ser- leri- kaolin ms- Ünye (Özel) — Ünyenin tabii vetlerinden biri de kaolin madeni 'dir. Burada fazla miktarda i deni bulunmasına rağmen şimdiye ka- dar bu'madenden istifade edilememiş” tir. Ünyenin kaolin medenleri üzerin"İna yetiştirecek evsafta bulunduğu da| nedi verilmiş. şimdi 500 sehimle bu de yapılan tecrübelerde bu bütün dünya kaelinlerine faik neticesine varılmıştır. > Ünye kaolinlerinin bu kıymeti göz” önünde bulundurularak Kütahyada kurulması mukarrer olan kaolin ima- lâthanesinin Ünyede kurulması karar laştırılmıştır. Bu karar henüz mahiyetini geçmemekle beraber yenin çoğrafi vaziyeti €rg©$ kanın burada kurulacağı Sivas (Özel) — na kulüp mensupları hep bir arada Jere iştirak edenlerin sayısı herhafta Sivasta Atlı spora İzmitin Bir Liseye İhtiyacı Var Ünyede çay ve mandalina yetiştirilmesine çalışılıyor Ziraat Odası Ekicilere Çay Ve Mandal ğıtıyor, Ekilme Ve Y etiştirilme Şekillerinide Öğretiyor a Sıvasta Atlı Spor wlübü çalışmalarına hız vermiştir. toplu gezintiler ehemmiyet verilmiye m akabe göstermektedir. Konya Ereğlisinde Halkevi Karaköy Bataklığı Kurutuluyor Serik (Özel) — Seriğin bir saat kadar uzağında ve Belkis harabesi ya- nında muazzam bir bataklık vardır. Kara göl denilen bu bataklık vaktile a Fidanı Da- PU KT ie | bir göl halinde imiş. Şimdi bu havali- Be © Jnin sıtma memba: ve sivrisineklerin ) (kaynak merkezidir. Civarında o müte- laddit köyler vardır. Bu bataklığın yü- zünden köylüler sıtmadan yakalarını kurtaramamaktadırlar. Çoktanberi bu bataklığın kurutulması için kat'i karar verilmiştir. Nivelman yapılmış, sıtma görünüşü da beşer günlük yevmiye vermiye takviye etmektedir mecbur tutulmuşlardır. İşe Bu maden sahile yakın bir sahada |” bindi eee Replik ihracat işi de ” edilmiş bir kaç yüz kö ğ safen işi de Kslaveİnal açıya başlamıştır. 12000 dönüm tahmin edilen bu kara göl vaktile bir Ünye topraklarının çay ve mandali- | ok ki i il air anlaşılmıştır. Ziraat odası külliyet -) göle muhtelif kimseler tesahüp etmek- li mikterda çay ve mandalina fidan. /tedir. Fşhas tarafından kurutulmasına ları getirterek bunları zürraa tevzi et- şimdiye kadar imkân görülemiyen ka- miştir. Bu ziraati yapacak olanlar Zi-|rs akempes ve köylü meri Pi raat Odasının kendilerine öğrettiği fen. |r0tv'aca”. fenni bir şekilde açılan bü- af şekiller dahilinde bu fidanları bağ. |YüK bir kanalla Köprü çayı denilen ir- larına dikmişlerdir. mağa akıtılacaktır. Bu sene ba ameli- , 28 .İye hitam bulduktan sonra gelecek se- Ünye Orta okul direktörü Kadri me ifa Bazırkk yapılıcak ve 12000 bu fabri-| Güney Tunceli Kültür Direktörlüğüne | dönüm vüs'atinde olan bu mahalle pi- ihtimalini |tayin edilmiştir. rinç ekilecektir. Bu işlerden anlayan- lar burasının çok iyi bir pirinç mezra- ası olabileceğini söylemektedirler. Pirinç zeriyatı bu havalide bir kaç senedenberi revaç bulmuştur. Fakir olan köylüler şimdi zengin olmuiya başlamışlardır. Bu yüzden herkes pi- rinç zeriyatına ehemmiyet o vermekte s#itma mücadelesinin gösterdiği şekil- de fenni zeriyat yapılmaktadır. Tarsusta Eski Bir Ingiliz Yı Tarsus (Özel) — Eski İngiliz meb'uslarından eski eserler arayıcısı ” Jiller ile bir arkadaşı buraya gelmişler Bütün | ve Namron yaylâsında tetkikler yap- mıya gitmişlerdir. Afyon Halkevi Komiteleri Afyon (Özel) — Halkevinde yeni komite seçimi yapılmış, Ar şubesine Fehmi Tokay, Muallim Feyzi, Muak im Hâmi, fen memuru Rifat, posta i Y lıyor memüru Musmmer, temsil şubesine Ereğ 7 im; Bayan Nusrat, köycü- dn bir Halkevi inşa edilecektir. İnsİyai subesine Yumaf Mazhar, Bekir ata 9 Haziranda başlanacaktır. Bins-| Evren Kaya, Ziraat Müdürü Tevfik, nın yapılması için memurların ve hal- Hususi Muhasebe Müdürü Harun. ve yapmaktadır. Bu gezinti başlanılmıştır. Vali de bu ELE İzmit (Özel) — Üssü bahri ve fir), böyük yardımları görülmektedir. İNiyazi seçilmişlerdir. ka karargâhlarile yeni kâğıt fabrikasının İzmitte açılmış olan bulunuşu | ör. Binada müteaddit okuma salon- Bina için on beş bin lira sarfedilecek- Sandıkhıdn Köy Raki de bir hal) Sandıklı (Özel) — Halkevi köycü- İzmitin ekonomik vaziyetinde büyük ları bulunacaktır. Belediye bir inkişafa vesile olmuştur. Bahriye- yaptırmaktadır. Pazar yeri ; Hen ve ordudan teksüde sevkedilenler | beton olmak üzere asri bir şekilde 1s- b semte yerleşmekte, bunun için İlah edilmiştir. He şehrin nüfusunu günden güne art” i i Adapa a e tahsil çağına g* İzmit a len vatandaşların ihtiyacı ilk ve orta Myers bi bir mekteplerle temin edilmektedir. Fa ten sonra liseye gitmek isteyenler bu arzularına muvaffak olamamaktadır- lar. Çünki İzmitte ise yoktur. Hal ve vakti yerinde olen aileler lise tahsilini Yaptırmak için bir çok masrafı göze alarak çocukların! İstanbula gönder- mek mecburiyetindedirler. Bundan bir müddet evvel İzmitte bir lise açılacağı söylenmiş, fakat bilâhare bu şayianın aslı çıkmamıştır. up İzmitte bir lise açılırsa lise tahsilini ilmecburiye terketmek zaruretinde bulunan İzmit gençliği, bu kültür mür €ssesesinin sıralarını derhal doldura- caktır, — Şu, fen denilen şey ne kadar da Beyi mektepli | yük bir hüsnü kabul göstermişlerdir. kafile y Adapazarındaki i ikmal ettik kat burada orta mektebi ye Pazar Ola Hasan B. Diyor Ki: | Garp âlimleri, ilerliyor, Hasan | uğraşa, şimdi de... de zemini |lük şubesine mensup 15 muallim Ku- sura ve Ballık köylerine bir gezi yap- mışlardır. Buralarda köylülere konfe- rans verilmiş, kendilerile e hasbıhaller yapılmıştır. gür. arkadaşlariyle tanmmışlardır. Adapa zar çocukları İzmizli arkadaşlarına bü. uğraşa | Düşünen bir makine & ye etmişler. Şaşmaz mısm? “Yaşayan Okuduğumuz kitaplardan bazı par- çaları, hele sevdiğimiz o manzumeleri, beyitleri bir deftere kaydetmek hepi- mizin, zamam zaman duyduğumuz bir iştiyaktır. Ben buna kaç defa başlar dım; fakat hiç birinde devam edeme- dim. Ezberlemek bana, defter tutmak- tan kolay gelir. Bay Raif Necdet Kastelli devam et- miş ve Türk edebiyatında en sevdiği beyitleri, mısraları kaydettiği defteri, Yaşayan mısralar (1) adlıbir kitab balinde neşretmiş. Bunların içinde, biz de bilip beğendiğimiz tekrar oku- maktan hoşlandıklarımız, belki ilk de- fa görüp zevkle karşıladıklarımız tar; bazıların da viçin alındıklarma hay ret ediyoruz. Fakat zevk hususurüa şaşmaz mihak mi vardır?... Bay Raif Necdet Kastelli kitabını bastırırken her sayfada biraz açık yer bıraktırsa ne iyi ederdi; çünkü hoşlan- İmadığımız mısraları nihayet hoş gör- miye razı oluyorsak da sevdiklerimizi bulmamıya bir türlü katlanamıyoruz. Meselâ Türkçenin belki en güzel, en pürüzsüz muısralarını söylemiş olen Naili'den ancak üç beyitlik iki mısra alınmış; o da benim seçecek oldukla- nm değil... Yer olsaydı kitabı her bir rimiz zevkimize göre tamamlardık. Her ne hal isel Yaşayan musralar'ı o- kumaktan, ümit ederim ki çok kimse- Fakat mısraları bırakıp da Bay Raif Necdet Kastelli'nin önsözünü açınca iş değişiyor. O, sadece sevdiği mısra- ları toplamak hevesi ile kalmamış «Komprime halinde bir nevi edebiyat tarihi yapmak istemiş.» Edebiyat tari- hi bir memleket fikriyatınm geçirdiği safhaları gösteren (o ilimse, bunun uKomprime». hali dahi, perakende biyitler, musralarla © iktifa Böyle bir kaç beyit, bir kaç mısra bize, şairinin hüviyeti hakkında da bir fi- kir veremez. Zaten muharrir, bugün anlaşılması zor olan mısralarla «büyük inkılâbın, terakki ve medeniyetin ru- hunu inciten vezinli satırlar» dan çe- kindiğini de söylüyor, o halde bir ede- biyat tarihi yapmak iddiasını kendi kendine çürütüyor. Bay