S G W G U GG W a © € .& € Maraşda tren€ e. Kanhderenin lg::“ Bir İi ba ocmanları fir. z "“!ıh:::: îu:bır vilâyet M & M M ü balkı çı"l' Ş-nhdmuhhuwed—' 5'“".— izadi. bütün. iatekler l n tmaktadır. ıH ,_h-ıdl .,,hı-ıııılıhdu Mlh.hı Eski devirde suyun Y aymı hüküm M Mır—' hı- hat uzatıla- _ fml İmçanta yakında keııdı hudutlarını MGB_ İlf" T ber a ç tek bu dereye attıkları için #77” ı.ı:ıı““ Bundan wîhrma. İ Y':kuwu;::n';:.f uti açık O İ büyüi işafa kavuşacaktır. n arsus Ceza Hakimliği ve pek pis, muıcaffııı | Başbakanın SON POSTA Diyarıbekire /—-/n;gı; hguyonundan Ele dıgesı Diyarbekir (Özel) — Mevcut Hal-| kevi binasının darlığı göz önüne aln- mış, Dağkapısı civarında yeni ve bü- yük bir bina yapılmağa başlanılmıştır. Bı_nanın plünmi sanatlar akademisi mimari muallimi Arif Hikmet yapmış- tır. Bina çatıya kadar — yükselmiştir Başvekil İasmet İnönü bu bina için Halkevine on bin lira teberrü etmişler ve parayı göndermişlerdir. İzmirde Ticaret Kulübü İzmir, 23 (Son Posta) — İzmirde münevverleri ve tüccar sımıfmmı sinesi- ne toplayan bir klüp kurulması ta - karrur etmiştir. Bu teşebbüsün başın- da İzmir ticaret odası reisi vardır. Ti caret kulübü Pasaport iskelesi karşı - sında inşa edilecek ve iki katlı olacak- tır. Alt katta bir lokanta ile bülfe, üst katta geniş bir salan ve beş oda, bi - lardo salonu ve bir kütüphane salonu Ü bulunacaktır. İzmir Civarında Gezintiler İzmir, 23 (Son Posta) — Turing klüp yaz mevsiminde — İzmir civarın- daki tarihi değeri hâiz eserler bulun - duran yakın şehirlere muntazam ge - İzintiler tertibe karar vermiştir. Bu ge- İzintilerden biri Çanakkaleye kadar v- zatılacaktır. Diyarıbekirde “ Yeniyurt ,, Diyarıbekirde, «Yeni Yurde adiyle yeni bir gazete çıkmıya. başlamıştır. Cumhuriyet ülküsünü ve doğudaki halk kütleleri arasında yaymak emeli- le çıkan bu yeni meslektaşı — kutlular, izel) — Asliyı ceza hâ - Anndoluda B T“Z.:l şg"))bını tz)’“îe e kimi Zi Na çehir / müddeiimumisi kar ! fırtanaSi — Viee G ayin eimipir Un Fabrikası W — Belediye elek- 1) r“":"”f_ou istifade edilerek iş- purar |trik fabtika gaa A fabrikası yap- Bigada ezan ow';:ğ Minareye yıl "ı ıln Muşta 3 kişi Muş (Özel) — İki gün de— Teti yar vermiştir. Ya bol miktarda kar v“'“" . Kar Yam ctmemip, çabucak eRİİR G vi Bir santimetre mu h- Hnalı olmuş, Azakpür Notak köyü arkasındaki ___,.M Otlatan Bitlisli donup © kar fırtınasına *M Slmüşlerdir. Ağacınr harap etmiştir. VU V | çere Yüzde yetmişi beş sent İ -e Ceğnlilk Miyecek bir hale W için Sahiplerinin vergiden feşebbüsle, yapılacaktır. Bir Müczzinin Geçirdiki Big — Burada 800 | lice hânı':ıııa(ıöîen tuhaf bir OA B Olinuş, Akpınar köyü M:ııı" » (Öîd) Utuf minarede ezan ektNAP Szezdin| — S0i gha alar Ye yıldırım d...ıııı#'l':__w kendisi 5"""'. dilerine Reisi Binb.:u,mı—m Şube e hiç bir şey olmamıştır. v zularını yetine Bir Cınayoîln Biga (Özel) — İller köyünde Ahıu!' Birini öldürmüşlerdi. basın ve aydınlatma yolunda muvaf - fak olmasını dileriz. Köylülerim İyi Bir Kararı Yalvaç (Özel) — Yalvaç Sağırkö- yü köylüleri söz birliği ederek veresi- yı uh veriş etmemeği kararlaştırmış- Başbakan İsmet İnönünün Afyonkarahisardaki aları Sındırgirin genç kızları askerlik şubesine müracaat erlik ve atış dersi verilmesini istemişlerdir. Mehmet Ali Arslan müracaatı çok yerinde bulmuş » kızlar muallim Naciye, Fehamet ve Lemandır. Aıkı—u' d""'m_y., Sındırgı gençleri de iştirak etmektedir. Gençlerin er O atıcılığa hevesleri gün geçtikçe artmaktadır. Pazar Ola Hasan B. Diyor Ki: ÇOCUK ve ASKER Çocuğun hayattaki başlıca rolü cemiyet içinden aymılıp göçen insanın yerini dol durmaktır. Bu rolüa iki ayrı cephesi var - | dır. Birisi mensup olduğu milletin varlığını harici taarruz ve tecavüzlere karşı koru- | maliş diğeri, cemiyetin medeni iletleme | yolundaki hamlelerinde vazile almak Bu iki cepbe, eskiden, milletleri teşkil eden insanların asker veya sivil olarak iki esaslı kisma ayrılması lüzumunu doğur - muştu. Hayatan zarretleri sivillerin de ay f In:ı bir takım mesleklere taksim olunma karına saik olmuştur. Lükün bazı memle ketlerde asker denilen smf yalnız yurdun müdafaası cephesinde kalmamış, milletkerin medeni hamlelerinde de başlıca rolü oy namıştır. Bizde olduğu gibi.. * Diğer taraitan büyük harp göstermiş - tir ki bir milletin vazlığını korumak ne yal- mümkün değildir; memleketin maddi ve manevi, canlı, cangz bütün kuvvetlerini bu maksada tahsis etmek lâzımdır. Yani bundan sonraki harpler muayyen züm - velere ve yalnız (asker) denmilen sınıfa râci değil, bütün millete şümildir. (Harp) de. nilen âfet ise beşeriyetin yakasını, maat - teessül, ebediyen kurtaramıyacağı bir za- rürettir. Lâhey beynelmilel adalet diva « nının, Milletler Cemiyetinin buna mâni o- Tamadığını gören Beşeriyet gimdi kendi başının çaresini ancak (silâhlanmak) ta a- ramaktadır. Tarih kuruldu kurulak (13) sene harbe mukabil yalnız (!) senelik sulh nimetine kavuşabilmiş olan medeniyet dai> ma bu (zamuret) in kurbanı olmuştur. Binaenaleyh milletler doğan çocukları: m hem vatan müdakaası bakamından, hem de ileride intisap edecekleri mesleklerin ihtiyaçlarına göre bazırlamak vazile ve mecburiyeti karşısındadırlar. Bu — mecbu: riyeti gimdiden duymıyan milletler yarının büyük tehlikeleri önünde geç kalmış ol - duklarımı anlıyacaklardır. (Kayak) spo - ranu, (Plânör) ile uçuşu, (paraşüt) ile at- lamağı, (atıcılığı), (bintciliği) memleket gençlerine öğretmek için büyük fedakâr- hıklar yapan halk partisi; (askerliğe ha - zuhk) derslerini sivil mekteplerinde da mecburk kılan cumhuriyet hükümeti bu yol. daki derin ve isabetli görüşünü çoktan is- bat etmiştir. Güzel teşebbünlerin, (asker. Ha crsslen) göüeisi, Ai a öeleğeisi kadar teşmil edileceğini umar ve canü gönülden dileriz. * Çocuklarımızın askerliğe karşı ne bü- yük bir hevesleri olduğunu hep biliriz. On- farın tahta kılıçları, ağaç parçasından beys girleri küçüklüğümüzde, az çok, hepimi- zi derin heyecanlara sürüklemiştir. Askerlik danince (maatteessüf bazıla- ©nin zannettikleri gibi) — çocuklarımızın smasum, ince hislerini katılaştırıp nasırlaş - tıracak bir meslek hatıra gelmemalidir. Şiir ve edebiyatımız bir çok (asker « & - dib) ün cserlerini tanır. Askerin ea kuüvvetli hissi millet ve memleket camiası uğruna ölümü severek kucaklamasıdır. Sevgilisinin aşkı için ölü- mü ince hissin en büyük tezahürü sayan e- debiyatçı millet sevgiri, yurt sevgisi wğ - runa ölüme atılan aakeri nasıl olur da kaba bisli bulabilir?.. Kats kalb bir milletin ye- ze serilmek üzere olan bütün mukadderatı kargısında hiç bir tedbire baş vurmiyan ve vurulmasını istemiyen insanlarda aran- malıdır. Yoksa bütün bir — vatanı parça - lanmaktan, kaca bir milleti yok olmaktan kurtarmak. için biz. kısım. vatan çocuğunu en şerefli bir ölüme sevkeden kumandan ve asker, koca bir. vücudu — kurtar - mak için bir parmağı feda eden o - peratörden daha az insani bir hereket yap- maş olmaz. Çanakkalede — Bir avuç Türk çocuğuna «Size burada ölmeği amtediyo- Belli değikii. Jandarmma "’“' h( Nneticesinde Kur'”""'l Yakup isminde lıın"" Yakubun bu cınıyeu Biga (Özel) — Biga ta perşembe gunlc" kun ei kuru [ml" kar tonra çarşamba günleri Tarlaştırılmıştır. k Merzifonda bir GBakı . Merzifon (Özel) — ve Ca sinden Vahit, Mehm Vit adlı 3 kişi sarhoşlu " RBa etmişlerdir. Bu Mehmet Ali Vahidi öldürmüştür.. Mehmet lanmışlardır. Ali b ünden kav” yüzü” Onurda y a ile vurUP Ali ve Cavit ye” Bülün gün, yangın yerin- vuUca de arkadaşlarile birleşerek.. Mubarebe - oynuyorlar. Bundan vaz geçirmek için ne| cemiyeti gibi zecri — tedbirler yapacağım, bilmem? Hasan Bey al.. Bu da fayda vermezse, gündeliğine ambargo koy.. O da olmazsa alenen toessüf et, sonra kendi haline bırak!.. rum!» (1) diyen ve kendisi de onlarla bes raber ölüme göğüs açan (Mustafa Kemal) olmasaydı Bugün ortada bir Türk milleti ve bir Türk vatanı bulunmıyacakta. Bu ö- İüm emri, onu veren ince hisli insanın (2) mahiyetini değiştirmiş midir?.. Sonra askerlik. baztlamımn — zaanetliği gibi. muhakeme ve mülâhaza kabiliyetini öldüren değilk, yükselten bir meslektir. Bu- nun en canlı misali büyüklerimiz ve (şef) lerimizin askerliktan yetişmiş oldukları hal- de her sahadaki hudutsuz. muvaffakiyet - leridir. Askerlik insanı en şümullü manasile ha- yat mücâdelesine hazırlar. Hayatın muh - telif safhalarında karşılaşılacak — en çetin müşküller önünde sarsılmıyan (çelik ira- de) ler en çok bu mesleğin örsünde dü- vülmüşlerdir. Küçük yaşlarından itibaren tapmağa a« hştırldığı vatan kaygusu, fedakârlik duy- gusu, vazilfe bizsi, namus endişesi gibi yük- sek mefhumlarla — çatışacak — hiç bir şahsi düşünce veya menlaat, en zayıf düştüğü bile, onun — Tuhusunu samaz, — Ne ölüm — tehlikesi, — ne para duzai, ne de hayatın ber hangi bir zevk veya eğlencesi!.. Bu bakundan askerliğin ter - biyevi vasfi rubunda her türlü — talim ve telkinden daha derin bir iz Bırakır.. Askerlik, insan ruhunu hodgüm olmak- tan da kurtarır. Silâh arkadaşını bir süngü- nün tehdidinden, bir suyun akıntısından kur tarmak için kendilerini ölümün pençesine zamanda sar » tereddütsüz atan insanlara dünyanın en büyük feragat ve fedakârlıklarını yaptı - tan gşey ordunun münferit rublara hâkim olan müşterek ruhu değil midir? (Tarih) kuruldu kurulah harpler içinde ölümü ku- caklıyan milyonlarca İnsanlardan kaçı a- na veya babasının kucağında can vermiş- lerdir?.. Onların yaralarını saran, onlara son yudüm suyü veran ve nihayet gözle- rini kapıyaa (silâh arkadaşları) olmuştur. Madem ki hazpler içtinabı kabil olmuyan bir zarurettir. O halde bütün millet efra- dıniı ona hazırlamak ta bu zarüretin man- tıkf bir neticesidir. Bu işe çocuk yaştan başlamıyan milletler, diğerlerinden — geri kalmış olacaklardır. Biz de tü ilk mektep. Terimizden itibaren Bu yolu tutmağa mec- Buruz. Ancak askerliği çocuğa oyun tar « zında telkin etmek ve oyun olurak sev - dirmek İâzımdır. Onların masum ruhlarını bu en mukaddes hak ve vazileye en yu- müşak, — kargılıklı sevgi saygıya dayanan — bir. - disiplin —ile — bağlıya -« Biliriz. Zaten bugünün askerliğine de bu tarzda bir disiplin hâkimdir. İktiyat erkânıbarp binbaşısı Celül Dincer (1) «Mustafa Kemal ile mülükmte «a- |hife 29 - Ruşen Eşref - (2) Harp sahasında kalın paltolarla ka- ba çizmelerin içinde uykusuz beş, altı gece |geçiren bu adam salonlarda pek mebaret- İle vals edermiş; tanıyanlar (Mustafa Ke - mal) i yalnız gözü yılmaz bir kumandan di- ye değil; ayni zamanda salonlarda pek lez. zetle aranan nazik, terbiyeli ve zeki bir ka- valye diye anıyorlar. ( Yeni Mecmua'nın fevkalâde nüshası 1334 sahile 132 - Ru- şen Eşvef -| İğdırda Bir Tüccarın Teberrüü Öğdür (Özel) — Tüccarlardan Gu- ai garlar çocuk baytirür münemebell le Çocuk Esirgeme Kurumu'na 110 li- ü takamu'da. Bülontütükaif Gi bi le yokşul çocuklara elbise verilecek - tir. ve