Yazan : Kadircan Rozita, Tatlı Sesile Lükresyayı $ Avutmak Fakat Marçellonun Güvercinli ku- leye çok ehemmiyet verdiği anlaşı - hyordu. Belki anahtarını da kendisi almış gitmişti. Lâkin bu kapıdan içe—l riye girmek için izni olan birisi bu - lunmalıydı. Marçello bu kadar - iyi! muhafaza ettiği insanı açlıktan uldu recek değildi ya.. Askerlerden rastgele birisine dön- dü ve bunu da sordu. Su cevabı aldı: — Bize verilen emir, kendisi ge - Hnciye kadar bu kapıdan içeriye kimsenin bırakılmamasıdır. Ötesi -! ne karışmayız... Lükresya şaşırmıştı. — Ne?.. Sinyor Marçello üç dört İIstiyordu.. günden önce dönmez. Bu zavallılar | - © zamana kadar açlıktan... Askerlerden diğeri ıülilmıııyerılı onun sözünü kesti: — Sinyoritamızın kalbi de ken - disi kadar güzel ve iyi... Lâkin bu adamlara acınmaz. Zaten üç dört günde değil, on on beş günde bile bir şey olmazlar. Sinyor Marçello onların dinç kalmalarını - istiyorsa yanlarına su ve peksimet bırakmış- tır. Deliklerden Gözetliyenler Koridorun ucundan ve merdive - nin başından telâşlı ayak sesleri gel- di. Lükresya geri döndü ve odasının zalen o tarafta olan kapısına doğru yürüdü. Köşeyi dönünce Sinyor Or- landi ile karşılaştı. Daha ilerideki köşeden ise Jülyanonun sıvıştığını | gördü. Gülümsedi. Demek ki bu uşak onun gittiği ye- ri gözlemiş, hemen Orlandiye ha - ber vermişti. Orlandi her zaman asık yüzle du- ran suratsız bir adamdı. Lükresyayi başını eğerek selâmladı. Lükresya | sordu: — Böyle pek erkenden nereyo, Sinyor Orlandi?.. — Uyandığınızı gördüm ve se - lâmlamak için geldim, Sinyorita Donato!... — AÂlk!... Ben sizi görmeden si; zin nasıl görebildiğinize şaşmak ge- rek... Fakat burada köşe muhterem insanı başlarından veya deliklerden gözet-| * liyenlerin de bulunduklarımı öğren- dikten sonra, şaşmamalı, değil mi?. | Şaşkın bir halde ona baka kalan Orlandinin önünden geçip gitti. Şimdi Marçelloya daha çok kı - zıyordu. Lükresyayı gözetlemesi için Jülyanoya emir veren de hiç şüphesiz o idi. * — M Pragadino Lükresya divanın kenarına iliş - miş, başını ellerinin arasına alarak ağlamamak için kendisini zor tutu- yordu. Marçello tarafından böyle baştan savulması, sonra onun bu - rada eskisi gibi bir şark prensinin hayatına başlaması öyle gücüne gi- diyordu ki... Rozita tatlı sesile onu avutmağa Kalışiyordü: — Bunda üzülecek ne var, Sinyo- rita?.. Zaten o sizin sevginize lâyık değildi ki... Bupda kaybedecek o - lan siz değil odur. Haydi, kahvaltı- nızı hazırladım. Biraz olsun yiyiniz ve kuvvetleniniz... Kuvvetsizlik te insanın sinirlerini gevşetir. Yarın| Marçello'nun dayısı kumandan Pragadino sert, atılgan bir adamdı. sabah ola çıktıktan, hele güzel /e- nediğe tekrar kavuştuktan — s/nra bunları nep unutacaksınız. Ne bü - yük sinyorlar, genç şövalyeler sizin bir gülüşünüz için canlarını eerme- ğe hazırdırlar. Gemicilerin Şarkısı Dışarıdan gene top sesleri du - yuldu. Lükresya hiç kımıldamadı. Çünkü bu seslere artık alışmıştı. Za-| ten kim bilir kim geliyor, yahut gi- diyordu? Fakat Rozita pencereye koştu ve baktı. Sonra geriye döndü. Lükresya ancak o zaman başını kaldırdı ve sordu: — Ne imiş? — Bir Venedik kadirgası... Büyük bir kadir - mana giriyor... |ga... Lükresya yemek odasına doğru yürüdü. Lâkin lokmalar boğazından geç- miyordu. Şimdi limandan ve avludan boru sesleri, silâh şakırtıları gelmiye baş- lamıştı. Lükresya ayağa kalktı. Salona geçti. Orada bir aşağı, bir yukarı dolaşıyor, arada sırada pencerenin önünde durarak limana bakıyordu. Genç Grazyanonun gemisi orada idi. Fakat kendisi yoktu. Gemicile - rin şarkı söyliyerek yelken diktikle- ri, ipleri istif ettikleri, şurayı bu - rayı tamir ettikleri görülüyordu. Önce kapının arkasından ayak | sesleri ve konuşmalar geldi. Sonra | kapı vuruldu. Rozita koşarak açtı. Orlandi ile karşılaştı ve Lükresya - ya haber verdi. Lükresya: — Ne istiyor? Diye sordu. Kumandan Pragadino Sinyor Orlandi verdi. — Sinyorita Donato, Magosa va- lisi General Pragadino kalemize şe- ref verdiler. Sizi ziyaret etmek isti- yorlar... Lükresya bir anda dimdik oldu. Pragadino Marçellonun dayısı oluyordu. Sözünü sakınmıyan, mız- rak gibi doğru, sert, atılgan bir ku- mandan olduğunu işitmişti. Bir iki defa Venedikte balolarda da gör - müştü. Hattâ son zamanlarda Mar- kendisi cevap çellonun iyi iş göremediğine kızmış SÖON POSTA olduğu da kulağına çalınmıştı. Lük- resya hiç şüphesiz Marçelloyu ona şikâyet edecek kadar küçüklük gös- termezdi. Bu yüzden şimdilik Pra - gadino ile karşılaşmak ta istemezdi. Fakat bu ziyareti kabul etmemesi -| ne de şüphesiz imkân yoktu. Yürüdü ve Generala kendi elile kapıyı açtı. Buna rağmen bir türlü ona karşı güler yüzlü olamıyordu. Pragadino Kıbrıs genel valisi Ni- kolo Dandolodan sonra en nüfuzlu kumandandı. Hattâ Türklere ne su- retle karşı konabileceğine dair bir çok noktalarda Pragadinonun dü - şünceleri Dandolodan daha isabetli idi. Li -| Dandolo bunun için onu bir ge- mi ile Kıbrıs kıyılarındaki Larna - ka, Limasol, Pafo, Morfo ve Kirin- ya kalelerini gözden geçirmek, lâ- zım gelen eksikleri tamamlatmak için göndermişti. Pragadino bütün kaleleri dolaştıktan sonra Kirinya - ya gelmiş bulunuyordu. Ondan son- ra doğu tarafına doğru yolculuğa devam edecek Sent Andre burnunu dolaşarak (Famagasta - Magosa) ya dönecekti. Kıbrıstan Uzaklaşmak | General salona girdiği İgenç kızı büyük bir saygı ile selâm-| zaman Şubat 7 —— ee0 Fenerde Üç Kişilik Bir Hırsız Kumpanyası Yakalandı vvelki gece Fenerde üç kişilik bir hirsız kumpanyası — yakalanmıştıf: sanlar sabaha karşı Fenerde Hatip Muslihiddin mahallesinde — Tulumbâ sokağında bakkal Savanın dükkânını soymak isterlerken cürmümeşhul halinde yakalanmışlar ve adliyeye verilmişlerdir. Trabzonlu Halit oğlu Fethi, Ali oğlu Ahmet, Salih oğlu Raif adında bw üç kafadarın daha bir çok vak'aları olduğu meydana çıkmış, hepsi da suçlar faını itiraf etmişlerdir. Resimde bu üç kafadar görülmektedir. ——— a eeta , BU NK zi Bu Akşam Büyük Türkçe sözlü film