27 Eylöl Ziraat Bilgisi (*) Bir Çok Sorulara Cevaplar Çiçekçilik hakkında Türkçe yazılmış kitaplar üç beş taneden ibarettir. Bunlarda Bay in eserleridir. âep- sini Iİstanbulda Ankara caddesin- deki (Yeni Kitapçı) dan arayabi- lirsiniz. Bu kitaplar şunlardır: Gül Bahçesi - 100 kuruş. Kak- tüs Çiçekleri - 25 kuruş. Salon Çiçekciliği - 100 kuruş. Turfanda _Kıııufıl * 50 kuruş. İZohum teda-| riki için Sorduğunuz * Galatada “Türki- ye Tohum mağa- zasına başvurunuz. » bulamaç — göyle “| yapılır: Tahta bir gue öele lıyçıp.nyı taş bir M yalak içinde olmak şartile üç teneke suda bir kilo göztaşı eritirsiniz, ayrı bir tarafta bir başka üç teneke su içinde de bir kilo kireç eritirsiniz. Sonra karıştıra karıştıra — kireçli suyu göztaşılı suyun Üzerine aktarırsı- nız. Fakat bu sırada eczanelerden alınabilen pembe renkli Tornosol kâğıdının bir parçasını bulamacın içine sokarsınız. Bulamaca kireç kondukça bu kâğıt maviye dönmiye başlar. Tam rengi değişirken İlâcın kireç miktarı kararını bulmuştur. Artık katmazsınız. Bulamacı lâzımgelen yerlere kullanırsınız. x Zayıf olas çiçekleriniz İçin evde biriken kah- ve telvelerini ya- ri yarıya kül ve soba kurumu ,go karıştırıp diplerine koyunuz, orada bulı.billnınlı (Nitrofoska) adın- daki kimyevi gübre ile sulamak da çok iyi gelir. x Ankara- » Bilâ'da ültür İşyan H. Tahsin: Lizollü ve — nikotinli ilâçlar böcüye ancak te- mas edince tesirli olduğundan sizin çiçeklerinizi — ve ağaçlarınızı saran haşerelere karşı faydası olmaz. Sizin zehirli bulamaç serpmeniz gerektir. Fakat bu bulamaç için gereken zehiri dışarıda bulama- yacağınız için size kestirme olarak Ziraat Memurunuza başvurmayı sağlıkveririm. Onun — deposunda bulunan zehirlere göre bir reçete hazırlanabilir. Belki bu ilâcın hazırlanışını da ondan - öğrenir, —— Tarihi Müsahabe SON POSTA Büyük lskender,—BiîWızrak DarbesindeKocaKumapdanı Yere Serdi! O Kumandan Ki Onu Ölümden Kurtarmıştı Tarihin büyük tanıdığı adam- ların hayatı incelenince onlardan gçoğunun tezatlarla dolu bir varlık taşıdıkları görülür. — Söz gelimi Yavuz Selimin Fatihteki Emiri Efendi Kütüphanesi müzesinde asılı duran minyatür resmini ele alalım, Bu resim, o kabına jsığ- mayan, yer yüzünü bir padişaha az bulan hünkârın kitaplara geç- miş bir sözünden ilham alınarak yapılmıştır. San'atkâr henüz tahta çıkan Yavuzla hocası Hilmi Ço- lebiyi karşılaştıriyor ve Yavuza Şu sözleri söyletiyor: — Tahta çıktık, tacıdar olduk. Fakat üç gündür hocamızı gör- mek zevkinden mahrum kaldık. | Bu hicranı o zevk telâli eder mi? | Şu söze bakılınca Yavuzun hoca hakkını saltanat zevkinden daha Üstün tuttuğu anlaşılır. Böyle bir adamın ise bütün bilgenlere güler .yüz göstermesi tabil görü- nür, Halbuki Yavuz, Mısır sefe- rine eşerken birlikte götürdüğü Üç şairin kılıçları kendi değdiğinden — dolayı - zavallı arı öldüreyazmıştı. O perhiz. ne, bu lâhna turşusu ne?, Fakat dediğimiz gibi böyle adamların çoğunda böyle tezat- lar, birbirine uymaz hareketler görülüyer. Makedonyalı Cihangir İskender o gibilerin en seçkin- lerindendir. Büyüklüğünden şüphe edilmiyen bu adam, İran ordusi'e Granikosta ilk büyük savaşı ya- parken elindeki miızrak kırılmış, kendi at uşağının mızrağını ak mak İsteyince uşak: “Başkasını bul,, diyerek savuşmüş ve genç cihangir —müşkül bir durumda kalmıştı. İşte 6 sırada İranlı ne- fer ilerledi, Iskendere bir. kılıç darbesi indirmek için kolunu kal- dırdı. Ölüm gerçekleşiyor gibiydi. Fakat kumandanlardan Kilitos onun püskürgeçlerinden de İstifade yetişti, şiddetli bir vuruşla o kak edersiniz. Bir defa onunla görü- şünüz. Meyvcut zehirin cinsini öğreniniz. İIşinizi kotaramazsanız lütfen yine bana yazınız. x Eskişehirde telsizci A. Akınr Çiçekleriniz için beş Temmuz- M DA ALIIK | da cevap vermi Bu çiçeklik | Va ' Armuuıınl!; hakkında için 15 Temmuzda fazla izahat istemiştim. Bu sefer yazdığınız bu fazla- izahatı da okudum. Fakat derdinizi bileme- dim. Böcekçilik hakkındaki iste- ğinizi de ileride yazacağım. Şimdi mevsimi olmadığındaân daha mü- sait bir sıraya bırakılmıştır. >* Malatyada Bay Sait: ( Çiftçinin övütleri ) kitabı 64 sayfa olup ziraatin her şubesin- den yazıları vardır. Kırk kuruşluk bir posta pulu göndererek (Pen- dik - T. Biricik | adresinden iste- yebilirsiniz. Çiftçi () Zirant hususandaki müşküillerinizi bize sorunuz. Sea Posta'nın ( Çiftçi ) el #ize cevap verecektir. | kan kolu kesip attı, İskenderi kurtardı, Bu, unutulmaması lâzımgelen bir iyllikti, değil mi?.. Halbuki Tökender, bir kızgınlık sırasında Istanbul müzesinde bulunan ve Büyük İskenderin tahdi olduğu eteğine | o İyiliği biç düşünmedi, kendi hayatını kurtaran adamın hayatımı yıktı. Bu facia, Semerkantde ve bir ziyafet sofrası başında cere- yan etti. Davetliler, bol şarabı içiyorlar ve böl bol Iskenderi methediyorlardı, her devirde ve her diyarda görülen şey bu sofra başında da yapılıyordu, Iskenderin Tanri kuüdreti taşıdığı haykırılı- yordu. Onu Granikosta ölümden kurtaran Filtos da oradaydı, ya- pılan soğuk — dalkavukluklardan sinirleniyordu. Bir aralık dayana- madı, Iskendera döndü. — Şu gevezeleri, dedi, sustur. Gülünç oluyorsun, Sen de bilirsin ki tanrı olamazsın! Iskenderin bu gsözlere canı sıkıldı, bir patates alıp Kılitosun kafasına atlı, sonra bu hakareti az bularak kılıcını aramıya baş- ladı. Kılitesun dostları onu kolun- dan tutup götürmüşlerdi. Fakat o da kızmıştı, başına — patates atılmasını bir. türlü hazmedemi:- yordu, Bu kızgınlıkla dostlarının elinden — silkinip kurtuldu, yine ziyafet salosuna' goldi, gözlerini Iskenderin gözlerine dikerek ba- ğırdı: — Ben olmasaydım sen Gra- nikosta ölmüş gitmiştin. O günü unutınal! lskender bu haykırış Üzerine yerinden fırladı, eline bir kargı geçirdi ve Kilitosu bir hamlede öldürdü. Şu örneğe göre İskender gayet alıngandır, kızdığı zaman sinirlerine hâkim olamamaktadır. Hayatımı kurtaranları öldürecek kadar amansızdır, değil mi?. Bir de onun kumandanlardan Hefis- tiyona kargşı aldığı duruma baka- hm: Hefistiyon cok çalımlı bir- adamdı, İyi giyinirdi, süsü ve gösterişi severdi, dik yürürdü ve Iskenderle beraber — bulunurken onunla eşit İmiş gibl davranırdı. Ipsosta Dara ile yapılan büyük sa- vaşın sonunda İskender yeni ve pek yüksek bir zafer kazanmış bu- lunuyordu. Topu topu Üç bin süvari ile yirmi bin piyadelik bir kuvvetle Daranın altı yüz bin kişilik ordu- gy l öne sürülen terihsel taş tabut “ Büyük İskender sunu darmadağın etmiş, onu yarı çıplak kaçmıya zorlamış ve bü- tün hazinelerile beraber anasını, karısını, kız kardoşiüi ve iki kızını ele geçirmişti. Bu haşmetlü esirler kapatıldık- ları çadırda bağıra bağıra ağlı- yorlardı, dövüne dövüne gözyaşı döküyorlardı. İskender, adamla- rından birini onların yanına gön- derdi, Daranın sağ -olduğunu müjdeledikten sonra kendilerine kraliçe muamelesi yapılacağını, zaten Dara ile bir düşmanlığı olmayıp yalnız Asyanın hakimiyeti meselesini kökünden kesip atmak için bu harbe giriştiğini