e i Müca Mili T . he l Pa renebildiklerini Ğ '—İ,ıku.“.i duyar duymaz derhal şüphele- — Niçin?.. ee .ı.:Ş:ı için ki... Evvelâ, bu H":"ı““_'_"’", münascbet.. Böyle bir cemiyetin iler, bizzat esaret altındadırlar. S »| L D Ve Diyecek ve derhal İngilizleri haberdar i. Sonra?.. Sonrası ise, artık ma - b idi. Cemiyetin mücssisleri derhal bir gemiye doldurulup Malta adasma gönde - den konuşulduktan sonra Riza Bey NHB'FM'W""W" reken teşekkül edecek olan (Türk - Hind aaüslüman ubüvvet cemiyeti) nden bah - setmişti. Hüseyin Hüsnü Bey, Mustafa Sagir hak« 3 — Şu adamı ben de görmek isterim, Demmişti. Derhal karşıki eve adam gönderilmiş, hıiyudırıuıuumlıhıin haber 'Mıirkı:düımıdınüu- yin Hüsnü Beyle Rıza Bey, Mustafa Sagi- rin evine işlerdi. Bir saat kadar süren bu mülâkattan son- ..,uıırııRıııthwinııvda ettikleri zaman, Hüseyin Hümü Bey Mustafa Sagir hakkındaki fikir ve kanaalini şöylece izah etmişti: izim Rıza Beyl.. Bu adam, benim üzerimde iyi bir tesir burakmamıştır. Çün- kü.. İlk bakışta anlaşılıyor ki, bu adam ri- yakâr ve şarlatan bir adamdır. Evvelâ, bu- mu bu adamın çehresinden pek güzel anla- mak kabildir. Sonra da, odasının vazi - yeti, bu hükmü teyit etmektedir... Görü- bir safhaya girmişti. Aradan bir kaç gün geçer geçmez, Mus- s, Azizim!.. Meşhur bir söz vardır. tirak 'Kelin medarı olsa, kendi başımı — kaşır; Mustafa Sagir, her şeyden evvel - bir a -. Eğer Hindlerin böyle bir kuvvetleri sarsmadan devam ettirmek, bir dikkatle bu münasebeti iler- rİşi " bu İ | delede SON POSTA Son Postanın Tefrikası 1 40 Milliyetperver Süsü Veren Adam; Öğ- nebildiklerini Ecnebilere Satıyordu den, eski sâfiyeti ile harekete karar verdi. Ancak şu var ki; Mustafa Sagirin ahvalini daha sıkı bir kontroldan geçirecekti. ... dMnM--S-ıîı. göyle bir teklifte bulun. u: — Kendimizi ve cemiyetimizi İngilizle - rin takibatmdan masun bulundurmak için şimdilik cemiyetimizi gizlice teşkil edelim. Ancak, pek mahdut ve pek nafiz zevata teşmil eyliyeyim, Bir müddet böylece ça- lştıktan sonra, zamana ve hâdisata göre hareket ederiz,.. Yalnız, heyeti idaremizin teşekkülüne dair bir zabıt tutalım. Cemi- yetin nizamnamesini bastırahm. Bunları, Hindistandaki umumi merkezimize yollı- yalım. Onları da faaliyetimizden baberdar etmiş olalım. Mustafa Sagirin bu teklifi derhal kabul olundu. Hattâ, bu kadar dikkatli hareket etmesi, Azir Beyle Rıza Beyin kalbindeki göpheleri biraz teskin eder gibi olmuştu. Nizamnameler gizlice bastırlmış; içti malar başlamıştı. Mustafa Sagir, (Hind Hilâfet cemiyeti) namına, bheyeti idareye — alolhesap — birer maaş dağıtmıştı. Verilen karar — üzerine; (reis) ayda yüz lira; azalar da, (masraf) namile kırkar lira alacaktı. Heyeti idarenin en yaşlısı olmak hasebile riyasete seçilmiş olan Aziz Bey; kendisi- ne verilen yüz liranın altmış lirasını al « makla ilifa etmiş; kırk Hirasını, cemiyetin kasasına terketmişti. Muslafa Sagir; Hin- distana gönderilmek üzere, para alanlara birer makbuz imza ettirmişti.. Bütün bun- lar, bu işe iştirak edenlerin emniyet ve ka- naatlerini kuvvetlendirmek'e idi. ( Arkası var ) —— Profesyonel dolandırıcı eski dostunun macerasını arkadaşım şöyle anlattı: — Artık benimle yüz göz olmuştu. Pek sıkılmadıkça bana gelip para iste- miyordu. Son defa onun çok iyi bir işe girdiğini duyunca sevinmiştim. Bir kaç ay onu görmedim. Fakat bir gün eskisinden daha acıklı bir halde karşı- ma çıktı. — Ne yaptın. Dedim. Hani bir işe girmiştin? Artık benden bir şey saklamıyordu. Meşhur Mefisto gülüşü ile etrafına olan |baktı. Bizbize olduğumuzdan cesaret almış gibi anlattı: — Bir işe girmiştim. Çok zengin bir banka direktörünün hususi kâtibi olmuştum. Ayda yüz lira - veriyordu. Birkaç lisan bildiğim, herkese kendimi sevdirdiğim için herif banadört elle sarıldı. Alış verişini bile ben yapıyor- dum. 