OHN MAYNARD KEYNES, SON POSTA Büyük Mütefekkirler Milletleri biribirlerile dövüşmiye sürükliyen sebep- leri ve buna karşı gelmenin çure!erım anlatıyorlar ünyanın her tarafında konuşululan ülen bir mesele var: Harp! Herkes harp istemiyor ve sulhün hü - küm sürmesini candan diliyor, fakat harp korkusu bütün dünyayı kaplamış bulunu - yor. Bunun neden ileri geldiği, neden dolayı sulhün kuvvetlenmediği günün en mühim meselesidir. Bir İngiliz gazetesi bu meseleyi dünya- nin en büyük mütefekkirlerine, muharrir - kerinc, iktısatçılarına sormuş, onlar da dü- şüncelerini kısaca anlatmışlardır. Bu cevapları biz de iki ayrı parçada nak- ledeceğiz: JOHN. M. KEYNES İngiliz iktısatçısı Dünya sulhü iki şarta bağlıdır. Hakiki ve devamlı sulh içinde yaşamak - istiyen milletler, sulhü korumak için el ele ver « melidir. Bunların birleşik hareketi, barp tehlikesini ancak bir kumarbaz veya bir çılgin tarafından göze alınacak derecede büyültülmelidir. Mületler Cemiyeti, bütün dünya milletlerinin hep birden sulhe ve adalete müştak oldukları iddiasına daya- nıyordu ki bu iddia yalandır. Milletler Ce- miyeti bu iddiaya dayandığı için dünya milletlerini kucaklamak istemiş, ve yalnız sulbü hakikaten seven milletlerle iktifa et- Yakın zamana kadar bütün — milletler, #ulh için çalıştıklarını, hiç olmazsa iddla ediyorlardı. Bugün bazı milletler açıktan açığa barp istediklerini, harp için uğraş - tıklarını söyliyorlar, Bundan dolayı, Mil. letler Cemiyeti tedrici bir tokâmül geçiri- yor ve yalnız sulhü istiyen milletleri top « luyor. Bu tekâmül, Milletler Cemiyetini zayıflatmıyacak, bilâkis — sağlamlatacaktır. Bugün silâhları azaltmadan bahsetmekte faide yoktur. Bilâkis Milletler Cemiyeti daha büyük askeri ve iktaadi küvvetlere muhtaçtır. Hattâ bu kuvvetler, kanuna karşı gelenlerin kuvvetinden daha çok bü- yük olmak gerektir. Ne yazık ki bu bir ha- Goçen umumi harpten bir manzara yalden ibarettir. Çünkü, sulhü seven ve is- tiyen milletlerden müteşekkil bir cemiyet arasına Amerikayı da almadıkça zayıf kal- mağa mahkümdur, Halbuki Amerikanın bu Milletler Cemi- yetine girmesinin imkânsız olduğu söyleni- yor. Çünkü Amerikanın memleket dışın - daki karışık işlere takılmaktan — korktuğu, dünyanın ve medeniyetin mukadderatı ile alâkadar olamıyacak “derecede — kendisile meşgul olduğu ve bu yüzden hiç bir taah - hüde girmek istemediği anlatılıyor. ANDRE MAUROİS Fransız muharriri İnsanların hiç bir işi daimi bir mahiyeti haiz veya mükemmel değildir. Mahkeme - ler, cezalar, hapishaneler cinayetleri orta- dan büsbütün kaldırmaz, sayılarını azalt - mağa hizmet eder ve böylece insanları nis- bi bir emniyet içinde yaşatır. Bugünkü korkunç harp vasıtaları da öyle müthiş bir tehlike teşkil edecektir ki, insanlar, insan- hğı imha etmemek için, hukuku düveli tat- bik etmek üzere çare arayıp bulacaklardır. Milletler Cemiyeti, bütün medeni millet- lerin kayıtsız, şartsız müzaheretini kazan - mış olsaydı, belki de bu adaleti tatbik ede- cek vasıta olurdu. Halbuki bu müessere, hiç bir vakât, bu fırsatı ele geçiremedi. A- merika bu cemiyete girmemekle, onu dün- yanın en büyük kuvvetlerinin birinden mahrum etti. İngiltere, on beş yıl, Milletler Cemiyetini zaafa uğrattıktan sonra bugün, Fransanın ayni heyecanı gösteremediği bir mrada, bütün kuvvetile Milletler Cemiye- tini sağlamlamağa çalışıyor. Geçen tecrübelerden sonra — Miülletler Cmiyti istatükosunun — iyi hazırlanmadı - ğinı ve hükümlerinde kat'iyet bulunmadı- danı anlıyoruz. Buna karşı çare ne olabilir? Milletler Cemiyetini, Amerikanın da il- tihakını temin edecek şekilde ıslâh etmek, yahut buna imkân yoksa bir Avrupa fede- rasyonu vücude 'ÜI.M Fakat bir mahkemenin fert üzerinde yap- tığını milletler üzetinde yapacak disipline erişmek için, insanların daha bir çok acı dersler alacaklarını sanıyorum. » MADAM FRANKLEN ROOSEVELT Dünya sulhünü daimleştirmek —müm - kündür. Bunun için bütün dünya milletle - rinin, kendilerini korumak için harp de - #il, fakat sulh teşkilâtı yapmaları İâzım geldiğini anlamaları lâzımdır. Değişmiyecek — muahedeler — yapmayı beklemek, manasız bir şeydir. Yapılacak tey, milletleri temsil eden insanları bir a- raya getirecek ve dünyadaki değişiklikleri düşünmelerini, bunlardan doğan yeni ih - tiyaçlara göre çareler bulmalarını — temin Bir millete veya bir ferde gelecek mu - vakkat bir iyiliğin umum için daha çok İsti- fadeli olacak bir iyilik yolunda feda edil - mesi lâzım geldiği anlaşılırsa ortaya çıka- uliiîüııııdılıihıılımıknlıpıiı ni sağlam ve makul bir surette halletmek mümkün olur. Şnhıiu —— e e Bir tayyare şirketi dolgun maaşla elli genç kız arıyor Şartlar : Güzel olmak, yolculara arkadaşlık edebilmek ve onların isteklerini yapmak imkânı olmasa dahi “Hayır,, dememek lerini taahhüt etmeleri lâzımdır. ) 5 — Huyları yumuşak ve nazik olacali* Amerikada (T. W. A.) tayyare nakliyat | tır. şirketi, göklerde 300 kilometre hızla gi -| — Mücssesenin direktörü bu şerefleri hali den tayyarelerin içinde hizmet edecek elli|olmak üzere istediği kadar genç kız bu * güzel ve cesur genç kız arıyor, lacağı kanaatindedir. Sema gemilerindeki yokculara hoşça va-| — Bu genç kızlar tayyarede ne iş göreceli” kit geçirtmek, nazik güler yürlü kamarot- | lerdir? ğ lar tarafından hizmet gördürmek.... Fikir| — Kızların göklere yükseldikleri — zamafi güzel, değil mi? İşte şirket bunun için elli| vazifeleri yolcuların istirahatini temin et * genç ve güzel kız arıyor. Arıyor amma bü-|mek, yalnız olanlara arkadaşlık etmek, $ tün uğraşmalarına rağmen bulamıyor. Bu- | kâyetlerini tesbit ederek dertlerine dermafi mun üzerine düşünüp taşınıyor ve bunları (bulmak gibi şeylerdir. Hayır —kelir yetiştirmek üzere bir mektep açmağa karar | kullanmasım bilmiyoceklerdir. — Yolcularti veriyor. A Karsas City'de bir kolej açılıyor, |/ coğrafi izahat verecekler, bunlardan biri propaganda yapılıyor ve iki bin kadar ta- | tanesi randevü bile istese, evet» .ıı,.edr lip bulunuyor. Ancak bu iki bin genç ve|ler, yalnız gitmiyeceklerdir. güzel kızdan 42 si imtihanın şiddetine da-| — Bu genç kızlar samimi olmak için yol yanarak muvaffak olabiliyorlar. Neticede |cuları isimlerile çağıracaklar, yolcuları yirmi ikisi kabule lâyık görülüyorlar, yirmi dakikada bir ziyaret eyliyeceklefi 2000 genç kızdan yalnız 22 si muvaf -|hava hakkında — malümat Wmu:w fak olunca maksat yine hâsıl olmayor. Ye- |Tayyare salonunu bir mevi monden ni yeni propagandalarla yeni talebe aran-|haline ifrağ etmeğe gayret edeceklerdir. mıyor. Daha henüz bulunduğu yok ama| Genç kızlar yarı askeri bir üniforma gi? bulunacağı ümit ediliyor. yeceklerdir. Kurşuni bir eteklik, — kırmısi Bu vazifeye kabul edilmek için şa şart-|ipekten bir bluz ve askeri bir ceket. Ellİ lar aranmaktadır: kiloyu biç bir zaman geçmiyecek senedd 1 — En aşağı hasta bakıcı diploması. — |üç defa yapılan muayenelerde daima bü 2 — 18 yaşından aşağı 26 dan yukarı | sikleti muhafaza ödeceklerdir. olmamak, Bunların hediye almaları her ne kadâf 3 — Boy 1.50 ilâ 1.65. memnu ise de, ekserisi zengin olan bhavi 4 — Siklet 50 kilodur. yolcuların hediye vermelerinin önüne ge * Evli veya bekâr olmasının ehemmiyeti | çilemiyeceği anlaşılmış ve bu memnuniyti yok. Ancak bekâr olanların işe başladık - |te fazla ısrar edilmemesi kararlaştırılmış ” tan sonra bir sene zarfında evlenmiyocek- | tır. Tahsil aşkı Evlenmeye . . Je Manimidir ? «Ben şimdiye kadar hiç bir kıza üşık olmadım. Beni yakacak her yüzden, |B gönlümü çalacak her gözden uzak kaç- tım. Hattâ bir defa beni kuş gibi kalcse koymağa muvaffak oldular. Fakat bu sevinçleri uzun sürmedi. Bir gün kafe- İsin kapısını açık buldum ve kanatlanıp İuçtum. «Ben kadına değil tahsile âşıkım. İlim İdenilen peri kızı ile orta mektep şehadet- Mmesini alıncaya kadar seviştim, sonra Tahsilinizi tamamlamak için mekte* be gitmeğe ihtiyaç yoktur. Kendi ken” dinize okuyup yetişebilirsiniz. Hattâ p& İşuyorum, fakat cebim delik olduğu için etişemiyorum. Bazan ilim perisi yerine rşıma çıkan kızlar bana — evlenmeği teklif ediyorlar!. Beni okutun, size da- faydalı olurum.. diyorum. Bu şarta n kimse razı olmadığı için evlenemiyo. . Siz söyleyiniz, ne yapayım? Edremit, Zeytinlik köyü C, Güneş Tıhi ub evlenmeğe mani ıııldı"l Edison bir mektep mezunu — değil- . Ford üniversite tahsili görmemiş - . Size bunlar gibi bir çok misaller zik- Okumağa bu kadar çok he- olduktan sonra evlenmek veya kalmak sizi yolunuzdan alaköya- rasızlık bile okumağa ve ilerlemege bif mani teşkil etmer. Hattâ bence taşrada evlilik muntazati bir hayat temin edeceği için okumağa dü* ha müsalttir. Yalnız isterseniz ki bir kadın çıksın, size yüksek tahsil im” kânını versin, bu hayalin hiç bir gün tâ* hakkuk edemiyeceğine şimdiden — emiB olabilirsiniz. * Ankarada B. $. 8 Bir orkeğin sevip sevmediğini anlâr mak için, sizinle beraber — bulundul! meclislerde ve zamanlardaki hareketlö rine dikkat ediniz. Alâka duyan inssi bu alâkasını gizleyemez. TEYZE y EMİZEŞLEEŞERE bEFEZN Za ÇİAFE i's’