Eylat | EEEMİLEZME | Malbuatında GÖRDÜKLERİMİZ ÖOn Bin Kilo Sabun Tozu Sokaklarda Silezyada, Sogsu kasabasında, sabun tozu lü büyük bir kı=oı boğuldu| caddenin üzerinde devrilmiş ve içindek! on bin kilo sabun tozu yola dökülmüş, aka- binde şiddetli bir yağmur yağmış. Ve sokaklardan sabunlu - seller akmışlır. Kasaba halkı sokakları nın hiç bir zaman bu kadar te- mizlenmediğini söyliyorlar. * Rusyada Galka isminde bir inek altı doğu- Dasa fubet :u:tı ftam oıılğı- ası bir İnek| kiz dana doğur- muştur. 1931 ve 1935 te, gebe- liklerinde dörder dana doğur- muştur. — İnek şimdi hayvanat mütehassısları tarafından — fenni müşahedeye tabi tutulmaktadır. * Montevideoda geçenlerde ce- evizden bik| vizden — büyüle müthiş bir dolu yağmış vo evlerin bütün pencerelerini kırmıştır. Za- rar okadar büyük olmuş ki mem- kekette bulunan cam - stoku kırı- lan pencerelerin ancak — yüzde onunu tamire kifayet — etmiştir. Bunun üzerine hükümet dışarıdan gelecek camı gümrük resminden Fililpin Cumur Başkanı Meanilla, 18 (A.A.) — PFilipin tosu başkam Senator gueron, bir çoğunlukla Filipin adaları cumur başkanı soçilmliştir. Kueczon kotlisyon namzedi bulu- nuyordu. Kendisi Filipin mahtariyet hükümetinin teessis tarihl olan 15 Ikinci teşrinde varifeyö başlıyacaktır. Bulgar Başbakanı Rodop- lardan Döndü Bolya, 18 (Özel) — Bir müddet- tenberi Pomak Türklerinin yaşadık- lari Rodop havalisinde dolaşan baş- bakan Togef ile Kültür bakamı gene- ral Radef vâ Nafla bakanı Yotof Tefetka No 93 19 /9 / 86 Küçük, fakat temiz ve titiz bir otel, Çok müşterileri Ingiliz. Çıt yok. Ali Saml Bey Bulvar Derzital- yen'deki bürosunda çalışıyor. Ben * Parisin bütün (Bazar dö Bebe) lerini dolaşıyorum. Yeni aldığım bir büyük valiz hep çocuk eşyası ile doldu. Kendim için bir şey beyenmi- yorum. lik gelişimde her hoşuma gi- deni aldığım halde geride Ihtiya- gım olmıyan milyonlarca hoş ve güzel şayl almadığıma yamıyordum. Şimdi bir kadını deli edecek en güzel kadın eşyasına bakıp geçi- yorum. Tiyatroya bile gitmek İstemi orum. Bir akşam Komedi Franseze gittik. O kadar. Jenev- deki evimi özledim. Ali Sami Beyin işleri uzun Bürüyor ve sürecek de. Hulüsi Beyle bergün başbaşalar. Yine (Sal .& E€enne) e kadar gitmeleri Tâzımgeldi, Buraya geldiğime pişman ol- mıya başladım. He'e onların beni bırakıp kaç CANASININ 'N KIZI <“/, İngilterede: Fırtınadan Beş -Kişi Öldü İmdat İıieyen Gemilerin Bir Kısmı Kurtarılmıştır Londra, 18 (A, A) — Fırtına yü- zünden 5 kişi ölmüş, birçok kimselar de yaralanmıştır. Fırtına durdüğu Içim, imdat İşareti çeken gemilerin bir kıze mı kurtarılmıştır. Bir kısımt da - artıke tehlikede bulunmamaktadır. Henderson HWHasta Londra, 18 (A. A.) — Mide haz- talığından ve sarılıktan muztarip bu. lanan Arihur Henderson, Londra kli- niklerinden birine girmiştir. Manş Deonizinde Paris, 18 ( A. A.) — Manş denizi kıyılarında şiddetli bir fırtına hüküm sürmekto olduğu haber verilmektedir. iki Vapur Çarpıştı Nevyork, 18 ( A. A ) — Güney Amerikadan gelmekte olan Sainte Barbe vapuru,liman ağzında Ambroçe Channel adındak? fener gemlil ile çarpışmıştır. İsviçrede : Jakop Meselesi Kapatıldı Beren, 18 ( ÂA. A. ) — Alman ve İçviçre hükümetleri, jakop — meselcel ile İlgili hakemlik muamelesini aşağı- Gaki uzlaşma İle bitirmek hususunda uyuşmuşlardırı lsyiçre hükümeti, Salı günü ken- disine teslim edilen Jakob'u derhal tevkif etmiştir. Federal kurul, Jakob'a mümkün olduğu kadar çabuk, sınır dışına çıkarmayı kararlaşltırmıştır. ( Noti Jakop Alman tahrikâtçıla. rındandır. İsviçee toprağında Alman polisi tarafından teykili bir” mesele olmuştu. Telgraf meselenin kapatıl- dığını bildirmektedir.) Rusyada Hava Treni Koktebel - Kınm - 18 (A. A.) — Hiçbir yere İnmeksizlm 1450 kilomoetre suretiyle bir dünya rekoru bava treni buraya gelmiştir. İran San'at Kongresi Moskova, 15 ( A. A.) — Molatov armulusal İran san'at kongresl başkan ve üyelerini kabul etmiştir. gün süreceği bell! olmıyan yeni bir seyahate çıkmaları kiç işime gelmedi. Yalhızbaşıma Jeneve dönmeye karar — verdim. Al Sami Bey İşleri için sa- bırsızlanıyor. Onu çok değişmiş buluyorum, Ev sevgisini tatımya başlamış : ; — Şü işler bitse de Bir yere diyor. Öyle zannediyorum kt — aa oluşum onun pek başıbaş giden hayatına firen yaptı. Öyle görü- nüyor ki çocuğumun yüzünü gör- mek onu tamamile... Fakat kafamın — içinde -bir eehennem var gibk. bunu düştün- dükçe terliyorum. * Onların cenuba hareket eltik- leri sabah bir saat sonra kalkan trenle ben de (Geneve) e döndüm. İsviçre artık benim — ikinci yatanım oldu gibi. Dönerkea Cahit evimin, anamın — kokusu beni çekiyor. Bu seyahat on beş gün sürdü. — Döndüğüm zaman artık ağır- lardan ibaret olup bunlardan da 23 8 SON POSTA HARİCİ TELGRAFLAR | Arnavutlukta Genel Du- rum Karışık Son İsyandan Bugiı'ııe_ Kadar 28 Kişi Idama Mahküm Edilmiştir Parin (Özel | — Bolgrattan Tan güretesine bildiriliyor: Arnavutluktaki bugüakü rejim, muhaliflerine karşı amanaz Bir harp açmışlır. Fleri'de | çıkan lsyanı vesile ittikaz eden Tiran | hükümeti şimdiye kadar çekindiği Bütün — elemanları ortadan kaldır- müaktadır, İsyan maznunları üç grupa ayrık mıştir. Birlinci, grup İlk isyana İştirak eden zabit namzetleri ile jandarmıs Iardır. Bunlardan on biri ölüme mahs küm edilmiş ve ferdâsn: göün İdum edilmişlerdir. Sekizi mücbbet ve bir goğu da 15 sene hapse mahküm edilmişlerdir. İkinel grup şeriklerden mürekkep olup Bunlardan da dördü ölüme; on beşi' müebbet ve on beşi de: 20 sene hapse malikâm edilmiştir. grup diğer bütüm maznun. idama, dokuzu müebbet ve on beşl yirmi sene Kapse mahküm edilmiş: Terdir. Bu müthiş muhakemenin - gittikçe büyüyen bilânçosu elyevm 28 ölüm; 87 mübbbet ve 34it muhtelif müd- | detle mahkümdan ibarettir, Ölüm mahkümları arasında bugüne kadar Arnavutluk siyasstinde mühim rollar aynayan Nureddin Vlora, Ramis Dibra, Bektaş ve oğlu bulunmaktadır. Maznunlardan çoğu hapishanede öl- müşlerdir. Toenkil hareketi' devam etmektedir.. Arnavutluktak! genel durum çok! vabimdir. ve Neticesi kestirilemiyon vak'alara İatirar edilmektedir. Avusturyalıların Şikâyeti Viyana, 18 (A. A.) — Nöues Wie-. ner Tageblatt gazetesi, Borger- Wale deneggih Cenevredeki — terini tekrar mevzuubahsederek diyor ki1 *“Avrupanın göbeğinde — yaşayan en erki kültür ” ümlllerinden — birinin | hudutsuz egemenlik hakkcımın. redde. dilmesini ve Habeşistan için munsifü- nma olan bir. musmelenin Avustürya için dhlia geniş mikyasta munsiflne : #ayılmanını Avusturya — halkı: aalüya. laştığımı Ben de - bissediyorum. Annem yatılı mektepten dönen çocuğunu karşılar gibi bana: kol- Doktor Naci Bey geldi: Par'sten. Bediye- — getirdiğim boyunbağlar pek Koşuna gitti. — Sizin gibi zevk — sahibi Hanmefendiler olmasa halimiz harap, diyor. Şimdiye kadar para verip, beğenip boyunbağı almamış Hepsi' hastalırımın - hediyesi. Bana: — Artıli” seyahat falan- yok. Hafif gezmeler ve perhizl! Diye yeni bir rejim programi verdi. — Şişmanlamak tehlikelidir ! dadi. Buna imkân yoktu, Bir yetmiş boyum var. Hiçbir zaman altınış kilodan yukarı çıkmadım. Daktarı — Otkurursan kilo alırsın. Diyor. Oturmama imkân var mı? Hergün gezintime devam edi- yorum. Yalnız artık İnce bir par- desü Üe vücudümün tabil, olmıyan gürlnüşünü örtmiye mecbur olu- yorum. Naci Beyin muayenesine ve benim da tahminime göre bir ay sonra olinüm: tamam olacak, Naci Bey buradaki kıliniklere öd, y Arnavutluk kralı Zogo Rusyada: Almanya Protesto Edilmiyecek Parlaş 18 (A. A.) — Havas ajan: sının Moskova aytarı bildiriyor: *Sövyet hükümaeti, Nüremberg'de Stalim, Litvinof ve gemel olarak Sov« yet rejimine karşı: yapılamı şabai hü- cumları ağlebi iltimal protesto etimis , yecüktir.Resmf çevemler, teşebbiüslerin, düruümu hiçbir suretla değiştiremiyo« “ceği kanaatlidedir.. Bunlar, Alman - Sovytt meselesinin: kotarılmazı için başka alanlarda çare aranması gerek- tği mütalbasında bulunmakladırlar. Türk - Bulgar Dış Bakanları Conevrede Görliştüler Sofya, 18'( Özel ) — Cenevreden telefonla- buraya- bildirildiğine: göre, Bulgar Dış Bakanı: Köselvanof, Tür- kiye Dış Bakanı' Töfik Rüştü Arasldi tekrar görüşmüştlür. . Her iki Bakan, Türk - Bulgar mü- dti ve Avrupadaki dürüm hak- kındâ urzun müddüt” konuşmuşlardır. Buy Köselvanof'un buraya dönmesi, bugünlerde beklenmekteder. dön birinde doğurmamı tavsıye etti. Bit gün annem Ben ve doktor doğum evlerini gezdik, yine onun : dediğini Iyl bulduk. Champelle de bahçe içinde bir küçük kılinik. Bize de yakın. Artık: annem- kendi- kendine söylene: söylene hazırlanmıya baş- Tadı. Pâristen getirdiğim: çocuk eşyasını- yerleştirirken- gözleri gü- lüyor, elleri titriyor ve o heye- canla gelip yüzümü gözümü öpü- yor. * Bugün Nevyorktan bir. mek- top daka aldim. Eğref Bey Amerikadar, uzak- tan hepimize garip ve efsane ha- linde gelen hayatından şikâyet ediyor. Yedi sekiz milyonluk bir şehrin Baş döndürücü —gürültü- tünde Boğulup gittiğini yazıyor. “ Kendi memleketlerinde mü- him birer şahsiyet olanlar ecnebi: ülkelerde silik, meçhul birer adam kalmanın acısını tatmışlardir. Hele böyle büyük medeniyet merker- Terinde kalanlar atlantikte bir damla bile olmadıklarını anlayınca gölgelerinden bile korkup sm- mek ibtiyacını hissederler.,, Diyor. Nevyork için de şunları yazıyor: Taş, tuğla ve çimentodan bi- ribiri Üstüne yapılmış — sayısız BU GÜN Bir Plâjın Eni, Boyu ! Ş'şirmenin Bir de daraltma Hasmi vardır. Sözgelimi Üçüncü Ahmet: dev« rinin: sadrazamlarından Ahmet Paşa- nın- Akdenizde gördüğünü Topkapı sarayında anlattığı Ealık “Şişirme, Örneğidir. Habbeyi kubba yapmakla muşhur olan bu calill ve kıplizıl ca- hil verzir; bir güw sarayda lâf atarken şöyle bir palavra attı. — * — Bir gün İstanköy açıklarından geçiyordum. Denizde. bir. balık gö- ründü, Poyu şu Sarayburnundan Eyü- be varirdi £. Kalaytıkor herhalde hesap bilmiyor, du; Eğer bilseydi dört kileometre boe. yunda balık olam:yacağını düşünürdü VO atmazdı. Yine eski valilerden birinin tavşan fikzasnı da daraltmamı, küçültmenin gah esver örneklerindendir. Bu zat, cücelerden bahsolünurken — şöyle bir bikâye söylemişti: — Babam rahmetliden duydum. .