'Tam bir ay dişimi sıktım. İkinci ay ortasına doğru bir gün önümü ilikle- dim; — Muhterem patronum, — dedim. Fevkalâde — olarak üç yüz Jiraya ihtiyacım — var, Eğer bunu ben- den esirgemezseniz — salı günü sabahı iade etmek üzere bir senet yazayınf, Patronumun okadar emniyeti vardı ki lâkırdı bile söyletmedi. Hemen üç yüz lirayı verdi. Senet almak istemedi. Âdeta çekiştik. Nihayet — imzaladığım senedi zorla kabul ettirebildim. Paraları cebime koydum. Bunu iç etmek işten bile değildi. Fakat bunu yapmadım. Bu üç yüz lirayı veznede değiştirdim, Ellişer liralık yaptım — ve tekrar cebime koydum. Salı günü sa- bah tam dokuzda işe başlarken odası- na girdim: Yazan: Bürhan Cahit — Muhterem patronum, yaptığıniş iyiliği ömrüm oldukça unutamıyacak ğım. Verdiğiniz üç yüz lira ile işim öle du. Size borcumu iade ediyorum. t Patronum çok memnundu. Paralari verdim, senedimi aldım, Ve bir ay dan ha dişimi siktım. Üçüncü ayın sonu idi. Aylığımı dığımın ikinci günü yavaşça ıık:t dum: ı — Muhterem patronum, dedim. Bu«s gün altı yüz liraya ihtiyacım var. Müe him bir mesele ile meşgulüm sıyenize de bir ev sahibi olacağım. Bir yerdg vadeli param var. Ancak — yedi güü — sonra alacağım. Eğer bu yardımı yüle parsanız size gelecek pazartesi günü sabahı tam saat dokuzda borcumu Bu deyebileceğim. ı e Geçen sefer günü gününe, saati d atine ödediğim borcumun hatırasrğlli henüz unutmayan patronum — hemezi kasanm kanadını açtı, altı tane yüzlül| saydi. Ben de geçen' seferki gibi elti yüz liralık senedi yazdım. Ricalarla kabul ettirdim, Sustu: — Sonral Boynunu büktü: 'i — Sonra tabit bir daha görünmü dim. — Peki bu işi yapacak yerde yüğ Hraya kanaat edip çalışsa idin. , Başını salladı: j — Yüz liraya çalışamam — monşet& Yalnız bir hatâ ettim, altı yüzü de sakda layıp gününde iade edecek, adamakılli emniyetini kazandıktan sonra bin İirgf vuracaktım, acele ettim. | | Profesyonel kibar dolandırıcı - bit 'Sipıhî ocağı yaktı ve ortadan kaybolu du. 1 Emirgân: Burhan Cahit ' - —a Mükellefin adı Sergis Kunduracı Feyzullah ü Feyzi Terlikçi Mustafa Aşçı Hacı Namı Gümüşçü Pandeli Köseleci Hafıze Selime Tülbentci İşlemeci Adresi * Çarşı sıra odalar 3 4 > 'arşı Kalpakçılar 17 &r; Çıı:::ı han kat 1 No. » solda ada 1 No. » perdahcılar » kazazlar orta » Tezibaşı İstanbul Varidat Tahakkuk Müdürlüğünden : Senesi — Vergisi 932 11 94 ç 3 06 3 3 75 6 a 14 40 45-47 ş 35 47 23 y 10 00 24-76 930 79 20 2 932 100 32 Yukarıda ismi, adresi, ve borçları miktarı ve senesi yazılı mükelleflerin habersiz işlerini terk ve namlarına tahakkuk eden kazanç vergilerine ait ihbarnameleri yeni adresleri bilinmediğinden tebliğ edis lememiş olmakla hukuk usulü muhakemeleri kanınunum 141 ve 142 nci maddelerine tevfikan ilânen ebliğ olunur. — İsmi Komisyoncu Vitali Ş. Kolef » anlayıncıya kadar, bu va| Ka . Vitalis Kolektif Şir. (1991) eti v Spn sansşıdAm Muv İstanbul Varidat Tahakkuk Müdürlüğünden : D taki Çakmakcılar Agopyan han 7 Lazari Papasoğlu han kat 3, 10 Sultanhamam Havuzlu han 26 — öyt veno! ÇAA YARD: -. Getireceği defterin senesi 931 takvim senesi No. da y e 931-032 takvim senesi Yukarıda isim ve adresi veişleri yazılı mükellefler ticaretgâh ve ikametgâh adreslerinde aranılıp buluna- mamış olduklarından isimleri hizalarında yazılı takvim yıllarına ait ticari defterlerin on beş gün zurfında , düşünce dolayısile,| tetkik edilmek üzere Tophane Hüdavendigâr hanmda hesap mütehassısları bürosuna getirilmesi Jfzumu bir şey bissettirme -| Hukuk usulü muhakemeleri kanununun 141 inci maddesi mucibince tebliğ olunur. - (0982)