14 Eylöl SON POSTA Romancı Wells İle Konuştum. İEdvıg Feuillere Romadân Parise Döndü! Bir Fransız Filminin Ayni Artist Tara- fından İtalyancası Da Yapılıyor ! 1980 Yılında Insanlar Nasıl! Yaşayacaklar ? <ondra, 5 (Ey- 1ül) — Meşhur Ingiliz romancısı Vella ile konuş- tum, daha evvel de söylemiştim, bilirainiz. — Velle şimdi, — sinema rejaörü ve di- rektörü (Korda) İle birlikte ( ls- tikbalde görüle- cek şeylerin şe- killeri) adı al- tında bir filim yapmakla meş- güldür, kendisi ötedenberl biraz kâhindir, biraz kspir tiz'me ci dir, hep uzak asır- larda olacak şey- leri keşfetmek ile vakit geçl- rir, bunun İçine dir ki yapmıya başladığı - filim, hele bu ad al- tında büyük ilgi uyandırmıştır. Vells bana istikbalde olup bi: tecek şeylerden bahsederken de- di ki: — Bir zaman, gelecek, bü: baba torununa şöyle bir dil Ll- İanacaktır : * Pek iyl hatırımda, vaktile Welisin filminden bir başka sahne: Harpte halk bir melce arayor. evlerde pencere denilen garip şeyler vardı. O zaman İnsanlar çatının himayesi altından çıkınca başlarına şapka denilen bir nesne geçirirlerdi. elbizelerini de vücut- İarına bir sürü iğnelerle tutturur- lardı. *“Filhakika benim fikrime göre yarınki insaniyet evlerin içinde değil, fakat dağ kenarlarının ga- yet geniş bir surette açılmış olan lllubafuıaı ynrlerındı yı.ı)ıcılı- Sofyada Bir Filim Çevriliyor Sofya, 11 (Özel) — Ayhtberg- ilm namında yabancı bir film kumpanyası, yeni çekilecek “Mişel Strogof,, filmiain dış manzara- larını Vidin, kasabasında almağa başlamıştır, Vidin Rus Nijni-Nowe Körçd kasabasına benzediği - için filmin burada alınması münaslp Körülmüştür. Figüran olarak yeni filme Bulgar halkı da girmekte- Tuna ise “Volga, nehri diye filme geçkilmektedir. Wellsin filminde görülen bu binalar, müstakbel harplerde görülecekolan mühimmat dep la «dır. tır. Elbiseye gelince, bunlar ancak bir hafta taşındıktan sonra atıla- cak şekilde yapılacaktır. No ça- maşırcı, ne de göklere baş kal- dırmış yüksek apartıman buluna- caktır. ,, “ Wells ,, & — 1980 yılında moda ne ola- cak? diye sordum. Mister Wells bu derece önemli bir nokta Üzerin- defikir beyanına hakkı — olmadığ kanaatindedir. Bununla bera- ber bana : — Biz yaptı- ğumız filimde oy- nayan — şahısları eski Ingiliz Kıra- liçesi Tüdor zama nında kullanılan biçimde elbiseler le geyindirdik,dedi welis filminde binlerce ışsiz kullanmıştır. — Bu fikir size nereden geldi? — Kendi kendime — bugün niçin — bu şekilde geyinmekte olduğumuzu uzun uzadıya — dü- şündüm. —Bana öyle geldi ki yarının insanları bugünün kalın kullanışsır, birçok düğme ve cep- lerle dolu elbiseleri yerine daha sade kostümleri tercih edecektir. Fakat bu elbise nasıl olacak? Lütfen - biraz daha bekleyiniz, filmimizde görürsünüz.,, * Stüdyonun ortasında, bin bir çeşit eşya arasında konuşuyorduk. Mıstr. Wells sözün bu noktasında, hemen hemen bitirilmiş olan diğer bir filmine geçti. Ba filmin adı * mucizeler yapan adam ,, dır. Mistr Wells: — Süjet tamamen hayalidir, diye başladı. Mucizeler yapan bir adam tasavvur ediyorum. Bu adam dünyanın dönüşündeki sür'ati azal- tyor. Tabit bu- nun neticesi ola- rak — dünyanın üzerinde bulunan boşluğa fırlayor. Fakat adam mu- cize yapmak kude retine malik ya, kendisl ölmiyor, toprağa yapışıp kalıyor. ve tabit daha birçok şey» ver yapıyor. Fransız Haberleri Bizde olduğu gibi Fransada da sıcak mevsim gelince sİinema salonlarından bir kısmı ya kapa- nır, yahut da ikinci vizyon eski filmlere tahsis edilir ve yeni film- ler kış mevsimine saklanır. Hak buki büyük — salonlardan - biri bu itiyat hilâfına olarak bu yıl sıcak mevsimde yeni filim göz- termeye devam etmiş ve salonu- nun hincahinç” “dolduğunu gör- müştür. * Bu yıl Fransada yapılacak yenl filimlerin sayısı 901 bula- caktır. Maamafih Fransız münek- kitleri de bu rakkamı çok buk maktar — Ax fakat iyi fillm yapma- mektedirler, Sinema natkârı — Edvig Fevillera üç dört ay evvel Pariste (Mes'ut yol) adı BŞ altında bir filim Ççevirmişti . Bu filimin senaryc- Fj sunu Fransız mu- harrirlerinden M chel J. Arnaud yazmıştı. Rejisör: lüğünü de La- kombe yapmıştı. Oynıyanların e- rasında Claude Dauphin. Bacgue Rosin Dorean, Klassi gibi ol dukça tanınmış artistler de v r- dı. Bu f m bitlirilince — prova - ları İtalyan sinemacılarının — da hoşlarına gitti. Bir Italyancasını yapmak istediler ve bu işi yine #lm'n başlıca artisti olan ( Edvig Feuillere) e havale ettiler, Zira unutmadan söyleyelim, bu genç kadın İtalyancayı da Italyan gibi konuşmaktadır. Burada kaydedi- mesl lâzım gelen bir nokta vardır; «Mes'ut yol» un İtalyancası, birçok filmlerde olduğu gibi aslı- nâ italyanca ses ilâvesi suretile yapılmamış, baştan —başa yeni olarak Italyada çevrilmiştir. Itale yancasının da rejisörü Bragaglia- dır. Oyanıyan artistler arasında Ecvig Feuillere'den başka İtalya- yada tanınmış bir sima olan Gino Cervi vardır. Bunun içindir ki, piyesin Italyanca ve Fransız- casını ayni zamanda görmenin mukayese noktasından enteresan olduğu muhakkaktır. Beyaz Perde Şöhretinin Tiyatroda Tesirleri Mari Bellanın Oynadığı Gece Tiyatro Doluyor Paris ıııo(elırl Mıdmıııl Mari Bellin Comedie Française sahnesine çıktığı gececeler tiyat- ronun mutattan fazla kalabalık olduğuna dikkat etmişler, bunu artistin sinema perdesinde ka- zandığı şöhretlu tesirine atfed- yorlar. Anlattıklarına göre san'at- kârin tyatroda soyunup giyin- diği loca perde aralarında birçok zenginlerden başka, anfiteatrıdan inen cebi hafif gençlerle de dok maktadır. Bunların bütün zevkleri artistp biraz daha yakından gör- mell dudaklarının ucu ile par- maklarına dokunmak ve imzalı bir fotografını almaktır. Mari Belle locasının böyle dai- ma dolu oluşundan memnuzdur ve İstenilen fotografları da bol bol dağıtmaktadır. Maamafih peres- tişkârlarının takibi bu noktada bitmez, tiyatrodan çıktıktan sonra etomobilinin kapısına kadar de- vam eder. Aparlımanına gelince, burası hususidir, herkes giremer, herkes kabul edilemez. Fakat ne zarar, telefonu varya, kendisini telin ucunda da bulmak kakildir. Mari Bell apartmanının taraçasında iki Danlmarka köpeğinin arasında