7 Şubat 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

7 Şubat 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a GERYİLEZ | Matbuatında | GÖRDÜKLERİMİZ /| Küfürle Dolu | Mektup Bekliyen Geçenlerde ölen meş - hur İngiliz romancısı Kipling bahçe merak. hısı idi. Biraz dünlen - _îiııca.- mi çiçekletinin arasına bir san- V Ya alar, yeni gül tomurcuklarını zevkle # Sicderdi. Bir gün köşküne bitişik otelin ü yanlış bir manevra neticesinde aç Si ağaçlarından bir kaçı zedelendi |K “kasına dönüp bakmadan — uzaklaştı. Geling hesabını bilir bir adamdı. Hemen a 5'; bir mektup yazarak zararın tazmi- edi. Ses sada çıkmadı. Kipling bu- ;:ı_'rm etti. şiddetli bir dil kullanarak bir mektup yazdı, ona da cevap ala- Nhüca bizmt'edemi gürmiye gti İslör (Kipling) € perestişkâr bir oku- n olduğunu temin — ettikten , sonra — Y Maheubiyetle anlattı: —— Elendim, sizden aldığım ilk mek - M% adamların imzalarımı köllek - n / Pan bir zata iki kiraya sattım. İkin- .::—h—ı daha şiddetli bir lisanla ya- &İ Sün Olduğu için bana beş lira getirdi. Ü- Ü mektubunuzu bekliyordum, on İi- # “llcısını bulmuştum, bu takdirde ben- kin Yaâlnız on lira zarar ziyan istediğiniz k ::ı biraz da kâr temin edecektim. A Mi tEz gazeteleri Kiplingin üçüncü mek- # —— Y*zp yazmadığını söylemiyorlar. * Bugün sokağa çıkmal Çünkü öğleden son « ya saat altında ölece- dasi kab- i MA &n | - ı.:':—akı gazetslerinin anlattıklarına ba- A Misis Harka Minitich adımı taşıyan AÇt bir kadın geçen gün oğlunu bu cüm- g, "e işe gitmekten alakoymuş ve ha - W " © gün tam söylediği saatte bir kalp A “nden ölmüştür. Merika gazeleleri kadının hasta ol - Ve ÇA ve / öleceği dakikaya kadar ga- Ve gi 'de ve dinç göründüğünü yazıyorlar el SĞ santi bilmerinde bir tesedüften f ."“Cıı bir hisai kablelvukuun rol oynamış 'Na ihtimal veriyorlar. * İT Fransız gazeteleri , E Meselesi ISv.viıııi davasında Sar maznunlar müdafa - Yaparken, içlerinde en düzgün ve ©D uygun söz söyliyenin tahsili en hebini K lküda yaryorlar Ve basen e M © anlatıyorlar: Bu zat on yıldanbe- | n Hacı Sadıkın iki ka- Fti vmç tutuyor, namaz — kıhyor, — Biidiriyorlardı. ğ Büh 1 hanım, âşıkı pehlivan Riza- _ilgüüni Israrına rağmen ona s&a- h heç Bir kolayr bn'lbar n p li divane eden bu oynak ka- SM '.vşlı: göstermiyordu. haber yollamıştı: izin koparsın. biraz — koyfedelim, Sevabı İ İH“I""' bayramdan sonra. h ,Tamazan ayı onlara baş- leşm "_" yapıyordu. Birikmiş, Nifd.,. bir alışkanlığın sürüp - git- böy n Un Naşilinden :.zu,eq Yükler şöyle dursun li- l KERVAN Y — Bürhan Cahit bü, 'i bile ramazan âdetlerine uy- | Sovyetler Ingiltereden Borç Alıyorlar Istikraz 40 Milyon İngiliz Lirasıdır Londra, 6 (A. A.) — Havas a - jansı muhabiri, Londra şehri tara - fından Sovyetlere para ikraz edil - mesi hakkında cereyan etmekte o - lan müzakerelerin terakki etmiş ol - duğunu bildirmektedir. Sovyet Rusya, yüzde yetmiş beş nisbetinde bir garanti göstermiştir. İngiliz kabinesi erkânından bazıları ise yüzde yüz garanti İstemektedir- iler. Açılacak olan kredi miktarı kırk |milyon İngiliz Hrası ve faizi yüzde altı buçuk veya yüzde yedi olacak - tir. Halk Boğa Güreşinden Memnun Olmayınca Mey- danı Ateşe Verdi Puebla «Meksika'dan, 6 (ALA.— |Bir boğa güreşinden memnun ol - İmıyan halk güreş meydanını ateşe vermiş ve polis ile itfaiyenin bütün mesaisine rağmen meydan tama - miyle harap olmuştur. Vezliv Yanardağı Faaliyete Geçti Napoli, 6 (A. A.) — Vezüv ya - 'nar dağı, faaliyet devresine gir - miştir. Napoli halkı, bütün gece idoya doya Vezüvün verdiği kı - zıllığın muhteşem manzarasını sey- tehlike yoktur. Japon Ordusu Da Takviye Ediliyor Tokyo, 6 (A A.) — Michimichi gazetesine göre Japon askeri erkânı hali hazırda Koüantoung otdusunun miktarını arttırmak meselesini tetkik etmektedir. vi hiç değilse 24 defa mahkeme huzuruna çıkmış ve diplomasız bir avukat kesilmiş- ür. İlâve edelim: Son muhakemede de beraet kazanmıştır. 7-2- 996 İran bu akidelere toprağa gömülen bir 'taş gibi saplanıp kalmışlardı. Eİ değmeden yalnız güneş ve su ile ;beılenıı yabani çalı çırpıyı hatırlatan |bu sınıf insanları ya bir vahşi orman |gibi saklamak ve yahut içlerindeki ve- Ebnltıl.ımık Tâzımdır. Ve cemiyetler, “""4 x k bulsun. İzmirde ha- ihtilâller tarihi anlatıyor ki düne kadar 'STen işaretler vardır. Eskiye, düne sım | shep böyle olmuştur. Balta — ormanda |cins ağaçların selâmeti için nasıl şifalı bir âlet ise cemiyet arasındaki boğucu Oyun i ile Zahi- iyetleri temizi | Hd öşveak e Zahi- (ve' bularkduci vEViŞçileri ;;:::::Tî |sabasını dolduran insanlar da, liçin de o kadar faydalıdır. Tanılmadığı yerlerde ham ve yabani uz- rir, boğar. Halk tabakalarını adım adım üst | |tur. İkinci ve birinci kadar mühim nokta retmiştir. Etraf halkı için hiç bir| hamalları, eski başbakatım refikası —e )|yahudi âdeti üzere hayvan zephi - iralar, bereler ve çıbanlar açar, (mazsa felce uğratır. S$ON POSTA Çinde Grevler Başladı Bir Anda Bütün Dükkânlar, Mağazalar Ve Lokantalar Kapandı Grevciler, Mağazasını Açmak Isteyenleri Taşlamakla Tehdit Ediyorlar Çinde grevlerden sonta bomboş kalan sokaklar Pekin, 6 (A. A.) — Son günlerde|Çünkü mağazalar kapatılmadığı tak- vukua gelen bir hâdisede polis ta-| dirde camlarının kırılacağı tehdidi- rafından göz yaşı döktüren gazlar|ni mutazammın olarak vermiş ol - kullanılmış olmasıma karşı protes- dukları ültimatoma hükümet me - to mahiyetinde olmak üzere umu -|murları mukavemet etmemişlerdir. mi grev ilân edilmiş olduğundan|Bu yüzden ahalinin rahati kaçmış - işler felce uğramıştır. tır. Çünkü bütün dükkânlar lokan - Pekin, 6 (A. A.) — Grevciler, |talar ve bankalar kapalıdır. Yalnız vaziyete hâkim bulunmaktadırlar. 'eczahaneler açık bulunmaktadır. Garip Bir BrP Sovyet_ Fransız Lehistan Yahudileri Dört Misakı Saatlik BirOruç Tutacaklar| Sosyalist Meb'uslar Da Varşova, 6 (A. A.) — Lehistan Kabul Ettiler Paris, 6 (A. A.) — Dün akşam sosyalist partisinin idare komisyo - nunda bu partiye mensup olan say- lavlar, Fransız - Sovyet misakının tasdiki bakkında verilmiş olan ra - poru müzakere etmiştir. Saylaylar arasında bu hususta derin ihtilâflar bulunduğu anlaşıl- miştır. Maamafih sonunda tasdik hususunun kayıt ve şartsız kabul e- dilmesine karar verilmiştir. meb'us madam Pryster' tarafından, nin lâğvi hakkımnda, yarın diyet meclisine verilecek olan kanun lâ - yihasının tehdidinden “son derece |müteessirdirler. Hamallar fevkalâ- |de bir toplantıya çağrılmışlardır. |Lehistan yahudileriniz, — protesto makamında yirmi dört saatlik bir oruç tutmaları düşünülmektedir. da arazi yüzünden köylüler arasın- da çıkan arbedede beş köylü ölmüş ve on iki köylü yaralanmıştır. İkisi- nin yarası ağırdır. Meksika Köylüleri Biribirine Girdi n Pueblau «Meksikada» 6 (A.A.)— San - Pedro ve Atlixco kasabaların- Din kavgaları uyuz, kel, verem ve| firengi gibi cemiyetin hünyesinde ya- m Yalnız ramazanın gelişi değil, iki idin evkaf kadrosundan çıkarılıp işler, birinin marangoz fabrikası, birinin de kanını zehirler ve cevherli bir neşter- 'zahire deposu haline konulmuş olma- le kuvvetli bir kültür serömu — yapıl- |sı, bir kaç kişinin şikâyeti üzerine sa- Türk cemiyeti bir kaç yüz yıl bu hastalığı çekiyordu. Büyük zafer dü- yandırır gibi oldu. nün üzerinden bir silindir gibi - geçti.| — Hatip Ak Osmanla Müftü Hafız Yeni Türk cemiyeti filizlenmeğe baş- Halim, Müderris Hafız Nuri, eski Nak- ladı. Fakat bu fışkıran genç fikirler i- şi tekkesi şeyhi Zeynullah bu bulanık çinde eski tohumların da canlanması havada açıktan bir şeyler yapmağa ce- beklenmez değildi. saret edememekle beraber halleri, ha- dir uyuşuk duran o kara taassubu. u- vini bile ğhn““ İbrahim de bohçacı Zeh-/rimli ve cins olanları kurtarmak için iyerlerini belli eden renkler gibi cemi- | | gün günaha girilmez. viyetler verimli ve cins olanları bastı-| kuvvetli bir elin bir nesil yetiştirecek TÜ? ve düşünüş farkları hemen yarı ya-| bir şey olmayan bu kadar olsun uzun bir başbuğluğu 1â-| a Nütabilmek- di ati bitidir” Tarklendik v BNN olun;kbılık olarak tekmil kasaba halkına yükselmek lâzımdı. İcemiyetlerin yükselmesi kolay olmu_ı-l | ı_kı";ivî gülünç buluyorlardı. —|da din kavgalarının sık sık - tepreştiği | p eri sokma, ağızdan kapma | İNLARE inderden e kolayca ayak uyduramayışıdır. Çün- kü her geri hamle ileri atılan adımları bulundukları yere çiviler. AM Z Bkünan” Geniş bir toprağın sulak ve kurak |/ ketleri, imah sözleri hattâ manâh sü- ikmlun ille ayak takımının uyuşuk si- Tulukl Ös- Ki ham ve aşıb topluluklarını gös jnirlerini germekten hoşlanıyorlardı. sıkı bağlananlarla gözlerini ileriye ve | :caı:tı: dikenler bu işaretlerin ıMrıluıhvçı' BekE Hüğ Ak : Anadolunun bu sakin, masum ka-, Müderris;Nuri, şeyh Zeynullah ve bir ayni kaç mahalle imamı, eski nakşi tekkesi kanın, ayni tarihin sahipleri oldııl:lan[nîn ipsiz müridleri — buranın gedikli halde sırf bu yollarda biribirlerinden müşterilerindendi. âdeta düşman gibi ayrılmışlardı. | — En erken kapanan, en erken açılan hur davulunun kaldırılması bir zaman- | ae OB DÜN VE o BU GÜN Pehlivanlık Tarihinden Birkaç Satır Kara Ahmedin, Filiz Nurullahın Avrupas da, Şumnulu Yusufun Amerikada bir vakit« ler uyandırdıkları merakın, heyecanın, vel- velenin binde birini bile yaratamadan se8- siz bir geziş yapıp gelen Kara Ali ile Di- narlı, gazetelere bir iki söz söylediler va yakında Amerikaya gideceklerini — haber verdiler. İnşallah bu sefer adlanaı telsiz- lerin dalgaları arasında — bol bol buluruz, kıvanç duyarız. Çünkü pahlivanlarımızın yeni ve eski dünyada dolaşmaları yalnız ticaret işi değildir, milli gururu okgayacak muvaffakiyetlerle süslenmesi beklenen bir yolculuktur da. Ben Kara Alinin serbest güreş hak - kındaki mülâhazalarını okurken caki peh- Kvanlarımızı hatırladım. Vaktile zor oyu- nu yapan, ânce hüner gösteren bütün sa - matkârlara pehlivan derlerdi. Meselâ can- bazlarda gülle atan ve gürz kullanan kim- seler de pehlivandı. Bugünün atletlerine benzetebileceğimiz öbür zor oyuncuları türendaz, — matrakçı, gürzbaz gibi isimlerle ayırırlardı. Fakat gürzbaz deyip geçmiyelim. Bunların içim- de orta çekme, kesme, aama, değme, dört top, mltı top adlı gürzlerden başlayıp ta her biri iki yüz kile ağırlığında bulunan salmaları başlarında fınl finl — döndüren yiğitler vardı. On yedinci asırda yalnız İs- tanbulda bulunan bu atletlerin sayısı yet « mişe varıyordu. Onlar kendilerini Pey £ gamberin amcası oğlu Hamzanın — müridi sayarlardı. < Güreşçilere gelince: Gene on yedinci asırda İstanbulda iki büyük pehlivan lon- cası vardı. Bunların biri Küçükpazarda, biri de Zeyrek yokuşunda idi. Üç yüz peh- Kivan bu loncalara bağlı idi. Kendilerini ev- kyadan Piriyâr Mahmuda müntesip tanı - İyan bu pehlivanlar halkın pek sevdiği kim- |selerdi. Arasıra büyük güreşler yaparlar ve İkesme, kesebent, terskeçe, yanbaşa, Ce - zayir sarması, boğma, karakuş gibi oyun- larla seyredenleri heyecan içinde bırakır - lardı. On beşinci asırda yaşadığı rivayet olu. nan Er Sultan adlı bir pehlivanın Akko « yunlu hükümdan Uzun Hasan tarafından Edirneye gönderilen yetmiş ünlü güreşçiyi bir günde birbiri ardınca yendiğini, ve ya- H yetmişi aştıktan sonra Yavuz Selimin hu- zurunda aslanlarla güreşerek galip gel - diğini, galiba Evliya Çelebide okumuştum. Amerikaya gidecek pehlivanlar, Er Sul- tan gibi davranmalıdırlar ki göğsümüz ka- barsın!.. M. T. Tan Hamdü minnet ol hudaya bize verdi devleti Hazreti Solmşanı Paktir pirimizin şöhreti, Hem Resulün berberidir ol Kemali Zatı pâk Gafil olma, gel tıraş 'ol eyle icra sünneti | Onun karşısında rahmetli Mesudi- ye zırhlısının aşı boyalı, yandan — gö- |rünen, acem basması bir resmi, Ya- ynında liğen ibrik. Sol duvarda iki telli bir saz. Yanında kaba çerçeveli — bir levha daha: Gariki bahri isyanım Dahilek Yâresulullah. Kahveci Hacı Mersinli aslen Arap Çarçı içinde daha-ziyade ihtiyarla- | bir ihtiyardı. Hacılığı falan yoktu. A- zın; sofuların “teplandıdıbir bacınm |©P olmasından ötürü ona herkes: — Hacı! Diyordu. Bir akşamdı. Teraviden çıkanlar tütün, — sigara içmek, biraz dedikodu etmek için Ha- cının kahvesine geliyorlardı. Hatip Ak Osmanın bu akşam key- Kasabanın eczacısı Saim T urgutla hacının kahvesiydi. Teraviden — sonra | fi yoktu. tabakanın seviyesine çıkarmak için | Müftüsü Hafız Halim arasındaki gö- biraz yarenlik edenler.. Öteki kahve- lerdeki tavla, domino gürültülerini bı- rakarak evlerine çekilirlerdi. Adi günlerde en erken açılan kah- ve de yine hacınınki idi. Sabah, nama- zından çıkanlar ilk çaylarını hacının kahvesinde içerlerdi. Bu kahvede kâğıt oyunu, tavla gibi mekruhat yoktu. Du- rıya belki de müftünün tarafı daha ka-| salgındı. Zamanın, yeni kanunların ve yeni âdetlerin bu aykınlığı uyanık-| lar hesabına kolaylaştıracağına şüphe yoktu. Yürüyen kervana - katılanlar her gün artıyordu. Fakat böyle rama- | İlerîni yaşatan ve mevhum itikatları ta: çifte (YA Ali), bozuk bir talik yazı ve - İyordu. zeleyen hâdiseler bu uygunluğu sarsı-| çirkin tezhiple göze batan dört satır- (hk bir levha: Teraviden çıkarken yine nalbant (ustası Ömer sokulmuş: — Hocam bu hal nereye varacak? Beytullahı marangoz fabrikası yaptı- |lar, ezan sesleri yerine makine gürük İtüleri duyulur oldu. Mübarek — rama- |zan ümmeti Muhammet iftarını, sahu” 'yunu şaşırdı. Belediye gazinosunda ka- sınıf insanlar vardı ki yerlerde cemiyetin hayat yülııelişinelun gibi dünü hatırlatan, dünün âdcg_ıvarlanudn iki gözünden seller akan dın sesleri göklere çıkıyor. Din - di- yanet sarhaşların ağzına düştü. Ne ©- lacak bu hal. (Arkası var) j

Bu sayıdan diğer sayfalar: