ki t0ece | Kadıköy, Haydarpaşa | DEDİKODUSU * Biri kadı, öteki paşa; kendi gider ni kahr yadigâr. * * Kadıköyün kadısını görmedim am- Ma, kadınını gördüm: Çok güzel x * Haydarpaşaya giderken fazla dalga l ğe gelmez; dalga kıran var. f * ** Vapura Kadıköyden binen genç kız Sok hoppa idi; Haydarpaşadan binen de çok mahçup! ; * *k 5, Abdülhamit zamanmında, saraylıları Haydarpaşaya gezmeğe göndermişler. (“'ydırpışadı da gezilecek yer var Tu bilmem ya!) Saraylılar iskeleye çı- etraflarına bakmışlar, redingotlu Senber sakallı bir adam — görmüşler; LD birden eteğine kapanmışlar-. , — Haydarpaşa efendimiz, demişler; kîi. size gezmeğe gönderdiler. y * Ayni vapurda giderler, fakat neden- & Kadıköylü Haydarpaşalıya yüksek- İen bakar. * * : Kadıköye giden vapurda lüks mev- kic girenler, kibarlığı beş kuruşa satın alırlar, * ** Manzum HikâEî Yolum düşmüş, çıkmıştım o ahşam Beyoğluna, Bir iki işim vardı; onları koydum yoluna.. Aklıma esti, dedim: — Gideyim bir barcığa; Bir iki tek atayım şu benim dağarcığa.. Yürüdüm bir kaç adım; girdim bardan içeri, Kapının önündeydi bu barın vestiyeri.. Pardesümü aldılar, astılar bir duvara; Verdiler mukavvadan yapılmış bir numara! Düşündüm, dedim: * * Başka bir şey vermeliydi bana meselâ bu bar, Meselâ, meselâ, altından bir numara.. Kenarları elmaslı; olamaz mı? Olur a! İncecik bir zinciri bulunmalı ucunda: Haydarpaşa denilince, aklıma yan- n çarklı geliyor. e/ * — Boyu en uzun kışla hangisidir? “iye soruna: — Selimiye kışlası Demişler.. — Haydarpaşaya giden vapur, bir undan öbür başına yarım saatle va- Myor da... » Kadıköyde oturan erkeklerin çoğu kılıbık... Nereden mi anladım? Söyli- Yeyim: İstanbuldan kalkan son vapur- hemen hemen kimseler bulunmu- Yar, x İstanbuldaki tramvay, Kadıköyde- tramvayı gördü: — Bu da bizden amma, dedi, daha & adam eziyor. ı x Kadı kızının kusuru olur, Kadıköy lh'hın hâşâl y x — Yazımı burada bitiriyorum, vapura '“i!ete'gim; biraz daha yazacak olur- Sim bu vapur da kaçar; çarnaçar son kalıriım, — Kalırım, — dedim Atnma kalamam. Müslüman dini aşi- hf“ Ne yalan söyliyeyim; — kılıbık Bd pek t azak —ai Haydarpaşalı » — Yasıl bir ayakkabı vereyim? k Sağlam bir ayakkabı bulursam.., lacak mısınız? ; B S Tabir. Hem de nihâklet Hem kaç para gidecek bu işe en sonunda, Kadını erkeği hep markaları bileğe, Taktılar mı doyulmaz, onları seyretmeğe.. * * Affedersiniz hestim sözümü; mevzudan ayrı, İlâve edecektim kısacacık şunları.. Kemterleri zenginim: Tanıyanlar emindir; Hazırdaki servetim şöyle bir kaç yüz bindir. Huyum da acayiptir, bir şeyi istedim mi? Şu işi ben bir kere, yapacağım, dedim mi? Kimsenin haddi midir, arzama karşı koymak. Olur dediğim işi ben yaparım muhakkak! * * Mevzua dönüyorum; nerde kalmıştım? Evet!. Edeyim bir an evvel marka işine avdet,, Aklıma geliverdi, dedim: — Açayım bir bar! Mükemmel bir vestiyer; hattâ, hattâ, markalar, On sekiz ayar altin, kenarları pırlanta... A K Vestiyerde bırakılınca pardesü, şapka, çanta; Altın marka verilsin, bunları bırakana. Markayı alanlar da atmazlar ya bir yana: Takacaklardır onu bileklerine hemen, Ne büyük bir zevk duyar, bu hali her seyreden. — Neden mukavva veriyorlar.. #reeesLEELEAKEELEL LA LA YELELLA AAA EE LA AA YAY A AA AAA R AA AAA CA YA SA KA RARAAR AAA AAAT AM LAŞA ARAĞAA | ALTİN MARKA Yazan: İMSET Koştum, gittim-kirayla tuttum kocaman bir bar; lsmarlandı o günden kuyumcuya markalar.. Pek pahalı değildi, tanesi otuz lira! Bu uğurda sarfettim; az değil, epey para. İşim işti bu sefer, bütün garsonlar bayan; Her şeyi düşünmüştüm, kalmamıştı bir noksan. ** Nihayet açıldı bar bir gece, bütün halka. Barımın adı ne mi? Ne olur «Altın marka.» O akşam bar insanla doldu, âdeta taştı. Büyük muvalfakiyet; bu işe herkes şaştı. Markalar bileklerde birer zarif bilezik... Beni tebrik ettiler: Bir çok bildik, bilmedik. İçildi, dans edildi sabah oluncıya dek; Neşe vardı, zevk vardı boşuna değil emek! ** Ben sanmıştım, her giden uğrayıp vestiyere Bırakacak markayı gene aldığı yere.. Umduğuma nedense uymamıştı netice; Ne olmuş dinleyiniz... Meğer herkes o gece, Paltosu nesi varsa vestiyerde bırakıp, Benim altın markayı bileklerine takıp, Gitmişlermiş. * * Hiç lüzum yoktu, tazla darmaya, Bu işin karşısında eli boş oturmaya, Toplattım ne bulduysam; şapka, pardesü, palto, Şu, bu, falan ve filân, kasket, eşarp ve manto.. Bir dükkân kiraladım sormayın: — Bu da niçin? Niçin olacak belli: Eskiler satmak için! * * Bu bir masal değildir; hakikat, inanınız.. İnanmazsanız eğer, isterse de canınız, Lütfen teşrif ediniz bir lâhza dükkânıma, Evvelden söyliyeyim hiç boş çıkarmam amma; Bulunur size göre az müstamel bir palta; Yahut ta bayan için kürkü yırtık bir manto! srerseseasea II Kar Yağmayınca | AKLIMA GELENLER Konuşmağa yeni başlayan gocu-, ğum sordu; — Baba kış neye derler? — Kar yağar... — Kar neye derler? — Soğuk olur... — Soğuk nedir? — Her taraf buz tutar... — Buz neye derler? Baktım, anlatamıyacağım; — Senin aklın böyle şeylere ermezi dedim, lâfi kapattım. **i Kumaşçıya söyledim: — Bana bir kar yağdılı kumaş gös« ter., Kumaşçı yüzüme baktı: — Onların bu sene modası yok! dedi, **k ı Kar yağmadı, muharrir üzüldü. — Bir mevzu daha kaybettik! diye.. Kömürcü hüngür hüngür ağladı: — BSermayeyi kediye yükleteceğiz| diye.. Genç şâir içini çektir — Karlı bir gün, karlar üstünde sev- gilimle başbaşa bir resim çıkartama- dım! Diye.. Belediye sevindi: — Hiç olmazsa bu dert yok, şimdi yerde kar var, kar kaldırılmalı diye bir alay şikâyet dinleyecektik! Diye.. * * Samimt söylüyorum, ıömılimw geldi; ne olur bir kar yağsa da görsek. W 4 Kar göremiyoruz, bari etrafımızda kar topt gibi'kadınlar görsek d ir Radyoda Kırımı açtım, alaturka bir şey çalıyordu: «Pencereden kar geliyor..» «Arkama baktım yar geliyor..» z Pencereden dışarı baktım. Ne - kar vardı, ne de yar. Yir Muharrir hikâye yazacaktı, başladı. e' «Soğuk bir kış günüydü, kar İapa lapa yağıyor....» «Pardon sıcak bir kış günüydü, gü- — neş her tarafı aydınlatıyor. M Kendimi methetmek gibi olmasın amma; ben akıllı adamımdır. — Yazın Erenköyüne taşınmıştım; mevsim d > gişti, dönmedim akıllı adamımdır. de- dim ya, havanın böyle gideceğini ev- velden keşfetmiştim. t * * Kardan, kıştan - bahöederken ter ir çinde kaklım, bu nasıl iş! * * ö bıtıeldi.hşıdmodi.Bufenıdı değş: Fakat haziran gelir de yaz gel — K Kartope —— Nasıl Oldu F Kaza Hayvanları hima- Yüzü gözü sarılı 'ye kurumuna üye idi: olacaktı: — Geçmiş ol ! — Bir güvercin sun! | benim hayatımı Dedim. ılıurıardı bu yüzden — Ne o!dıı' bir kuruma Üye oluyo- kaza mı geçirdin? rüm, Cevap verdi: — Bir güvercin — Evet bir. oto- mi hayatınızı - kur- mobil kazası, tardı? — Yolda mı? — Evet, aç kak — Hayır " evde, mıştım; ölecektim, kazım bir otomobil | İsldil güvercini gördüm, al, dedi. Almam, p Bay, bayana otamobil çarpmış, vurdum; —— yedim — Babi Ya'şanlına yazdığın mektapları niye geri istedin? dndım beni bu hale h:::ı,:::,wb.üı içi dışından daha — karnım doydü.. ——— — Yeni nişanlıma göndermek için! getirdi. iyidir. ,