T Sayfa' Telrika No 67 YALNIZ HuNç KIZLAR IÇİNİ — Bu günden tezi yok, bu lşe başlıyacağım . Evvelâ Ömer Beyle barışayım. Sonra da onun karşısında bir şahlanayım. Baka- hm, parmağı ağzında kalıyormu, kal mıyormu?... - 17 Künunsani - Dışarda, lâpa lâpa kar yağı- yor; ben de odamda buram bı- ram terliyorum. Niçla? Bunun - belki pek çok gülünç olan - sebebini izah edeyim, Evvelki gün, son kararımı verdikten sonra derhal bu kara- rın tatbikına girişmiştim. Fakat bunun tatbikına başlarken: — Gel bakalım, Pervin. Par- maklarını burnuna daya da zurna taklidi yap. Hadi bakalım Hacı Kadın, sen de tepsi çal, Gülter!. Sen de kıvıra kıvıra oyna. Diyemezdim. Hiç şüphesiz ki ben bu işi, sessiz sedasız becor- meye gayret edecektim, Onun İçin yeni bir şapka 1smarlamak bakanesile Istanbula indim. Ve iki saat sonra da, koltuğumun altında bir (Bahriye çiftetellisi ) pilâkile avdet ettim. Hemen, — sokak - elbiselerimi değiştim. Pilâğı gramofonun Üze- rine yerleştirdim. Gültere: — Hadi Gülteri. Başla. Dedim. Fakat Gülteri oyuna başla- tıncaya kadar da akla karayı seçtim. Üç, beş, sekiz, on oyun- da; çifte tellinin esas hareket- lerini öğreniverdim. Yalmız Gül- terin dediği gibi, gerdan kır- makla göğüs titretmekten bir haylı sıkıntı çektim. Çünkü şunu Htiraf edeyim ki; terzi Nerminin, en geniş sütyenlere bile güç sı- ğan göğeü gibi taşkın ve lımbır lambır bir göğüse malik değildim. Böyle olmakla beraber bu işi blr hayli ilerlettim. Sinemalarda gör- düğüm rumba fikürlerinden bazr larını da ilâve ettim. Adeta yepyeni, - alaturka ile ala Afri- kadan mürekkep - bir oyun vi- cude getirdim. Evdekiler, bizim bu meşgu- liyetimizi bir haylı merak ediyor- du. Ötekilerin ikide birde Gül- tere sordukları gibi, arada sırada halam bana: — Kuzüm kızim! — gaatlerce Gülterle odana kapanıp ne ya- piyorsun? Diyordu. Çünkü ne yaptığı- mizi kimse bilmiyordu. —Eğer Gülterin ağzı Eski bir şampanya Şişesi gibi sımsıkı kapalı olmasa idi; şimdiye kadar evcekilere, hat- ta komşulara, ve belki de bu cıyar halkına rezil olurdum. Gülter, bir Iki defa Tatar Ayşeyi getirterek onu oynatmak oyunun hırs ve çöhvet veren nok- talarını öğrenerek bizim (Her erin daha ziyade bam teline basmayı teklif etti, Fakat doğrusu buna cesaret edemedim. Zaten (Rumba) nın kıvrak figürlerile de bu işi halledeceğimi —ümit et- Mmekteyim. e — 19 kânunusanl — Ah, Allahım !., Şu yazacağım satırları katıla katıla gülerek mi; yoksa, hınçkıra hınçkıra ağlayarak mi yazıcağımı bilmiyorum. Gözlerimin — önlünde öyle bir perde varki, onu şöyle tarafı ek hâdisatı bütün hakiki şeklile görmeye muvaffak olamıyorum. Kocama tertip ettiğim sürprizi dün gece yapmaya karar vermiş- tim, Bunun için de mükemmelen hazırlanmıştım. Gündüz mutfaga inerek Hacı Kadına bir çok me- zeler yaptırdım. Sonra, yokarı katın bülün sobalarını yaktırdım. Bütün bu tatlı ılıklık içine bol, bol fujer kökuları saçtım. Kendimce tasarladığım tertibatı aldım, Ondan sonra da giyinip kuşsnarak Ömer Beyi | beklemeye başladım. Ne ise, bir aksilik olmdı. Ömer Bey tam vaktinde geldi. Onu, doğruca yukarı aldım, Her zaman yemek odasında rakı içtiği için şimdi yukarıda hazırlanan masayı görür görmez, hayret ve merak içinde kalacağını sanmış- tım. Halbuki o, masayı şöylece gözden geçirdi. Belli belirsiz bir sırıttkanlıkla: — Ne o hanım. Hangi dağda kurt öldü. Yoksa ziyafet mi var? Dedi. Onun nazarıdikkatini daha ziyade celbetmek Için lâfı uzatmak istedim. Ve cevap verdim. — Tabit, ziyafet var. — Kime?, — Anlayamadınız mı?. — Yoook. — Canm, nasıl olur?. Sir, dünyanın en zeki adamlarından birisisiniz. Ömer Bey, birdenbire içini çekti. Derin derin inler ı'lbl ce- vap verdi: — İnsan oğlu adamda akıl fikir mi bırakıyor. gardaş.. El el- den Üstün derler. Moğer doğru imiş. — Ne 0? Yoksa sizin zekâ- nızla rekabet eden bir zekâ mı zuhur etti. — Zekâmıdır, değilmidi ; bil- mem. Amma piyasada bir herif türedi. hepimize duman attırıyor. İşimiz, gücümüz, harman oldu vesselâm, — Yoksa bir zararınız mı var? — Zarar olsa birşey değil, Biz ona memnun oluruz. Kâr, zararın nrtığıdır Lâkin iş bilmemek yok- mu?, işte belimizi o büker. Onun ho.unı gitmek İçin alâ- ka gösterdim! — İş bilmemezlik, öylemi?.. — Yaaa... bacak kadar bir he- rif. Eline nereden geçirmişse, beş bin lira, bir sermaye geçirmiş. Haddin varsa bir mala el uzat. He- men karşına dikiliyor; beş verdiği- ne, sekiz veriyor; sekiz verdiğine, on veriyor; malı, piyasayı kepaze ediyor. Sonra, elinde mal var. Satacaksın değil mi?. Hemen ileri atılıyor. Her taraftan nü- müneler toplüyor; alıcının yama- cına geçiyor. Seklze vereceğini beşe; beşe vereceğini üçe kı- rıiyor. — Eb, bundan ne kazaniyor?, — Canım, böyle işte kazanç olur mu?, Kazanıp da ne kaza- nacak ?. Haydi, yüzde on, on beş, yirmi kazansın. Senin tüccar bir sivrisinekten dört batman yağ almalı ki kazandım diyebilsin. — Eh, desene bu iİş fena kocacığım ?. — Fena demek de sözmü! Mıiııı vıı) bizim- | SON POSİ * Son Posta © İstanbul gelir ve para BORSASI 7-8-1935 Türk Devlet Borçları Lira Lira W7,5 T.B, 1 26,02,5 | *5 Hazine B. b7,78 47 E T.B. N 26,32,8 | Dahili tetikraz 04,38 47,$ T. B.NI 26,76 Devlet Demiryolları Borçları Lira Lira Erganl 93,00 | Anadolü Mü. 40,70 SıvasErzurum 8640 | A, H & 60 2410 Aııdolıılmll AA L 100 42,75 ioıyohıır Eshamı Lira Lira İş BOMUL — gö y İst. Tramvay 26,50 P * 9,50 || Bomoatl 800 « » Nama — 9,50 || Terhos 18,10 MerkerlB. D 5800 | A, Çimente — 1043 ekler ç İT L için| #terlim Liret 870 || P. Frangi — 12,03 — || Do'ar Nakit ' Kop. 20 F.Frangı ı:gf:u 1 Mark 40 n ! Dolar 14500 || 20 Drahal — 24,00 | İaterlin — 624 20 Leva 23 20 Liret 196 — İ 21 Ley 16 Borsa Dişında ) BN 2 L.K. Kredi Fonsiy> ı Mösadii Ben. 72 1800 Geceni 125;00 || Gayriç —»— 1709 18609 . 87:02 Altıa 9,31 SÜ vu 8350 || Mecidiye — 33,00 Paris Borsası F. Pr. Fr. *7,3T. borcu 31 Da'ar ll n İaterlim 1400 | Os, Bankası 277,50 Londra Borsasında Londra, 7 (A. A.) — Fransada hüküme'ln ekonomi kararnamele- rine karşı birdenbire bir hareket | başgöstermesi kambiyo borsasında | asabiyet uyandırmıştır. Bundan | dolayı, Fransız döviz piyasasısı muhafaza etmek isteyen İngilz “ Kontrolü ,, önemli —miktarda frank satın almak zorunda kal- mıştır. Piyasada görülen asabiyetin florinin — durumu İile de - ilgisi vardır. : *“Site,, nin endişelerini uyan- dıran sebep, dün Brest'te çıkan hâdiselerden ziyade, bu gibl hâ- diselerin, enflâsyonun baş düş- | manı olan Lavalın mevkilni sars- | ması korkusudur, Londrada umumiyetle — düşü- | nüldüğüne göre, Laval kabinesi için imtihan devresi, sonbaharda parlâmentonun yeniden toplan- | masile başlıyacaktır. Giresunun fındık(mahsulu Giresun, 7 (A.A.) — Bugün 935 yılı fındık Ürünü getirilmiş ve törenle satılarak piyasası açılmış tır. 600 kile tombul kabuklu fin- dık yüzde oönbeş firali 25 kuruş- tan, 63 çuval sivri fındık ardiy e- de teslim Eylül yüklemesi 19 bu- çuktan, 189 çuval findik içi ar- diye teslimi Ağustos ilk yüksel- mesi 48 den, 63 çuval iç ardiye teslimi Ağustos zarfında teslimi 47T otuz paradan, 63 çuval Ağus- tos teslimi fop 47 on paradan gatılmıştır. Havaların yağmurlu gitmesin- den piyesa durgun ve İsteksizdir. Parls Borsasında Paris, 7 (A.A.) — 6 ağus- tos tarihli Paris Borsası Değerler Borsası, daha fazla bir düzengsizlik ve mübadele yekünunda hafif bir fazlalaşma — gösteriyor. — Piyasa yeni kararnameleri bekliyor. Ve yeni — teşebbüslerden çekiniyor. Para piyasası, daha canlıdır. Fransız eshamı durumu çok mükemmeldir. Royal Dutch aran- maktadır. TIFOBİL Dr. Ihsan Sami eg ERNET G için n larıdır, Hiç rahatsslik vermes: Eorküs alabilir. Katasu 68 Kr. | Bu, Viyana Basit ve az masraflı olan Doktor Stejakalın keşli; her kadına kendi yaşından pek daha genç görünmesl imkânını veriyor. Yüzdeki buruşuk« laklar, Biocel tabir edilen ve eildin ea kıymetli bir unsuru gidaisi — olan cevherin kayboluşundan tevellüt eder. Üniversiteni — Profesörü; gtnç hayvanlardan istihaal edilea ba | cevher sayesinde ensaca gençliği iade | çaresini bulmıya muvallak — olmuştur ki ba cevlier, şimdi pembe renginde | ki Tokalon kremi terkibinde mevout- tur. Yalnız gecelori yatmazdan — evvel tatbik odeceği z bu keöm, uykunuz KTT el ÇORUNUYOR " wrut Sn YA D li arasında temamen cilde nüfuz ederek bütün buruşuklukları giderir. Cildi yamuşatarak gençleştirir. Yü. zün zayıflamış adalelerini kuvvetlen. dirir ve gözallı çukurlarını temamen kaybettirir. Sabahları pudralanmazdan evvol beyaz renkteki ( yağaız ) To- kalon kremini kullanınız. Bu da beyaz- lator, besleyicl ve mukavvidir. Mün« besit mesamatı sıklaştırır. ve elyah benleri giderir. Ba suretle sabah ve akşam kullanılan bu kremler, teninise bir gençlik tazeliğini - verecektir. He- men bugünden tecrübesini yapınız. lediyeler Bankası Bina Proje MÜSABAKASI: Belediyeler Bankasından : Ankarada yapılacak Belediyeler Bankası binası projesi S/Ağustos/1935 tarihinden 5 ilk Teşrin 1935 tarihine kadar 2 ay müddetle müsabakaya konulmuştur. Müsabakaya Türk ve ecnebi mühendis ve mimarlar gire- bilirler. Müsabakada birinciliği kazanan 1.000 ikinciliği kaza- nana 800 üçüncüden beşinciye kadar da dörder yüz İira verlle- cektir. Müsabaka şartnamesi ve vaziyet plânı Ankarada Beleciyeler Bankasından paramız alınır. Bu müddet sonuna kadar projeler Ankarada Belediyeler Bankasına teslim edilmiş olacaklır. Posta vesxzir sebeplerle gecikmeler hiçbir suretle kabul edilemez. (2011) (4482) Bayıltmaz FL'T__ÖLI?ÜRÜR! Öldürünüz Alelâde (haşarat öldürücü mayl) len sinekleri öldürmezler. Sadece bir dakika için bayıltırlar. Sinekler yente) den canlanarak Üstünüze ve ye-nııkJ lerinize üşü: hastalık tohum4 larını aşılarlar. Sineklörin ölümündem emin olmanız için musirren FLİT lstos yiniz. FLİT, bütün haşaratı hakikatefi” ve ebodiyen öldürür. Leko le'“llı taze ve 1âtif kokulud! h kuşaklı ve âsker resimli sarı t elere dik- kat ediniz. Fiatlar tenzilâtlı. 23.ÖRESPİN, İst, Gatata, Veoyvoda Han &