Talih — Karım, hiç bir gün öğleden evvel uyanmaz. — Taliin var, dostum, — benim karım — sabahle- yin — erkenden uyanır, — sokağa çıkar, senin ka- rın — uyanıncaya kadar oen aşağı beş lira sarfeder. Unutacak Garsona ba- ğardı : — (çki getir, unutmak — İstk yorum. — Kederleri- nizi mi? :— Hayır borç- larımı ! Korkulu — Bu gece ev sahibimi rü- yamda gördüm. — Desene sen bu gece yine korkulu bir rüya görmüşsün! Mahkemede — Kaç yaşındasınız? — Yirmi beş.. — Evli misiniz ? — Hayır bay hâkim; amma niyetim var; hani eşten dosttan eli yüzü düzgün; sözü sohbeti yerinde biri varsa... — Falih tahta çıkar çıkmaz ne ya,pmıştı ? — Tahtın Üzerine oturuver- mişti. Değil Mi Genç erkek söyledi: — Demin birisi hayvan gibi bağırıyordu. Genç kadın söyledi: — Ben şarkı söyliyordum. — Yâni hayvan demekten maksadım, bülbül demekti; bülbül | de bir hayvan değil mi? Düşünce Anne, yaramaz oğluna darıldı; — Bugünden sonra bu evde yeramaz'ık yapılmıyacak.. Çocuk düşündü. — Ne düşünüyorsun? — Beni evden atacak mısın anne! — Drzlerime kapanmadan evvel, parkelerin cila- lanmış olup olmadığına dikkat et, dim... — Canınızı kurtardığınıza mı seviniyorsunuz ? — Daha mühim bir şey: Otomobilin parasını henüiz ödememiştim ! | Altı Aylık | Yeni doğan çocuklara acıyorum; kavırcık olmiyan saçın nasıl bir şey oldu- ğunu ne görecekler, ne de işiteceklerdir. * Berber dükkânının Us- tünde bir yazı vardı: “Altı aylık öondüle,, Yazı değişti: Sekiz aylık, -on aylık, on iki aylık oldu. Müzayedeye konulmuş, artıran yok mu? * Bu gidişle âdi salatala- rında, kıvırcık salataya benzemek — için berker dükkânlarına — gittiklerini göreceğiz. * Ati aylık kıvırcık yap- tıranlar, aceba altı yaş yaşı- yacaklarına emin midirler? Ya; üç ay sonra ölü ve- rirlerse zarar etmiş olmı yacaklar mı? Kocaburun, Kabiliyetli Patron, yeni girecek - İşçiye anlatıyordu : — Burada uyunmaz, ça'ışılır.. — Ben ikisini de ayai zamanda yapabilirim patron! | evlenişi değill —— ——— ı Helvacı İskambili Dokuzluyu gen altın; Aldım işte birliyle; Eu sefer fena çattın; Sakın ha yapma biyle. Kır papazı, yok bacak; Ikili onda sakın; Bekliyor sonu ancak; Ne de gülüyor bakın.. Alt elde neyi çektin; Papazı mı oh âlâ Iki gtmedin tekdin; Cabala durma hâlâ ! Bülbü'ün ses.ni din'i orum.. Yalan, ben konuşmuyorum ki! Akıllanmıştır — Nişanlın, evle diğiniz zaman | seni Htediği gibi idare edeceğinl | zannediyordur, değil mi? i — Ihtimal bu ilk vermem; — 1769 da ne olmuştu? — Napolyon doğmuştu, — Ya 1774 te? — Napolyon beş yaşına gelmişti. Kıvırcık koyunun — eti makbuldür; kıvırcık — saç- lmın da acaba öyle mi? x» Bir kadın gördüm: Altı aylık — kıvırtilmiş saçlarını su ile taramıştı, ne hoş şey; amma su saç« larından ensesine akıyor: du ne çirkin şeyl * Maşa ondülasyonu, elek- trik ondülasyonuna baktı; — Abh, katil! Dedi. * Taze Kkadınlar konuşu- yorlardı: — Altı aylığımı beğen- din mi? — Ben yeni yaptırma: dim, epey oldu; Yaşlı kadın söze karıştı: — Üç aylıklardan ne haber, verlmeye başlan- kibar adamdır vesse'üm..., — Bu nasıl iş, borç para iste. mek İçin evime ge'miyorsunuz da beni kendi evinize çağırtıyorsunuz. — Böyle daha iyi, ne olsa ben sizi kapı dışarı etmem! — Siz Istan: bullu musunuz ? — Dörtle ç evet. — O ne de« mek? — İstanbula geldiğim zaman yirmi kilo idim, şimdi seksen kis lo geliyorum, Iyi llâç — Mide trâ- hatsızlığın ne oldu — Doktorum geçirdi. — İyi bir mı verdi ? ysi — İlâç vex medi amma, kas rıma yemek ple şirmeyi — yasak etti. 0000000000000ECOSCCSCA — Demediniz Mi Uşak; bir elinde bir koltuk, bir elinde bir koltuk eve döndü, bay şaşırdı: — Bu koltuklar ne oluyor Ahmet? — Ne olacak bayım siz söy« lemediniz. mi? — Ben mi söyledim? — Evet, tiyatro için iki kok tuk al demiştiniz. Ne Çıkar — Mantar. satıyorsun amma zehirlisini, zehirsizini bilmiyorsun. — No çıkar, —müşteriler de bilmiyorlar. — Şemsiyeni kayıp mı ettin ? ; — Hayır, şemsiyemi kaybeden buldu. Söz Âdem Havvayla sevişiyordu: — Söz ver, Dedi. Havva sordu! — Neye? — Daima bana sadık kalas cağına! Bilezik Serseri, serseriye anlatışordu: — Kadınların bilezik takma- larına şaşıyorum; bunun kadar eziyetli bir şey olamaz. Hani bize de arada & rada kelepçe tak-, tıkları zaman aynı eziyeti çeki- yoruz ya | Tuhaf Esmer Bayan sarışın — Bayana sordu : nasıl? Nişanlın Nişanlım mu, o artık nişan- hm değil! — İyi olmuş esasen — budala- nın biri idi, ay- aldınız. demek.. — Hayır ev- lendik | dememiş miy- Altmışaltı Sineğin kızı bende, Atıyorum al yirmi.. Ne var ki sanki sende; Koz hiç sana gelir mi? Kapalısın bu birli.. Ver bakayım onluyu ! Olma fazla sinirli; Bon kazandım sen uyu) Bir iki derken on üç; lÜ(ç daha kglâı:âıı biter azanmal imiş Kazandımsa kim ne ::çu.. Mizahçı —- —e ea Yumurta Yumurtayı an- latıyorlardı : — Bir günlük yumurta — suyun dibine İner, iki günlük — suyun ortasında kalır, bir. haftalık su- yun yüzüne çı- kar. Meraklı sordu: — Ya bir ay- hk, havaya mı uçar ? — Hayır, — Tanır mısın ? — Hayvanları himay