| Gözile gördüğünü - yemilal biliah edip 4 bize anlattı idi. — Yavuz devrinde Bitli taraflarını harpsiz darpsiz elde eden hoca İdrine bir tabak- içinde adama- benzer — birgey — getirmişler, Hoca gün görmüş adam. olmakla beraker'bunu usta elinden çıkma bir küçük keykel sanmış ve pek bBeğün. mişp Merak da ettiği” için elime- alı; vetanıt hünerini: yakından ıb-ı: YTatemişi Fakat kolunu tabağa uzatın. ca, © bir karışş boyundaki heykel dile gelip, bir de temenna- çakıp: «“Murbavar efondi. hazretleri,, nicesin, iyi misin , dememiş mif. Meğer o Beykel değil, düpedüz adammış. Yir- mi yaşını bitirmiş bir lasanmış !.. Böyle hikâyeler, filiralar çoktur. Lâkin bBunlar hep masal diye; gülün. sün diye söylenir. Kitaplarda da inas mlmiyacak şeyler adı. altında geçer, okunuluneca tebassüim edilip geçilir. Bugünün yalanlarında bile hendesi bir tenasüp gözedilmektedir. Ulu orta yalaın söylenmez. Şişirilme veya da« raltma yollarında-hesaplı yürünür. yle İken ara sıra besabi gaşıran dillere ve kalemlere rastgeliyoruz. Son ünlörde bir gazetedâ güzüme çarpan ikra' dâ o cümledendi. Yazıcı, frenk plâjlarımdam birini anlatırkem boyu- mun ikb yüz; eninin'de yüz milimetre olduğunu' söyliyordu. Şu: hesaba göre © Özlü plâj bir- çocuğun, süt-emen bir çocuğun baş parımağından daha küçük, Acaba oraya gelen binlerce adam bu boyda ve bu'ende bir. plâs jra içine sığışmak için bangi sihirba- zin yardımına el aşıyorlar? Yazıcı burasını dâ- söyteseydi okuyucularını merak içinde bırakınazdı. Anlaşılıyor ki gazetelerde çalışan- lar imlâ, gramer, tarih, coğrafya ka- dar ölçüleri de bilmek lâzım, Bu bilgi olmazsa plâjlar k, ülkeler adım, dönizler kilo hesabile ölçülmeğe baş- Bmze>ki! T. Tan arı kovanlarıı ver milyonlarca insanın- bu- kovanlar etrafın- da — makineleşmiş — bir — hare- ketle- kıvranış'ârıni görünlüt önüne O getir. Eğer sağır, kör ve dilsiz değilsen: betbaht olursun.. Meğer ki bu mahşer İçinde doğup bü- yümeli.,, Eşreft Bey, bundan sonra- hafif » bir fikir değişikliği! ile- İsviçreye | ve: bize; kendimize dönüyor. “ çe En mes'ut anlarım ( Nev- / yorkjun bu. hummalı - gürültüsüne ğında kaldığım zamanlar.. Burada .kendiııl görmüyorum ve yaşadı- mmı anlıyorum. Hâafizam ancak krada İşliyor ve hatıralarım beni gelip . buluyor. Gözlerimi kapamıya ihtiyaç: kalmadan — Okyanosları aşıyor. Alpların eteklerini — tırma- mıyorum. Havvanın. suyu ve toprağı biraz önce Nevyork makinelerinin çürüttüğü sinirlerime uşak ve ilik. bir. merhem gibi g”:.lyoı. Ve o ğı beş ııudlkgııh saneler- tarihini yine yaşıyorum. Ne yazık ki Bu hâlâ bir tarih- tir ve tarihin ezellt hükmü olan tekerrlir etmek Ümidi pek uzak- lardadır. Öyle değil mi Gülseven, Şikâyeti bu kadar. Fakat bu Üç satırlık. tahasalir- de ne derin bir sızı var, * Doktor Naci Bey artık beni çıkarmıyor, Hergünkü gezinlim- den kaldım. ( Arkan var ) Ş 4 1 1 1 | 4 1 | |