14 Mart aset Âleminde Bulgaristanda Ayastafanos Muahedesinin hasreti R efah ve saadetini başka milletlerin zararına temin etmeyi kendine gaye edinenler, daima, bu yanlış prensibin kur- bamı olmuşlardır. Fertler kadar milletlerin hayatında da karşılıklı menlaat esası gö - zetilmezse, bundan ilk zarar gürecek olan, gene bu yola sapanlar olacaktır. Bulgar kornşumuz, kendi zararına ola - rak bu hakikati def'atle tecrübe ettiği hal- de, sakat düşünmekten, hemen hiç bir za- man fariğ olmuyor. GCospodin Süyanofun Slovo gazetesinde #Ayastafanos muahedesir başlığile yaz - dığı yazı, bu komşunun, sade sakat dü - şünmekle kalmadığımı, ayni zamanda man- tık ta kabul etmediğini isbat ediyor. Bu zat, yazmana, evvelâ, Türkiye ile Çarlık Rusyası arasında iki astr devam eden mu« harebelerin kısa Bir tarihçesini kaydetmek- Te başladıktan sonra sözü Ayastafanos mua- hedesine getiriyor. Bu musahedenin, iki a- sırlık savaşlara şanlı bir zafer hatimesi çek- tiğini, bu sayede de İslâv olan milletlerin kurtuluşu temin olunduğunu kaydediyor. Ezcümle diyor ki: Her ne kadar Ayastafanos muahedesi, Bulgaristana, etnografik hudutlarını kâ - milen temin etmiş değilse de, 490 senelik bir esaretten sonra Bulgaristanın istiklâlini temin etmiştir. Bu arada, Niş sancağının bir kısmı, mükâfat olarak Sırplara, Rusya- nn Romanyadan Besarabyayı almasına mukabil Rumenlere bırakılmıştır. Şu. hal- de, Ayastafanos muahedesi, Bulgar istek- Terini tamamen tatmin etmemekle beraber, bu istekleri yerine getirmek ihtimallerini en çok vadeden bir dönüm noktası olmuştur.» * Slovo gazetesinin şu neşriyatı gösteti - yor ki, Bulgar komşularımız, yukarıda da kaydettiğim gibi, saadeti başkalarının fe- lüketinde anyan garip mantıklı kimseler - dir. Rumenlere, Türklere ve Sırplara karşı bâlâ bir takım toprak iddialarile ortaya çıs| kan bu gazete ve onun muharriri, mutlak sürette Bulgar efkârı umumiyesinin bir mü- messili sayılmasa bile, bir kısım Bulgar ef- kârına elbette ki tercüman addolunmak ge- tektir. Bu efkârin, Ayastafanos muahe - desine dahi Bulgarlığı tatmin etmemiş bir vesika gözile bakması, onun iştihasının ne derece fazla olduğunu isbat eder. İştiha çokluğu fena alâmet değildir. Sıh- hate delâlet eder. Fakat binnetice mide Tahatsızlığı doğurur ki bu da arza edilir bir halet olmasa gerektir. Bulgar dostları- Baza bunu böylece haber vermeyi, faydalı bir komşuluk hizmeti -yıyoruıı. Selim Ragıp Ankarada İbnirrefik efik gecesi Şehir tiyatrosunun cevabı Ankarada teessür uyandırdı Ankara 13 (Hususi) — İbnirre fik gecesi yarın yapılacaktır. Sa - natkâr Şadi bugünkü trenle şehri - mize gelmiştir. Bu münasebetle İs - tanbul Şehir - tiyatrosuna yıpılın Mmüracaata verilen cevap burada te- essür uyandırmıştır. Verilen cevapta bir sanatkâr bile gönderilmesi imkânsız olduğu bil - dirilmekte ve bütçe vaziyetinden bahsedilmektedir. Sanatkâr Şadi ise ayni müracaata yol parasını kendi cebinden vermek muştur. Ankara stadyomu Ankara 13 (Hususi) — Ankara- daki stadyomun tamamlanması için bir milyon lira tahsisat isteneceği haber verilmektedir. Stadyomun bu :İkbıhudı açılması muhakkak gibi- ir. Ekonomi Bakanı Ankarada Ankara 13 (Hususi) — Ekonomi Bakanı Celâl Bayar bugün İstanbul- dan geldi. Bakanlık erkânı tarafın- dan karşılandı. Celâl Bayar öğle - — den sonra Finans Bakanı ile uzun Müddet görüşmüşlür: SON POSTA TELGRAF HABERLERİ Avam Kamarasında bir ikaz ! £ “Ordu konseyı İngılterenın Almanyaya ; karşı müdafaasını temin etmeli, kıtaat hazırlanmalı ,, Londra 13 (A.A.) — Avam Kamarasında ordu büt-| «Ordu konseyi, İngilterenin Almanyaya karşı mü- | sizlikten kurtulacaklar.. 1 siımbu.da açılan İlk klüp stanbul matbuat cemiyeti. süren isteklerden, dileklerden, arama senelerce lardan, taramalardan sonra nihayet Bayoğ» hunda tram aldı; lacak. Yerli İstanbul gazetecilerile İstanbul gelen ecnebi gazeteciler bundan sonrâ . Olmuyacak dü y caddesinde bir bina çesi müzakere edildiği sırada, Duff Cooper şu sözleri | dafaasını temin için en mükemmel vasıtaları tetkik et- —Vı:“"'" amma, h“"' gene amin di söylemiştir: meli ve İngiliz kıtaatı Maltaya çıktıkları ve bu ada|” «Bugün, her zamandan daha ziyade, Avrupa kıt'a-| dikenli tellerle çevrili bulunduğu zamanki gibi hazır - sından bir parçayız. Bugün, adalı vaziyetimizden hiç |lıklar yapmamalıdır. Ordu konseyi, İtalyaya, Japonya-| geçende de avukatlar böyle bir istifade temin edemeyiz. Avrupa kıt'asındaki bir harbe sürüklenecek olursak bu, İngiliz milletinin bü- yük ekseriyetinin himayesine istinat eden müşterek emniyet isimli siyasetle hemahenk bir harp olacaktır. Bu, müttefiklerimizle, ve, ümit ederim ki, bir çok müt- tefiklerle ayni safta yapılan bir harp olacaktır. Eğer bu müttefikler, bizim iştirakimizin, bahri ve havai bir harekete münhasır kalacağını düşünürlerse, onların üzerine cesaret kırıcı bir tesir yapmış ve Milletler Ce- miyetinin otoritesine darbe vurmuş Müstakil sosyalist albay Wedgwood demiştir ki: harekât oluruz.» de hesinde başladı Ras Desta bir İtalyan tayyaresini düşürdü Roma 13 (A.A.) — Mareşal Ba- diglionun son tebliğine göre bir İtal- | yan tayyare kolu Alkadra mıntaka- sına ulaşmış ve üçüncü kolordu Fa- |naroaya varmıştır. İtalyan tayyare kuvvetleri, Somali cephesinde Neg- helli ile Adisababa arasında faali- yet göstermektedir. Ras Desta Bir İtalyan Tayyaresini Düşürdü Adisababa 13 (A-A.) — Havas muhabirinin bildirdiğine göre Ras Desta Sidamo cephesinde bulun - maktadır. Yeni bir tayyare topunu bizzat kullanarak bir İtalyan tayya- resi düşürmüştür. Sudan Hududunda Asmara 13 (ALA.) — hususi muhabiri bildiriyor: Yerli kuvvetlerden — mürekkep kıt'alar Setit nehrini geçerek sağ ce- nahlarile Sudan hududundan bir kaç kilometre beride bulunan Nog- garo'yu işgal etmişlerdir. Askeri muharririmizin mütaleaları Dün gece Romadan gelen ve ma- reçıl Badoglionun bildiriğine is - tinat eden bir telgraf, «bir İtalyan İtayyare grupunun Alkaduga mın - takasına (ajans Alkadra diyor; yan- hş!) ulaşmış olduğunu» bildiriyor - du. Bu mıntaka, Harrar dağlarının garbe uzanan aksamının daha doğ- rusu (Adisababa - Cibuti) demir - yolunun (Harrar - Adisababa) kis- Dnb'nin —: Demek oluyor ki: Dünkü yazımızda