6 Mart 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Peri masal ları gibi.. Çubuk posta müdürünün yakın- da muhakemesine başlanıyor --5200 lirayı çalıp toprağa gömenler, zabıtayı bir Ankara, 25 (Hususi Muhabiri - Mmizden) — Çubuk kazasında 5200 lira çaldıktan sonra yakayı ele ve - Ten posta müdürü Mehmet Anka - Taya mevkufen getirilmiş ve ağır ce- Za mahkemesine verilmiştir. Bu hu- Busta malümatını sorduğum posta Umum müdürlüğü erkânından biri — «17» milyon içinde bir iki ka- fakteri bozuk çıkabilir.» Alâkadarlar -nezdinde hâdiseyi Tahkik ettik. Aldığımız bütün taf - Silâtı bildiriyoruz: | — Çubuk Ziraat Bankası tarafı - dan Ankaraya gönderilmek üzere ((10.000) lira (5/2/1935) te posta » feye veriliyor. Postayi müdürden : Teslim alan memurlar Ankaraya ge- (h"î?orlar.yAnkaradan paketler a - Bıldığında (10.000) lira olacak yer- 'de (5200) lira noksan çıkıyor. Key- “Yet telgrafla Çubuktan sorulunca ymakam Ekrem, müddeiumumi İŞemmas- ve jandarma kumandanı “Yüzbaşı Fuat derhal hâdiseye el ko- 'Yüyor ve tahkikata başlıyor. İlk de- Ya posta müdürü Mehmet - sorguya itekiliyor. Bu zat ifadesinde, 6 pa - keti sevk memuruna teslim ettiğini " İsrarla beyan ederek bir de makbuz k ibraz ediyor. Sevk memuru biraz »Sonra celbedildikte kendilerinin “Bosta müdüründen dört paketi fil - hakika aldıklarını ve bunu bir çok 'kimselerin de gördüğünü söylemiş- lerdir. — Posta müdürünün bu ifadesi ka - “haatbahş görülmediğinden tahkikat ::nigletilmig ve sorgular arttırılmış- Posta müdürü kendisini sorguya Çeken hyeti tahkikiye karşısında bir hayli inkârda bulunduktan sonra klçı.nı.lı noktası bulunmıyan müdür paranın postacılar tarafından dairesinde unutulduğunu fakat Kay- ' serili Mustafa Koç namındaki bir “kimsenin kendisini ölüm tehdidile Barayı alıp gittiğini söylemek mec - buriyetinde kalmıştır. ! Buzatın iyi bir karakter sahibi Olduğunu tahkik heyeti anlamakla * beraber Mustafa Koçun bir taraf - : tan da celbini münasip gördüler. Mustafa Koç bunu şiddetle in - etmiştir. Heyet bir taraftan bu Zatın ifadeleri üzerindeki sorgula - Fını teksif etmekle beraber diğer ta- Taftan posta müdürü Mehmet yeni Yeni isticvaplara maruz kalındı. Burada da (4d0) saat araştırma Yapıldıktan sonra netice yine menfi Oldu. Para hâlâ ortada yok, Yapılan müteakip sorgularda pa- Tanın dava vekili Yusuf Ziya tara - findan saklanması için verildiği Söylendi. Bu adam senelerdenberi Ahmet oğlu Hüseyin ( M e giden yol üzerindeki çay kenarında gömüldüğünü itiraf eden suçlu ve hemfaillerinin son ifadeleri üzerine tahkik heyeti gece yarısı otomobil - le bu m'atakaya gelmişler ve kaz - mağa | '>uşlardır. Nihayet be - Tediye ç: v&0 Bahri tarafından vu - hayli uğraştırdılar bir torba çıkarılmış ve bakıldığın - da paralar bir çocuk çantasına ko - saat 23 te heyet yine otomobil için- de dönerek hâdiseyi. sabırsızlıkla bekliyen halkın alkış ve tezahüratı arasında kasabaya dönmüşlerdir. Bir kaç güne kadar posta müdürü Mehmedin ağır cezada duruşması yapılacaktır. — A, — ae Bu Servetleri kurtaralım şa koruluğu Beykozdaki Abrahampa- mahvoluyor Bugün binlerce lira sarfile dahi bu eser- leri meydana getirmek mümkün olmaz |Maamafih evi arandı. Fakat araş - tırmalar müsbet bir netice vermedi. Nihayet paranın Aydos yaylasına İstanbulun en büyük ve en güzel bahçelerinden biri olan Beykoz Ab- raham paşa korüluğile bu korulu - liği ve meyvasız fidanlı bahçesi milli emlâkten olduğu için (300) bin 1liraya yakın bir kıymet - le hükümet hissesi olarak Em - lâk ve Eytam Bankasına dev - redilmiştir. Banka bu büyük ve yüksek kıymetli parçaya — müşteri çıkmadığını ve senede de üç bin lira kadar bir vergi verdiği ileri sürerek tekrar Milli Emlâk idaresine ver - mek istemiştir. Finans Bakanlığı bankanın bu yerlere daha iyi baka- bileceği kanaatini izhar ederek bu parçaları almamıştır. Şimdi de bu olmuştur.. Ev gösterit kolunun en son olmuştur. Bu piyeste hamuslu bir. zat olarak tanınmıştı. yerlere bir kaç sahip çıkmıştır. İş mahkemeye intikal etmek üzeredir. Bu muhakeme belki senlerce süre - cektir. Fakat park - bakımsızlıktan yakında bir bozkır haline gelecek - tir. Şimdiden duvarları, demir par- ğgun parçalarından olan Arpacı çift- Ime._î:lıkları, boruları -sökülmeye ve çalınmaya başlamıştır. Tarım Ba - kanlığı ormanlarımızın korunması için yeni tedbirler alırken yüz bin - lerce lira sarfile yetiştirilen kıymet- li bir orman elden gidiyor. Yine bu tırdan kârgir köşkler de göçme ve yıkılma tehlikesi göstermiştir. Be - lediye içinde oturmanın tehlikeli ol- duğunu görerek kapılarını mühür - lemiştir. Parkın ve civarının hali yürekler acısıdır. Ormandan her gece yaş a- ” “Urfada Attilönin düğünü Urfa (Özel) — Halkevimiz bilhassa sahne bakımından büyük muvafla- kiyetler elde etmektedir. Ev Bu muhitin sahne zevkini pek âlâ karşılamış ve Urfalıların mütehassir ölduğu ciddt ve ilmt tiyatroyu kurmağa muvaffak gaçlar kesilerek aşırılmaktadır. Urfa Halkevinde: Sahne temsili Attilânın düğünü adlı piyes hem sahnenin tanzimi, hem de gençlerin san'at ka- biliyeti büyük takdirlerle karşılanmıştır. — ' ' rulan kazma ucuna takılan büyük | nulmuş olduğu halde gömüldüğü | 'yerden meydana çıkarılmıştır. Gece | ihtilâf yüzünden park civarına yap- | “Jamıştır. Sıtkı bu eve girerken - İstan- Boğazda yalı Katliâmı Bu gidişle pek yakında ya- hlardan eser kalmıyacak Mamafih belediye ile müzeler idaresi, bu tahribatın önüne geçmeyi düşünüyorlar ——— —— < Slenai üüi | — Bu sene Boğazıçinde bir yalı katliâ- mı vardır. Üsküdardan Anadolu, ve Ortaköyden Rumelikavağına kadar he- men bütün büyük yalılara ankazcı bal- tası yanaşmıştır. Ortaköyde büyük ve yeni bir yalıyı ankazcı ortadan kaldır- mıştır. Bebekte Mısır sefaretinin ya- nındaki büyük yalı ise yarısına kadar sökülmüştür. Anadoluhisarile Kanlıca arasında üç yalı tamamen yıkılmıştır. Vaniköyünde, Çengelköyünde de bir çok yalılar ankazcıya satılmıştır. Bunların içinde büyük ve tarihi ya- hlar vardır. Hattâ içlerinde sulh müa: hedeleri imza edilenler bile bulunuyor. Çubukluüdaki Hidivinin köşkü de sene- lik iki bin lira vergisi çok görüldüğü için (14) bin liraya ankazcıya satıl- mıştır. Boğazın bir çok yerlerinde ev- Dabağlar köyü mektebi talebeleri Güzel Boğazdaki tarihiyalılardan bBbir ikisi ler kiracısız kalmıştır. Emirgânda (20) odalı bir yalıya (15) liraya kiracı bu« lunmuyormuş. Yalıların — bir çoklari vergilerinin ağırlığından ankazcı eline düştüğü söyleniyor. Bu gidişle bir kaç sene içinde Boğazın meşhur yalılarınıri yerlerinde yeller eseceğe benziyor. Bu yalıların içinde Türk san'atinin bir be- | diası olan süslü tavanlar da vardır. Ankazcılar bunları da memleket hari- cine satmağa başlamışlardır. Geçeri sene bu çeşit bir tavan Mısıra satılmış- tır.. Belediye müzeler idaresiyle temat 'ederek bu gibi tarihi yalıların yıkılma- ması için bir çare aramağa lüzum gör- müştür. İcap ederse'büyük yalılar ve bahçeleri istimlâk edilerek köy parkı halinde halka açılacak ve bu — suretle ağaçlar himaye edilmiş olacaktır. Köy mekteplerinin halka hizmeti n Zafranbolu, (Özel) — Eflani nahiyesinin Dabağlar köyünde yeni bir ilk mektep yaptırılmıştır. Mektep yalnız köy çocuklarının değil, köy büyük- lerinin de okuyup yazmasını temin etmiştir. Köyde okuma yazma öğrenme- miş kimse kalmamış gibidir. Mektebe80 talebe devam etmektedir. İzmirdeki cinayet nasıl Oldu ? İzmir, 5 (Özel) — Şükrü adında münevver bir adam burada bir cinayet | yaşındadır. Belediyenin un fabrikasın-' ıda' on yıldan beri usta başılık yapmak- Şükrü geçenlerde evinin alt katını, Sebat bakkaliyesi sahibi Sıtkıya - kira- bullu 27 yaşındaki Sabiha ile birlikte oturacağını ve haftada ancak bir, iki gece eve gelebileceğini gizlemeden söylemiştir. Hâdise gecesi Şükrü evine gelince, kendi hususi odasında hiç ho- şuna gitmeyen bir durumla karşilaş- mıştır. Dört çocuğuna ana olan karısının ev kiracısı Sıtkıniın ve metresi Sabihanın da karşılıklı oturdukları bir - işret ma- gasını görmüş, büyük bir acı hissetmiş, âsabındaki buhranı açığa vurmuş ve £ (işlemiş, Sıtkı adlı kiracısıyla metresini | - 'öldürmüştür. Bu zat Tiflislidir. Ve 23 Lkarıama : — Bir daha böyle bir vaziyet gör- meyeyim|! demiştir. Bakkal Sıtkı ile metresini de kendi odalarına gitmeğe davet etmiştir. Bu yüzden çıkan kavga bir aralık hpğuş- ma halinde devam etmeğe başlamış, Sükrü parabellom tabancasile Sıtkıya ateş etmeğe başlamıştır. Atılan kurşunlardan — ilki Sıtkının metresi Sabihanın alnına rastlayarak derhal ölümüne sebebiyet vermiştir. Bu kanlı neticeyi gören Sıtkı Şük rünün elinden kurtulmak için her ça- reye baş vürmuşsa da muvaffak ola- mamış; üzerine boşaltılan sekiz kur- şundan ikisi koluna ve burnuna rastla- mıştır. Bu yaraları kâfi görmeyen Şükrü, Sıtkının hâlâ karşısında durduğunu görünce Sıtkıyı yakaladığı gibi evin halâsına sokmuş ve boğazını bir cana- var hissizliğiyle sıkarak onun da haya« tını söndürmüştür.

Bu sayıdan diğer sayfalar: