Baygın Yatan İncinin Ayıl- tılmasile Uğraşılıyor Bu sırada yalnız Keleş Mehmet bir türlü efendisinin ölümüne ina - namiıyordu. O böyle bir tek hançer vuruşile ölecek kadar cansız değil- di. Hattâ ölmüş olsa bile bunu göz- lerile görmesi gerekti. Denizin kenarında kayadan kaya- ya sıçrıyor, en yüksek yerlere çı - kıyor, bazan da boğazına kadar sulara gömülüyordu. Birdenbire haykırdı: | — Veli... Murat... Çabuk gelin, Pulat burada... Nasıl olmuş ta onun öldüğünü sanmışlardı? — Dört arkadaş sesin geldiği tarafa — koştular. ç Keleş Mehmet bir kayanın kena- rına tutunmuş olan bir eli çekiyor, — onun sahibini dışarı çıkarmağa ça- balıyordu. Bu, Pulat idi. Bitkin ve bembeyaz idi. Bir ölü - Pa den hiç farkı yoktu. . " Ü k —— Hep birden onu denizden çıkar- / dılar. Ayni zamanda Keleş Mehmaet se- vinçle bağırdı: — Ölmemiş!.. Sahiden ellerinde ve kollarında sıcaklık vardı. Kıyıya götürdüler ve ıslak çimen- — İlerin üstüne yatırdılar. Murad onun başını dizine almıştı. Veli: — Su yutmuştur, karınını boşalt- - Dedi. — Bu sefer yüzü koyun yatırdılar. — Başını biraz aşağıya getirerek kar- — münı bastırdı. Deniz suları döküldü. — Daha sonra yeniden arka üstü çe « virerek yarasını açtılar. Sol omu - — zuna giren bir hançer orada büyü- cek bir yara açmış, fakat kemiğe rastladığı için daha derinlere gir - - Keleş Mehmet hemen gömleğini — gıkardı, parçaladı ve sargı haline ge- — tirdi. Yarayı deniz suyu ile ıslatılan - bir bezle sildiler ve sardılar. Şim - /— di Pulat yarı baygın denecek halde * < «« Biraz su!... Bir damla İlyas Bey filosu belki de Vene - 3 / diklileri gördükleri için pek açık - — tan, hemen hemen ufuk çizgisi üze- ' rinden gidiyordu. Denizciler oraya — doğru bağırıyorlar, külâh veya men- | dil sallıyarak işaretler veriyorlar - — dı. Fakat ne duyurabiliyorlar, ne de /— görünüyorlardı, Kara Duman du T ea kançlık ateşi alevlenmişti. Yürüdü. Yaver ile ihtiyar dönüp baktılar. Marçellonun kaşları çatılmıştı. — Sironzo, onu -bırakınız ve gi- diniz. Siranzo genç kızın başını incit - memeye çalışarak yastığa — bıraktı. Yüzünde önce bir şaşkınlık görül - 'dü. Sonra o da kaşlarını çattı. Bir Yü (iki saniye baka kaldı. Marçello tek- Marçello, eğer Lükresya gelmese idi, bu genç kızı serbestçe şatosuna götürecekti. Çamların ve çalıların arasından t bir kişneme duyulcu. Kara Duman koşa koşa Keleş Mehmedin yanına geldi. Efendisini yaralı görünce bir daha ve acı acı kişniyerek yeri eşeledi. Yaralı deli- kanlıyı kokluyor, ellerine yüzünü sürüyordu. Diğer atları da buldu lar. Ağaç! # an bir kaç dal kese - rek teskereler yaptılar. Çak geçme- den üzgün ve yorgun bir halde A- namur tarafına doğru yola çıktılar. Bu gece bir köyde dinlendikten son- ra karadan Alanyaya gitmekten baş- ka çare yoktu. Pulat şimdi kesik kesik mırılda- nıyor, İnciyi sayıklıyordu. Murat ile arkadaşlarının gözleri yaşarıyordu. Delikanlının kendisine gelmesini istiyorlardı. Fakat bir taraftan da bunun ne acı olacağını düşünüyor - lardı. O zaman İnciyi arıyacaktı. Ne söyliyeceklerdi?.. Bir iki saat önce bir gelin alayı halinde sevinçle buraya gelen bu delikanlılar, şimdi bir bozgun alayı olmuşlardı. . —15— Marçellonun Derdi Marçello Türk filosunun ufukta kaybolduğunu görünce içi rahatla- dı. O sırada yaverini hatırladı ve: — Sironzo nerede?.. Diye sordu. — Kamaranızdadır, Sinyör... Ge- miye aldığımız Türk kızının yanın - — Burası Sen Mark meydanı mı? Kendisini Venedikte mi sanıyor? O. na Pavlo çok bile gelir... Yaverini yukarı çağırtacaktı. Fa- kat bu emri vermedi. Türk filosu - nun gittiği tarafa son defa bakarak kendi kendine şöyle düşündü: — Şimdi onun yanına gidebili - rim. rar etti: — Size söylüyorum. Çıkınız!.. Sonra ihtiyara döndü ve sordu: — Sironzoya ihtiyacın var mı? — Hayır, Sinyor... Artık... Sironzo efendisinden hiç bekle- | mediği bu bakış ve sertlikten bir - denbire kırılmıştı. Bunun sebebini anlıyamıyacak kadar budala değil- |di. Bu yüzden de genç kıza karşı (duyduğu hayranlık büsbütün arttı. Hızlı adımlarla kamaradan çıktı. Genç kız hiç kımıldanmadan, bir heykel gibi yatıyordu. Paolo, Marçellonun önünde eğile- .|tek mırıldandı: — Allah özene özene yaratmış. Meryemi andırıyor. Bunu umarım ki Lefkoşadaki Santo Ancelo ma - nastırına gönderirsiniz. Böyle bir güzellik ancak İsaya yaraşır, değil mi Sinyor?.. Marçello yüzünü ihtiyara çevir » di: nastıra suratsız kocakarıları gön - der. Ben de bir şey söyliyeceksin sandım... Anlat bakalım, iyileşi - yor mu? Ne zaman ayılacak?.. Paolo kendisini toparladı. Gü - lümseyen ve yalvaran yüzünde şim- di büyük bir korku vardı. — Şey... Şey... Diye kekeledi. Sonra hemen ilâ- ve etti: — Neredeyse ayılır. Fakat, du - runuz, işte... Genç kızın göz kapakları kımıl - dadı. Biraz açıldı. Fakat yalnız be-| yazları göründü. Başı sağdan sola döndü. Öylece kaldı. Paolo onun bilek ve şakaklarını ovdukça yüzüne renk geliyordu. Marçello bütün güzelliğile do - ğan bir güneş karşısında imiş gibi hayrandı. Hayatında bu kadar gü- zel bir kız görmemekle beraber eğer listediği güzelliği hayalinde yarat - Imıiı çalışmış olsaydı gene bu de- rece muvaffak olamazdı. Genç kız kendisine gelmek üze - re idi. Paolo, Marçelloya bakarak ezi « le büzüle şunları söyledi: — Onu yalnız bıraksak.., Uyanır uyanmaz, bizi, hele sizi karşısında görünce korkacak... Bu korku bel- — Haydi oradan bunak.. Sen ma-| * Son Posta © T Gj İstanbul Gelit ve Para | 31 -1.1936 Lira Lira || 06 7.5'T.B. 1 2810 || 9p 5 Hazine Baskis || ©6 75 'T. BK 21,70 — Dahili istikraz 94, $0 ı ©6 75 T.B. IN20 Devlet Demiryolları Borçları | Lira Lira Ergani 4513 | Anadolu Tvefl 42,50 Biyas Erzurum 5,00 || Anadolu M. — 45,75 Lira Lira 0908 | İsk 'Tramvay- 22,5) | 9,8$ — Bomonti 800 | 9,6) || Terkas K kez B.D. — 62,00 A Çimento — 1010 —— ÇEKLER Krş. İsterin 621,30 WI Liret F. Frangı 1206 | Dolar NAKİT Krş, mgi 167,00|| 1 Mazk n—,wı | 20 Drahmit — 24,0) en 20 Leva M | 158 || 20 Ley 160 || | LK || (| >übadti Bon. 73 || 10800)| Gayri » — » 16,25 8450 /| Altın 949 | 82,50 || Mocidiye 42,50 | 1881 senesi, İPisos » ı 9 Ticaret Ve Zahire Borsasında Ticaret ve zahire borsasında — buğday Hatlarının düşüklüğü devam — etmektedir. | Zirant Bankası vasati yedi buçuk kuruş he- sabından satış yaptığı için bankadan â - |deta mal alınmamakt, ancak yüksek ka - litede mal alış verişi yapılmaktadır. Ban- kanın da fintları indireceği samlmaktadır. | |Dün de borsaya 283 ton buğday, 45 ton| da un gelmiştir. TAKVİM Rarat sene 1353 Kasım 86 Arabi sene 1 1354 mi sene; 2 İnci kânun 1936 19 CUMARTESİ Zilkade X B. | D. 12 | 06 S. t 7 D. w& | 18 | 7,08| 9 12 27 /15 07 ktnbet Betediçesi ŞehirTiyatvosu Tepebaşı Şehir Tiyatrosunda Bugün gündüz saat 14 de Çocuk Tiyatrosu Gülmeyen Çocuk Yazan: M. Kemal akşam saat 20,30 da MIRNAV Büyük operet Müzik: A. Bozer 3 Şubat Pazartesi ukşamnı Hülleci ve Naşit tarafından bir perde komedi Bayoğlu Fransız Tıyatrosunda Halk Opereti Bugün matine 16'da akşam 20,80 da 124,05 : Plük, RADYO | Bu Akşamki Proğram İSTANBUL ) 18: Tokatliyandan nakil. Telsiz caz. 195 Çocuk saati hikâyeler. 19.30: Hafif m ki (plâk). 20,15: Haberler. 20,30: sıtü yo caz tango ve orkestra grupları. 21,305 TÜ Son haberler . Saat 22 den sonra Anadolu Ajanamlli gazetelere mahsüs havadis servisi — veri cektir. BERLİN 17:Kolonya'dan. 19,15: Mozart - Şne” tana trio koönseri. 20: Küçük konsef 20,10: Karışık konser. 23,30; Danas vt eğlence. p LAYPZİG 19,40: Halk müziği. Sözler. 20,101 f*Büyük günahkâr kadıns adlı - operek 23,30: Şen yayım. VARŞOVA OÖrkestra - Sözler. Plâk. 211 23: Öperet müziğk 15,30: Senfonik konser. MOSKOVA 19,15: Rus müziği 21,15: Konser. 224 Konferanslar. PRAG 17,0: Dans.18,55: Halk — garkıları 20,153 Şarkılı piyes. 22: Süpe'nin «On kı ve bir erkekm opereti. 23,30: Salon or * | kestramı, j VİYANA 18,55: Halk şarkıları. 20,10: Orkestrt 21,25: Halk müziği (Radyo popurisi)» 253,10: Piyano. 24,05; Sülel konser. BUDAPEŞTE 18,30: Salon orkestrası, 20,15: Piya * * mo - şarkı, 21,30:; Viyanadan nakil. 23,10: Karnaval yayımı. 23,10: Çingene müziği: 23,40: Caz. 18: Süel Örkestra: Sibir 12.30: - 15: Plâk ve sözler müzik. —(19: Haberler. 19,15: Konferans. 21,10: Dans. 22,45: anu orkestrası 24: Hafif müzik. Beşiktaş icra dairesinden: Bir borçtan dolayı tahtı hacze alınıp paraya çevrilme- sine karar verilen ayaklı resim makinesl ayaklı yeşil renkte bir büyük, bir küçük kordonlu abajur, mavi dolap, beyaz sehpâs tahta sandalye, morkiz, tahta küçük masa. küçük beyaz masa, etrafı gül renkli vazak İ küçük ayna, bir metre murabbar — vitrin. yerli bir ağraman makinesi, eski bir buçuk metre üç etrnflı câmekân, sandalye, tahta — müstamel 5/2/936 tarihine müsadif çarı şamba günü sant 13 ten 14 de kadar Beyoğlu Caddeikebir Tan fotoğrafhanesi önünde satılacağından talip olanların ma- hallinde hazır bulunacak memuruna mü- — racaatları ilân olunur. — (558) 4 eee N LAİ R S E AA Yeni Neşriyat: S a lindö ğeR ae Yeni Adam — Eh yeni fikir, sanat, ter- biye cereyanlarını haber veren bu haf * talığın (109) uncu sayısı çıktı. Zengin yar zıları arasında İsmail Hakkının coğrafya öğretmenin prensipleri ile ağaç ve kültür Suphi Nuri İleri'nin Vicdan hürriyeti, M> Prenaut'nun Biyoloji ve Marksizm yazılari okunmalıdır. Şeyh Galip hayatı ve eserleri — Sadet* tin Nüzhet Ergonün #ön kitabı Şeyh Ga * lip hayatı ve eserlerinin birinci fasikülü çıktı. Şeyh Galibin hayat ve eserlerini mu* — fassal bir surette ihtiva edecek olan bu & ser fasikül halinde intişar edecektir. F E H A H Sinemada Melek sinemasının ayrı ayrı hafta- larda gösterdiği iki büyük film bir- den buügünden itibaren KİRALIK GÖNÜL Klark Gable CENNETTE |. K'ç_ ı“_“_"","' güverteye geçilen|ki de çok fena şeylere sebep ola - — Halbuki görünmüş olsalar bile İl.|merdiveni indi ve kamarasına gitti.| bilir... yas Bey bu sallanan mendil ve kü-|Kapıda bekliyen uşak hemen ke - fl.l,lıllı'llı. kendilerini selâmlıyan ve|nara çekildi ve Marçello içeri gir -| *”7 uğurlıyan köylülerin olduğunu sana-| di. - ecaklardı.. Olduğu yerde birdenbire durdu. Murat bu ümidi de kaybedince| Paolo genç kızın bilek ve şakak- MA Mi ASA S — ufka yüıııu güneşe bakarak de- larını yavaş yavaş uvılıyordu. Si - şş menlsiz e MmuvufTakiyot'e — gösterilmekte olan d i ki: ronzo ise bir elile İncinin başının al- ::.:ı:;?ndolıyıiylı lı;ipv:emmîı : E D D i E c A N T o R , un a Gece basmadan en yakın kö-|tından lutmuş.vı'liiır elile ağzına şa- hilikir iikili gökülidüyen. bic dakim Z F RE İN B H h. ye yırmılıyıı. Atlar nerede? Onla-/rap damlatmağa çalışıyordu. Bu sı- bütçe kayıtlarının silinmesine dair büt- TADMZCR Söz'ü yedi ve neşeli " rın faydaları olacak... rada yüzündeki mana onun bu kı - çe encümeni mazbatşsile Ankara yük- L R I R v E T . — Keleş ilk olarak (Kara Duman) 1|za karşı derin bir hayranlığını ve)| sek ziraat enstitüsü 1935 yılı bütçesin- ı / hatırladı. sevgisini anlatıyordu. de 19 bin liralık münakale yapılması Ğ t " Ş y — Yamaca doğru: Marçello bu yakışıklı ve dinç de-|hakkındaki kanun lâyihast müzake -||| filmini gomıiıeğın. lî:ıhlık alı;uı:edl:zkıı;mlu:::(lı::ı sine- | ma:an okak a yulma e İlüyetenı MİKEY ARTIST ve Parameyot Jurnal . ÇARDAŞ Ayr FÜRSTİR |& s A R AA Y Sinemasında e- n Paramount dünya haberleri (Arkası var) AU Si Mecliste Kabul — Edilen Kanunlar Ankara, 31 (A.A.) — Buğün Fik- ret Sılay'ın başkanlığında yapılan Ka- — Kara Duman... Kara Duman!. |likanlının bu halini hiç te hoş bul-|re ve kabul edilmiştir. y — Diye haykırdı. Jmamış, damarlarında hemen kıs -| Kamutay pazartesi günü toplana « y -J—v vdkbiekülil sa Gti vdebider. ei di lll lll e A AMAD Gi