Kızılay Hastabakıcı Hemşireler okulu * Bu okul Kızılay cemiyetinin en yüksek Ve güzel bir eseridir. Bu günün medeniyet dünyasında en ha- Yırlı ve insani işlerin başında, sosyal yar - dımlar geliyor. Bir ülkenin medeniyet âla- tindaki mevkü, bu sosyal yardımlarla ölçü- lüyor, Sosyal yardımların da esaslı eleman- ları, bu sosyal yardımlar tacının pırlanta- lan, hasta bakıcılardır. Avrupada, Amerikada bu alanda gös - terilen büyük muvaffakiyetler -hakikaten dayanı hayret bir raddeye gelmiştir. Yal - hiz Almanyada diplomalı hemşirelerin ye- künu iki yüz bini geçmiştir.. Amerikada Yüz elli dokuz binden fazladır. Hasta bakıcıların tahsillerine, yetişti - rilmelerine gösterilen alâka ve itina bü - Yüktür. Merkezi Cenevrede olan Arstlu- Sal hasta bakıcılık birliği, bu mesleğin ma- nevi sahasında büyük bir rol oynamakta- dır. Kızılay, Kızılhaç denildiği zaman, (lk hatıra gelen, hasta bakıcılardır. Hakikaten Kızılay Cemiyetinin en asil ödevi, hasta bakıcı yetiştirmektir. Memle- ketimizde meşrutiyetin ilânından sonra Yeniden kurulan Kızılay cemiyeti, basta bakıcı yetiştirmek için zaman zaman ham- İkler gösterdi, fakat, dahili harpler, Balkan Ve büyük harp; bu güzel teşebbüslere ade- ta mâni oldu. Hasta bakıcı okulunun kuruluşu da, aziz Cümhuriyelimizin güzel — eserlerinden biri oldu. İlk okulu, Kızılay Cemiyeti 1925 yı - İnda İstanbulda kurdu ve çalışmağa baş- ladı. Bu güne kadar (183) hernşire yetiş tirdi ve Edirneden Erzuruma kadar, mem- leketin bütün hastanelerinde Kızılay hem - Hireleri çalışıyorlar. Bu ay nihayetinde, ©- kuldan (28) hemşire daha yetişecektir. Okul, Aksarayda kira ile tutulan bir ko- Dakta kuruldu. İlk yıllar yalraz okuma yazma bilenler Alınıyordu, sonra, iİlk okul mezimları alın- * Şimdi, orta okul - mezunları - alınıyor, Süphe yok ki, on yıl içinde talebe intihap We kabulünde görülen bu fark çok büyük- tür, çok mükemmeldir. Bir kaç yıl sonra mezunları alınacaktır. Tahsil müddeti iki yıl üç ay ve okul iki #ınıftan ibaret iken, gimdi okul, Üç sınıfa İire tahsil müddeti dahi otus altı aya çıka - Mnlmıştır. Okul on senedenberi yalnız hastane İhemşiresi yetiştirmekte iken, 1935 - 1936 İdevresinde hem hastane hemşireleri ve 4 de ziyaretçi ve röntgen hemgşireleri ye- tiştirmektedir. Okulun başlangıçta; az miktarda olan ,tedris vasıtaları yıllar geçtikçe — artmıştır. Bu gün muhtelif levhalar, bir çok diyapo- Bitifler ve çok kıymetli mulajlara meliktir. Bunlardan başka, kuvvetli bir projek - tiyon cihazı, bir de sinema makinesi var- ydır. Bu suretle sinema ile tedrise de büyük Bir ehemmiyet verilmiştir. Bilhassa (Belsoğukluğu ve frengi) hak- kındaki filimler yalnız okul talebelerine de- Bil, İstanbulun bzütün Hselerinde gösterildi. Bi gibi (Üniversite) talebelerine dahi okul “konferans salonunda gösterilmekte ve mü- “Tehassıslar tarafından ayrıca izahat veril ,Mektedir. Binaenaleyb, okulun tedris programı da yıl daha tekâmül etmek üzere mühim #afhalar geçirmiştir. Okul ilk yıllarda, arzedildiği veçhile, bir Evde çalıştı. Fakat sonra yeni binalar ilâ - Vesile, okul çok büyüdü. kş Bugün okul dört binadan müteşekkil - ir. Birinci bina: Kızılay cemiyetinin (75) Bin lira sarfiyle yeniden inşa ettirdiği, ya- takhane binasıdır. Bu binada (110) talebe kolaylıkla yatırılmaktadır. 28 yatak odası Ve iki duş dairesi vardır. Bu binada Modern mutfak, modem bir çamaşır yıka- Ma ve ütü dairesi, bir diyet mutfağı ve bir Yemek salonu da vardır. İkinci bina: Okulun ilk binasıdır. Mu Bündüze mahsustur. —Talebelere mahswus abane, istirahat odaları ve direktör ve emgire, başhemşire — muavini, — talim Hemşirelerine mahsus odalar vardır. Yur- bağlı hemşireler de bu binada ayrılmış, Ssunda yatarlar. Üçüncü bina: 9 yıl evvel Mferans salonu ve — direki Vardır, Dördüncü bina: Muhasebe, idare büro- ve anbarı havidir, dti eit Elinizi bir şeye uzatırken ne almak için uzatmayınız. Temiz pahasına olarsa olsun olan el, daima almak için değil, bazan da vermek için uzanan eldir. Kızıl- ayın eli, işte böyle bir eldir ve ba sebepledir ki daima öpülmiye ve yüksekte tutulmıya lâyıktır. , Japonyada Kabine Buhaanı Tokyo, 4 (A.A.) — Prens Sayon - cinin müzakereleri daha bitmemiştir. Harp konseyi kollektif istifa mektubu ile birlikte, Prens Sayonciye bir muh- tıra takdim etmiştir.. Bu muhtırada devlet politikasında tam bir değişiklik yapılması ve orduda müvazeneyi - te- min için derhal tedbirler alınması is - tenmektedir. Mt | Tokyo, 4 (A.A.) — General Nişi, | öldürülen Vatemalenin yerine askeri| talim ve terbiye müfettişliğine tayin olunmuştur. â Kabinenin kurulmaşı hususundaki | güçlükler iktiham edilmiş değildir. .. 'Tokyo, 5 (A.A.) — İmparator ye-| ni kabinenin teşkilini dışbakanı Hiro -| taya teklif etmiştii Okul kabul şartları her yıl eylâl başlan- gıcında gazetelerle ilân edilmekta ve Bi . rinciteştin başlangıcında derslere başlan - maktadır. Okulda tahsil, iaşe, giyinme parasızdır. Bunlardan başka talebelere her ay harçlık dahi verilir. Velhasıl, Avrupada ve Amerikada em- sali okullarla lebilecek olan bu okul yetiştirmekte bulunduğu hasta bakıcı ve mütehasss bemşirelerle kiymeti — takdirle artmaktadır. Bu sebepledir ki, şayanı hürmet ve mu- kaddes bir meslek ve vazife olmakla be - raber genç kızlarımıza iyi bir istikbal de temin eden, Kızılay hasta bakıcı hemgire- ler okuluna yıldan yıla rağbet artmaktadır. Çinde Kızıl Tehlike Hükümet kuvvetleri ile komünist ordu karşılaştı Pekin, 5 (A. A.) — Doğrudan doğruya — Tayuan « fudan gelen haber « lere göre Şansi eya- | letinin cenup kıs - $ mın da vaziyet ga © yet vahimdir. Hoangho nehri - ni geçmiş olan 20 ilâ 30 bin kişilik komünist kuvve « ti bu ana kadar hiç bir ehemmiyetli mu- kavemete — maruz kalmamıştır . Şansi eyaletin « deki ordunun kıy - meti — askeriyesinin gayet az olduğu söylenmektedir. Mer- kezi hükümet ise oraya dört bombar - dıman tayyaresi göndermekle — iktifa etmiştir. Halbuki bu tayyareler, dağ- hk arazid« fazla iş görememektedirler. Pekin, 5 (A.A.) — Şansi eyaleti kuvvetleri Fenşov civarında, bu böl- geyi istilâ etmiş bulunan komünist kuvvetlerini geri püskürtmüşlerdir. Dördüncü Müfettişlik Sağlıxk Mü şavirligi Urfa (Özel) — Sehrimiz sağlık direktörü Şevki Tuneli umumi —mü - fetti; sağlık müşavirliğine tayin edilmiştir. beresALAArER AAA AAASSS SA ASA RA AAA SAAAAAAA AA Her yers yetişen bir kurum — Yahul,, Hayret; şu çocuğa bak.. S0 eee e L sla X - Daha dün sokakta başımı bükmüş, yırtık pırtık kıyafetle dolaşırken, şimdi tertemiz giyinmiş, kuşanmış, neşe içinde gülerek gidiyor.. Acaba bunu bir hayır aahibi mi giydirmiş?.. Çin askerlerinden bir müfreze Leh talebeleri de karışıklıy çıkarmak istiyorlar Varşova, 5 (A.A.) — Rektörün emri üzerine üniversite dersleri — talil îulunmuşkur. Bu tatile sebep, talebe -| nin ücretlerin fazlalığı sebebiyle bazı | karışıklıklar çıkarmak istemeleridir. Gömböş te Romaya gidiyor Peşte, 5 (A.A.) — Gömböş ayın 18 inde Romaya gidecektir. Başba - kanın refakatinde dışbakanı Kanya, dışbakanlığı siyasal şube direktörü İKont Çaki bulunacaktır. srreee — Zannetmem, bir hayır sahibi de- Hil, bir hayır kurumu olan «Kızılay» giy- dirmiş olacak, Söz arası Atletizme Dair L Hulüsi Spor sahasında en geri olduğumuz kı - — sım atletizmdir. Halbuki — atletizm — diğer — sporların hepsinden önde tutulması, en fazla ehemmiyet verilmesi icap edenidir. — Atletizm yalnız spora büyük heves gös- teren, sporda bir varlık olmak istiyen spor- — cu için değil, herkes için lüzumludur. Ha- — yatta insan belki futbol oynamak mecbu - riyetinde kalmıyacaktır. Hiç bir gün bir — ringa çıkıp boks — yapmıyacaktır. - Fakat mademki insandır; yürüyecektir, atlıya - caktır, koşacaktır. 7 Günlük hayatımızı görzönüne getirelimt Sabahtan akşama kadar kaç kere koşmak, — kaç kere atlamak mecburiyetinde kaliyo- — ruz. Bu yüzden sporcu adını — taşıyanların — değil, hepimizin bir parça atlet olmıya ih«' tiyacımız vardır. T Bilhassa sporun her hangi — kkamında yükselmek istiyen olurma olsun en evvel — kendisinde aramılacak şey atlet olup ol «/ madığıdır. ğ İyi koşmasını bilmiyen bir futbolcu fut-' bolda hiç bir zaman büyük bir varlık göse teremez. Atlet olmuıyan bir boksör yum » ruğu ne kadar kuvvetli olsa gene işe ya - ramaz, ;_ Evvelâ atletizm, ondan sonra — ötekiler.. zıddı. Atletizm neden şöyle bir kenara bırakıl - — mıştır? Futbola fazla ehemmiyet — verilir. Atlet futbolcu — yetiştirilir. Vaziyet bizde bunun tamamile yetiştirilmez, Jimnastik terbiyesi noksan, atletik sporlara — hiç girişmemiş bir futbolcudan da futbol sahasında büyük bir şey beklenilemiyeceği tabildir. * Dünya sporuna nazaran bizdeki #porum derecesi malüm, Şimdiye kadar hiç bir şey alfabesinden başlıyalım. Evvelâ jimnastik, sonra atle « yapmadık sayalım. Bu işin tizm, en sonra diğer sporlar. Kral Yunanistan- dan ayrılmıyor — Atina, 4 (A.A.) — Kıralın Yuna - nistandan hareket etmesi — ihtimalini — mevzuu bahseylediği hakkındaki şayi- alar tamamen uydurmadır. Fena fi - kirlerle neşredilen bu haberler, res - men ve en kat'i surette yalanlanmak- 'tadır. Yeni kabili sevk Alman balonu Friedrichehafen, 5 (A.A.) — Yeni Alman kabili sevk balonu, doktor Ec- kenerin idaresi altında ilk tecrübe yahatini yapmış ve üç saat sonra hiç bir arazasız yeniden buraya dönmüştür. Sovyetlerde yol mükellefiyeti Moskova, 5 (A.A.) — Hükümet, yeni bir kanunla köylülerin yol mükel- lefiyetini senede 6 gün olarak tesbit et- miştir. Her köylü şahıs ve kollektif surette sene de atı gün yolda hizmet edecek ve gene senede altı gün yol yapma iıindı'hıyvmlınnı. nakliye vasıtala rını çalıştıracaktır. Bu mükellefiyet hem erkeklere, hem de kadınlara bulunmaktadır. . ğğ | Bükreş elçisi Hamdullah | Suphi geliyor 4 Bükreş, 4 (A.A.) — Bazı müzake- (relerin neticelerini hükümete arzet - İmek üzere Ankaraya hareket edece İolan elçimiz Hamdullah Suphi T. över başbakan Tataresko ve dış işleri bakanı Titülesko tarafından kabul e « dilmiştir İ