/topreklar üzerine uzanıp kalması.. ” Küarıni totrika ,, gaB 1M NO Z3 Maltalılar, Korkaklığından Gemilerini M BE K MİREE YAZAN: KADIRCAN Kaflı Mahveden Sen Klemanı Boğdurdular Ağustosun beşinde ufukta üç bü- yük galer göründü. Bunlar diğer - lerindendaha büyük, daha kuvvetli ve başka biçimde yapılmışlardı. Yüksek bordaları, büyük ve bol yel- kenleri, bordalarına sıralanmış o - lan toplarile diğerlerinden hemen ayrılabiliyorlardı. Her biri diğer ga- lerlerin dört ve beş tanesine bedel- di. Çünkü Malta şövalyelerinin ge - mileriydi. En büyüğü karaya boyan- mıştı. Geminin sancak ve ilskele baş omuzluklarında adı okunuyordu: Vittorya... Bu gemide Malta generalı ve Me.- sina başpapazı Jüstinyani bulunu- yordu. Sen Jan adındaki ikinci geminin kumandanı da Kastilyalı — şövalye| Alanzo dö Teksada; kırmızıya bo - yanmış olan Sen Piyer adındaki ge- minin kumandanı ise şövalye Sen- tobindi. Bu iki şövalye Nil ağızları» na doğru akın yaparak Mısırdan İs- tanbula gitmek üzere yola çıkmış olan bir Türk gemisini vurmakla ve şark sularına yaptıkları korsan seferlerile bir kaç sene içinde bir - denbire tanınmışlardı. Malta filosu, bir yıl önce Uluç Ali Paşa tarafından mahvedildikten sonra gerek Papanın, gerek İspanya kralının Venediklilerin yardımile yeni- den yapılmıştır. O zaman kendi korkak | lığı ve şaşkınlığı yüzünden üç bü - yük geminin Türkler eline geçme - sine sebep olan şövalye Sen Kle -| man yüze yüze Sicilya kıyılarına çıktıktan sonra Maltaya gitmekten korkmuş, Papanın yanına sığınmış- tı. Korkmakta hakkı vardı. Çünkü üç büyük gemi ile altmış üç şövalye- nin ölümüne veya esir düşmelerine sebep olmuştu. Maltalılar ise bu gi- bi halleri hiç bir suretle affetmez - lerdi. Papa araya girdi. Maltayı idare eden Sen Jan mec- lisi toplandı. Papaya şu haberi yol- ladı: Şövalye Sen Klemana bir şey ya- pılmıyacaktır. Maltaya dönmesi ar- zu olunur, Bu suretle hizmet etmiş olacaktır Şövalye döndü ve hemen tutula- rak hapse atıldı: — Geldiğinize iyi-ettimiz. Ada- letin yerini bulmasına hizmet etmiş oluyorsunuz. Dediler, Muhakeme sonunda ölüme mah- * küm oldu. Bir gece onun kapalı bulunduğu zindanın kapısı yavaş yavaş açıldı. Şövalye yerinden fırladı ve bir çı- ranın isli aydınlığında iriyarı üç ka- raltı gördü. Bu karaltılar çıranın titrek alevleri önünde daha çok bü-| yüyorlar, zindanın nemli ve küf ko- kan duvarlarında birer dev resmi çi-| ziyorlardı. Şövalye yerinde korku ile doğ - ruldu. Bu adamların ellerinde ne bir kı- hç, ne de bir balta veya tabanca vardı. Fakat ortadakinin - elinde bir yağlı ip sallanıyordu. Şövalyenin üstüne çullandılar ve | yağlı ipi boynuna geçirerek iki ta- raftan kuvvetle çektiler. Bir hırıltı, bir iki hıçkırık ve çır- pınan, titriyen bir vücudun ıslak vala koydular, götürdüler. Dışarıda bir kaç şövalye onu son defa gör - dükten sonra çuvalım ağzını bağlat- tılar. Büyük bir taş bağladıktan son- ra Malta kalesinin yalçın kayalık- !lırı üzerindeki yüksek mazgallar - dan aşağıya, denize fırlattılar. Yeni filolarının kumandasını da Jüstinyaniye verdiler. Malta filosunda iki meşhur Fran- sız şövalyesi de vardı. Birisi Malta generallarından Romega idi. Za - manın en tanınmış, cesur ve üstat denizcilerindendi. Hemen hemen bütün hayatı Türk denizcilerine karşı harbetmek, Türk kıyılarına a- !kııılır yapmakla geçmişti. Hıristi - 'yan kumandanlar ve amirallar o - |nun deniz harplerine dair görüş ve düşünüşlerini dikkatle dinlerler ve yaparlardı. Şövalyelerin ikincisinin adı Gril- landı. Karada ve denizde on beş bü- yük harbe girmişti. Hepsinde de büyük yararlıklar göstermiş, ün sal- mıştı. (1) Malta filosundan bir kaç gün sonra bir kısım İspanyol filosu da | Mesinaya geldi. Orada önceden de- mirli bulunan ve Sicilyanın muha- fazasına memur İspanyol gemilerinin leksikleri de tamamlanıyordu. Fakat başkumandan Don Jan Dotriş hâlâ görünmüyor, hattâ - yola BON POSTA l Spor l Viyananın Hakova takımı geldi r bugün Fenerle karşılaşıyorlar Viyananın Hakova futbol takımı iki müsabaka yapmak üzere şehrimize — gel miştir. Ön üç oyuncu, ve idareciden mürek» kep olan takım ilk maçını bugün Fener- bahçe takımıyla Taksim stadyomunda ya- pacaktır. Hakava ikinci ve son oyununu da pazar günü yine Taksim stadyomunda — Güneş takımıyla oynayacaktır. İçlerinde üç beynelmilel oyuncu bulu- nan bu takımın en kuüvvetli tarafı kaleci, merkez muavin ve sağ açığıdır. Fenerbahçenin, son maçlarında — pek ümit verici bir oyun göstermemekle bera- ber, bugün yapacağı maça ehemmiyet ve- rilmektedir. Maçın hakemliğini Beykoz klübünden Şazi yapacaktır. Hilâl Adapazarına Gidiyor 23 Nisanda Adapazarında bir müsa- | baka yapacak olan Hilâl takımı — bugün| Adapazarına hareket etmiştir. | Bu Akşamki Program İSTANBUL 18: Dana musikisi - (plâk), 19: Ha -| berler, 19,15: Çocuk Esirgeme kurumu | Son Postanın Tefrikası: 25 — Mediha üç gündür bana görün-'kür edeceği yerde surat filân medi, onu çok merak ediyorum. O|kalkar ,ona sebep bu işi ben günden bir gün sonra ayni yerde bir mam amma, senin güzel hatırın daha buluşmak üzere sözleşmiş oldu- | başkasına yaptırırım! ğumuz halde üç gündür kendisinden bir haber alamadım! - Fatma manidar: — Kime yaptırırsın? — Sen şimdi bana onların b | turdukları evi tarif et, ben oraya b — Acaba kıztağız rahatsız olma - sın! z — Önce ben de öyle düşünmüştüm.. Fakat, sonradan acaba dedim, mese - leyi annesi filân duydu da kızı soka- Ba salıvermiyorlar mı? Fatma kurnaz kadındı. İşin böyle olduğuna hiç şüphe olmadığını derhal komşulardan eli ayağı, sözü düzgün birisini bulur, gönderirii — Şimdi gönderir misin? ru çık orada beni bekle! çaktı; hattâ aklına kızın vakitsiz Be-| Aygır Fatma ev altındaki kuyt! .&tı—ıwıhnıolu"üıih'kıd-wwhmasuileHuımw di. Sonta Hasanı teselli etti: p ğ — Azıcık açar mısınız? ğ ge Ça onlıı:ı_lm .Mı')— Bu, yabancı bir kadın sesi idi. Kız sana üç gün değil, üç ay bile gö-| — dK B rinm—ıcuzwnnoıelipmibılı—mıh—'"b” de alt ki caktır . loş odalardan birine soktu: — Üç ay mı dedin hanım teyzeci -| — Hele, sen gir şuraya biraz d ğgim! kayım kim imiş o2 — Canım ben #öz misali olarak üç|) — Hasan odaya girdi ve Fatma 10 ay dedim, bakarsın üç gün sonra gene | kapısını açtı. namına konferans, 20: Sigan — müsikisi (plâk), 20,30: Stüdyo orkestraları, 21,30: Son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu ajansının gazetelere mahsus havadis servisi verile- cektir. BERLİN 19: Plâk (şarkı ve oda — musikisi), 20,15: Harpa musikisi, 20,45: Akıüalite, buluşursunuz! — Buyurun efendim, kimi Hasan, derin bir düşünceye daklı, |sunuz? —Ne o, niye öyle derin düşünüyor-| Kapıdaki orta yaşlı, zayıfça, t sun? tirandaz kadın sordu: — Ben çok talihsizim de-onun için düşünüyorum! burası mı? — Haydi haydi, hiç yoktan kendi-| — — Purası efendim! ne böyle şeyler yorma, bak sen daha| — — Onun haremi Fatma Hanımi |pek gençain, âdeta çocuksun! Hiç um- |madığın bir zâmanda bakarsın ki bek- 18: | lediğin o talih kuşu gelir, seni öyle bu- çıktığını bildiren bir haber bile gel- 21,10: Büyük dans akşamı. miyordu. ü BÜKREŞ 13.15,10: Örkestra ve haberler, mek istiyorum da azıcık| niml Malta filosunun Hmana girdiği Andre Doryanın sarayı önünde top- Tanarak: — Yaşanaaa!... Diye haykırıyorlardı. ( Arkası var ) (1) (509 da Fransa kralı olan dördün- cü Hanri bu adam bakkında «dünyanın |gazetelere mahsus havadis servisi verile- |© Şirret kopukların elinden kurtardım; en birinci kaptanın demiştir. İcektir, o Me' -hlar Papaya verdikleri sö- ze reğrnen bu adamı affetmemişler- di. Üç adam ölüyü aldılar. Bir çü- 24 Nisan Cuma İSTANBUL 18: Senfonik musiki (plâk), 19: Ha- berler, 19,15: Mubtelif plâklar, — 19,30: Çocuk Esirgeme kurumu namına konfe - rana, 20: Halk musikisi, 20,30: Stüdyo orkestraları, 21,30: Son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu ajansının BİR TURAN MAMULÂTI lerde Ce Orkestra, 20,25: (1875 M.) çift piyano|lur ki... Yabadn Bd e N |sünlerde İK (6 zamanü Ka ,, LA 2, 157 Sonfoii Becsse (Avdasar | aei Sündeibür şeğ ae Glscel'edi b A, v:ıı_—m_'"kh;diw'“y: ,:" Ş P': ':l:lî'm'“k':ı:“ :" dan nakil), 22.15: Caz, 22,45: Plük, 24: | aba, bilmem kit L oe a ayram vardı. 80| ra dö-|Caz. ÖE p K B külmüş, alaylar yapıyorlar ve Jan — Ne gibi? — Şurada, dedi, ev altında bir — Gidip Medihayı evinde yokla - mak! — Bunu ben yapamam yavruca - ğım. Çünkü malüm a, benim adım bu civarda biraz eli bayraklı diye çıkmış- tır. Vâkıâ, ben o gün seni de, kızları da ilişip görüşebiliriz. zattı, kendisi de oradaki alçak b sandığının üzerine ilişti. — Safa geldiniz efendim! amma affedersiniz| ( Arkası vaf Belediyeler Bankasından: 1 — Ankarada Cümhuriyet Caddesinde Hukuk Fakültesi önündeki arsa üzerinde yaptırılacak Belediyeler Bankası binasının götürü olarak ve (anahtar teslimi) suretile inşası, kapalı zarf usulü ile ve 20 gün müddetle eksiltmeye konulmuştur. 2 — Binanın muhammen kıymeti 357.257 Üçyüz elli yedi bin ikiyüz lelli yedi liradır. 3 — Eksiltme, Ankarada Belediyeler Bankası Genel Direktörlük binasında 29/Nisan/1936 Çarşamba günü saat 14 de Banka İdart Meclisi huzurunda yapılacaktır. 4 — İstekliler bu işe aid eksiltme şartnamesini, mukavele projesini, fenni umumi ve hususi ve malzeme şartnamelerile sair cedvel ve ev" rakı (50) elli lira bedel mukabilinde Ankarada Belediyeler Bankasın- dan ve İstanbulda Galatada Bahtiyar hanında 22 No. da mukim binâ proje Mimarı Seyfi Arkandan alabilirler. 5 — Eksiltmeye girebilmek için, isteklilerin: A) — Türk vatandaşı olması, © ğ B) — En aşağı iki yüz bin Hiralık bir binayı muvaffakıytele başar» dığına dair selâhiyetli makamlardan alınmış musaddak bir - vesikayi haiz bulunması, C) — Musaddak ehliyeti fenniye vesikasını hamil bulunması, D) — 357.257 üçyüz elli yedibin ikiyüz elli yedi lira ınulıımm? bedeli olan bu işi halen yapabilecek mali bir iktidarda olduğuna dair Bankalardan bir vesika almış bulunması, E)— Maktuan 18.100 on sekiz bin yüz Hiralık muvakkat teminat vermesi, 6G) İsteklilerin beşinci maddede yazılı vesikaları eksiltme gününden bir gün evveline kadar Bankaya ibraz ederek kabul ve tasdik ettirdikten sonra teklif zarfları içerisine koymaları, 6 — İsteklilerin teklif mektuplarını eksiltme günü âzami saat 12 fakat olur ki kızın anası teşek - ye kadar, ihale şartnamesinde yazılı şartlar dairesinde ve makbuz PŞ mukabilinde Bankaya tevdi etmiş bulunmaları şarttır. (765) ( 1864) Fatma, kadına bir hasır sandalye — Safa bulduk! Sizi rahatsız eti d Yazan: Osman CMJ | — Birazdan gönderirim ve elf üstü de kır kahvesinin bahçesinde # na cevabını veririm. Sen akşama yi bir âhududu şurubu sunarken çat ' | İ İ ) | — Uzunçarşılı Ali Beybabanın $ | — Buyurunuz içeriya, Fatma bi | h B l KA İN 1 | | | â ; n |