VARYETEZ> (TIVOL! CANBAZHANESİ! ) Görülmemiş — varyeteler, - ve fevkalide ar| arasındaki aşk maceraları. HARRY PİIEL $ ladı: — Sizi burada görmekle büyük bir haz duyuyarum, Sinyorita... Ye- ğenim Marçelloya lâyık bir eş oldu-| ğunuzu görüyorum. Sizin burada | bulunuşunuz hiç şüphesiz onu cesur yapacaktır. Herkesin Kıbrıstan u - zaklaşmak istediği bir zamanda ge- lişiniz ise en yiğit erkeklerimize ör- nek olacak bir büyüklüktür. — Sözleriniz benim için pek de - ğerlidir, muhterem General.. Fakat ben de buradan gidiyorum. Çünkü / yeğeniniz beni aldatmıştır. | — Aldatmış mıdır? | — Evet... Aldatmıştır ve burada artık beni unuttuğu gibi vazifesini de kendi zevklerine alet etmiştir. Pragadino hiç beklenmiyen bu| sözler karşısında bütün nazikliğini kaybetmiş, baka kalmıştı. Gözleri | kapının yanında duran Orlandiye | ilişince: - Beni dışarıda bekleyiniz. Dedi.. Sonra genç kıza döndü ve sordu: — Sözleriniz beni şaşırtıyor. Mar- çello böyle şeyler yapsın ha-.. — Son zamanda iki gemisini bir- |den kaybetmesi de bu yüzdendir. O artık bir Venedik kalesine ku - manda edecek adam değildir. Ye . ğeniniz hakkın söylediğim bu sözler belki sizi gücendirir, söyle - memeliydim, fakat büyük bir heye- canla ona koştuğum halde, karşı - laştığım vaziyet bilseniz ne çirkin - di. Ne ise, sizi rahatsız etmeyim. Bu kadarı bile çoktur. Beni bağışlayın muhterem General... (Arkası var) Tepebâşı Şehir Tiyatrosunda Bugün akşanı saat 90,30 da PER GÜNT Türkçeye çeviren: Seniha iri- Göknll ve dan bir pıtdı komedi g—a Haftanın en güzel programı: 2 büyük ve kıymetli film birden gösteriliyor . 1-HÜCUM FiLOSU JACK HOLT ve güzel MONA BARRIE tarafımdan temsil edilen, hava muharebesi hücumlarını, BOLİVYA « PARAGUAY muharebesini gösteren GBüytük ve çok meraklı bir fila 2-LÜKRES BORJİYA mevsimin ea büyük aruvaffakiyetini teşkil eden tarihi fllma. Saat 8 da ber iki filen birden görülebilir. İlüveten: Paramount Jurnal'de: İngiltere kıralının cenaze meraslmi intibaatı, Beyoğlu Fransz Tiyatrosunda Halk Opereti By akşam 20,80 da Leblebici Horhor Şehrzadebaşı TURAN tiyatrosu Naşit - Hallde Bu akşam 20,30 da YUMURCAK TTT nan D Nafıa Bakanlığıaın: 19/Şubat/1936 Çarşamba günü saat 15 de Ankarada Nafıa B” kanlığı Malzame Eksiltme Komilsyonu odasında Seyhan Vilâyeti der hilinde Dörtyol kazasındaki Hizırilyas ormanından kesilip DWJ istasyonunda vagon İçinde teslim edilmek şartile 2700 llra muhali” men bedeli olan 450 aded meşe köprü traversinin kapalı rarf veuld ile eksiltmesi yapılacaktır. Şertname ve teferruatı bedelsiz olarak Bakanlık Malzeme daire” sinden verilecektir. Muvakkat teminat 202,5 liradır. Isteklilerin teklif mektuplarını 19/Şubat/936 Çarşamba günü #4 M 14 e kadar Ankarada Bakanlık Malzeme Müdürlüğüne verm lâzımdır. - (254) - (585) Türk Hava Kurumu Satınalm3 Komisyonundan: 920 kilo emayit alınacağından 17/2/936 pazartesi saat 15 te p kasası yapılacaktır. İstekli olanlar her gün Piyango Direktörl şartnamesini görebilir. (606)