bahsettiğimiz İtalyan tayyare faaliyeti yalnız şi - mal ve cenup cephelerine inhisar etmiş olmayıp Harrar mıntakasına ve mevcut demiryoluna da şâmildir. İlk Tembien ve Amba Aradan taarruzları başlamazdan evvel de İtalyanlar, ayni surette ve ayni isti- kametlere müteveccih olmak üzere, şiddetli hava keşfi ve hava bom - bardımanı faaliyetlerinde bulun - muşlardı. O zaman da bu faaliyet. lerin bir taarruz emaresi olduğunu haber vermiştik. Evvelki günkü tel- graflara ilâveten akşam gelenler de dünkü mülâhazalarımızı kuvvet - lendirmişlerdir. Yukarıda bahsetti ğimiz telgrafın sonunda — «İtalyan tayyare kuvvetleri Somali cephesin- de Negelli ile Adisababa arasında fanliyet göstermişlerdir» kaydi var- dır. Zaten kaç gündür şimal cephe- sinde devam ve cereyan etmiş olan hava faaliyetine ilâveten başlamış olan bu faaliyetlerden çıkan netice, İtalyanların şimal ve cenup cephe- lerinin bütün aksamında «umumi bir taarruza geçmek üzere olduk - ların dir. Şimal cephesinden dün akşam hiç bir haber gelmemiş oluşu belki de bu cephede yeni muharebelerin baş- ladığına ve fakat harekâtta, henüz hiç bir tarafın vaziyete hâkim olacak kadar inkişaf alâmeti görülmediği- ne delâlet edebilir. Nitekim Mare - l SA ai N t Bayan Afet Cenevre'de konferans verdi Türk tarih cemiyeti as başkanı çok alkışlandı Cenevre 13 (Hususi) — Dün gece Cenevre tarih ve arkeoloji cemiyeti konferant salonunda Türk Tarih cemiyeti asbaşkanı Bayan Âfet ta - rafından 1935 te Alaca Hüyükteki hafriyat hakkında parlak bir kon - ferans verilmiştir. Konferansta Ce- nevrenin üniversite, matbuat ve ilim mahfellerine mensup kadın erkek güzide şahsiyetler, Londraya giden | Türk heyeti hazır bulunmuştur. Bayan Âfet gayet vekarlı ve fasih | bir fransızca ile konferansını verdi ve projeksiyonlarla izah etti. Konferans derin ve devamlı bir alâka uyandırmış ve Bayan Âfet çok alkışlanmıştır. Cemiyet reisi ve dinleyiciler ara- sında bulunan Cenevre üniversitesi rektörü ile Jurnal dö Jenev gazelesi muharriri, diğer zatlar Bayan Âfeti tebrik etmişlerdir. Türk Tarih ce - miyeti Cenevrenin ilim âleminde Ba- yan Âfetin konferansı ile çok şe - refli bir muvaffakiyet kazanmıştır.| yanaya yaptığı son ziyareti iade ete mek üzere bu sabah Peşteye hare « nidardır. Yarın gelecek haberlerin bu hu- susta bizi daha çok tenvir edeceğini umuyoruz. Celâl Dincer 300 Bin Asker Roma İ ' Cölüsüki)' - Nqndılen""' meselesini ıııııııkıp ede istatistiklere göre şimdiye kadar Habeşistana 300,000 asker naklo - şal Badoglionun bu cephe hakkın-|lunmuştur. Bunların altıda biri So- suretile güzel bir harekette bulun -| mının tam ortası şimaline düşer.'daki sükütu da, bu bakımdan, ma- |maliye, gerisi Eritreye çıkarılmıştır. Pazar Ola Hasan B. Diyor Ki: — Haliçte oturan halkın ha- li nice olacak, Hasan Bey? -- Deniz Ticaret Müdürlü- | &ü, Haliç vapurlarını çürük 'hasıl gidip gelecek? bulduğundan, işlemelerine iti- raz ediyormuş.. . Zavallı ahali — İstanbula| — Hasan Bey: —Hiç telâş etme, dostum! Bir iki sene sonra Haliç nasıl olsa dolar, b zaman karadan gider, ge- lirlor. ' Bizim memleketimizde meslek esasma — göre her — nedense İstanbulda istediğiniz kadar spor ki açabilirsiniz. — yaşar... — Gerisini — geçli İlk klüp on Üçüncü asırda İngiltei memleketimizde ilk defa klüp uçmak d şüncesi yetmiş yıl önce maliye nazırı ı.ı! sırlı Mustafa Fazıl Paşanın aklına gelmiş ti; sonraları ecnebiler — İstanbulda el Doryan'ı, Beyoğlu büyükleri de Kostan Mustafa Fazıl Paşanın ülk klübünd Lütfi tarihinde hicri 1287 senesi vak'alar arasında şu suretle bahaediliyor! «Avrupada klüp tâbir olunur enedi ni Üülfet ve mecma', Fezaili Ünsiyyet de de kahvehaneler, taşralarda köy lanı vardır ki bunlar da mahâli — ülfer farkları şampanya yerine pekmez şerbetli vükelâ tezakkür olunmuştu: — muahhi bunun için Sandıkçılarda Asım Paşa ko « ramazânı şerifin ilk akşamı — şürayi dı reisi Kâmil ve Mehmet Rüştü ve malip velâ hazır oldukları halde küşat olu O gece saat beşe kadar her vâdiden mü sâhabat ile imrârı vakt olunmuştur. Ra » mazânı şerifin ilk gecesi küşat olun na nazaran ramazânı şeril ile teberrük lunmuş olur, fakat teravihlerin nerede olunacağına dair söz geçmemiştir. v Avusturya Başba- kanı Peştede Müzakereler Roma proto 5 geçecek Viyana 13 (ALA.) — Şuşnig vi Berger Waldeneg, Gömböş'ün ket etmişlerdir. Şuşnig gazetecilere demiştir ki «Peşte görüşmeleri, mart |Roma protokolu çerçevesi dahili: cereyan edecektir. Ekonomik e Sergiler için nizamname Bir yerde ancak beş s Ankara 13 (Hususi) — İl Vekâletince bir sergiler nizsmn si hazırlanmaktadır. Nizamname nüz son şeklini almamıştır. Ö; | diğime göre nizamnameye gerek sergi ve gerek pavyonlar hakkında bükümler konulacaktır. — Sergi her hangi bir yerde beş senede defa açılabilecektir. Bundan bu; nizamnamede nümune pavyonlar hakkında da hüküml vardır. Beynelmilel panayırlar a: burada bir «gazeteciler klibür açı « klüp kurulamıyor; bir ıı—şeb üse ya ve Amerikaya karşı mevhum harpler tahayyül et-| giriştiler, gazetelerde de yazıldı, mekle dikkatini kaybetmemelidir. Konsey, İngiltere- / amma, sonra birden ses kesildiğine & nin Hitlere, ve bütün Hitlerizm maksatlarına karşı| otlar da için arkasını alamadılar demek « İngiltereyi korumak meselesile meşgul olmalıdır. Bıınu 7 yapmazsa İngiltereye hizmet etmemiş olur.» Uzaktan İdare Edilen Hava Filosu Londra 13 (A.A.) — Deyli Ekspres gazetesi, İngil-| kurulmuştu, on sekizinci asırda her taralfta terenin uzaktan idare edilir bir hava filosu sipariş eden | klüpler artmağa Laşlamıştır; bu asırda ilk devlet olduğunu yazıyor. Hava bakanı bu hususta "iz Londrada yüz, bütün İngilterede ve mdi Havilland şirketile bir mukavele akdetmiştir. Fabrika | '©"lekelerinde bin klüp açılmıştır. Bizim bu makineleri üç hafta içinde yapacaktır. aşeee eee AAA AAA RRa e HGA AAA AA Somali cep tinopl Klüp denilen küçük klübü açtılar. — Derinliyyede öyle bir enctimen küşadı (biz- iapermeçet yetine çıra işıklarıdır) beynele nağı bil'isticar levâzımı istihzar olunarak nazırı Fazıl Mustafa Paşalar ile, sair vü « ç DA kolu çerçevesi içinde — nede bir defa sergi ıçılıbılece i sergileri bilmek için daimi bir panayır h eei tibıılunııııpmç— h