişler Mişonaçi fena halde kızdı ve Av- kusurumuza bakmayın, . biz sizi yal * ** yet ederim! Mahmeke kendisi hakkında — adaletin tecellisini isteyen adamı elli dolar, cezayı nakdiye mahküm etmiş. * *& * Fransada seçim mücadelesi — Avram ne yapti, baba) * L — Daha ne yapsin? Biri beş yap- miş! Sen olsan bunu yapar miydin? Çocuk dudak büktü: — Ben onün yibi budala miyim, biri beş yapayim? Olsa olsa dört ya- pardim, kimse de bir şey çakmazdi! LA - RULMACA Eski düşmanın dostluğu Meşhur haydutlardan Amerikalı Elten kendisini tevkif eden polis hafiyesi He- mendinger takip etmiştir. Wings 20 sene evvel bir bankayı soy- müuş ve o esnada iki polis öldürerek kaç- mışti. Tahkikata vaz'ıyed eden Hemen- dinger 15 senelik bir takipten sonra hasmı« ; * luk varken namzetlerin miktarı 4807 yi bulmuştur. Fransız parlâmentosunda 612 meb'uzs- | keser. Programına çok ara verir. Kon ferans ve müsahabe diye, hazmı güt gayri cazip, ağır mı ağır mevzular dim letir.Yorgun bir kafayı, hayat ile mücadeleden dönmüş, esasen m müstait bir ruhu ferahlatacak haEE! zarif neşriyata yanaşmaz. Nuhu Ne* bi zamanından kalma tangoları, fok" trotları garp musikisi diye sunar, faz* la olarak, bu da yetmiyormuş gibik 'saat ona doğru, eski bir mahalle mek“ tebi hocasının: — Elif.. üsü.. enni! Bâ.. küsü., ben- ni! Ta.. kese.. tinni!. Diye Elifbe dersi vermesi kabilin- den, bir lâf kalabalığıdır başlar: hiç olmazsa yüz bin tonu bulması lâzım. | anlayınca. Elindeki maznuna dönerek: ramı tî:diı' etti: : z Tn Haai ae —— Patfısol_lıiıîa ü çizg_i-- _24;“';: dır. — Hayabını bağışladım karşımdan d& — Ulan, 'utnnn_'nyor mıîısun? u yaş- General “dezhal tahevrürle bagınm; ayyar_ecı.. rbertp_ .. Vİrgül.. a SÜ Keza şeker istihlâki bakımından Tür- | £ ) git demiş, senin yerine başkasıni idam ta sahtekârliya mi başladin? Edepsizin bah.. virgül.. buradan.. havalandı.. sat » kiye bütün — milletlerden — geridir. Biz-| (4 oğlul. — Derhal zabıt varakası tutüp beniltır başı!.. B ' — de adam başına sarfedilen şeker — miktarı | Suçlunun kaıdeşı sordu: mahkemeye "Vkedm!z Yoksa sizi şikâ.| - Buna avam İisanında, radyo neşri ' &) yatı değil, kafa ütüleme derler. Bizim radyonun aboheleri bununlâ mı artacak? Buna ihtimal vermek blh /halka hakarettir. İstanbul radyosu bu saçma sapan 5İ neşriyat ile bu kadar tııtnndugınlli şükretsin. Ve şayet daha bir kaç bi abonesi varsa kerameti asla kendindeni bilmesin: Bereket, son sistem maki- Üa a SAĞi 2 3 KU 2 ir ğ ihtiyaçları da çoğalır. İhtiyaç çoğaldığı nı 1931 de tevkif etmişti. N " : ! 9 Relörk, Kai dağllkündi üi nelerle Japonyayı bile dinlemek mk&' ' — nisbette çalışma ve kazanma ihtiyacı da Wings hapishaneden çıkmca, bastalık-| * EĞER NİN e &a veee :lın Y himi huluyoruzl İ artar. Bu suretle hem ferdi, hem de milli h ve malül bir adam olmuş hiç bir yerde| », ü anî d—e ed İngıhutntb.k edîlnn ola uw , ' O servet büyür. iş bulamamış, düşmanı — Hemendinger'i , l aa e A İ gy Ğ 'çt : | Be n — N Za — B İ 3 miştir. / 7- Na ) $ Yaşayış seviyesini yükseltmek iç pazarı| görerek kendisinden yardım — istemiş ve h « E G& k K küvvetlendirmek — demektir. Dahili — is- polis hafiyesi de ona bir iş bulmuştu. O 4 Usul şudur: Namzetliğini koyan her | ğ — Hihlâk ne kadar artarsa istihsal a nisbette | — yandan beri barışan ve biribirlerini se- 5 fert devlete muayyen bir miktar para de- " ğ . soğalır. ven bu insanları ölüm biribirlerinden — a- po eder. — > — (T a Binaenaleyh I-ıer bakımdan yaşayış se- ırdığı zaman Hemendinger çok müteessir 6 u İntihabatta seçilmek için — lâzimgelen Blugof î“mu? y ' - viyemizi yükseltmeğe ihtiyaç vardır. îlm KBA reylerim tub'unu kazanamazsa, parası dev- # v' ğ UA ? lete varidat kaydolunur. | — Rı:ı-ııııı ismini mın? ve ta Öz'n sğz'er Fransız himayalatfaline ; Bu yüzden İngiltere maliyesi her ge- B 2 ——.ç&mt S Bünlr? ' DAİA bırakılan servet 9 J çimde bir milyon İngiliz lirasına yakın va- 3 — «Her şey devlet için ve her # İ vr eğer tatlmın edilmezse B ütü B â ; Fransada milli piyangoda mühim bir X ridak tamnim glerıniş, devlet tarafından» formülünü kim ıo!l" — dünyanın bütün zevkleri, hattâ hayat bile ğ yi Soldan sağa: : , z i ifade eder? : < kiymetini kaybeder. servet kazan:.ın bır' adam, servet_ımn )'Bğl' Un dmdlye 2i Pati gölreriz. he d, ... miştir ve neyi e ; : ,7 ç A. Sheopenhauer — |SM herijea biniayei oü îıe ve_m'şış. v? .u gudan biri..3 - Keyfi yerinde almıyan. 4 - Kalb dikilir mi? HAŞ F h Ş teberruu yaparken ismini bildirmemiştir. | 5, LN Ka : Dünkü Suallerin Cevapları: ** * Bir meseleyi neşrederek bildiren, memle - Elli beş yaşında İspanyalı bir amele, | — Türke isEklâkni Küzündermüt * ' «Ey zair, burada medfun alan kadın | Dadının eşi. 1 - Beyaz, bâlâ, 2 - Unutkan. 3 - Ge - kabul edılmugtır i B , IS_“-' Şa lıdın.h?dı aşk şu noklı:-h demirci M. Y. nin karısıdır. Mezarlığın et-| Dünkü bulmacanın halli: velemek. 4 - Ab, al. 5 - Zare, ebe. ö - ya, Befade J : — birleşirler: Kendilerini ne kadar çok gös- rafına dikilen parmaklığı kocası yapmış-| — Soldan sağa: kaz. 7 - Katl. 8 - İska. 9 - Elbise. 10 . Çan- Özlu sozler: A îü hiç bir şey gösteremez. — derirlerse, o kadar kıiymetten düşerler. Kalbin dili anlaşılmak için kelimelere muhtaç değildir. O, gözlerde yazılıdır. Mme Cattin Bir adamın veya bir milletin karakte- | rini, kadınlarına muamele tarzları Kadar ' Herder & * &* Brius | Yazdığı imzasız mektupta: «Sokakta bulunmuş bir çocuktum, tür- İlü eziyetler çektim, nihayet beni himayei etfal cemiyeti kurtardı, hayatta kazandı- ğim servetle borcumu ödemeği — aklıma (koymuştum. Şimdi, bu işi yapıyorum» de- miştir. * ** Mezar taşı İle reklâm Paris mezarlıklarında bir mezar — taşı- nın üzerinde şu yazı okunuyormuş: 'tür. Adresi şudur... ilâh...» ket. 5 - Yunanistanda tarihi bir liman. 6 - Bir x ilâvesile çabuk olur, ağa. 7 - Helvası yapılır. 8 - Lahim, nota, rabıt. 9. Bir seb- ze. Yukarndan aşağıya: | - Bağırsaklarımızın bulunduğu yer, se- da., 2 - Hakkı gözeten mefhum, uzağı gösteririz. 3 - Tatlı bir tenbellik. 4 - Eski âdetler, üstün. 5 . Tabaka, yorgun değil. 6 - Yıldırım. 7 - Eski Türk medeniyetini kuran devlet, kokulu ot. 8 - Kabul. 9 . 1 - Boğaziçi. 2 - Ene, saç. 3 - Yuvarlak. bir mudarabe esnasında kalbine bir bıçak yemiş, şiddetle kan Aakarken Savereing isminde bir doktor mecruhu derhal yatır- miş, ve yırtılan kalbi dikerek adamı iyi et- miş, kalbin dikilerek tekrar işlediği ilk de- fa vaki oluyormuş. 4 - Atebe. 5 - Zal, net. 6 - Ne, tak, la. 7 - Mâ, 8 - Elektrik. 9 - Bal, si. 10 . Ad, nez, set. Yukarıdan aşağıya: ta, ik İçuk ayı fasıla halinde ? geçmiştir. Bu konferansta bir tarafta Tül' K Lozan sulh konferansı 22 1922 den 27 temmuz 1923 tarihine kâ“ dar sürmüştür. Fakat bu müddetin iki b'-" hareketsiz — ola kiye vardı, öte tarafta da İngiltere, Frafis sa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Roml“" ya, Yugoslavya devletleri yer almış b“n' nuyorlardı. 2 — Türkiyede beynelmilel takvim "ı beynelmilel saat 26 birincikânun 1926 .. * * ikinciteşrifi — ; * * * - Z B — - - - Daostluk, gerek aşkı kovmak gereş & | y Posama aşk, tabansz fakat beyak çüz- (f7 vet için, kadınların kullandıkları €en büs ÜĞ neye b [ İSTER İNAN İSTER İNANMA! — (a tüşüşrern b ee 4 Sainte - Beuvt İN B Hürriyet âbidesi eskiden Evkafa aitti. Mezarlıklar beledi- | açıldı, sürüp gidiyor. Bu iş halledilinceye kadar Hürriyet âbi- sal di ge İ di Aşk, en çok şüphelenilecek şeylere da- yeye devredilince burası da mezarhk olduğu için belediyeye | desi sahipsiz ve bakımsız kalmıştır. Âbidenin tunç ve pirinç Kadınlarda kendini sevdirmek san Pi — İma inandırır. - |P geçmiş addedildi. Fakat Evkaf buradaki kıymetli araziye te- | kısımları bir takım ahlâk düşkünleri tarafından aşırılmış, şe- || kendini müdafaa san'atidir. b Marivaux sahüp iddia etti, belediye ile Evkaf arasında, daha sonra da | refli bir hatırayı ebedileştiren bu gııeh âbide tahrip — edil- Mme, Charlotte de Latoüf —— ' B li Kâğıthane köylülerilebu iki daire arasında bir tasarruf davası | miştir. gb mıldl İ ; | Kadınları biribirme bağlayan, 93 ÜNU D Ce DU İSTER İNAN İSTER İNANMA! — - b flar ada alradla iliztüğedi "”' Bi Se ğ ; - ' YİTÜ- .d : Vbılen tevdi ettikleri sırlardır. " eit ” nanvour A dle DuP"’ ydia İ ” y . k n « Â F ü - M çi Ş K PN a L b ll Fi - BB a SA

Bu sayıdan diğer sayfalar: