e T Şubet Hergün Yazı Çok Olduğu İçin Bugün Konamadı Kazası Bir Deniz Bir Tayfa Denize Düşüp Kayboldu Çanakkale (Özel) — Bir kaç gün Evvel limanımızdan Bozcaadaya gitmekte olan Hüseyin kaptanın 3 tonluk Cihangir adındaki motörün- de bir kaza olmuştur. Motör yelken açmak isterken rüzgârın şiddetin - den tayfalardan Bozcaadalı Bora- Zan İbrahim denize düşmüş, sulara karışıp kaybolmuştur. Yapılan bü - tün araştırmalara rağmen cesedi bu- amıştır. İnkılâp Kürsü Takrirleri Ankara 31 (Telefonla) — Aldı- #ımız haberlere göre İstanbul üni - Wersitesinde ve Ankara fakültesin- de inkılâp dersi veren Mahmut Esat Bozkurt takrirlerini kitap halinde bastırmağa başlamıştır. Bu ders - ler 500 sahife kadar tutacaktır. Bir Mahalleyi Ayağa Kaldıran Sarhoş Evvelki gece Topkapıda bir ma- halleyi ayağa kaldıran bir hâdise Olmuştur. Melekhatun mahallesin - 'de Cemal adında bir adam Seher &dındaki kapatmasile yaşamakta imiş. Fakat Seherin Hasan adında da eski bir dostu varmış. Hasan Ce- malle Seherin birlikte yaşamaları - na içerlemiş ve bir kaç kere Sehere haber yollıyarak Cemalden vaz ge- Çerek kendisile yaşamasını bildir - Miş. Fakat Seher bu haberlere aldı- Tiış etmemiş. Bu halden hiddete ge- len Hasan da evvelki gece sarhoş o- larak Cemalin evine gitmiş ve sokak taşlarile evin bütün camlarını yere İndirmiştir. Sarhoşlukla Gürültü Yapanlar Galata sakinlerinden Eleni adın- da bir kadın sarhoş olmuş, gece ya- Tısından sonra sokaklarda nara a - terken yakalanmıştır. Faik, İdris, Hüseyin, Şaban adla- Tındaki adamlar da sarhoş bir hal - de rezalet çıkarırlarken tutulmuş - rdır, Emniyet Müfettişi Etemin Rahatsızlığı ' İstanbuldaki emniyet müfettişle- Tinden Bay Ethem hastalanmıştır. paşa hastanesinde tedavi al- tna alınması kararlaştırılmıştır. En Sıki zabıta memurlarından olan Et- BN H tvelos İstabul ikinci şube mlk- lüğünü yapmış, uzun müddet te Polis mektebi müdürlüğünde bulun- Müştur, Türkiye zabıta kadrosun - Te Ethanden daha kidemli memür Yoktur. Yangın Başlangıçları Kadıköy Yeldeğirmeninde Mi - '::ı Milli sokağının (74) sayılı ev- sobadan — sıçrıyan - kıvilcimla Yangın çıkmış, büyümeden söndü - Üştür. Lı* Üsküdarda Ayazmada Tulüm- sokağında bekçi Alinin (10) sa- Yi evinde idare lâmbasının parla- odanın eşyaları ateş al - B yangin büyümeye başladığı sı- —h%knmıulu tarafından söndürül. l ' 'Resimli Makale Programsız, plânsız iş yapanlar, işlerinin zaman ne yapacaklarını bilmedikleri için, tereddüt içindedir. ler. «Ne iş yapayım?» diye düşünmekle saatler, bazan günler kaybederler, Programsız adamlar, vakitlerinin kıymetini bilmiyenlerdir. Hayatlarının çoğu Kizumsuz plân yapmakla geçer. İşe başla - başına goçtikleri dıkları zaman da ne yapacaklarını bilmedikleri için, yaptıkları işten hayır beklenemez. Muvaffakiyetsizlikten — muvaffakiyet- sizliğe sürüklenirler ve nihayet bedbin olurlar. Hayatta muvaffak olmak için muayyen bir program ve tin rubudur. MUHTELİF HABERLER Gece Yarısı. BulgarlarınFırka Mücadelesi plânla hareket etmek lâzımdır. Program ve plân muvaffakiye- Çankof İktidar Mevkiine Geleceğini Sofya 30 (Özel) — Bulgaristan- |da, fırkaların kaldırılması hakkın- da şiddetli bir kanun çıkarılması - na rağmen, eski parti şefleri gizli gizli çalışmaktan vaz geçmemişler- dir. Nitekim eski çiftçi partisi lideri Giçef, kapatılan fırkası namına yüz bin mektup bastırmış, ve memle - ketin her tarafına dağıtmıştı. Mektubun başında, büyük harf- lerle şu satırlar yazılıydı: «Kaybedecek vaktimiz kalma - mıştır. Kanunu esasiyi iade edelim, ve milleti kurtaralım!» Giçef derhal polis müdürlüğüne getirtilerek sorguya çekilmişti. E - vi de araştırılan sabık lider, uparti- lerin ilgası» kanununa muhalif ha- reketinden dolayı mahkemeye ve - rilmişti. Şimdi verilen bir karara göre, Giçef, bu mahkemenin nihayetine kadar Sofyadan dışarı çıkarılmıya. caktır. Eski başbakanlardan ve eski fır- ka liderlerinden biri olan profesör Çankof ta, geçen gün Filibeye git - mek istemişti. Maksadı, fırkasının orada yapacağı gizli bir toplantıda hazır bulunmaktı. Fakat 'onun bu niyeti sezilmiş ve evi kordon altına alınmıştı. Şimdi onun da Sofya he -icine ayak atma. sı menolunmuştu.. Onun - Filibeye gelebileceğini sanan taraftarları Sofya - Filibe hattı üstündeki gar- larda boşuna beklemiş durmuşlar. dir. aa ea a a “İSTER namesiz çalışıyorlarmış. — İNAN Istanbulda 4000 berber varmış ve bunlardan ehliyetnamesi olanların miktarı ancak 1416 kişi imiş, Geri kalanlar ehliyet - Fazla olarak mürebbiye, bizmetçi, sütnine, ahçı, çamaşırcı, kapıcı ve uşak gibi altı ayda bir belediyoye müracaat edip tes- Ç İSTER İNAN İSTER İNANMA! Sanıyor Ve Ona Hazırlanıyormuş. cıkta onu bekliyenlerin sayısı (150)|bütün eski fırka şefleri tarafından yi bulmuş. Profesörün bir fırsat bularak iç illere gideceği, ve partisinin taraf- tarlarile anlaşarak hükümeti ele al- mıya çalışacağı muhakkak görül - mektedir. Şimdi de, Bulgaristandaki bütün imza edilmiştir. Bulgaristanın en kuvvetli sayılan bir partisine şeflik etmiş olan Çan- kof, kendisininkinden başka - fırka tanımıyormuş. Bu beyannamenin neşri, kralın burada bulunmaması yüzünden te- eski fırka şefleri, Bulgar ulusuna hi-| hir olunmuştur. tap eden bir beyanname hazırlamış-| — Şimdiki Köse İvanof kabinesi lardır. Bu beyannamede kanunu e-| düşürüldüğü takdirde, yeni kabine- sasinin iadesi istenecekmiş. nin Çankof tarafından teşkil edile - Bu beyanname, Çankoftan başka|ceği zannolunmaktadır. Bir Katar Nehre | Yuvarlandı 40 Kadar Yaralı Ve Ölenler Var Sunbury 31 (A.A.) — Pansilvan- ya - William porter ismi verilen yol- culara mahsus ekspres treni, Sus- guchanna nehri üzerindeki bir köprüden geçerken yoldan çıkmış- tır. İki vagon ile lokomotif, nehre yuvarlanmıştır. Diğer bir vagon ile iki yataklı vagon şimendifer bayırı boyunca devrilmiş ve ateş almıştır. Yalnız iki naşın hüviyeti tesbit e- dilmiştir. Bunlardan biri ekspresin makinistinin öteki de bir dokto - rundur. Yaralıların miktarının kırka ka- dar çıkacağı tahmin edilmektedir. Litvinof Parliste Paris, 31 (Telsizle) — Londra - Söylenildiğine göre, Tatarpazar .|da kralın cenazesinde Rusyayı tem- İSTER Lindbergin Öldürülen Çocuğu Hauptmanın Bu İşte Yalnız Olmadığı Anlaşılıyor Trenton, 31 (A.A.) — Vali, Hof- man tarafından Nevjersey — polis müdürü Şvarizkofa gönderilen bir mektup üzerine, Lindbergin kaldı- rılan ve öldürülen çocuğu hakkın - daki tahkikat fi'len tekrar başlamış demektir. Vali bu mektubuna, bu işte met- haldar bütün şahıslarn meydana çıkarılması için derin ve bitaraf a- raştırmalar yapılmasını polis mü - düründen istemekte ve Hofma- nın bu işte yalnız olmadığını gös- teren bir çok sebepler saymakta - dır. sil eden Litvinof bugün saat 18,25- te Parise gelmiştir. İNANMA! cil edilmeleri ve bu vesile ile de muayene edilmeleri lâzımmış. ma, artık; yüzde doksanının da muayeneye gitmedikleri anlaşılmış. ; Bu takdirde müstahdemlerin kontrol edilmekte oldukları- Sözüin Kısası Tavcılığa Karşı E. Ekrem-Tal! Arada bir, gazetelerin zabıta vak- alarına hasrettikleri sütunda okurum: «Falan yerde, filânca sabıkalı, altın suyuna batmış bir mecidiyeyi falanca !udama beşi birlik altın diye sürerken yakalanmıştır!» Dikkat ettim: Bu vak'alar, son za- |manlarda çoğalmağa başladı. Neden di ye düşündüm; ve kendi kendime bu |sualin cevabını şöyle verdim: — Altın devrinden gittikçe uzak- laştık, Sarı liranın elden ele tedavül et- tiği zamanı hatırlayanlar birer, ikişer öbür dünyaya göçtüler; sayıları azal- |dı. Adeden hâkim olan harpten saanra- ki nesil bittabi altının ne olduğunu bil- miyor. Yalnız onun adını ve onun kıy- İmetli bir mata olduğunu işitmiş. He- le orta ve fakir tabaka büsbütün cahil ve büsbütün gafil. Onun içindir. ki, açık gözün biri, altındır diye herhangi bir sarı ve parlak madent maddeyi kendisine arz etti miydi, gözleri - ka- maşıyor, hırsı uyanıyor, kurülan tü- zağa düşüyor. Kabahat ne onda, ne de — sabikalı- |dadır: Kabahati zamanda ve hâdise- İlerde aramak lâzım gelir. Cehaleti ve saflığı görgüsüzlük ve yoksulluk do- ğurur. Yeryüzünde mütedavil parayı kâğıt, gümüş ve nikelden ibaret bilen insan, tarihi bir şöhrete malik altın ak- çeyi gördüğü, ele geçirdiği zaman ar- tık daha fazla elemeğe, mehenge vur- mağa lüzum görmüyor. Bu vaziyet, korkarım ki, yıllar geç- tikçe daha da vahim bir şekle girecek- tir. Zira dünyanın ekonomik gidişine bakılırsa, altın paranın bir daha yüzü- torunlarımızın torunlarına bile nasip olamıyacak bir saadettir. için — aklıma gelen şudur: Bir para müzesi açıp, halkımıza, bedavadan, et ki altın akçeleri, beşi bir yerdeleri sey- |rettirmeli. Hem bunun, bezgin ve ruhlar üzerinde yapacağı güzel tesiri de ayrıca bir kârdır. ümitsiz Çerez kabilinden : Allah İnandırsın! Ercüment Ekrem Talunun yarattığı meş- hur bir tip vardır: Meşhedil Bu meşhedi bir gün bir mecliste bulu » muyormuş. Orada Habeşistan ikliminin s- caklığından, ağırlığımdan bahis açılmış. Vaktile Harrarda bulunmuş olan biri, a taraflarda, (yazın sıcağın şiddetinden ko - runmak için ahalinin ıslak bornozlara bü- rünerek oturduklarını söyleyince, Meşhe- di: — Allah sizi inandırsır!. demiş; bizim memlekette, yazın o kadar sıcak olur ki, tavukları, hazırlop yumuttlamasınlar di - ye, kar kuyularının içinde oturturlarI. Ingilterede — Mecburi Tahsil Londra 31 (A.A.) — Avam Ka - marası, parlâmento d şubatta açılır açılmaz kültür hakkındaki kanun — lâyihasile meşgul olacaktır. Bu ka - nun son mecburi tahsil yaşını 1/9/939 tarihinden itibaren 14 ten - 15 e çıkarmaktadır. Silivride Bir Av Kazası Silivri (Özel) — Ortaköyden bir adam avlanırken çatalcalı bir avcı tarafından atılan kurşunla ve kaza ile ölmüştür. Thkikat yapılmakta « " dır. nü görmek, tannan sesini duymak, — Buna karşı, — yani gelecek nesil- lerin tavcılıktan korunmalarını temin —