söyletti, onların ağlamalarım kestirdi. Iskender ertesi gün, dostu He- fistiyonla beraber haşmetlü tut- sakları ziyarete gitti. Dürânın anası, durüumuündaki — çalımdan, elbisesindeki süslerden dolayı He- fistiyonu kıral sandı, onun önüne doğru ilerleyerek diz. çöktü. Fa- kat Hefistiyonun “Kıral, budür,, demesi üzerine şaşırdı, İmparator anası olduğu halde bir kıralı tanıyamamaktan ve hele kıral- dan başka birinin ayaklarına ka- pandığından son derece sıkıldi, terlemiye başladı. İşte o zaman ” Iskender büyük bir alçak gönük lülük gösterdi : — Zararı yok madam, dedi, önünde diz çöktüğünüz bu adam da bir İskenderdir! Pabası Filipin ikinci bir karı almak münasebetile yaptığı dü- ğünde tarafından “ hayırlı bir veliaht ,, doğmasına dua kılıklı birkaç söz söylenir söylenmez yerinden fırla- yarak “ ya ben, ya ben ne ola- cağım? ,, diye haykıran İskender kendini muhakkak bir ölümden kurtarmış olan Kılitosu bir mızrak darbesile öldürmekten çekinme- yen İskender, en küçük sözden alınarak hesaba ve kitaba sığmaz çılgınlıklar — gösteren İskender, bir İmparatoriçeya karşı Hefistiyo- | nun kendisile bir olduğunu nasıl söyliyebildi?... Yahut İmparato- çalımlı görünen bu dostunu ora- dan çıktıkıtan sonra bu suçun- dan dolayı niçin öldürmedi?.. Yukarıda — söyledik: Bunlar, © gibilerin ruhunda zaman zaman beliren tezatların eseridir. Isken- der bugüu öyle davranırdı, yarın birden — başkalaşıp hırçın, dar ı gönüllü bir cellât oluyerirdi. Ta- | yihte bunların — örnği okadar l çok ki?.... M. T. Tan Kari Mektubları Doktorun Cevapları Çankırı Yapraklı muallimlerindön Ö, Tekine : Sorgularınıza veriyoruz : ! — Sabah, aç karnına, öğle yemeğinden ve akşam yemekle« rinden evvel yemelidir. Kabukla- rının ve lüzumunda çekirdekleri- sırasile cevap | nin de faydesi olduğunu düşüne- rek olduğu gibi yenmesi daha muvafıktır. 2 — Karaciğeri zayıf olanlarâ bu kürü tavsiye etmeyir. yeni kralilçenin babası | riçeler yanında kendinden daha * Gödülde İsmall Etyemeze : Albomin mevcut olduğu za- manlarda tuzlu ve etli yemeklere perhiz etmek lâzımdır. Beş gün, âzami bir hafta süt perhbizli ile günde 2 — 3 kilo sade süt alınır. Albomin böbrek iltihabindan eri geldiğine göre süzülmesi müşkül olan yukarıda ki yemek- lere perhiz etmek bastalığın bir gün evvel geçmesine yardım eder. Hâç olarak ta günde (60 — 100 santigram ) Diyortin almanızı tav- siye ederim, * Okuyucularımızdan Çay Doğana: Bir bakteriyologa, movadı ğa- ita ve idrar muayenesi yaptırınız. Raporlarını bize gönderiniz. Haş- talığınız hakkında o zaman kara- rımızı vereceğiz. * Okuyucularımızdan Sıdıkaya: Saçlarınızı — muayene ettim. Bu beyaz ktüiçük noktalar saçın İyi gıda (kan) lanmamasından ve saç büoyesinin zayıf kalmasından ileri geldiğini sanıyorum. Hastalık bir Trikofiş şeklindedir, 1 — Gece zeytinyağını sap diplerine iyice sürünüz Başınızı bir tül içine sarıp yatınız. 2 — Sabah kalkınca <lık su ile ve gllserinli sabunla yıkayınız. Bol meyva yiyiniz. Süt içiniz. Nişastali, unlu, bafif ve sütlü yemekler yiyiniz. Böylelikle kamı« miz kuüvvötlenecektir. — İsterseniz bir defa da yine muayenesini yaptırırsınız. Bir. defa da bizi görünüz, Kaki Zabtiye, o o İSTANBUL Gazetemizde — çıkan yan İ ve resimlerin bütün bi ) Mmahfuz ve gezetemize altlir. I A bedeli peşindir Ad MAĞ GS karter —— Gelen evrak geri verilmez. ilânlardan M.lıoı'uı"ıol alınmaz. | : Cevap ü lara 10 kuruşluk ( " ee 5 t :ooıı'ııusınuı 741 İstanbult | .lırl £ 'Teletin ıaooo&: !