R. N. Kastelli, bilhassa halkın yaşattığı mısraları aldığın: söylüyor. Çok iyil Fakat bir mısraın. halk ara - sında yaşadığını nasl anlıyor? Belli ki ağızdan duydukları ile iktifa etme- miş divanlardan, Kitablardan; almış. Kahwe kahve, şehir şehir dolaşıp hal - kin söz arasinda, zikrettiği mısraları toplamak, asıl kaillerini arayıp bul - mak. şüphesiz son derece kıymetli bir tetkik eseri olurdu; ne yazık ki yaşa - yan mısralar o cins kitaplardan değil- dir. Bay Raif Necdet Kastelli, bir ede - biyat tarihi, yani tamamiyle objektif olmağa. meyledecek Bir kitab yazmak istediğini (o yine unutarak ancak «fikri ve ahlâki bir ışık veren» yani Şinasi'nin tabiri. ile az.çok «haslet - a- muzu edeli» olan. mısraları, seçtiğini söylüyor. Her maksadı kabul: edebili - riz; yeter ki gerçekten o maksada hiz- met edilmiş olsun. Fakat muharrir, e- serine ne gibi esaslara hizmet için baş- ladığıni unutuyor. Açın kitabı: Bir çok divan şairlerinden ahmmış, hoşumuza İçi) 14 sayıl, 40 kurup Hasan Bey — O icat yeni değil ki. Bizim matbust ame- lesinim içinde, mice Böyle dü şönür makineler vardır! Mısralar,, Yazan: Nurullah ATAÇ çeitsin gitmesin, bir yığın aşk, sfa jmusraları... Bay Raif Necdet Kastelli- den rica ederim, çok değil, yalnız bir beytin, meselâ Naili'den aldığı şu: «Şarabı naz getirdikçe nim hâb sana, Tutar elinde kadeh mahü afitab sana» beytinin, önsözde anlattığı esaslarla alâkasını göstersin. Sözüm iyi anla - şılsın: Bay Kastellinin ne öyle beyit - leri beğenmesine itiraz ediyorum, ne de müdafaa ettiği esasları münakaşa iya kalkışacağım. Yalnız öyle beyitler aklığı bir kitaba, o önsözü yazmış ol- masına akıl erdiremiyorum. Ahl O önsöz! O olmasaydı kitabın o verdiği zevke bir halel gelmiyecekti... Ama onu okumasanız da olur. Urfada Bir Köycülük Kooperatifi Ve Bir Toprakçılık Birliği Kurulacak Urfa (Özel) — Romanyanın Şum- nu kasabasından ana yurda hicret eden Türklerden on beş aile de şehri- mize yerleştirilmişlerdir. Bu on beş a- ile seksen yedi nüfustan ibarettir. Bu- rada kendilerine kâfi miktarda toprak verilmiş, ve müstahsil vaziyetine ge çir ilmsişlerdir. Halkevi köycülük kolu açılmıştır. Bu şabe iki koldan köylerde geziler yapmakta ve köylüler ile çok yakın dan temasta bulunmaktadırlar. İlk köy gezisi 5 Nisanda yapılmış ve seksen köylü Halkevi spor kulübünün 11 Ne İsanda vermiş olduğu müsamereye gel (mişlerdir. Köycülük kolu memleketi- mizde bir kooperatifle bir de Toprak- gilar Birliği kurmak için teşebbüsata - İ girişmiştir. Tarsusta Müftü İntihabı Tarsus (Özel) — Belediye âzaları ile şehrimiz diyanet işleri memurları, imam ve yatipler belediyede toplana- rak müfti intihabı yapmışlardır. Bu intihapta müftülük için 2 reyle Mes'ut, 12 reyle Sıtkı, 10 reyle Enis hocalar müftülüğe namzet gösterilk mişlerdir. Diyanet işleri riyaseti bu üç namzetten birisini tayin edecektir. şa Belediye; havagazı, elektrik, tele fon gibi lüks! şeyleri kullananlardan vergi alacakmış. * — Çat vergi, zırer vergi, püf vergi. — Çar, zırr, püf de ne demek? — Çar, elektriği yakıyorum... Zirrr, telefon. çalıyor. Pük, havagazı musluk» tan çıkıyor. y * — Tahsildarın yüzüne kapadım. — Kapıyı m? — Hayir havagazı musluğunul » Belediye hudutları dışından ucuz et geldiği. gibi; ucuz elektrik, ucuz hava- gazda gelebilir mi? * Telefon çaldız — Alo, siz misiniz, alo beni aramış” sınız, alo ne oldu? Alolan eksili, telefona belediye vergi koydu. * Elektriğe sormuştum: — İspermeçet mumunu tanır msn? — Tanırım, demişti, selefim.. Yakında işpermeçet mumuna sOTACIr — Elektriği tanır, mısın? — Tanırın, diyecek, selefim! * Bundan sonra sakın: — Soğuk yemek sıhhat için eyidir, fazla aydınlık gözleri bozar.. Demeyiniz, vergi kaçakçılığı yapıyor. diye ensenize yapışırlar, İMSET